İbn cübeyr 7 Bibliyografya : 9



Yüklə 1,63 Mb.
səhifə15/65
tarix08.01.2019
ölçüsü1,63 Mb.
#92264
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   65

İBN EBU ASRUN

Ebû Sa'd Şerefüddîn Abdullah b. Muhammed b. Hibetillâh et-Temîmî el-Mevsılî (ö. 585/1189) Şafiî fakihi, kâdilkudât.

22 Rebîülevvel 492'de (16Şubat 1099) Musul'da doğdu. Ebü'l-Ganâim es-Süle-mrden kıraat. Kadı Abdullah b. Kasım eş-Şehrezûrî'den fıkıh, İbn Hamîs el-Kâ'bî ve anne tarafından dedesi olan Ali b. Ah-med b. Tavk'tan hadis okudu. Daha son­ra Vâsıf a giderek Kadı Ebû Ali el-Fâriki'-den Şafiî fıkhı tahsil etti. Bağdat'ta Ebû Abdullah Hüseyin b. Muhammedel-Bâri", Ebü'1-Feth İbn Berhân el-Bağdâdî, Ebû Bekir el-Mezraki, Abdullah b. Ali Sibtu'l-Hayyât ve Da'vân b. Ali'nin kıraat; Ebü'l-Kâsim İbnü'l-Husayn, Ebü'l-Berekât İb-nü'1-Buhârî, İsmail b. Ebû Salih el-Müez-zin gibi âlimlerin hadis; Es'ad el-Mihenî 293 Ebü'1-Feth İbn Berhân'ın fıkıh ve fıkıh usulü derslerine devam etti. Vâ-sıt ve Bağdatta öğrenimini tamamladık­tan sonra Musul'a dönerek (523/1129) uzunca bir süre orada, daha sonra (542/ 1147) Sincar'da Şâfıî fıkhı okuttu ve fet­va verdi.

S45 (1150) yılında Halep'e giden İbn Ebû Asrûn orada ders vermeye başladı. Halep Atabeği Nûreddin Mahmud Zen-gî'nin güven ve saygısını kazandı. Nû-reddin'le birlikte 549'da (1154) Dımaşk'a gitti, Gazzâliyye Medresesi ile diğer ba­zı medreselerde ve Emeviyye Camii'n-de ders okutmaya devam etti; bu ara­da vakıfların genel nezâretini de üstlen­di.

İbn Ebû Asrûn 562'de (1167} Halep'e dönünce Nûreddin Zengî Halep, Dımaşk, Hama. Humus ve Ba'lebek'te yaptırdığı medreselerdeki öğretim işlerini ve bura­larda görev yapacak hocaların seçimini ona bıraktı. İbn Asrûn'a büyük güven du­yan, çeşitli dinî ve idarî konularda kendi­siyle istişarede bulunan Nûreddin Zengî hilâfet merkezine elçi olarak onu gönder­miş. Abbasî halifesine Fatımî Devleti'nin yıkılışıyla Mısır'ın Abbâsîler'e katılışını müjdeleme görevini ona vermişti. Aynı zamanda Nusaybin, Sincar. Harran, Ha-bur ve Râbiye gibi birçok şehrin kadılık­larını da üstlenen İbn Ebû Asrûn böylece bölgede âdeta kâdılkudât olarak görev yapmış oluyordu.

Nûreddin Zengî'nin ölümünden sonra 570'te (1175) Dımaşk'a geri dönen İbn Ebû Asrûn, bu sırada bölgede baş göste­ren siyasî kargaşada ve iktidar mücade­lesinde Selâhaddîn-i Eyyûbî'yi destekle­di, Selâhaddin'in Şam bölgesinde hâki­miyet kurmasından sonra onun yakınları arasında yer alarak önce Mısır kadılığını, 573'te (1177) Şam bölgesi kâdılkudâtlı-ğını üstlendi. 575'te (1179) gözlerini kay­bedince kadılık yapıp yapamayacağı konusunda bir tartışma açıldıysa da muhaliflerine karşı başarılı oldu ve oğlu Ebû Hâmid Muhyiddin Muhammed'in niyâbe-tiyle bu görevini ömrünün sonuna kadar sürdürdü. 11 Ramazan 585'te (23 Ekim 1189) Dimaşk'ta vefat etti ve aynı yerde inşa ettirdiği Asrûniyye Medresesİ'ne def­nedildi.

Döneminde bölgenin önde gelen fakih-lerinden biri olarak saygı gören ve Şafiî fıkhının imamı kabul edilen İbn Ebû As-rûn'un kadılık görevinin yanı sıra yoğun bir öğretim ve telif faaliyetiyle de meşgul olduğu; Hama. Humus, Ba'lebek, Dımaşk ve Halep gibi birçok ilim merkezinde onun için medrese inşa edildiği ve buralarda birçok öğrenci yetiştirdiği bilinmektedir. Bunlar arasında oğulları Ebü'I-Meâlî Şe-hâbeddin Mutahhar. Ebû Hâmid Muhyid­din Muhammed ve Ebü'l-Berekât Nec-meddin Abdurrahman ile Cemâleddin İbnü'l-Harestânî, Ebü'l-Bekâ İbn Yaîş, İbnü'l-Cümeyzî, Fahreddin İbn Asâkir, Muvaffakuddin İbn Kudâme, Ebü'l-Kâsım İbn Sasrâ, Selâhaddîn-i Eyyûbînin vezir­lerinden Kâtib İmâdüddin el-İsfahânî ve meşhur tarihçi İbnü'd-Dübeysî gibi önem­li isimler vardır.

Eserleri.

İbn Ebû Asrûn'un birçok eser telif ettiği zikredilmekle birlikte bunlar­dan sadece ikisi günümüze ulaşmıştır. Şiirlerinden bazı parçalar kaynaklarda yer almaktadır.



1. Şafvetü'l-mezheb fî Ni­hayeti1-matlab. İmâmü'l-Harerneyn el-Cüveynfnin Şâfıî fıkhına dair Nihâyetü'î-matlab fî dirayeti'l-mezheb adlı eseri­nin muhtasarı olup müellif hattıyla bazı bölümleri Bankipûr'daki (Patna) Hudâbahş Kütüphanesi'nde 294 dört ciltlik bir nüs­hası da Kütahya Vahîd Paşa İl Halk Kütüp­hanesi'nde 295 bulunmaktadır.

2. el-İntişâr. Şafiî mezhebinin görüşlerini savunmak üzere yazdığı eserin çeşitli yaz­ma nüshaları bulunmaktadır 296 Müel­lifin kaynaklarda ayrıca el-Mürşid, ez-Zerî'a fî mdnieti'ş-şerVa, et-Teysîi iı'l-hiîâf, Meihazü'n-nazar, el-Muhtaşar fi'1-fera'iz, Fevâ'idü'l-Mühezzeb, et-Tenbîh fî ma'rifeti'l-ahkâm, el-Muvâ-fık ve'1-muhâlif, Risale fî nefyi kazâ'i'l-a'mâ ve cevâzihî ve yarım kaldığı kay­dedilen el-İrşâd fî nuşıeti'l-mezheb ad­lı eserleri kaydedilmektedir.

Bibliyografya :

İmâdüddin el-İsfahânî. Haridetü'l-kaşr(nşr. Şükrî Faysal), Dımaşk 1959, II, 354-355; İbn Cû-beyr, er-Rİhte, Beyrut 1384/1964, s. 4; İbnü'd-Dübeysî. et-Muhtaşarü 'l-muhtâc ileyh, Bağdad 1951, II, 158; İbnü'l-Müstevft. Târihu Erbit (nşt. Sârnî es-Sakkâr], Bağdad 1980, II, 417; İbnü'l-Esîr. el-Kâmil, XII, 18; Münzîrî, et-Tekmile, Ne-cef 1968,1, 20; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 53-57; Zehebî. Aclâmü'n-nübetâ', XXI, 125-129; Ah­med b. Aybek ed-Dimyâtî, el-Müstefâd min Zey­li Tarihi Bağdad (nşr. M. Mevlûd Halef], Beyrut 1406/1986, s. 275-276; Safedî. Nektü'I-him-yân (nşr Ahmed Zekî Bek), Mısır 1329/1911, s. 185;Sübkî, Tabakât, IV, 236; İsnevi, Tabakâtü'ş-ŞâflHyye,va, 132-137; İbn Kesîr. el-Bidâye, XII, 334; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü'z-zâhire, VI, 109;Nuaymî. ed-Dârisfî tarihi'l-medâris{nşt. Ca'fer el-Hasenî), Kahire 1988,1, 399-403; He-diyyetüV arifin, 1,457-458; Brockelmann, GAL Suppi, I, 971; Fuâd Seyyid. Fthrisü'l-mahtû(â-tn-muşauuere, Kahire 1954,1, 287-288; Sâdık Ahmed Dâvûd Cevdet, el-Medârisü't-'Aşrûniy-ye, Amman 1986, s. 17-157; Nâzım Reşîd, "Şu'-arâJ mensiyyûn: İbn Ebî'Aşrün el-Mevşılî", el-Câmi% IX/6, Musul 1979, s. 41 -43; N. Elisseeff, "Ibn Abi'Aşrün", EP (İng). III, 681-682; "İbn EbîcAşrûn", DMBİ, II, 683; Nûreddin Itr. "İbn Ebî 'Aşrûn", Meusû'atü'l-hadâreti'I-Islâmiyye, Amman 1993, s. 125-126.



İBN EBÛ AVN

Ebû İshâk İbrâhîm b. Muhammed b. Ahmed b. Ebî Avn e!-Ba§dâdî (ö. 322/934) Mülhid olduğu iddiasıyla idam edilen edip ve kâtip.

Muhtemelen Abbasî Halifesi Mu'tez-Billâh döneminde (866-869) Bağdat'ın gü­neybatısında tarihî bir şehir olan Enbâr'-da dünyaya geldi. Ebû İmrân ve Ebû Amr künyeleriyle de anılır. Dedeleri Ebû Avn Ahmed ile Ebü'n-Necm Hilâl tanınmış bi­rer şair ve kâtipti. Emîr Muhammed b. Abdullah b. Tâhir'in hizmetinde mabeyin­ciliğe, Mu'tezz'in halifeliği döneminde Vâ-sıt valiliğine tayin edilen babası Muham­med ile amcaları Salih ve Mâcid de başa­rılı şairlerden sayılmaktadır.

İbn Ebû Avn aile geleneğine bağlı kala­rak kâtiplik mesleğini seçti. Ayrıca bir sü­re güvenlik teşkilâtında amirlik, orduda kumandanlık görevlerinde bulundu. Te­nasüh akidesini savunan Ebû Ca'fer Mu­hammed b. Ali eş-Şelmegânî'nin yakın dostu ve kurduğu mezhebin aşın bir ta­raftarı olan İbn Ebû Avn, bu mezhep ya­yılmaya başlayınca Halife Râdî-Billâh'ın emri üzerine Şelmegânî İle birlikte tutuk­tandı. Sorgulanması sırasında hakkında ileri sürülen iddiaları reddetti. Ancak Şel-megânî'ye hakaret etmesi ve onu tokat­laması istenince buna razı olmadı ve her şeyini üstadına borçlu olduğunu söyledi. Bunun üzerine Şelmegânî ile birlikte Bağ­dat'ta idam edildi.297 Başları bir meydanda asılarak teşhir edildi, cesetleri yakılıp külleri Fırat neh­rine atıldı. Eserlerinin hiçbirinde ilhâd ve tenasühe dair fikirlerin yer almadığından hareketle onun bir siyasî entrika sonucu idam edilmiş olabileceği ileri sürülmüştür.298

Abbasî devlet teşkilâtında görev yapan her kâtip gibi dil, edebiyat, felsefe, coğ­rafya, tarih. İran ve Hint irfanı ile eski Yu­nan felsefesi gibi alanlarla yakından ilgi­lenen, dolayısıyla İslâm kültürü yanında önceki kültürlere de vâkıf olan İbn Ebû Avn'ın günümüze ulaşan eserlerinden çok iyi yetişmiş geniş kültüre sahip bir âlim ve edip olduğu anlaşılmaktadır. İbnü'n-Nedîm onu cesur fakat aklı kıt bir kimse olarak niteler. Ancak kâtiplik gibi geniş bilgi ve kültür gerektiren bir meslek sa­hibi olması ve önemli eserler kaleme al­ması bu nitelemenin doğru olmadığını ispatlamaktadır.

Eserleri.

el-Kâtibü'1-Bağdâdî unvanıyla tanınan İbn Ebû Avn'ın günümüze ulaşan başlıca eserleri şunlardır:



1. Kitâbü't-Teşbihât. İbn Ebû Avn'ın Arap şiirinden seçtiği teşbih örneklerini ihtiva etmekte­dir. Müellif eserin mukaddimesinde daha önceki ediplerin de şiir derlediklerini, an­cak bunları herhangi bir tasnife tâbi tut­madıklarını belirttikten sonra şiirin me­sel, istiare ve teşbih olmak üzere üç te­mel sanatı bulunduğunu, bunların en güç ve en önemlisinin derin bir düşünce, ince bir duygu ve engin bir seçme zevki gerek­tiren teşbih sanatı olduğunu söyler. Kur-'an'daki teşbihlerden hareketle çeşitli ör­neklere işaret ettikten sonra başlıca teş­bih edatları hakkında bilgi verir. İbn Ebû Avn, Abbasîler dönemine kadar tanınmış şairlerin kullandığı yaygın ve nâdir teşbih­lerin başlıcalarını ihtiva eden eserini mu­kaddime dahil doksan iki bölüme ayıra­rak konularına göre tertip etmiş, ayrıca "Letâif" başlığı altında İbnü'l-Mukaffâ'ın Kelîle ve Dimne'si başta olmak üzere çeşitli eserlerden seçtiği mensur teşbih örneklerine de yer vermiştir. İbn Ebû Avn, eserin mukaddimesinde mesel ve istiare­lere dair de müstakil eserler yazacağını söylemektedir. Arap edebiyatında edebî tenkidin gelişme sürecinin tesbiti ve İb-nü'l-Mu'tezz'in (ö. 296/909) Kitâbü'1-Be-df i ile Ebû Hilâl el-Askerînin Dîvânü'I-me'ânî'si arasın­daki dönemin anlaşılabilmesi için İbn Ebû Avn'ın bu eserde ortaya koyduğu görüş­lerin iyi tahlil edilmesi gerekir. Gustave Edmund von Grunebaum, İbn Ebû Avn'ın kullandığı teşbihle ilgili terimlerin ve teş­bihi tasnif gayretlerinin o günkü eserlerde bir benzeri bulunmadığını söyler.299 KMbü't-Teşbî-hât, Muhammed Abdülmuîd Han tarafın­dan İngilizce geniş bir incelemeyle birlikte neşredilmiştir (London 1950).

2. Kitâbü '1-Ecvibeti'l-müskite. Yunan ve İran bilge-leriyle zâhid ve mutasavvıfların, bedevî Araplar'ın, kadınların, zarif ve nüktedan kimselerin çeşitli konularda kendilerine sorulan sorulara veya muhatap oldukları sözlere verdikleri esprili pratik cevapları ihtiva eder. İbn Ebû Avn bu cevaplan Yu­nanca, Farsça ve Sanskritçe'den Arapça'­ya tercüme edilen kitaplarla din, dil, ne-vâdir ve edebiyata dair Arapça eserlerden derlemiştir. Günümüze ulaşmayan bu ki­tapları kısmen de olsa tanıtan, geniş bir kültür ve bilgi birikiminin eseri olan Kitö-bü'l'Ecvibeti'l-müskite Müberred, Sûlî, Ebû Ali el-Kâlî ve Ebü'l-Ferec el-İsfahânî gibi müelliflere de örnek teşkil etmiştir. Nevâdir Konusunda eser yazanlar da bu kitaptan faydalanmışlardır. Meselâ Ebû Ali et-Tenûhî, el-Müstecâd min fa'alö-ti'1-ecvâd'ınm sonundaki İlâvelerin çoğu­nu Kitâbü'l-Ecvibeti'î-müskite'Ğen almış, Husrîel-Kayrevânî Cem cu'l-cevâhir fi'1-mülah ve'n-nevâdir, Mâverdî Ede-bü'd-dünyâ ve'd-dîn, Ebü'l-Abbasel-Cürcânî el-Müntehab min kinâyâti'l-üdebâ3 ve işârâti'l-büleğa1', İbnü'1-Cev-zî el-Ezkiyâ ve Ahbârü'z-zırâf ve'l-mütemâcinîn,NüveynNihâyetü'l-ereb ve Şehâbeddin el-İbşîhî Müstetraf fî külli fenninmüstezraf'ında el-Ecvi-be'den yaptıkları nakil ve seçmelere ge­niş yer vermişlerdir. Lübbü'1-âdâb 300 (reddi) cevâbûti (ce­vabi) zevi'l-elbâb adlı eser muhtemelen bu kitabın diğer bir adıdır. Dönemin sos­yal hayatını yansıtan orijinal bilgiler ihti­va etmesi açısından da önemli olan eser Muhammed Abdülkâdir Ahmed tarafın­dan müellifin hayatı, ilmî şahsiyeti, eser­leri hakkında bir mukaddime ile isim, ka­bile ve yer indeksleri ilâve edilerek yayım­lanmıştır (Kahire 1983,1985). Eseri ayrıca May A. Yousef, Berlin'deki Preubischer Kulturbesitz'te bulunan nüshaya dayanarak müellif ve eser hakkında bir incele­meyle birlikte yayımlamıştır (Berlin 1988). İbn Ebû Avn'ın kaynaklarda adı geçen di­ğer eserleri şunlardır: Kitâbü Beyti mâ-li's-sürûr, Kitâbü''d-Devâvîn, Kitâbü'n-Nevâhî ve'1-büldân, Kitâbü'r-Resâ et-Teşbîhâtü'1-meşnkıyye.

Bibliyografya :

İbn Ebû Avn. Kitâbü't-Teşbîhât[nşT. M. Ab­dülmuîd Han), London 1950, neşredenin giri­şi, s. XIII-XXI; a.mlf.. Kitâbü'I-Ecuibetri-müs-A:i£e(nşr. M. Abdülkâdir Ahmed). Kahire 1983, neşredenin girişi, s. 3-22; İbnü'n-Nedîm, Fih­rist (Teceddüd). s. 164-165; Merzübânî, Mü-ueşşah, Kahire 1343, s. 349-350; Bağdadî, el-Fark (Abdülhamîd), s. 265-266; Seâlibî. Yeti-metü'd-dehr, Kahire 1377, III, 133-134; İbnü'l-Esîr, et-Kâmit, VIII, 290-291; Yâküt. Mu'cemü7-üdebâ\ I, 234-253; İbn Hallikân, Vefeyât, II, 156; Ebü'1-Fidâ, ei-Muhtaşarfıahbâri'l-beşer, Beyrut, ts. (Dârü'l-Marife), II, 80-81; Safedî, el-Vâfîinşr H.Ritterv.dğr.),Wiesbaden 1962, V, 307; Hediyyetü'l-'ârifin, I, 5; Brockelmann, GAL Suppi., I, 188-189; Ziriklî, d-A'/âm, I, 60-61; Kehhâle. Mu'cemü'l-mü'ettifİn, I, 9-10; G. E. von Grunebaum. Dirâsât fi'l-edebiVArabî (trc. İhsan Abbas v.dğr.), Beyrut-New York 1959, s. 121-129; Sezgin. GAS, (I, 76; May A. Yousef, Das Buch der Schlagfertigen Anttvorten oon İbn AbiıAwn. Ein werk derklassisch-arabisctıen Literatür. Einleitung, Edition und Quellenan-aiyse, Berlin 1988; M. Abdülmuid Han, "İbn Abi rAwn: A Litterateur of the Third Century",/C, XVI/2(1942), s. 202-212;a.mlf.,"İbn Abi'A^vrT, El2 (İng.). III, 683; Fiiâd Tarzı", "Kitâbü't-Teşbî-hât", el-Ebhâş, XXVII, Beyrut 1979, s. 149 vd.; G. C. Anawati, "Textes arabes", MIDEO, XVIII (1988), s. 257-258; Janusz Danecki, "Das Buch der Schlagfertigen Antworten von ibn Abî 'Awn",M, XXXI (1991), s. 102-103; C. Gilliot, "Das Buch der Schlagfertigen Antvrorten von ibn Abi cAwn", Arabica, XXXVIII/3, Leiden 1991, s. 398-400; Ebü'l-Feth Hâkimiyân, "İbn Ebî 'Avn", DMBl, II, 690.




Yüklə 1,63 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   65




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin