İçindekiler Nuray Alagözlü



Yüklə 0,61 Mb.
səhifə6/6
tarix31.10.2017
ölçüsü0,61 Mb.
#23067
1   2   3   4   5   6
, , , , , , , , şeklinde ifade edilen ünlemlerdir. Aynı zamanda İşlevsel Edimbilim bağlamında dilin‚ yönlendirme alanı’nın tanıtılması amaçlanmaktadır.

Dilin İşlevsel Edimbilim yöntemiyle çözümlenmesi önce konuşma ortamında kullanılan birimlerin sesbilgisel ve sözdizimsel niteliklerinin tanımlanmasıyla başlamakta ve bu tanımlama daha sonra biçim-işlev ilişkisinin konuşma ortamında konuşmacı ve dinleyicinin zihinsel eylemleri de analiz edilerek tamamlanmaktadır. Her dilsel birimin, dilin beş temel alanından (Simge alanı (symbol field), gösterme alanı (deictic field), yönlendirme alanı (incitment field), operasyon alanı (operation field) ve tasvir alanı (tinge field)) birine tekabül ettiği bu teoride ünlemler barındırdıkları niteliklerle ‘yönlendirme alanı’nın çekirdeğini oluşturmaktadırlar (Ehlich, 1986; Rehbein, 2006). Buna göre içlerinde anlam barındırmayan ve istisnalar dışında tümce içinde belirli bir yeri olmayan ünlemler, sözcük olarak nitelendirilemeyecekleri gibi, cümleyle eşdeğer görülmelidirler. Kısalıkları ve ton özellikleriyle konuşma içinde fazla zaman almadan konuşmacının içinde bulunduğu zihinsel ve duygusal durumu dinleyiciye ifade etmekle ve konuşmayı katılımcıların ihtiyaçlarına göre yönlendirmekle yükümlüdürler.

Türkçe dilbilgisi çalışmalarında ünlemlerin konuşma dilinin öğeleri oldukları, dilsel öğeler içinde özel bir yere sahip oldukları ve vurgu ve tonlama özelliklerinin bunların konuşmadaki görevlerini belirlediği ifade edilmiştir (örn. Emre, 1948). Ancak ünlemlerin sınıflandırılması şekil bilgisi ile ilgili çalışmalarda bir takım karmaşalara yol açmış, ünlemlerin ‘edat’ sınıfının bir parçası olduğu (Ergin, 1958; Deny, 1971; Hacıeminoğlu, 1984 vb.) ya da bağımsız bir sınıf olduğu (örn. Gencan, 1975; Banguoğlu, 1998) yönünde iki bakış açısı etkili olmuştur. İki durumda da ünlem başlığı altında toplanan dilsel öğeler‚ asıl ünlemler’den oluşan çekirdek yanında tonlama ve vurgu ile ya da duygusal içeriklerinden dolayı bu gruba dahil edilen‚ ünlem görevli ifadeler’i kapsamaktadır (son sınıflandırma Korkmaz, 2003; tartışma için bknz. Korkmaz, 1999). İncelemesi yapılan ünlem grubu Türkçede konuşma dilinin olmazsa olmaz unsurları olmakla ve ‘soruşturma’ ve ‘tasdik’ ünlemleri içinde yer almakla birlikte bu güne kadar hangi islevleri neye bağlı olarak gerçekleştirdikleri araştırılmamıştır (krş. Akar, 1988; Külebi, 1990). Tek dilli ve çok dilli ebeveyn-çocuk konuşmaları (Jochen Rehbein’ın SKOBI-ENDFAS veri tabanı) incelenerek bu unsurların sesbilgisel ve tonsal yapılarına bağlı olarak beş temel işlev üstlendikleri ortaya konulmakta ve bunlar açıklanmaktadır.

Özler Çakır

Proje Ekibi: Yeşim Aksan, Devrim Alıcı, Dönercan Dönük

Mersin Üniversitesi

ozlercakır@gmail.com



İkidilli Yetişkinlerin Metin İşlemleme Süreçleri: Sesli Düşünme Yöntemi ve Bilişsel İşlemler
Günümüzde insan beyninin dolayısıyla da bilişin (cognition) metinleri kavrama sürecinde nasıl çalıştığı metin işlemleme ile ilgili çalışmaların uluslararası düzlemde odak noktalarından birisini oluşturmaktadır. Bu anlamda bilişin nasıl işlediğine ilişkin stratejilerin belirlenmesi, öğrenme sürecine de önemli katkılar sağlamaya başlamıştır.

Öğrencilerin okuduğunu anlama sürecindeki yetkinliklerinin tüm öğrenim yaşantılarındaki başarılarının temel belirleyicilerinden biri olduğu dikkate alındığında, metin işlemleme sürecinde bireylerin bilişinin nasıl çalıştığının ortaya konabilmesinin önemi de daha anlaşılır olmaktadır. Bu bağlamda okuduğunu anlama sürecindeki yetkinlik, bireyin okuduğunu anlama stratejilerini kullanabilmesine bağlıdır. Yapılan pek çok bilimsel çalışmada ise okuduğunu anlama çıkarım yapma süreci olarak tanımlanmaktadır (Graesser, Singer & Trabasso, 1994; Richeit, Schnotz & Strohner, 1985; Singer, 1990; Singer, 1994; van den Broek, 1994). Bireyin anadilinde bir metinle etkileşirken çıkarım yapma stratejilerini kullanabilmesi, ikinci dilde de bu stratejileri kullanabilme yetkinliğini arttırmaktadır.

Özellikle son yıllarda yapılandırmacı anlayışın (constructivisim) ortaya koyduğu ilkeler ve bu doğrultuda yapılan bilimsel çalışmalar, eğitim alanında öğrenme ve öğretme süreçlerine önemli katkılar sağlamaktadır. Bireylerin bir metinle etkileşme süreçlerinde bilişlerinde neler olup bittiğinin saptanabilmesi için kullanılan sesli düşünme (think aloud), bu amaçla bilimsel çalışmalarda en yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Biz de bu çalışmada, ülkemizde üniversite düzeyinde eğitim alan iki dilli öğrencilerin metin işlemleme süreçlerini sesli düşünme yöntemi ile ortaya koymayı amaçladık.

Bu amaç doğrultusunda araştırmada aşağıdaki sorulara yanıt aranacaktır:

1. Anadilinde (Türkçe) yetkin okuyucu olup olmama ve okuma metninin konusu hakkında önbilgili olup olmama, öğrencilerin bağdaşık bir metinle etkileşimleri sırasında bilişlerinde gerçekleşen işlemler bakımından farklılık yaratmakta mıdır?

2. Anadilinde (Türkçe) yetkin okuyucu olup olmama ve metin dili (Türkçe/İngilizce), öğrencilerin bağdaşık bir metinle etkileşimleri sırasında bilişlerinde gerçekleşen işlemler bakımından farklılık yaratmakta mıdır?


Yukarıdaki araştırma sorularına yanıt bulmak amacıyla bu çalışmada, Mersin Üniversitesinde Eğitim Fakültesi İngiliz Dili Eğitimi ve Fen-Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümlerinde okuyan öğrencilerden elde edilen veriler kullanılarak hem niteliksel hem de niceliksel çözümlemeler yapılacaktır

Kaynakça
Graesser, A.C., Singer, M. & Trabasso, T. 1994. Constructing Inferences During Narrative Text Comprehension. Psychological Review, 101, 371-395.

Richeit, G., Schnotz, W. & Strohner, H. 1985. The Concept of Inference in Discourse Comprehension. Richeit, G. & Strohner, H. (Haz.), Inferences in Text Comprehension, (3- 49). Elsevier.

Singer, M. 1990. Psychology of Language. New Jersey: Lawrence Erlbaum Association.

Singer, M. 1994. Discourse Inference Process. Gernsbacher, M.A. (Haz.), Handbook of Psycholinguistics, (479-583). San Diego, CA: Academic.

van den Broek, P. 1994. Comprehension and Memory of Narrative Texts: Inferences and Coherence. Gernsbacher, M.A. (Haz.), Handbook of Psycholinguistics, (539- 583). San Diego, CA: Academic.

Aslı Göksel & Belma Haznedar

Proje ekibi: H.İ. İskender, S. Kan, T. Akan, K. Gökgöz, M. Bostancı, F. İnce, İ. Oded, D. Öksüz

Boğaziçi Üniversitesi

gokselas@boun.edu.tr - haznedab@boun.edu.tr


Türkçe Tamlamaların Yapısı – Bir Veri Tabanı Çalışması

Bu çalışma Bologna Üniversitesi’nde 2005 yılında başlatılan ve şu anda 20’nin üstünde dili kapsayan MorboComp projesi çerçevesinde yürütülen karşılaştırmalı bir veri tabanı çalışmasının Türkçe’yle ilgili bölümüdür. Hedef, yapısal bir çözümleme temelinde her dilden 10,000 tamlama toplamaktır. Tamlamaların incelenmesinde (Bkz. Fabb, 1988) Scalise ve diğ. (2005) ve Bisetto & Scalise (2005)’de öne sürülen sınıflandırma esas alınmıştır. Bu sınıflandırma tamlamaların literatürde irdelenen iki özelliğini, başlı olup olmama ve tamlayanla tamlanan arasındaki ilişkiyi birbirinden bağımsız iki parametre olarak incelemektedir. Bisetto ve Scalise üçüncü bir parametre olarak başın tamlama içindeki konumunu ele alır, dolayısıyla tamlananın sağda ya da solda olması ek bir sınıflandırma konusudur. Çözümlemede gerek tamlamanın, gerekse tamlayan ve tamlananın sözdizimsel kategorisi (ör. ad, eylem, sıfat) belirtilmektedir. Türkçe’ye bu açıdan bakıldığında 100 kadar tamlama tipi olduğunu saptanmış, vurgunun yeri, tamlama takısının olup olmaması gibi etkenlerin sınıflandırmaya katılmasının gerekliliği kuvvet kazanmıştır.



Kaynakça
Bisetto, A. & Scalise, S. 2005. The Classification of Compounds. Lingue E Linguaggio, 4 (2).

Fabb, N. 1998. Compounding, Spencer, A. & Zwicky A. M. (Haz.) Handbook of Morphology, (66-83). Oxford: Blackwell.

Scalise S., Bisetto, A. & Guevara, E. 2005. Selection in Compounding and Derivation. Dressler, W.U., Kastovsky, D. & Rainer, F. (Haz.), Morphologica 2004. Proceedings of the XIth International Morphology Meeting, Vienna.

Mustafa Sarıca & Süleyman Eratalay



Yüzüncü Yıl Üniversitesi

mnsarica@hotmail.com

Sümer Belirteçlerinin Türkçe ile İlgisi
Aynı yapıdan gelen çağdaş diller arasında bile iletişimi olumsuz etkileyecek temel farklılıklar oluşmuştur. Kökeni bir dilleri birbirinden uzaklaştıran etkenler arasında yer ve kültür kopukluğunun yanı sıra zamansal uçurumun da derin etkisi vardır. Bu çalışma çerçevesinde beş bin yılın ayırdığı iki dil arasında hala yapısal benzerliklerin bulunup bulunamayacağını öncelikle sözcükbilim temelli olarak araştırdık.

Yitik dillerden Sümerce yeniden okunup çözüldüğünde yapı açısından bitişken bir dil olduğu, Hint-Avrupa ve Sami dilleriyle bir bağlantısının olmadığı açığa çıkmıştır. Bununla birlikte çoğu araştırmacılar bu dilin yaşayan hiçbir dil ya da dil topluluğuyla ilgisinin de olmadığını söylemişlerdir.

Türkçe ile ilgisi öteden beri tartışılan Sümercenin yazımında kullanılan belirteçler görev ve görüntü açısından bu araştırma çerçevesinde ele alınmıştır. Çok kapsamlı bir araştırma gerektiren bu tasarının ilk basamağı olarak belirteçleri biçim ve anlambilim açısından Türkçedeki olası karşılıklarıyla birlikte inceledik.

Görev ve görüntüsü aynı sözcüklere ayrı dillerde rastlamak söz konusu dillerin kökenlerinin bir olduğunu göstermez. Bunun yapısal çözümlemelerle desteklenmesi, bu diller arasında aynı zamanda doku ve düzen birliğinin de olması gerekir. Bu araştırma her iki dilin genel yapısal özelliklerini çözümlemeyi amaçlayan kapsamlı bir girişimin önsözü niteliğindedir. Okunmuş Sümer metinlerinden alınma örnekler, Türkçenin yaşamış ve yaşayan eşdeğerleriyle karşılaştırılmıştır. Sözcükbilim temelli bu yaklaşımda, sonraki adı niteleyen belirteçlerin ve Türkçedeki benzerlerinin içyapısı biçim ve anlam açısından değerlendirilmiştir.

Aradaki binyıllara karşın iki dildeki örneklerin durumunu, biçimbilimsel gelişimi ve anlam içeriğinin doğrusallığını araştırarak karşılaştırmamızı tamamladık.

Kapı aralama sayılabilecek bu çalışma ile iki dil arasındaki ilişkiler dizisinin belki ilk halkasını elde etmiş olduk. Benzer çalışmalar iki dil üzerindeki bilinmezleri azaltarak Türkçenin en eski izlerine kavuşmamızı ve dilimizin en derin köklerine ulaşmamızı sağlayacaktır.



Kaynakça
Clauson, G. 1972. An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish. Oxford: At The Clarendon

Divanü Lugati't Türk. 2005. İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

Deimel, P. A. 1947. Sumerisches Lexikon. Roma: Pontificium Institutum Biblicum.

Edzard, D. O. 2003. Sumerian Grammar. Leiden: Brill.

Ercilasun A. B. 2004. Türk Dili Tarihi. Ankara: Akçağ

Ercilasun, A. B. ve diğ. 1991. Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.

Ergin M. 2000. Orhun Abideleri. İstanbul: Boğaziçi Yay.



Falkenstein, A. 1949. Das Sumerische. Leiden: Brill-Verlag.

Güncel Türkçe Sözlük. 2006. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Labat, R. 1995. Manuel D’épigraphie Akkadienne (Signes, Syllabaire, Idéogrammes). Paris: Librairie Orientalisle Paul Geuthner.



Nişanyan, S. 2002. Elifin Öküzü ya da Sürprizler Kitabı, (Çizimler: Semih Poroy). İstanbul: Adam.

Ölmez M. & Tekin T. 1999. Türk Dilleri. İstanbul: Simurg

Tekin T. 1995. Orhon Yazıtları. İstanbul: Simurg

Tekin T. 2003. Orhon Türkçesi. İstanbul: Sanat Kitabevi

Tosun, M. & Yalvaç K. 1981. Sümer Dili ve Grameri I: Sumerce’den Örnekler. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

Tosun, M. & Yalvaç K. 2002. Sumer, Babil, Assur Kanunları ve Ammi-Şaduqa Fermanı. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları.

Mustafa Sözen

Akdeniz Üniversitesi

sozen@akdeniz.edu.tr

_______________________________________________________


Sinematografik Dilde Zaman Kipleri ve Örnek Bir Uygulama
Bu çalışmanın amacı sinematografik dilin sahip olduğu zaman kiplerini örnek uygulama içinde göstererek bunu yazın diliyle karşılaştırmaktır.

Yazın alanında örnekleri çok olmasına karşın sinematografik dilin farklı alanları üzerine yapılan kuramsal çalışmaların sayısı ülkemizde pek de fazla değildir. Anlatıbilim ve dilbilimsel analiz yöntemlerini aynı çatı altında birleştirerek eldeki metne nesnel yaklaşmayı amaç edinen bu çalışma; sinematografik dilin zaman perspektifindeki ayırt edici dil kullanımlarını ve yapılarını ortaya çıkararak metinlerde anlamın nasıl oluşturulduğunu bulmayı amaçlamaktadır.

Filmin bir sanat olarak gelişmesini etkileyen faktörlerden biri de Henri Bergson`un zaman felsefesine getirdiği boyuttur. Evrende her şeyin kesintisiz, sürekli bir değişim içinde olduğunu öne süren Bergson için ‘şimdiki anın’ kendisi de bir değişmedir. Bergson`un zaman felsefesi, film anlatısında önemli yapısal değişikliklere neden olmuştur. Filmde zaman, bir taraftan kesintisiz sürekliliğini, diğer taraftan geriye dönülmezliğini kaybeder; zaman geriye dönüşlerle durağanlaşabilir, anımsamalarla tekrarlanabilir, gelecekle ilgili görüntülerle ileriye atlayabilir.

Romanın zaman tasarımında yaşanan olgular, düşünce ve duygular, anılar, geçmiş ve şimdi iç içe eşzamanlı olarak varolabilirler. Romanda görülen bu özellik, zaman ve mekan aralıklarının birleşmesine yol açar ve böylece zaman ve mekanın sınırları, romanda işlenen ilişkilerin içinde yokolabilmektedir. Bu özellik, filmin içinde geliştiği zaman ve mekanın karışımını andırır. Ancak roman, mekanı zaman içinde bir noktadan diğerine giderek anlatırken; film, zamanı mekan içinde bir noktadan diğerine giderek anlatmaktadır. Filmde mekan, statik niteliğini, bilinen durgunluğunu kaybederek hareket kazanır ve kendi gelişim çizelgesine sahip olur. Homojen fiziksel zaman filmde, heterojen biçimde düzenlenmiş zamanın özelliklerini taşır.

Günümüz Türk sinemasında sayıları az da olsa yerleşik anlatı biçimlerinin dışına taşmaya çalışan ürünler vardır. Örneğin Türk Sinema Dili`ne önemli katkılar getiren Ömer Kavur`un ‘Gizli Yüz’ adlı filmi sinematografik dilin zaman tasarımı anlamında iyi bir örnek olarak karşımızda durmaktadır.

Kaynakça
Burch, N. 1994. Zaman ve Mekan ile İlgili Bağlantılar. Filmde Zaman ve

Mekan Üzerine, (117-130). Eskişehir: Turkuaz Yayınları.

Demir, Y. 1994. Filmsel Zamanın Yaratılmasında Filmsel Araçların Zamanı Etkilemedeki Rolleri. Filmde Zaman ve Mekan Üzerine, (47-63). Eskişehir: Turkuaz Yayınları.

Jacobs, L. 1994. Zaman ve Mekanın Anlatımı. Filmde Zaman ve Mekan Üzerine, (35-46). Eskişehir: Turkuaz Yayınları.

Kıran, A & Kıran, Z. 2003. Yazınsal Okuma Süreçleri, Ankara: Seçkin Yayınları.

Lawson, J. H. 1994. Zaman ve Mekan. Filmde Zaman ve Mekan Üzerine, (19-34). Eskişehir: Turkuaz Yayınları.

Feyza Türkay & Sophie Kern



Laboratoire Dynamique du Langage/Lyon 2 Üniversitesi

fturkay@cu.edu.tr - Sophie.Kern@univ-lyon2.fr



Türk ve Fransız Anneler Tarafından Çocuğa Yönlendirilmiş Konuşmadaki Farklılıklar: Ad/Eylem Kullanımına Karşılaştırmalı Bir Bakış Açısı
Bu çalışma, ilgili yazında, öncelikle Nelson (1974) tarafından ortaya atılan ve daha sonra Gentner (1981, 1982) tarafından geliştirilen, çocukların anadil edinimleri sürecinde, eylemleri adlardan daha sonra edindikleri hipotezine (The Universal Noun Advantage View) ve bu hipoteze karşıt sonuçlar sunan (The Input-Dependent View) Korece ve Çince’de Tardif (1996), Choi (1997), Choi & Gopnik (1995) tarafından yapılmış araştırmalardan ortaya çıkmış olan tartışmalı sonuçlara dayanmaktadır. Yukarıda belirtilen çalışmalara dayanan tartışmalar, ilerleyen yıllarda gerek tek (Ogura ve diğ., 2006) gerek ikili ya da çoklu diller arasındaki karşılaştırmalı çalışmalar (Tardif ve diğ., 1997) aracılığı ile desteklenmiştir.

Çocukların erken dönem sözcük dağarcıklarının içeriğini araştıran çalışmaların odak noktalarından biri de anne tarafından çocuğa yönlendirilmiş konuşmanın nitelikleridir. Bu konuşmanın, çocuğun dil gelişimi üzerinde etkili olduğunu gösteren birçok çalışma yapılmıştır. Bu poster bildirideki temel amaç, Türk ve Fransız anneler tarafından çocuğa yönlendirilmiş konuşmanın niteliklerini özellikle ad/eylem kullanım tercihleri açısından karşılaştırmak ve ortaya çıkan yapıların çocukların ad/eylem tercihleri üzerinde bir etkisi olup olmadığını — bağlamsal boyutu göz ardı etmeksizin — tartışmaktır. Anne/çocuk dil etkileşiminde bağlamın doğrudan etkili olduğunu gösteren çalışmalar, Türkçe ve Fransızca arasındaki karşılaştırmalı bu araştırmada dikkate alınan en önemli açıdır.

Bu poster bildiride, 20 Türk ve 20 Fransız anne/çocuk ile yürütülmeye başlanmış ve devam etmekte olan bir araştırmanın ön sonuçları paylaşılacaktır. Çalışmaya dayanak olusturan veri, 3 farklı bağlam açısından değerlendirilen Türk/Fransız anne ve çocuk dil etkileşimleridir.
Kaynakça

Choi, S. 1997. Language-Specific Input and Early Language Development: Evidence from Children Learning Korean. Slobin D. I. (Haz.), The Crosslinguistic Study of Language Acquisition 5: Expanding the Contexts (41–133). Mahwah, NJ: Erlbaum.

Choi, S., & Gopnik, A. 1995. Early Acquisition of Verbs in Korean: A Crosslinguistic Study. Journal of Child Language, 22, 497–529.

Gentner, D. 1981. Some Interesting Differences between Verbs and Nouns. Cognition and Brain Theory, 4, 161–178.

Gentner, D. 1982. Why Nouns are Learned Before Verbs: Linguistic Relativity versus Natural Partitioning. Kuczaj, S.A. (Haz.), Language Development 2: Language, Thought, and Culture, (301–334). Hillsdale, NJ: Erlbaum.

Nelson, K. 1974. Concept, Word, and Sentence: Interrelations in Acquisition and Development. Psychological Review, 81, (4), 267–285.

Ogura, T., Dale, P., Yamashita, Y., Murase, T., & Mahieu, A. 2006. The Use of Nouns by Japanese Children and their Caregivers in Book-Reading and Toy Contexts. Journal of Child Language, 33, 1-29.

Tardif, T. 1996. Nouns are not always Learned before Verbs: Evidence from Mandarin Speakers’ Early Vocabulary. Developmental Psychology, 32,492–504.

Tardif, T., Shatz, M. & Naigles, L. 1997. Caregiver Speech and Children’s Use of Nouns Versus Verbs: A Comparison of English, Italian and Mandarin. Journal of Child Language, 24, 535–565.

Namık Ülkersoy



Çukurova Üniversitesi

nulkersoy@gmail.com

_______________________________________________________
Belirtililik Ayırt Etme Hipotezi’nin İngilizce Sesletim Hataları ile İlişkisi
Bu çalışmanın amacı Eckman’ın (1977) Belirtililik Ayırt Etme Hipotezi’ nin İngilizce Öğretmenliği Bölümü öğrencilerinin İngilizce sesletim hatalarına olan etkisini tanımlamaktır. Eckman’a göre, belirtililik seslerin doğru çıkarılmasında etkili bir özelliktir. Varsayıma göre belirtililik özelliği taşıyan ve anadilde bulunmayan seslerin doğru olarak çıkarılması daha zor olacaktır. Türkiye’de İngilizce öğrenen öğrencilerin çoğunda benzeri sesletim hatalarına rastlanmaktadır. Bu hataların içerisinden sistematik olarak yapılanlar saptanmalı ve bunların düzeltilmeleri yoluna gidilmelidir.

Belirtililik Ayırt Etme Hipotezi Lado’nun (1957) Karşılaştırmalı Analiz Hipotezi’ne dayalı olarak ortaya çıkarılmıştır. Lado’ya göre dil öğrenimindeki zorluklar ana dil ve hedef dil arasındaki farklılıklardan dolayı olacaktır. Buna göre, eğer hedef dildeki bir ses anadilde yok ise bunun öğrenilmesi zordur. Ancak, Eckman çalışmalarında bunun tam olarak doğru olmadığını görerek, sesletim zorluklarının sadece farklılıktan dolayı olmadığını başka etkili faktörlerin olduğunu iddia etmiştir.

Tüm bunlardan yola çıkarak çalışmamızı aşağıdaki hipotez doğrulusunda yaptık: “İngilizce’yi yabancı dil olarak öğrenen Türk öğrenciler belirtili ünsüzlerin sesletiminde zolanarak daha çok hata yapacaklardır”.

Yapılan çalışmada Çukurova Üniversitesi İngiliz Dili ve Eğitimi İkinci sınıf öğrencileri denek olarak kullanıldı. Deney ve kontrol Grubu olarak iki sınıf gelişigüzel seçildi ve her iki gruba da öntest uygulandı. Sesletim hatalarını saptamak için, 60 kelimeden oluşan bir test verilerek öğrencilerden yüksek sesle okumaları istendi. Hatalar tespit edildikten sonra bunların düzeltilmesi için deney gurubuna sınıfta uygulama yapılarak hatalar üzerinde durularak doğru sesletimlerin öğretimi yapıldı.

Çalışma sonucunda belirtililik özelliği taşıyan ünsüzlerin sesletiminin daha zor olduğu bulunmuştur. Bunun yanı sıra ünsüzlerin sözcük içindeki yerinin de sesletim zorluklarına yol açabildiği gözlenmiştir.

Kaynakça
Eckman, F. 1977. Markedness and the Contrastive Analysis Hypothesis. Language Learning 27, 315 – 330.

Lado, R. 1957. Linguistics Across Cultures: Applied Linguistics for Language Teachers. Ann Arbor: University of Michigan Press.

Banu Yaman

Aksaray Üniversitesi

banuyaman@gmail.com
Hollanda ve Türkiye’de Türkçe Öğretimi

(Öğretmen Görüşleri Açısından Değerlendirme Çalışması)
Bu araştırma, öğrencilerin Türkçe’ye ve Türkçe dersine yönelik bakış açılarını ve Türkçe dersindeki akademik başarılarını, öğretmen görüşleri açısından değerlendirmeye yönelik niteliksel bir çalışmadır. Çevresel faktörlerden en önemlisi olan öğretmen görüşleri, yarı yapılandırılmış görüşme formları hazırlanarak elde edilmiştir. Görüşme doğal bir iletişim ve bilgi toplama yolu olduğundan anlaşılmayan konularda, açıklama, soru sorma ve tamamlama yapmaya olanak sağlamasının yanı sıra araştırma yapılan konuda daha çok ve ayrıntılı bilgilere ulaşabilmesine de zemin hazırlar (Serper, Gürsakal, 1989, 150; Kaptan, 1991, 149).

Kültür-eğitim ve kişilik gelişimi açısından öğrencilerin en önemli etkileşime girdikleri yer olan sınıflarda,

1. Öğretmenin ve öğrencilerin birbirlerine olan bakış açısı,

2. Bağlı oldukları kültüre yönelik tutumları, yaşanan ülkenin ortak dilini öğrenmeye yönelik tutum ya da istekleri,

3. Resmi dili doğru ve etkili biçimde kullanmaya yönelik beklenti ve ihtiyaçların ortaya konulamaması,

4. Anadil ile anadili arasında çelişki duymadan,

5. Olumsuz tutumlar geliştirmeden,

6. İki dil arasında uçurumlar oluşturacak yönelimlere girmeden

7. Türkçe’yi etkili, doğru, düzgün kullanabilmesini sağlayacak yöntemler geliştirmek gerekmektedir.
Kaynakça
Güvenç, B. 1997. Çocuk ve Kültür. Çocuk Kültürü 1. Ulusal Çocuk Kültürü Kongresi Bildirileri. Ankara Üniversitesi.

Hengirmen, M. 1999. Anadili Eğitiminin Kişilik Gelişimine Etkisi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Türkçe’nin Eğitimi ve Öğretimi Anabilim Dalı. Ankara.

Sarı, M. 2001. İki dilli Çocukların Çözümleme Yöntemiyle Okuma Yazma Öğrenirken Karşılaştıkları Güçlükler. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Çukurova Üniversitesi. Adana.

Sayıner, B., Susam, H., Alkaya, M. Ercan, İ., Kılıç, Y. & Karaman, M. 1987. Amsterdam AKE Çerçeve Planı. Artubo. Amsterdam Voor De Nederlands TEXT.

Elif Kır

Yıldız Teknik Üniversitesi

elif2006@gmail.com

Türkçedeki Parçalarüstü Sesbirimlerinin Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen Öğreniciler Tarafından Kullanımı ve Algılanması: Araştırma Bulguları ve Ders İçerik Önerisi
Bir dilde var olan sesler ve bunların niteliklerini içeren ses düzeni bir dili başka dillerden ayıran başlıca özelliklerden birisidir. Diller arası incelemeler ve karşılaştırmalar bu niteliklerin gerçekte önemli ayrımlar olduğunu göstermektedir. Dillerde sesbirimsel çizginin dışında kalan, sesin yeğinlik, yükseklik ve süresinden kaynaklanan ve “bürün olguları” olarak adlandırılan parçalarüstü birimler de bulunmaktadır (Ergenç, 1998:25). Bürün olguları dillerde çeşitli işlevler yerine getirebilir ve bazı bürünsel olgular dilde anlambirimleri ve sözceleri birbirinden ayırt etmek için kullanılabilir.

Türkçede süre, vurgu, ton, ezgi, durak ve kavşak gibi parçalarüstü birimler gerek sözcük gerekse tümce düzeyinde konuşucu ile dinleyici arasındaki iletişimde ve iletilerin dinleyici tarafından doğru olarak algılanmasında anlam ayırıcı olabilmektedir. Bu nedenle parçalarüstü birimlerin hem Türkçeyi anadil olarak edinmiş konuşurlar hem de Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen öğreniciler tarafından doğru algılanması ve kullanılması gerekmektedir.

Bu amaçla, Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen ve anadilleri Fransızca olan öğrencilere haftada iki saat verilen konuşma derslerinde parçalarüstü birimlerin Türkçedeki kullanımına odaklanılmıştır.

Araştırma öncesinde toplam onaltı hafta, 64 saat Türkçe dersi almış olan bu öğrenci kümesinden kimi sözcükleri ve tümceleri okumaları istenmiş ve öğrenicilerin okumaları ses kayıt aygıtına kaydedilmiştir. Elde edilen veride Fransızca ve Türkçede parçalarüstü birimlerin kullanım farklılıklarından kaynaklanan yanlış kullanımlar, öğrencilerin yaptıkları vurgulama ve tonlama yanlışlıkları, yanlış duraklama yerleri ve bunların sonucunda anlam karmaşası ve bozukluğuna neden olan kullanımlar saptanmıştır. Bu saptamalardan sonra öğrenicilerle yapılan görüşmelerde öğrenicilerin Türkçe sesletimde ve parçalarüstü sesbirimlerin kullanımında ne gibi güçlükler yaşadıkları öğrenilmiştir. Bu veriler ve Türkçe ile Fransızcada parçalarüstü birimlerin karşılaştırılması sonucu elde edilen bilgiler yardımıyla yabancılara Türkçe öğretiminde konuşma derslerinin içeriği Türkçenin sesbiçimsel özellikleri ve parçalarüstü birimler odak alınarak hazırlanmıştır.

Bu sunuda, araştırmanın bulguları ve araştırma sonuçlarına göre düzenlenmiş yabancı dil olarak Türkçe konuşma dersi içeriği tartışılmaktadır.
Kaynakça
Aksan, D. 1987. Türkçenin Gücü. Ankara: Bilgi Yayınevi.

Demircan, Ö.1996. Türkçenin Sesdizimi. İstanbul:Der Yayınları.

Demircan, Ö. 2005. Odaklayıcılar ve Devrik Dizim. Dilbilim İncelemeleri, 87–115.

Ergenç, İ. 1989. Türkiye Türkçesinin Görevsel Sesbilimi. Ankara: Engin Yayınevi.



Ergenç, İ. 1998. Konuşma Dili ve Türkçenin Söyleniş Sözlüğü. Ankara: Simurg.



Yüklə 0,61 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin