NALÇACI TEKKESİ
Üsküdar İlçesi'nde, İnadiye'de, Tabaklar (Debbağlar) Mahallesi'nde, Nalçacı Hasan Sokağı'nda bulunmaktaydı.
Tekkenin banisi Halvetî tarikatından Mudurnulu Nalçacı Şeyh Halil Efendi'dir (ö. 1657). Tespit edilemeyen yapım tarihinin 17. yy'ın ilk yarısı içinde yer aldığı söylenebilir. Maraş Valisi Abdullah Paşa (ö. 1756) Il68/1755'te vezir olmadan önce tekkenin mescit-tevhidhanesine minber koydurmuş, Cemil Paşa 1291/1874'te türbe binasını inşa ettirmiştir. BOA'da bulunan 1301/1883 tarihli bir belgede tekkenin yıkılmaya yüz tuttuğu ve 20.334 kuruş harcanarak onarılması için irade çıktığı belirtilmektedir. 19. yy'ın sonlarındaki bu onarıma rağmen mescit-tevhidhane binasının, tekkelerin kapatılmasından (1925) kısa bir süre sonra ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Zira Temmuz 1931 tarihli Pervititich paftasında, kagir olan türbe ile minare işaretlenmiş, mescit-tevhidhanenin yeri boş olarak gösterilmiş ve buraya "ruines" (harabeler) ibaresi yazılmıştır. 1940'ta tekkenin yerinde inceleme yapan İ. H. Konyalı da aynı gerçeği dile getirmekte, diğer taraftan vakıflar tarafından mescit-tevhidhane yerinin 1946'da, tekke müştemilatının 1970'te şahıslara satıldığı tespit edilmektedir.
Kaynaklarda, banisinden ötürü "Nalçacı Halil Tekkesi" ve "Nalçacı Halil Efendi
Tekkesi" olarak, ayrıca 4. postnişini Mudurnulu Şeyh Mehmed Tuluî Efendi'den (ö. 1756) dolayı "Tuluî Tekkesi" ve "Şeyh Tuluî Tekkesi" adlarıyla da anılmaktadır. Tekke listelerinde ayin günü perşembe olarak belirtilmiş, Dahiliye Nezareti'nin R. 1301/1885 tarihli istatistik cetvelinde burada üç erkek ile üç kadının ikamet ettiği kaydedilmiştir.
Halvetîliğe bağlı olarak faaliyete geçen Nalçacı Tekkesi, M. Tuluî Efendi'nin 1155/ 1742'de posta geçmesiyle, silsile itibariyle Halvetîliğin Şabanî koluna bağlanan Nasuhî koluna, 1280/1863'ten kısa süre önce de Şeyh Mustafa Enveri Efendi'nin (ö. 1872) bu görevi devralmasıyla, aynı silsileden Kuşadavî (İbrahimî) koluna intikal etmiş ve bu durum tekkelerin kapatılmasına kadar sürmüştür.
Tekkenin şeyhleri şu kimselerdir: 1) Mudurnulu Nalçacı Şeyh Halil Efendi (ö. 1657); 2) Şeyh Halil Efendi'nin halifesi Mudurnulu İplikçi Şeyh Ebubekir Efendi (ö. 1671); 3) Şeyh Mehmed Efendi (ö. 1742); 4) Mudurnulu Şeyh Mehmed Tuluî Efendi (ö. 1756): Halvetîliğin Nasuhî kolunu kuran Şeyh Nasuhî Mehmed Efendi'ye (ö. 1718) intisab etmiş, oğlu Şeyh Ali Alaeddin Efendi'den (ö. 1751) hilafet almıştır. 18. yy'ın tekke musikisinde önemli eserler vermiş, ayrıca hat sanatı ile de meşgul olmuş, Sarı Yahya Efendi'den hat icazeti almıştır; 5) Mudurnulu Şeyh Abdullah Rüşdî Efendi'nin oğlu ve Şeyh M. Tuluî Efendi'nin damadı Şeyh Hüseyin Efendi (ö. 1767); 6) Şeyh Hüseyin Efendi'nin oğlu Şeyh Mehmed Rüşdî Efendi (ö. 1816); 7) Şeyh M. Rüşdî Efendi'nin oğlu Şeyh Ahmed Reşid Efendi (ö. 1863); 8) 19. yy'ın ileri gelen mutasavvıflarından, Halvetîliğin Kuşadavî (İbrahimî) kolunu kuran Kuşadalı Şeyh İbrahim Efendi'nin (ö. 1845) halifesi Şeyh Mehmed Tevfik Bos-nevî'nin (ö. 1866) halifesi Şeyh Mustafa Enverî Efendi (ö. 1872). Aynı zamanda güçlü bir âlim ve şair olan M. Enverî Efendi, Nalçası Tekkesi postnişini M. Rüşdî Efendi'nin dervişi iken gizlice M. Tevfik Bosnevî'ye intisap ederek kendisinden hilafet almış, durumu sonradan öğrenen M. Rüşdî Efendi meşihat makamını kendisine terk etmiştir. Tekkenin postuna kendisin-
Dostları ilə paylaş: |