İÇİndekiler öNSÖZ 1 HİNDİstan'in büYÜk aliMİ ebu'l-hasan en-nedvi'ye açik mektup 5


Soru 18: Sa'd bin Ubade neden biatten kaçındı ve Ömer neden onu öldürmekle tehdit etti?



Yüklə 0,8 Mb.
səhifə21/21
tarix15.01.2018
ölçüsü0,8 Mb.
#37982
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21

        Soru 18: Sa'd bin Ubade neden biatten kaçındı ve Ömer neden onu öldürmekle tehdit etti?

        Cevap: Ensar, makam ve mevkiye ulaşmak için hızla Ebu Bekir'e biatte yarışırken Sa'd bin Ubade biatten kaçınarak kavmini biat etmekten menetti; ama hastalığının şiddetinden dolayı onları ikna edemedi. Çünkü hasta yatağında yatıyordu ve onun sözünü kimse dinlemiyordu. O
------------------------------
1- Ensab'uı-Eşraf, c. 1, s. 580; Tarih-i Taberi, c. 3, s. 218 - 221.


Hilafet Hakkında / 345

arada Ömer bağırarak; "Onu öldürün, o fitne çıkarıyor!" dedi. Böylelikle başlangıçta her muhalifi öldürüp, hiç kimsenin halifeye muhalefete ve fitne çıkarmaya cüret etmemesini sağlamak istiyordu.1



        Soru 19: Niçin Hz. Fatıma'nın evini yakmakla tehdit ettiler?

        Cevap: Birçok sahabi Ebu Bekir'e biat etmekten kaçınarak Ali bin Ebi Talib'in evinde toplandı. Eğer Ömer ağır davranıp evi yakmakla tehdit etmeseydi, İslam Ümmeti Alevi (Hz. Ali'nin taraftarları) ve Bekri (Ebu Bekir'in taraftarları) diye ikiye bölünecekti. Ama Ömer, halka bunu zorla kabullendirmek için dedi ki: "Biat için dışarı çıkın! Yoksa evi içindekilerle birlikte yakarım!"2 Ömer, bu sözüyle Resulullah'ın (s.a.a.) kızı Hz. Fatıma ile Emir'ül- Müminin Ali'yi (a.s.) kastediyordu.

        Bu sözleri söyledikten sonra artık hiç kimse Ebu Bekir'e karşı çıkıp biatten kaçamayacağını anladı. Çünkü hatta alemdeki kadınların hanımefendisi Hz. Fatıma (s.a.) ile vasilerin efendisi olan kocası Hz. Ali'ye (a.s.) dahi acınmıyordu.

        Soru 20: Ebu Süfyan neden başlangıçta Ebu Bekir'e karşı olup onu tehdit ettiği halde daha sonra sustu?

        Cevap: Resulullah sadakaları toplaması için Ebu Süfyan'ı Medine dışına göndermişti. Ebu Süfyan Medine'ye döndüğünde Ebu Bekir'in hilafeti ile karşılaştı. Hemen Hz. Ali'nin evine giderek onu inkılaba ve savaşa teşvik


-----------------------

1- Tarih-i Taberi, c. 3, s. 222.


2- İbn-i Kuteybe, el-İmame ve's-Siyase, c. 1, s.19.

346/ Zikir Ehline Sorun


etti ve ona adamlarıyla birlikte yardım edeceğine dair söz verdi. Ama Hz. Ali onun asıl hedefini bildiğinden teklifini reddetti. Olaydan haberi olan Ebu Bekir ile Ömer hemen onun yanına giderek tatlı bir dille vaadlerde bulundular. Örneğin; topladığı bütün zekatların kendisine verileceği ve evlatlarının Şam'a vali yapılacağına dair ona söz verdiler. Ebu Süfyan da razı olup sevinerek sustu. Böylece Yezid bin Ebu Süfyan'ı Şam'a vali yaptılar; o ölünce yerine kardeşi Muaviye bin Ebu Süfyan'ı vali tayin ettiler ve hilafete ulaşması için ona yardım ettiler.



        Soru 21: Hz. Ali mevcut durumu kabul ederek onlara biat etti mi?

        Cevap: Hayır, asla! Hz. Ali mevcut durumu kabul etmedi ve onlara karşı susmadı. Tehditere rağmen onların delillerini çürüttü ve biat etmedi. Sünni alimlerden İbn-i Kuteybe, Tarih'inde şöyle nakleder: "Hz. Ali onlara; "Vallahi sizlere biat etmeyeceğim; aslında sizin bana biat etmeniz gerekir." dedi ve zevcesi Hz. Fatıma'yı yanına alarak Ensar'ın toplantılarına gidip kendisine biat etmelerini istedi. Ama onlar özür dileyerek daha önce Ebu Bekir'e biat ettiklerini söylediler."1

        İbn-i Kuteybe daha sonra şöyle diyor: "Hz. Fatıma hayatta olduğu sürece Hz. Ali onlara biat etmedi. Ama Fatıma'nın ölümünden sonra kendisine hiçbir destek göremedi ve Ebu Bekir'le anlaşmak zorunda kaldı."2

        Hz. Fatıma babasından altı ay sonra vefat etti. Acaba Hz. Fatıma hiçbir kimseye biat etmeden mi öldü? Halbuki
--------------------------------
1- İbn-i Kuteybe, el-İmame ve's-Siyase, c. 1, s.18 - 19.
2- İbn-i Kuteybe, el.İmame ve's-Siyase, c. 1, s. 20.

Hilafet Hakkında / 347

babası Resulullah (s.a.a.) buyuruyor ki: "Kim zamanının imamına biat etmeden ölürse, cahiliye üzerine ölmüş olur.' 1

        Acaba Hz. Ali, onun Resulullah'tan altı ay sonra vefat edeceğini biliyor muydu da biatini altı ay erteledi? Böylece anlaşılıyor ki, Ali asla susmadı ve hayatı boyunca her fırsatta yapılan zulümleri ve hakkının gasp olunduğunu beyan etti. Bu konuda "Şıkşıkıyye" hutbesini okumak yeterlidir.

        Soru 22: O günlerde uzlaşmaya daha fazla ihtiyaçları olmasına rağmen, niçin Hz. Fatıma'yı (s.a.) gazaplandırdılar?

        Cevap: Onlar, Hz. Fatıma'nın (s.a.) malını elinden alıp babasının mirasına el koydular ve bütün iddialarını yalanlayarak onu bilerek gazaplandırdılar. Böylece onun Müslümanların kalbindeki azametini küçültmek, heybetini kırmak ve hilafet konusundaki hadisleri açıkladığında kimsenin onu doğrulamamasını amaçlıyorlardı.

        Nitekim bu olaylardan sonra Ensar ondan özür dileyerek daha önce Ebu Bekir'e biat ettiklerini, artık Hz. Ali'ye biat edemeyeceklerini söylemişlerdi!2

        Bu yüzden Ebu Bekir ile Ömer' e öyle gazaplanmıştı ki, her namazdan sonra onlara ileniyordu.3

        Öldükten sonra da cenaze merasiminin o ikisinden gizli olarak yapılmasını ve kabrinin gizli tutulmasını vasiyet etmiş, nefret ettiği kişilerin, kendisinin cenaze törenine katılmasını istemediğini söylemişti.


---------------------------
1- Sahih-i Müslim, c. 2, s. 1478, h. 1851.
2- İbn-i Kuteybe, el-İmame ve's-Siyase, c. 1, s. 21.
3- İbn-i Kuteybe, el-İmame ve's-Siyase, c. 1, s. 20.

348 / Zikir Ehline Sorun



        Evet! Onlar kasten Hz. Fatıma'yı inciterek Hz. Ali'ye şunu anlatmak istiyorlardı: Resulullah'ın kızı, alemler kadınlarının hanımefendisi, rızası Allah'ın rızası ve gazabı Allah'm gazabı olan Hz. Fatıma'ya böyle davrandıktan sonra artık sen ayağını denk atmalı ve susmalısın! Çünkü başka bir çaren yok!...

        Soru 23: Kavmin ileri gelenleri neden Üsame ordusuna katılmaktan çekindiler?

        Cevap: Ebu Bekir, Müslümanlardan birçoğunun karşı çıkmasına rağmen Ömer'in çabalarıyla halife olunca, halifeye yardım etmesi için Üsame'den Ömer bin Hattab'ı bırakmasını istedi. Çünkü o tek başına planlarını uygulayamazdı. Onun, zamanında Resulullah'a (s.a.a.) bile karşı çıkabilmiş, Üsama'nin ordusuna katılmadıklarında Allah'ın ve Resulünün lanetine uğrayacaklarına aldırmayan, faal ve cüretli adamlara ihtiyacı vardı. Bu nedenle, bu planı hazırlayanlar, hükümetlerinin temellerini sağlamlaştırmak ve tuzaktarının meyve vermesini sağlamak için orduya katılmaktan çekinmişlerdi.

        Soru 24: Neden Hz. Ali'yi bütün görevlerden uzaklaştırıp hiçbir mevkide ona yer vermediler?

        Cevap: Onlar, Tuleka'dan (Mekke fethinden sonra mecbur kalarak Müslüman olan Ümeyye Oğulları) birçoğunu kendilerine yaklaştırarak onlara pek çok makamlar verdiler ve hükümetlerine ortak edip bütün İslam ülkelerinde ve Arap Yarımadası'nda onları vali ve emir yaptılar. Örneğin; Velit bin Ukbe, Mervan bin Hakem, Ebu Süfyan'ın oğulları Yezid ve Muaviye, Amr bin As, Muğayre bin Şu'be, Ebu Hureyre ve bunlar gibi


Hilafet Hakkında /349


Resulullah'ı (s.a.a.) üzen birçok kimseleri işbaşına getirdiler. Ama Hz. Ali'yi her türlü görevden uzaklaştırıp evine hapsettiler ve göz altına aldılar. Onu alçaltıp, zelil kılmak ve halkın gözünden düşürmek için çeyrek asırlık hükümetlerinde ona hiçbir görev vermediler. Niçin mi? Çünkü insanlar dünyaya taparlar, güç ve para kimdeyse onun etrafında toplanırlar. Hz. Ali (a.s.) günlük yiyeceğini pazusunun gücüyle ve alnının teriyle kazanmaya mecbur olduğu müddetçe, insanlar da ona meyletmeyeceklerdi.

        Bu nedenle, Hz. Ali (a.s.) Ebu Bekir, Ömer ve Osman'ın hilafetleri boyunca evine kapatıldı ve hepsi de onu küçük düşürmeye ve nurunu söndürmeye, fazilet ve menkıbelerini gizlemeye çalıştılar. Hz. Ali'nin yanında dünya metaından bir şey olmadığı için de insanlar etrafına toplanmadılar.

        Soru 25: Resulullah'ın (s.a.a.) haram etmesine rağmen, niçin zekat vermeyenlere karşı savaştılar?

        Cevap: Veda Haccı'nda ve Gadir-i Hum'da Resulullah'la birlikte olan ve Hz.Ali'ye yapılan biate şahit olan bazı sahabiler, Ebu Bekir'e zekat vermekten kaçındılar. Zira Resul-i Ekrem'in vefatı esnasında Medine'de değillerdi ve hilafetin Ebu Bekir'e nasıl geçtiğini bilmiyorlardı. Öte yandan Hz. Fatıma'nın (s.a.), zamanın halifesine karşı çıktığı, onlara gazaplandığı ve Hz. Ali'nin de biat etmediği haberi onlara ulaşmıştı. Bu yüzden durumun açıklığa kavuşması için Ebu Bekir'e zekat ödemekten kaçındılar.

        Bu ortamda Ebu Bekir, Ömer ve yandaşları onlara karşı savaşmaları için Halid bin Velid komutasında bir ordu göndermeye karar verdiler. Halid de onların hareketini



350/ Zikir Ehline Sorun

bastırıp erkeklerini öldürdü, kadın ve çocuklarını esir aldı, muhalefeti düşünen ve hükümetin huzurunu bozmak isteyenler için bir ibret olsun diye.



        Soru 26: Neden Resulullah'ın (s.a.a.) hadislerinin yazılmasını yasakladılar?

        Cevap: Onlar hükümetlerinin ilk günlerinden itibaren kesin olarak Resulullah'ın (s.a.a.) hadislerinin yazılması ve anlatılmasını yasakladılar. Bu karar, sadece hadislerde Hz. Ali'nin hilafeti ve faziletleri anlatıldığı için alınmadı. Bununla birlikte hadisler, onların amelleri, sözleri, yaşamları ve yönetimleriyle çelişmekteydi.

        Soru 27: Acaba Ebu Bekir; hilafeti yüklenebilecek kapasitede miydi?

        Cevap: Eğer Ömer ile Ümeyye Oğullarının bazı siyasetçileri olmasaydı, Ebu Bekir tek başına hilafet yükünü omuzlayamazdı. Tarih şöyle kaydeder: "Ebu Bekir, her zaman Ömer'in hükümleri ve görüşü karşısında teslim oluyordu. Gerçekte halife Ebu Bekir değil, Ömer' di. Bunun delili de şudur: Hilafetin başlangıcında "müellefet'ül- kulup"tan olanlar Ebu Bekir' in yanına geldiler. Ebu Bekir de bir mektup yazarak onları Ömer'in yanına gönderdi. Zira beytülmal, Ömer'in elindeydi. Ama Ömer mektubu yırtarak onları reddetti. Onlar da Ebu Bekir'in yanına giderek dediler ki: "Sen mi halifesin, o mu?!" Ebu Bekir de; "Allah'ın izniyle halife odur." dedi. 1

        Aynı şekilde, Ebu Bekir, Uyeyne bin Hısn ve Akra' bin Habis'e bir arsa verdiğinde Ömer, Ebu Bekir'in yazısını


--------------------------------
1- el- Cevheret'ün-Neyyire, c. 1, s. 164.


Hilafet Hakkında /351

okuyunca ona tükürdükten sonra yırttı. Onlar, Ebu Bekir'e dönerek Ömer' i şikayet ettiler ve dediler ki: "Vallahi anlayamadık! Sen mi halifesin, Ömer mi?!" Ebu Bekir: "Hayır! Halife Ömer'dir." cevabını verdi. Daha sonra Ömer sinirlenerek Ebu Bekir'in yanına gelip arsa olayından dolayı ona kızınca Ebu Bekir dedi ki: "Hilafet konusunda benden daha güçlü olduğunu söylemedim mi? Ama sen zorla beni halife " 1 yaptın.

        Nitekim Sahih-i Buhari' de şöyle naklolunur: "Ömer, halkı Ebu Bekir'e biate teşvik edip diyordu ki: "Ebu Bekir, Resulullah'ın mağara arkadaşıdır, o Müslümanların işlerini yürütmeye daha layıktır. Hadi kalkın ona biat edin." Enes bin Malik der ki: "O gün gördüm ki Ömer, Ebu Bekir'e; "Kalk minbere çık" diyordu ve bu konuda o kadar ısrar etti ki sonunda Ebu Bekir minbere çıktı ve halk ona biat etti."2

        Soru 28: Ebu Bekir neden ölmeden önce Ömer'i hilafete getirdi?

        Cevap: Zira Ömer bin Hattap, Hz. Ali'nin hilafetten uzaklaştırılmasında baş rolü oynamış, bu konuda Resulullah'a muhalefet etmiş, Ensar'ı Ebu Bekir'e biate zorlamış ve bunu halka zorla kabullendirmişti. Hatta Hz.Fatıma'nın (s.a.) evini bile yakmakla tehdit etmişti. Daha önce de beyan ettiğimiz gibi gerçek hakim ve halife Ömer'di. İlk ve son sözü o söylerdi ve hiç şüphesiz o, Arapların en büyük siyasetçilerindendi. Ama sinirli ve kaba biri olduğunu çok iyi biliyordu. Dolayısıyla, halkın kendisini
--------------------------
1- Askalani, el-İsabe Fi Ma'rifet'is-Sahabe, c. 3, s. 55; İbn-i Ebi'l-Hacıid, Şerh-i Nehc'ül-Belağa, c. 12, s. 58 - 59.
2- Sahih-i Buhari, c. 9, s. 100 - 101.

352 / Zikir Ehline Sorun


kabul etmeyeceğini sezdiğinden Ebu Bekir'i kendisinden öne geçirdi. Çünkü o, daha yumuşak olup kendisinden önce Müslüman olmuştu. Ayrıca, Ebu Bekir'in kızı Aişe de zor işleri başaracak ve durumu değiştirecek güce sahipti. Öte yandan Ebu Bekir'i kendi elindeki bir parmak gibi oynatabileceğini ve emirleri karşısında Ebu Bekir' in teslim olacağını da çok iyi biliyordu.

        Doğal olarak ashabın çoğu da, Ebu Bekir'in Ömer'i halife yapacağını biliyorlardı. Daha ilk günlerde Hz. Ali (a.s.), Ömer'e demişti ki: "Öyle bir süt sağ ki, yarısı senin olsun. Bugün onun için çalış da yarın işi sana bıraksın." Bir başkası, Ömer'in Ebu Bekir'in vasiyetini eline aldığını duyup Ebu Bekir'in onu halife seçtiğini ve onu halka gösterdiğini görünce dedi ki: "Vallahi, bu vasiyette ne yazıldığını biliyorum. Geçen yıl sen onu halife yaptın; bu yıl da o seni halife yaptı."

        O halde, Ebu Bekir' in hilafeti Ömer' e bırakmak istediğini herkes biliyordu. Ebu Bekir daha hayatta iken Ömer'in hilafet konusunda daha güçlü olduğunu söylüyorsa, ölürken hilafeti ona bırakmasına şaşırmamak gerekir.

        Böylece, Ehl-i Sünnet'in "Hilafet ancak şurayla olur" şeklindeki ilkesinin bir iddiadan öteye geçmediği ve Ebu Bekir ile Ömer'in yanında bu ilkenin hiçbir değer ifade etmediği gerçeği ortaya çıkıyor. Eğer Resulullah ölürken -Sünnilerin iddiası üzere- hilafeti şuraya bıraktıysa, bu ilkeyi ilk bozan ve Ömer'i tayin ederek Resulullah'ın (s.a.a.) sünnetini ilk çiğneyen şahıs, Ebu Bekir'dir.

        Ehl-i Sünnet'in her zaman şura ile iftihar ettiklerini ve bu işin sadece şura ile olması gerektiğini söylediklerini, öte


--------------------------

Hilafet Hakkında / 353

yandan bunu kabul etmeyip halifeyi sadece Allah ve Resulünün belirleyebileceğine inanan Şia'nın inançlarıyla alay ettiklerini ve bu inancı, saltanat düzenine sahip olan İslam'dan önceki İranlılardan aldıklarını ileri sürdüklerini görüyoruz. Kendi iddialarına delil olarak ise "... Ve işleri aralarmdaki şura iledir." ayetini gösterir ve bu ayetin hilafet konusunda nazil olduğunu söylerler.

        Bu durumda şöyle bir sorunca varıyoruz: Ebu Bekir ve Ömer; Allah'ın Kitabı'na ve sünnete muhalefet ettiler ve hilafet konusunda Kitap ve sünnete itina etmediler.

        Soru 29: Abdurrahman bin Avf, neden Hz. Ali'nin Ebu Bekir ile Ömer'in sünnetine uyması gerektiğini şart koştu?

        Cevap: Çok üzücü olaylardan biri de, Ömer'den sonra ümmetin kaderinin Abdurrahman bin Avf'a bırakılmasıydı. O, istediğini hilafete getirip istediğini hilafetten uzaklaştırabilirdi. Bu yetkiyi ona veren de Ömer idi. Abdurrahman bin Avf, Arap kurnazlarından bir diğeriydi. Hiç kuşkusuz, hilafeti şer'i sahibinden almak için tuzak kuranlardan biri de o idi. Buhari, Abdurrahman bin Avf'ın Hz.Ali'den biraz korktuğunu söylediğine göre,1 demek ki doğal olarak o da Hz. Ali'yi hilafetten uzaklaştırmaya çalışacaktır. Abdurrah- man, diğer sahabiler gibi, Hz. Ali'nin kesinlikle Ebu Bekir ile Ömer'in gidişatını uygulamayacağını ve onların Kur'an karşısındaki içtihatlarını kabullenmeyeceğini biliyordu. Bu nedenle, Hz. Ali'ye o ikisinin sünnetine uymasını şart koştu. O, Hz. Ali'nin siyaset icabı yalan söylemeyeceğini ve bu şartı asla kabul etmeyeceğini çok iyi biliyordu. Böyle olunca da, sıra damadı Osman'a yetişecek ve o da seve seve bu
-------------------------------

1- Sahih-i Buhari, c. 9, s. 97, Halk İmama Nasıl Biat Eder Babı.


354 / Zikir Ehline Sorun

şartı kabul ederek hilafete getirilecekti. Kureyşliler ve komplo sahipleri de bunu istiyorlardı.

        Soru 30: "On İki İmam Hadisi", Ehl-i Sünnet kitaplarında da var mı?

        Cevap: Buhari, Müslim ve bütün Sünni hadisçileri, Resul-i Ekrem'in (s.a.a.) şöyle buyurduğunu yazarlar: "Din kıyamete kadar sürecek ve (bu süre içinde) on iki kişi size halife olacaktır; onların hepsi de Kureyş'tendir."1

        Bu hadis Ehl-i Sünnet'in çözemediği bir bulmacadır ve bunun cevabını bir türlü bulamamaktadırlar. Ehl-i Sünnet alimleri, Raşit Halifeler dedikleri dört kişiden sonra onlara ekleyebilecek sadece Ömer bin Abdülaziz'i buluyorlar; geri kalan yedi kişiyi tayin edemiyorlar. Bu durumda ya İmamiyye Şiasının kabul ettiği On İki İmam' a, yani Hz. Ali ve evlatlarına inanarak Resulullah'ın Ehl-i Beyt'inin Şiası olmalıdırlar; ya da bu hadisi yalanlayıp Sahihlerinin yalanlarla dolu olduğunu söylemeli ve onlara itibar etmemelidirler.

        Bunu da geçersek, hilafeti sadece Kureyş'e ait bilen bu hadis, "Şura" teorisine aykırıdır. Zira seçim ve demokrasi, bütün ümmeti kapsamalı ve hiçbir kabileye mahsus olmamalıdır. Hatta Arap kabilelerden Arap olmayanlara da geçmelidir.

        Bunlar, okuyucuların sorduğu sorulara verilen kısa cevaplardır. Daha ayrıntılı cevap isteyenler tarih kitaplarına ve bu hakirin "Nasıl Hidayete Kavuşturn?" ve "Doğrularla Birlikte" adlı kitaplarına başvurabilirler.
------------------------

1- Sahih-i Buhari, c. 9, s. 101; Sahih-i Müslim, c. 3, s. 1453, h. 1822.




Hilafet Hakkında / 355

        Araştırmacının güvenilir kaynaklara başvurması, hakikatleri kabullenmeye hazırlanması, tarihi olayları dikkatle araştırması ve hakikatleri, onlara karışan batıllardan ayırıp, olduğu gibi görmesi gerekir.


---------------------


Elhamdulillah,
Selam ona layık olanların üzerine olsun.
www.IslamKutuphanesi.com

[Yukarı Çık]

 
Yüklə 0,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin