SEDEFÇİLER CAMÜ
bak. ATİK ALİ PAŞA KÜLLİYESİ
SEDEFKÂRIIK
Çeşitli ağaç türleri üzerine sedef yapıştırmak, kakmak ve mıhlamak yoluyla yapılan ağaç işleri tekniği.
Bazı örneklerde sedefin yamsıra bağa, fildişi, kemik, metal, doğal kristal, çini vb süsleyici malzemenin de kullanıldığı görülür. Bu teknikle yapılmış parçalar arasın-
da el sanatı, süsleme sanatı örneklerinin yamsıra güzel sanatlar düzeyine ulaşmış eserler de vardır. İki boyutlu bir yüzey çalışması olarak uygulanan kakmacılıkta süslenen eşyanın bazen üç boyutlu olması ve ustaların nesneye bir bütün olarak yaklaşması bu teknikle süslenmiş üç boyutlu tasarımların oluşmasını sağlamıştır.
Yakın bir geçmişe kadar geleneksel Türk sanatları kapsamı içinde kendine özgü bir yeri olan sedef kakmacılık değişen yaşam biçimi, estetik beğeni ve iç dekorasyon modasının getirdikleriyle giderek azalmıştır. Oysa Osmanlı imparatorluğu döneminde İstanbul'da kapı kanatlan, dolap kapakları, çekmece, raf, korkuluk vb mimariye bağlı objelerin yamsıra minber, kürsü, rahle, Kuran, cüz mahfazası vb dinsel nesneler; saltanat kayığı, ferman kutusu vb törenlerde kullanılan nesneler ve lambalık, kavukluk, ayna çerçevesi, paravana, çerçeve, sehpa, koltuk, masa, çalışma masası, sandalye, sandık, mücevher kutusu, mücevher çekmecesi, gergef, dokuma tezgâhı, beşik, fırça, tarak, tavla kutusu, ud, kanun, saz, nalın ve öreke vb birçok profan obje sedef kakmacılıkla süslenmişti.
Kakmacılıkta abanoz, ceviz, karaağaç, elma, armut, kayısı, gül, kiraz vb ağaçlar; çeşitli boyutlarda pembe, beyaz, gri doğal midye kabuklarından kesilen sedefler, arusak (boyalı sedefler); iri denizkaplum-bağalarının karın derisinden elde edilen san hareli kahverengi bağalar; fildişi; bazı hayvanlardan sağlanan kemikler; köpek kemiğinden yapılan bazen açık kırmızı bir rengi olan özel tutkal; hem mıhlama işlevine yardımcı olan, hem ağaçtaki işlemeyi engelleyen, dolayısıyla yuvanın boyutlarını değiştirmeyen, hem de ağaçla sedef arasında dekoratif bir geçiş sağlayan sedefe ışık yansıtan, ince çekilmiş gümüş teller kullanılmaktaydı. Bu arada saray kesiminde bazı örneklerde firuze, yakut, zebercet, yeşim, zümrüt vb değerli taşlar ile altın gibi değerli metallerin yamsıra çini kabara, doğal kristal vb nesnelerin de kakmacılıkta kullanıldığı gözlenmekteydi.
16-17. yy'dan günümüze ulaşan çok sayıda sedef kakmayla bezenmiş örnek bulunmaktadır. Genellikle sedefin yamsıra bağa, arusak, fildişi de kakılarak süslenmiş bu örnekler arasında Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan 2/2879 envanter no'lu taht ilgi çekicidir. Burada çintema-ni motiflerinin yamsıra antinatüralist bir üslupla oluşturulmuş bitkisel bezemelerle tasarlanmış sedef kakma madalyon, ortasındaki firuze ile fark edilmektedir.
Taşınmaz nitelikteki örnekler arasında I. Selim Türbesi'nin kapı kanatları, Ayasofya haziresinde II. Selim Türbesi, III. Murad Türbesi'nin kapı kanatları orijinal örneklerdir. Bunlardan III. Murad Türbesi'nin kapı kanatlarının birinin üst tablasında Dalgıç Ahmed Ağa'nın adının geçtiği bir kitabe bulunmaktadır. Dikkati çeken bir başka kapı Topkapı Sarayı III. Murad Köşkü'ne aittir. Sedef, bağa, fildişi kakma uygulanmış kapı kanatlarında geometrik ve yazılı bezemelerle yapılmış süslemeler görülmektedir.
Beylerbeyi Camii'nin sedef kakmalı abanoz hitabet kürsüsü. Erkin Emiroglu
Günümüze ulaşan örnekler arasında, 1598-1605 arasında başmimarlık görevi yapmış olan Dalgıç Ahmed Ağa imzasını taşıyan ve İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde bulunan, 19 envanter no'lu Kuran mahfazası dikkat çekmektedir. Sedef ve bağa kakma tekniği uygulanmış bu parçada geometrik bezemelerin yamsıra, yazı şeridi ile oluşturulan kompozisyon üç boyutlu tasarlanmıştır. Benzer tasarlamalar rahleler üzerinde de gözlenmektedir.
Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki 2/3466 envanter no'lu I. Ahmed tahtı özgün bir örnektir. Ceviz üzerine sedef, bağa, yakut, zümrüt gibi kıymetli taşlar kakılarak yapılmıştır. Üç boyutlu tasarlanan eserde küpe, karanfil gibi antinatüralist üsluplu bitkisel bezeme bordüıieri dışında, vazolara yerleştirilmiş çiçeklerden oluşan natürmortlar dikkati çekmektedir. Bu tahtı beze-yen 16. yy'a kıyasla daha gerçeğe yaklaşan çiçeklerle oluşturulmuş natürmortların benzeri Fatih Camii kürsüsünde karşımıza çıkmaktadır. Burada değerli taşlar kullanılmamıştır.
Aynı yüzyıldan anıtsal başka bir örnek-se İstanbul Deniz Müzesi'nde sergilenen D. B. 221 no'lu, 40 m boyunda 44 kürekçi-nin yol verdiği IV. Mehmed'in saltanat kayığının köşk kısmıdır. Köşkün biçimine uygun olarak tasarlanan dekorasyonda pal-met suları, yıldızçiçekleri, sonsuza açılan yıldızlardan oluşan girift bordürlerle düzenlenmiş geometrik bezemelerin yamsıra çintemani motifleriyle yapılmış süslemeler zenginlik arz etmektedir. Bu kayığın kakmacılık sanatındaki önemi sedef bağa kakmanın yamsıra tepe ünitesinde kullanılan mavi, yeşil, sarı çini kabaralar ve ne-cefe benzeyen doğal kristal kabaralardır. Genellikle gümüş tellerle çerçevelenmiş yuvalar içine kakılan sedef ve bağalar üze-
Dostları ilə paylaş: |