Osmanlı Dönemi
Osmanlı döneminde, 19. yy'm ortalarına kadar, İstanbullular daha çok mesire yerlerine, çayırlara, bahçelere giderek ağaçların gölgesinde oturma alışkanlığına sahiptiler. Şehir ise zaten yeşildi, pek çok yeri çayırlar, bağlar bahçelerle kaplıydı. Parka gereksinim duyulmamıştı. Uzun imparatorluk dönemi boyunca İstanbul'da tesis edilmiş parkların sayısı parmakla sayılacak kadar azdır.
İstanbul'un kelimenin günümüzdeki anlamıyla ilk parkı, 1854'te Sultanahmet Meydam'nda tesis edilmiş olan ve çok sonra adına Yeni Millet Parkı denen parktır. Üçgen biçimindeki parkın bir kenarı Di-vanyolu'na yakın ve paralel olarak uzanmakta; köşesi de Firuz Ağa Camii'nin duvarına dayanmaktadır. Park büyükçe bir köşk bahçesi görünümünde olup ortasında çatısı kiremit örtülü, verandalı, tek katlı bir kafe inşa edilmiştir. Parkın uygun yerlerine, demir çubuklar ile hazırlanmış kubbe biçimli pergolalar yerleştirilmiştir. Parkın giriş kapısı tek olup Dikilitaş yönüne açılmıştır. Parkın çevresi ahşap malzeme ile çevrelenmiş, ağaçlar ve çiçek tarhları emniyet altına alınmıştır; iç tarafına da sıra halinde ligustrum ve yalancı akasya ağaçları dikilmiştir.
1867-1870 arasında Kısıklı yolu üzerinde, Bağlarbaşı civarındaki yeşil alan, Çamlık Bahçesi adıyla İstanbul'un Anadolu yakasında halka açılan ilk belediye parkıdır. Daha sonra Cumhuriyet döneminde bu belediye bahçesi 19.500 m2'lik bir alan üzerinde düzenlenerek Millet Bahçesi(-t) veya Millet Parkı adıyla yeniden açılmıştır.
Üsküdar'da II. Meşrutiyet'ten sonra tesis edilmiş en eski parklardan birisi de Doğancılar Parkı'dır(->). Park dikdörtgen biçiminde olup yüzölçümü 8.000 m2'dir. Parkın ortasında iki küçük havuz vardır.
Osmanlı döneminde tesis edilen parklardan birisi de Gülhane Parkı'dır(->). Park, Topkapı Sarayı'nm dış bahçesidir. Şehre-
L
Dostları ilə paylaş: |