Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulmuş ve bağımsız bir kişiliğe sahip, hak ve borçlara ehil olma iktidarı hukuk düzeni tarafından tanınmış kişi ya da mal topluluklarına tüzel kişidenir.
Yapılarına göre tüzel kişiler:
Kişi toplulukları ( dernek, şirket, sendika.s.parti, kulüp vb)
Mal toplulukları
Tabi oldukları hukuk kurallarına göre
Kamu tüzel kişileri
Özel hukuk tüzel kişileri
Tüzel kişiliğin başlangıçı:
Serbesti sistem ( derneklerde)
Müsaade sistemi ( A.Ş LTD)
Tescil sistemi ( vakıflarda)
Tüzel kişiliğin sona ermesi:
Kamu tüzel kişileri :yasayla kuruldukları gibi yine yasayla kaldırılırlar.
Özel hukuk tüzel kişileri :ya kendiğinden infisah ederler yada yetkili makamın kararıyla fesihedilirler.
DERNEKLER :kazanç paylaşımı dışında yasalarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek süretiyle oluşturdukları tüzel kişiye dernekdenir. Dernekler dernek tüzüğünün yerel mülki amirliğe verilmesi ile kişilik kazanır. Zorunlu organları şunlardır.
Genel kurul (dernek üyelerinin toplanması)
Yönetim kurulu ( G.Kurul tarafından seçilen en az 5 asıl ve 5 yedek üyeden oluşur)
Denetleme kurulu (G.Kurul tarafından seçilen en az 3 asıl ve 3 yedek üyeden oluşur)
VAKIFLAR :belli bir amaca özgülenmiş mal topluluklarına vakıfdenir.
HAK EHLİYETİ :kişilerin haklara ve borşlara sahip olabilme yetenegidir. Bu na medeni haklara sahip olma ehliyetide denir. Kişi olmakla eş anlamlıdır. Bununla ilğili iki temel ilke vardır.
genellik ilkesi: herkes hak ehliyetine sahiptir.
Eşitlik ilkesi:kanun çerçevesinde herkes hak elde etmede ve borç altına girmekte eşittir. Kanunun yaş,cinsiyet, nesep,sağlık,yabancılık gibi nedenlerle bunu kısıtlaması eşitlik ilkesini zedelemez. Hak ehliyeti bakımından eşitlik aynı durumdaki kişiler arasındaki eşitliği ifade eder.
Tüzel kişilerde gerçek kişiler gibi hak ehliyetine sahiptir.
FİİL EHLİYETİ:fiil ehliyeti bir kişinin bizzat kendi fiilleriyle hak sahibi olması ve borç altına girebilmesi yeteneğidir.hak ehliyetinden farkı aktif bir ehliyetolmasıdır. Bundan dolayı buna medeni hakları kullanma ehliyetide denir. Başlıca şartları şunlardır.
Temyiz kudreti ( sezginlik) :fiil ehliyetinin en önemli koşuludur. Bu koşul yoksa kişi tam ehliyetsizdir. Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı yada akıl zayıflığı veya sarhoşluk vb sebeplerden birisi ile makul suretle hareket ekmek iktidarından yoksun olmayan herkes sezginsayılır. Makul suretle davranma yeteneğinin olması gerekti ortaya çıkmaktadır.
Rüşt ( erginlik): 18yaşını doldurmuş kişi rüşt sayılır. Ancak evlenme kişiyi reşit kılar evlenme rüştü, ancak 15yaşını doldurmuş kişi kendi isteği ve anababasının muvafakatı ile asliye hukuk mahkemesi tarafından reşit kılınabilir. Kazai rüşt/yargısal rüşt,ancak kişi ister evlenme ile isterse ana ve babasının izniyle rüşt olsun 18 yaşını doldurmadıkça dernekkuramaz.
Kısıtlı olmamak (hacir altına alınmış olmamak):yasada sayılan hacir sebeplarinden birirnin bulunması halinde kişinin ehliyeti sınırlanır ve kendisine bir vasi atanır. Bunlar ; akıl hastalığı , akıl zayıflığı, israf, kötü hal, kötü idare, ayyaşlık, bir yıldan fazla hürriyeyi bağlayıcı cezalar.
FİİL EHLİYETİNİN KAPSAMI
Hukuki işlem ehliyeti:kişinin bizzat kendi fiilleriyle hukuki işlemler yaparak hak ve borç altına girebilmesi için, tam fiil ehliyetine sahip olması gerekir.
Haksız fiil ehliyeti :kişinin haksız fiilden sorumlu tutulabilmesi için kusurluolması gerekir. Kusur, irade unsurunu şart koşar. Yani kişinin temyiz kudretine sahip olması gerekir.
Tam ehliyetliler:Temyiz kudretine sahip( sezgin), rüşt ( erginlik) ve kısıtlanmamış olmaları gerekir. Bunlar kendi başlarına hertürlü hukuki işlemleri yapabilirler.
Sınırlı ehliyetliler:Bunlar tam ehliyetliler gibi her üç koşulada sahip olmasına rağmen yaptıkları bazı işlemlerin geçerli olabilmesi için ya belirli bir makamın veya kendilerine atanmış olan kanuni müşavirin onayı gereklidir. Bunlar evli kadınlar ile kendilerine kanuni müşavir tayin edilmiş kişilerdir.
Tam ehliyetsizler:Temyiz kudretine sahip( sezgin) olmayan kişilerdir. Bunlar ne kendileri nede yasal temsilcilerin izniyle hiçbir hukuki işlem yapamazlar. Yaptıkları işlemler batıldır yani kesin hükümsüzdür. Bu kişilerin hukuki işleri yasal temsilcileri yaparlar. Ancak bazı işleri yasal temsilcileri bile yapamaz. Kişinin malını bağışlayamaz onun adına kefalet yapamaz. İrade sahibi olmadığından haksız fiil sorumluluğuda yoktur. Tek istisnası vardır hakkaniyet sorumluluğuyani hakkaniyet gerektiriyorsa kişi tam ehliyetsizde olsa hakim, temyiz gücüne sahip olmayan kişiyi ,kısmen veya tamamen tazminatla sorumlu tutabilir.
Sınırlı ehliyetsizler :temyiz kudretine sahip olmakla birlikte reşit olmayan veya kısıtlı olan kişilerdir. Buların hukuki ilem yapma durumları üçe ayrılır.
kendi başlarına yapabilecekleri işlemler:kendilerine ivazsız yani karşılıksız kazandırma sağlayan işlemleri ve kişiye sıkı bir biçimde bağlı olan hakları tek başına kullanabilirler.bunlar için yasal temsilcilerin iznini almalarına gerek yoktur.
yasal temsilcilerin yapacağı veya yasal temsilcilerin iznizyle yapavağı işlemler:ivazsız kazandırma veya kişiye bağlı hakların dışında kalan işleri yasal temsilcileri veya yasal temsilcilerin izniyle yapabilirler. Yasal temsilci tarafından işlem yapılmadan önce onay verilmişse izin,sonradan verilmişse icazet olur. Bu kişi yasal temsilcinin iznini almadan işlem yapmışsa hükümsüzdür. Ancak yasal temsilci icazet verirse geçerli olur.
yasak işlemler:bunları ne sınırlı ehliyetsiz nede yasal temsilcisi yapabilir. Sınırlı ehliyetsizler irade sahibi oldukları için haksız fiil sorumluluklarıvardır.