RUS ELÇİLİĞİ BİNASI
Beyoğlu İstiklal Caddesi'nde, 443 no'lu kapıdan girilen 7.945 rrf'lik bir bahçe içindedir. Günümüzde Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu olarak kullanılmaktadır. Kuzeyinde Santa Maria Draperis Ki-
lisesi, doğusunda Tarhan Lisesi ve İtalya Elçiliği bahçesi yer alır. Güneyinde bulunan Kazancı Yokuşu'ndaki bahçe duvarı üzerinde günümüzde kullanılmayan ikinci bir giriş mevcuttur.
İtalyan asıllı mimar Gaspare Fossati(->) tarafından 1838-1845 arasında inşa edilmiştir. 19. yy'ın başlarında Rusya'nın İstanbul Elçiliği aynı bölgede, Boğaz manzarasına hâkim, ancak gösterişsiz ve ahşap bir konaktır. Daha sonra elçilik Tünel'de Narmanlı Ham(-*) olarak bilinen yapıda hizmet vermiştir. Rus Çarlığı'nın o yıllarda İstanbul'daki bir diğer önemli binası ise Büyükdere'deki yalıdır. Bu mevcut yapılara rağmen çarın İstanbul'da gösterişli yeni bir elçilik binası yaptırmaya girişmesi ve bu amaçla 1.000.000 ruble tahsis etmesi, Edirne Barışı sonrası Osmanlı karşısında güçlenen ve Karadeniz ile Boğazlar' da seyir emniyetini sağlayan Rusya'nın, gücünü ve prestijini Osmanlı başkentinde hissettirme isteğindedir.
1833'ten itibaren Rusya'da çalışan ve kendini tanıtarak saray mimarları arasına giren Gaspare Fossati, 1836'da Rus Dışişleri Bakanlığı tarafından İstanbul Elçili-ği'nin projelendirilmesi ve inşaatı ile görevlendirildi ve kendisine Rus pasaportu verildi. Hazırladığı avan proje ile çarın onayını aldı. 20 Mayıs 1837'de İstanbul'a geldi. Yapı arsası komşu parsellerin alınmasıyla genişletildi. Fossati Petersburg'a giderek dışişleri bakanına kesin projeyi takdim etti ve 6 Eylül 1838'de inşaata başlandı. Özgün çizimlerden doğu ve batı cephelerini gösteren 2 perspektif ve bazı cephe etütleri İsviçre'de Bellinzona Cantonale Ar-şivi'nde muhafaza edilmektedir. Yardımcı mimarlar kardeşi Giusseppe Fossati(->) ve kayınpederi Alessanro Rusça idi. İç dekorasyondan eniştesi ressam-dekoratör Antonio Fornari ve ressam Scotti sorumlu idi. Daha sonra Ayasofya restorasyonunda da görev alan Fornari yapının tavan ve duvar tezyinatını yaptı, birinci katta bulu-
nan ve Petersburg Salonu olarak adlandırılan mekânın tavanlarını Rus başkentinin önemli anıtlarının resimleriyle dekore etti. Elçilik arşiv dokümanlarında ustabaşı asistanı olarak Fossati tarafından tavsiye edilip işe alınan Casanova ve başka birçok İtalyan asıllı sanatçı ve ustanın ismi kayıtlıdır. Aynı dokümanlardan dekorasyon malzemesinin ve mermerlerinin İtalya'dan getirildiği anlaşılmaktadır. Çatı 1842'de kapatılmış, inşaat 1845'te tamamlanmış, ancak Fossatiler 1849'a kadar yapıyla ilgilenmişler ve Ruslar tarafından görevlendirilmeleri de devam etmiştir. Yapı bir kez İtalyan yapımcı Guglielmo Semprini(->) tarafından, bir kez de Moskova'dan gelen mimarlar tarafından onarılmıştır. Elçilik binası Rus-Osmanlı ilişkilerinde karşılaşılan sorunlar ve savaşlar nedeniyle zaman zaman kapanmış, armaları sökülmüştür. 1990'da tekrar bakım-onarım yapılan bina iyi durumdadır.
Elçilik inşaatı Tanzimat sonrası hızla gelişen Pera'dan hem konumu, hem de geniş cephesi ile kentin büyük bölümünden görülebilen modern bir yapı olarak dikkat çekti. İstanbul'daki yabancılar ve Osmanlı ileri gelenleri yapının ortaya çıkışım yakından takip ederek çalışmaları görmek için şantiyeyi ziyaret ettiler, mimarlara beğenilerini belirttiler. Osmanlı'da, yenileşme konusunda defalarca örnek gösterilen Rusya'nın İstanbul'da inşa ettirdiği elçilik binası, şehrin imarına ve yangınlara karşı kagir yapı üretimine büyük önem veren yenilikçi Tanzimat erkânı için uyarıcı bir örnek oldu. Özel ve kurumsal ihtiyaçlarını karşılayacak yeni ve büyük yapı talepleri olan Osmanlı yöneticileri Fossa-tilere birçok yapı yaptırdılar. Gaspare Fossati, Bekirağa Bölüğü(->) olarak tanınan Bâb-ı Seraskeri Hastanesi, Darülfünun bi-nası(->) ve Hazine-i Evrak binası(-») gibi yapılar için görevlendirilirken "Rus Sefa-reti'nin mimarı" olarak tanımlandı.
Yapının İstiklal Caddesi üzerindeki me-
tal parmaklıklı ve armalı bahçe giriş kapısının her iki yanında iki katlı giriş kontrol binaları yer alır. Zemin kat cephesinde Rusya'yı tanıtan fotoğrafların sergilendiği panolar, üst katta ise ortadaki daha geniş olmak üzere üçer dikdörtgen pencere vardır. Elçilik binası, bahçe kapısından 50 m içeride, Üsküdar'dan Ayasofya'ya kadar geniş Boğaz panoramasına açık, yüksek bir istinat duvarıyla tutulan Boğaz'a (doğu) doğru eğimli bir platform üzerinde kuzey-güney doğrultusunda konumlan-mıştır. Derinliği fazla olmamakla birlikte Boğaz cephesi 100 m'ye yaklaşarak anıtsal bir görünüm kazanır. Bu tasarım anlayışıyla İtalya ve Fransa elçiliklerinden daha küçük bir parsele yerleşmesine rağmen amacına uygun olarak daha güçlü bir imaj sağlayabilmiştir.
Bina, parselin biçimine uygun olarak aynı doğrultuda kademeli olarak birbirine bağlanmış yaklaşık 40 ve 60 m uzunluğunda dikdörtgen iki kütle şeklindedir. Üç kat yüksekliğinde olan her iki kütlenin orta bölümleri içeri çekilmiş ve iki katlı tutulmuştur. Bu dengeli kütle hareketleri ile aksiyal simetrik vurgu güçlendirilmiştir. Doğu cephesinde eğimden dolayı bir kat kazanılmıştır. Kuzey kütlesi aksında bulunan giriş salonunun güneyindeki salonda kolonadla ayrılmış anıtsal bir merdiven yer alır. Fossati, birbirine geçilen tez-yinatlı geniş salonlardan oluşan plan şemasında daha öğrencilik yıllarında üzerinde çalıştığı ve etkilendiği Milano Palazzo'ları-nın büyük nispetli, dinlendirici geniş hacimlerinden oluşan mimari kompozisyonu uygulamıştır. Güney kütlesinin birinci katında düzenlenen dikdörtgen planlı, ahşap ikonostasisli şapel, Bolşevik devrimi ile kapatılmış, daha sonra sinema salonu yapılmıştır.
Cephede sade ve net çizgilerin hâkim olduğu yalın bir armoni vardır. Ciddi görünümlü yüzey hareketleri ve tekrar eden klasik formlar dengeli ve ılımlı bir değişkenlik yaratmıştır. Cephe düzenlemesinde neoklasik mimarinin bir yorumu olarak uygulanan ampir üslubu etkindir. İki kat yüksekliğinde tutulan orta bölüm, kuzey kütlesinde İyonik başlıklı pilastrlarla vurgulanmış, güney kütlesinde ise yine İyonik başlıklı kolon dizisi ile Boğaz manzarasına hâkim cemakânlı geniş bir kış galerisi şeklinde düzenlenmiştir. Zemin katta yuvarlak kemerli, üst katlarda dikdörtgen olan sade profilli pencereler tüm cephelerde eşit aralıklarla tekrar eder. Bu düzen, boşluk açılamayan yerlerde pencere formunda söveler yapılarak sürdürülmüştür. Birinci kat pencereleri üzerinde yer alan yarım daire biçimindeki profilli hafifletme kemerlerinin aynaları madalyonlarla bezelidir. Yapıyı boydan boya çevreleyen kat silmeleri ikinci kat seviyesinde girland sıralarıyla donatılmıştır.
Pera'da Tanzimat sonrası gelişmeye başlayan yapılaşmanın ilk örneklerinden olan ve Fossatilerin 20 yıldan fazla sürecek İstanbul yaşamını başlatan Rus Elçiliği binası, son dönem Osmanlı mimarlığının değerlendirilmesinde önemli bir kaynaktır.
Dostları ilə paylaş: |