SEDEFKARLIK
488
489
SEKBANBAŞI İBRAHİM AĞA
III. Murad Türbesi'nin Dalgıç Ahmed Ağa'nın adını taşıyan sedef bezemeli kapısı. Cengiz Kahraman arşivi
rine serpme olarak dağıtılmış bu kabaralar esere diğer örneklerden farklılık kazandırmıştır.
Bir grupta klasik dönem özellikleriyle devam edegelen sedef kakmacılıkla 18., 19. ve 20. yy'ın başlarında konu, üslup ve teknik açısından bazı yenilikler gözlenmektedir.
1720 tarihli şenliği resimleyen Levnî'ye ait minyatürlerdeki esnaf geçiş sahnelerinde ağaç işleri ustaları görülmektedir. Top-kapı Sarayı Müzesi'ndeki R. 816 no'lu Hamse-i Ataî adlı eserin 102a sayfasında sedef kakma çokgen bir sehpa kaidesi; En-derunlu Fazıl'ın Zenanname 'sindeki bir minyatürde beliren sedef mozaik tekniğiyle bezenmiş beşik; istanbul Üniversitesi Ki-taplığı'ndaki T. 9364 no'lu yazmadaki bir minyatürde yer alan sedef kakma sandalye tipi koltuk ve Van Mour'un Ferriol Al-
bümü'nde bulunan motiflerinin çevresi tellerle çevrilmiş sedef kakma tekniğinin uygulandığı sehpa, 18. yy'a ait ilginç örneklerdir.
P. G. İnciciyan'ın 18. Asırda İstanbul isimli kitabında Atik Ali Paşa Camii'ni anlatırken değindiği Dikilitaş yakınındaki Sedefçiler Çarşısı bu dönemde çarşıda sedefçilere ait ayrı bir yer olduğunu ortaya koymaktadır.
18. yy'da sedef, bağa kakmacılığında mozaik tekniğinin giderek beğeni kazandı ğı fark edilmektedir. Türk ve islam Eser leri Müzesi'ndeki bir grup çekmece, rahle vb bu konuda tanıklık etmektedir. Ya yal nız geometrik bezemeler ya da bazı üni telere yerleştirilmiş bitkisel bezemelerin yanısıra geometrik bezemelerle süslenmiş bu parçaların bir kısmında arusek de kul lanılmıştır.
Taşınabilir nitelikte olmayan mimariye bağlı örnekler arasında Topkapı Sarayı III. Ahmed Kitaplığı'mn (1718) kapı ve pencere kanatları, III. Ahmed'in Yemiş Odası'nın dolap ve pencere kapaklan önceki yüzyıllarda görülen yazılı bezeme ve geometrik bezemelerle süslenmiş kompozisyonla-rıyla dikkati çeker.
19. yy'da özellikle mimariyi bezeyici objelerden möble türlerine kadar eşya cinslerinde sayıca artış görülmektedir. Mü zeler dışında eski konak, köşk ve yalılar da yer alan pek çok parça bu yüzyılın iç dekorasyonu konusunda bilgi vermekte dir. Benzer bir durum müzeye dönüştü rülen Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sara yı ve Yıldız Sarayı için de söz konusudur. Diğer taraftan türbelerde bulunan rahle, sakal-ı şerif kutusu vb dinsel objeler de vardır. Bunların bir grubu Sultan Ahmed Türbesi'nde sergilenmektedir. Örnekler arasında 82 envanter no'lu sakal-ı şerif ku tusu gerek mozaik biçiminde kaplama se def işçiliğiyle, gerek üzerindeki Bezmiâlem Valide Sultan'ın vakfı 1255/1839 şeklinde ki kitabeyle önemlidir.
Aynı teknikle yapılmış ilgi çeken bir grup örnek de genellikle baklava biçimli, ince, beyaz sedeflerin peş peşe yapıştırılmasıyla bezenen fırça, tarak, ayna vb kü-
İstanbul Deniz Müzesi'nde IV. Mehmed'in saltanat kayığından bir ayrıntı (solda) ve Fatih Camii'nin kürsüsünden bir ayrıntı. Örcün Barışta arşivi
çük eşyadan oluşmaktadır. Geometrik bezemelerle süslü bu parçaların yanısıra sehpa, masa, konsol, sandık, tırnak vb büyük möble cinslerinde de bu tekniğin uygulandığı gözlenmektedir. P. Lecomte'un övgüyle söz ettiği mozaik marketöri olarak isimlendirdiği bu teknikle yapılmış parçalar arasında Ankara Etnografya Müzesi'ndeki 1.922.79 envanter no'lu II. Abdülhamid tuğrasıyla bezenmiş kısa ayaklı okuma masası, diğerlerinden konu seçiminde, yazının bir arma niteliğinde kullanılmasıyla ayrılmaktadır.
Bu yüzyıla ait özgün bir parça, Yıldız Sarayı'nda sergilenen III. Ahmed Çeşmesi maketidir. Bu maket sedef ve bağa kakma ile bezenmiştir ve üstünde "Sandıkçı kulları 1325/1907" yazılı kitabesi vardır.
Bir başka örnekse Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki 1/7521 envanter no'lu bir saattir. Sanayi-i Nefise Mektebi'nde(->) 1884' te yapılan bu saat oyma, sedef kakma ve telli ahşap boncuk dizme (ajur) bileşimi tekniğin uygulandığı tipik bir örnektir. Bu yüzyıldan kalan bir grup parçada, bu biçimde uygulanmış bileşik teknik vardır.
Portatif tasarlanan örnekler kapsamında ise gergeflerin gerek montaj, gerek dekorasyon açısından ayrı bir konumu vardır. Ankara Etnografya Müzesi'ndeki 13585 envanter no'lu gergef bu konuda seçkin bir parçadır.
Taşınmaz nitelikteki örneklere gelince, sedef kakma tekniğiyle bezenmiş ilginç bir örnek 1805 tarihli Eyüp'teki Mihrişah Sultan Türbesi'nin şebekeleridir. Bir taç biçimindeki şebeke ajur tekniğiyle yapılmış ve üzerine sedef kakma süslemeler uygulanmıştır. Fiyonklarla son bulan palmetlerle bezenmiş panolar ve madalyonlu tablalarla tasarlanmış örnek ünik bir parçadır. Türbeler Müzesi Müdürlüğü'ne bağlı bu türbenin yanısıra Nakşıdil Valide Sultan ve Yahya Efendi türbelerinde de sedef kakma şebekeler vardır. Diğer taraftan bir grup eski tarihli türbeye sonradan monte edilmiş sedef kakmalı şebekeler de bulunmaktadır. Bunlar arasında Eyüp Sultan Türbesi'nin beyaz, sedef mozaik işçiliği uygulanmış şebekesinin II. Abdülhamid tarafından yapıldığı ileri sürülmektedir.
II. Abdülhamid'in ilgi alam olması, bu dalın esnaf ve sanatkârını desteklemesiy-le 20. yy'ın başlarında sedef kakmacılıkta parlak bir dönem yaşanmıştır. Eski türlerin yanısıra modeli değişen sandalye, koltuk ve dolap vb yeni ev eşyası türlerini süslemede kullanılan bu dalda beyaz-gri, beyaz-pembe sedef parçalarıyla yapılan süslemelerin beğeni kazandığı fark edilmektedir. Latin harfleriyle tasarlanmış marka ve monogramların yenilik olarak belirdiği bu dönemde bir grupta Türk ne-oklasiği olarak nitelendirilebilecek bir anlayışla sonsuza açılan yıldızlar, şemseler, palmet suları vb klasik dönemin motif ve bordürlerinin yeni kompozisyonlarda kullanıldığı gözlenmektedir.
Bibi. E. Yücel, "Osmanlı Ağaç işçiliği", Kültür ve Sanat, S. 5 (1977), s. 63; H. Ö. Barışta, "Türk Sanatında Sedef Kakmacılık ve Günümüzdeki Durumu", Dokuz Eylül Üniversitesi 4.
Topkapı
Sarayı
Valide
Sultan
Odası'nda
sedef
kakmalı
raflar.
Örcün
Barışta
arşivi
Ulusal El Sanattan Sempozyumu, 1985, s. 62; ay, "Geleneksel Türk Sanatlarından Sedef Kakmacılık", Türkiye'de Sanatın Bugünü ve Yarım, Ankara, 1985, s. 393; M. Kütükoğlu, Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri, ist., 1983, s. 208; N. Çapan-F. Çağman, Anadolu Medeniyetleri. Selçuklu-Os-manlı, İst., 1983; H. Önkal, Osmanlı Hanedan Türbeleri, ist., 1992, s. 164, 167, 178, 198, 253. H. ÖRCÜN BAKIŞTA
Dostları ilə paylaş: |