RUS ARKEOLOJİ ENSTİTÜSÜ
İstanbul'da Rus Arkeoloji Enstitüsü'nün kuruluşu Çarlık Rusya'sının bu konularda gerçekleştirdiği bir dizi çalışmanın meydana getirdiği zincirin doğal halkalarından biri olarak görülebilir.
Rus Çarı L Petro 1718'de Rusya'daki arkeoloji araştırmalarını başlatmıştı. Bu karardan sonra çeşitli araştırma ve kazıların yapıldığı, bulgular üzerinde çeşitli yayınların onaya konulduğu görülür ve araştırma faaliyetlerini yürütmek üzere çeşitli bilimsel kuruluşlar, enstitüler, müzeler kurulur.
İstanbul'daki Rus Arkeoloji Enstitüsü bir tespite göre 1894'te kurulmuştur. Bir diğer tespite göreyse Sakızağacı'ndaki bir evde 26 Şubat 1895'te çalışmaya başlamış, 1899'da da Tepebaşı'ndaki binasına taşınmıştır. Enstitünün kurulmasına Rusya Elçisi Nelidov önayak olmuştur. 1877-1878' de İstanbul'daki Rus Elçiliği'nde maslahatgüzar olarak çalışan Nelidov 1883-1897 arasında da İstanbul'da elçi olarak bulunmuştur. Tarihçilerin yazdığına göre Nelidov Boğazlarla birlikte İstanbul'un Ruslar tarafından ele geçirilmesini sağlamak için yoğun çalışmalarda bulunuyordu.
Esasında Rusların Orta ve İç Asya'da yaptıkları araştırma, inceleme, kazı faali-
G. Fossati'nin
çiziminde Rus
Elçiliği
binasının batı
(giriş)
cephesi.
Cengiz Can
fotoğraf arşivi
yetleri de siyasi propaganda amaçlıydı. Aynı anlayış İstanbul'daki enstitüsü için de söz konusuydu.
Bir dönem enstitünün müdürlüğünü F. İ. Uspenski (1845-1928) yürütmüştür. Us-penski ünlü bir Bizantinist ve aynı zamanda Panslavist idi. Dolayısıyla Rusya'nın bilim anlayışında çok uygun bir araştırmacı olan bu zat, araştırmalarda belirtildiğine göre, Bizans tarihinin en mufassal ve çağdaş dökümü olan Istoriye Bizantiyskoy Im-perii adlı büyük bir eserin yayımını başlatmış, bu çalışmanın 1913'te ilk cildini, 1927'de de ikinci cildini yazmıştır. Ancak bu önemli eser dönemin siyasi olaylarının yarattığı ortam nedeniyle bitirilememiştir.
Uspenski enstitünün müdürü sıfatıyla, Izvestiya Russkogo Arheologiçekogo Instituta v Konstantinopole-(Bulletin de l'Institut Archeologique Russe a Constanti-nople) isimli bir derginin yayımını da başlatmıştır. 1914'te L Dünya Savaşı'mn patlak vermesiyle Osmanlı Devleti ve Rusya karşı ittifaklarda yer almış, bu yüzden enstitü de kapatılmıştır.
Enstitünün oldukça zengin olduğu anlaşılan (27.000 cilt) kütüphanesindeki eserler, Rusya'daki 1917 devriminden sonra Arkeoloji Müzeleri kütüphanesine devredilmiş ise de, 1929'da Sovyetler Birliği'nin isteği üzerine Moskova'ya gönderilmiştir.
İstanbul Rus Arkeoloji Enstitüsü mensupları, her ikisi de Bizans kilisesi olup Türk döneminde camiye çevrilmiş olan İmrahor Camii ile Kariye Camii'nde bazı çalışmalar yapmışlardır. Bu amaçla gerçekleştirilen kazı ve incelemeler, enstitünün dergisinde yayımlanmıştır.
Bibi. S. Eyice, "Arkeoloji Enstitüleri", 757^4, II, 1021-1025; A. N. Kurat, Rusya Tarihi, Ankara, 1987, s. 454-554; ay, Türkiye ve Rusya, Ankara, 1990, s. 105-107, 109, 116, 117, 119, 120," 130, 131, 141, 143, 154, 174; Ostrogorsky, Bizans, 9.
YAŞAR ÇORUHLU
Dostları ilə paylaş: |