Iğdir valiLİĞİ Çevre ve şEHİRCİLİK İl müDÜRLÜĞÜ IĞdir 2011 yili IL Çevre durum raporu



Yüklə 4,28 Mb.
səhifə24/88
tarix02.01.2022
ölçüsü4,28 Mb.
#21450
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   88
Egzoz Ölçümü Yaptıran

Araç Sayısı

Toplam

Kullanılan Akaryakıt Miktarı

(ton, m3 )



Binek Otomobil

Hafif Ticari

Ağır Ticari

Diğerleri

Binek Otomobil

Hafif Ticari

Ağır Ticari

Diğerleri

Kurşunsuz Benzin

Katkılı Kurşunsuz Benzin

Motorin

LPG

95 Oktan

98 Oktan

Yerli Motorin

İthal Motorin

2009

3975

3833

6621

2849

17278

644

465

596

644

2349

1573485

153485




3549445

387732

296171

2010

4568

4611

8037

3097

20313

1981

3171

2629

273

8054

1673485

154485




4512886

956445

356181

Kaynak:1.İl Çevre ve Orman Müdürlüğü

2.İl Emniyet Müdürlüğü

3.İl Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü



4.Yetkili Egzoz Emisyon Ölçüm İstasyonu


C.2. Havayı Kirletici Gazlar ve Kaynakları
C.2.1. Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman:
İlimizde hava kirliliği ölçümleri 2006 yılı kasımından beri düzenli olarak yapılmaktadır. 2007-2010 yılı SO2 ölçüm değerleri Tablo-16 de gösterilmiştir.
Tablo 16. SO2 ve PM ölçümleri



AYLAR


Ölç.

İst.

Sayısı


Ölç. Yap.

Gün Sayısı


Aylık

Ortalama


Değişim

Oranları

Bir Önceki

Yıla Göre (%)


En

Düşük


En

Yüksek


KVS Değerlerinin Aşıldığı Gün Sayısı

(μg/m3)










SO2

PM

SO2
PM

SO2

PM

SO2

PM

SO2 >400

PM>300

Ocak 2007

1

30

11,52

306,90







3

76

25

488




21

Şubat 2007

1

28

13,82

202,24







0

39

129

387




4

Mart 2007

1

30

34,10

359,90







26

19

51

471




1

Nisan 2007

1

30

16,81

468,63







0

14

33

151







Ocak 2008

1

30

4,39

289,13

61,89

5,79

0

74

19

493




16

Şubat 2008

1

29

15,59

123,66

-12,81

38,85

6

41

24

236







Mart 2008

1

30

13,62

167,90

60,06

53,35

1

45

32

180







Nisan 2008

1

30

1,78

103,58

89,41

77,90

0

24

4

224







Mayıs 2008

1

30

0,24

48,30

69,62

55,77

0

16

1

139







Haziran 2008

1

30

0,08

46,12

0,00

38,38

0

22

1

101







Temmuz 2008

1

30

0,13

108,87

-30,00

-18,80

0

31

2

112







Ağustos 2008

1

30

0,08

108,51

65,22

-117,02

0

54

1

150







Eylül 2008

1

30

0,10

277,39

86,84

-4,33

0

25

1

158







Ekim 2008

1

30

0,04

250,53

84,00

-34,96

0

30

0

183







Kasım 2008

1

30

5,00

224,81

-1.823,08

-119,82

0

44

21

412




8

Aralık 2008

1

30

23,82

359,90

-70,51

-58,69

6

62

92

570




23

Ocak 2009

1

30

20

417

400

44,29

0

47

53

653







Şubat 2009

1

28

17

95

13

-22,7

0

46

30

312







Mart 2009

1

30

11

76

-15,3

-54,5

0

24

25

241







Nisan 2009

1

30

5

46

400

-55,3

0

23

10

126







Mayıs 2009

1

30

0

46

-100

-4,76

0

14

3

108







Haziran 2009

1

30

0

51

-100

10,5

0

0

3

110







Temmuz 2009

1

30

0

56

-100

-48,56

0

26

1

127







Ağustos 2009

1

30

0

59

-100

-45,62

0

28

1

101







Eylül 2009

1

30

0

55

-100

-80,17

0

29

0

115







Ekim 2009

1

30

3,7

113

9150

-54,8

0

41

21

200







Kasım 2009

1

30

18

108

260

-51,7

5

29

33

300




1

Aralık 2009

1

30

170

170

67,92

-52,64

6

145

61

317




2

Ocak 2010

1

30

57

260

185

-37,5

41

54

63

519







Şubat 2010

1

28

51

130

300

68,8

35

55

64

273







Mart 2010

1

30

26

126

136

73

9

37

40

326







Nisan 2010

1

30

7

65

40

41,3

6

20

9

187







Mayıs 2010

1

30

14

51




10

6

17

19

94







Haziran 2010

1

30

9

65




6,5

5

24

20

115







Temmuz 2010

1

30

5

59




5,35

5

25

6

91







Ağustos 2010

1

30

6

66




-10

6

33

7

122







Eylül 2010

1

30

7

71




29

7

34

7

133







Ekim 2010

1

30

7

65

97

41

7

17

8

157







Kasım 2010

1

30

52

273

188

152

6

47

87

374







Aralık 2010

1

30

351

59

106

-65

47

143

75

783







Kaynak:İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
C.2.2. Partikül Madde (PM) Emisyonları:

İlimizde hava kirliliği ölçümleri 2006 yılı kasımından beri düzenli olarak yapılmaktadır. 2007-2010 yılı PM ölçüm değerleri Tablo-16 de gösterilmiştir.


C.2.3. Karbonmonoksit Emisyonları (CO):
Renksiz, kokusuz ve tatsızdır. Normal şartlarda kimyasal olarak inerttir ve ortalama olarak 2.5 aylık atmosferik yarılanma ömrüne sahiptir. Toplam CO emisyonunun %53’nü antropojenik kirletici kaynaklar oluşturmuştur. İlimizde CO ölçümü yapılmamaktadır.
C. 2. 4. Azot Oksit (NOx) : Relatif olarak inert bir gazdır ve orta derecede toksik etkiye sahiptir. Doğal kaynak bakteri faaliyetleridir. İnsanların katkısı yakıt yakılması ve ulaşım başta olmak üzere endüstri faaliyetleridir. İlimizde NO ölçümü yapılmamaktadır.

C.2.5. Hidrokarbon ve Kurşun Emisyonları:
Hidrokarbonların önemli doğal kaynakları; bataklık gazları, geotermal alanlar, kömür yatakları, petrol ve doğal gaz çıkarma alanları ve orman yangınlarıdır. İnsan faaliyetine dayalı en önemli kaynak ulaşım olup, bunu endüstriyel faaliyetler izler. Endüstriyel faaliyetler arasında solvent kullanımı ve rafineri ve petrokimya endüstrileri önem taşır.
C.3. Atmosferik Kirlilik
C.3.1. Ozon Tabakasının İncelmesinin Etkileri:
İlimizde ozon tabakasına zarar verici faaliyetler konusunda herhangi bir çalışma ve araştırma yapılmamıştır.
C.3.2. Asit Yağışlarının Etkileri:
İlimizde asit yağmurları ve etkileri konusunda herhangi bir çalışma ve araştırma yapılmamıştır.

C.4. Hava Kirleticilerinin Çevreye Olan Etkileri
C.4.1. Doğal Çevreye Etkileri
C.4.1.1.Su Üzerindeki Etkileri:
Bu etkiler ağırlıklı olarak asitleşme şeklinde olup, buna NOX ve SOX kirleticileri sebep olmaktadır. Asit yağmurlarından etkilenmiş alıcı su ortamlarında sülfat ve/veya nitrat konsantrasyonları artar ve pH’da hızlı değişimler gerçekleşmektedir. Bu durum sudaki canlıların azalmalarına neden olur.
C.4.1.2.Toprak Üzerine Etkileri:
Partiküler madde, azot oksitler, hidrokarbonlar ve SO2 gibi hava kirleticileri yağan yağmurla birlikte toprağa karışmakta ve toprağı kirletmektedir. Bu kirlenme topraktaki ağır metaller, toprağın pH’nı ve asidifikasyonuna olan duyarlılığı ile topraktaki mikroorganizmaların kirleticilere karşı konumlarını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca hava kirleticileri asit Mg+2, K+, Fe+2 ve Mn gibi iyonları topraktan bünyelerine alarak toprağın verimliliğini azaltır.
C.4.1.3. Flora ve Fauna Üzerinde Etkileri:
Hava kirlenmesi bitkiler üzerine genel olarak üç şekilde olumsuz etki yapmaktadır.

1 ) Yaprak dokularının tahrip olması,

2) Yaprakların sararması veya başka renklere değişerek yeşilliğini kaybetmesi,

3) Büyümenin yavaşlaması.


Hava kirlenmesinden yem bitkileri, süs bitkileri ve yenebilen sebzeler büyük ölçüde

etkilenmektedir. Büyüme yavaşlar, meyveler küçülür ve besin değeri düşer, çiçekler tahrip

olur. 0.3 ppm konsantrasyonuna 8 saat maruz kalan bitkiler büyük hasar görürler. Çayır ve çam kozalarına, florürler önemli etki yapmaktadır. Ozon 0.15 ppm konsantrasyonunda domates, patates, tütün, benekli fasulye ve ıspanak gibi bitkilere zarar vermektedir.
Bilindiği gibi hava kirlenmesi insanların yanı sıra hayvanların sağlığını da olumsuz etkilemektedir. Geçmişte kaza ile meydana gelen büyük hava kirlenmesi vakaları kirleticilerin hayvanları öldürebileceğini doğrulamaktadır. Kronik zehirlenmeler genel olarak yem bitkilerinde absorbe edilen kirleticilerden ileri gelmektedir. Çiftlik hayvanlarına en çok etki eden ve öteden beri bilinen kirletici florürlerdir. Çiftlik ağmurlarıyla pH 4.5 seviyelerine geldiğinde topraktaki bitkiler Al+3, Ca+2, hayvanlarından özellikle sığır ve koyunlar florürden çok etkilenmektedir. Bilhassa florüre maruz kalan hayvanlarda diş hastalıkları görülmektedir.
C.4.1.4. İnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri:
Yapılan araştırmalar, hava kirliliğinin kronik bronşit, nefes darlığı, amfizem ve akciğer kanseri gibi solunum yolu hastalıklarına neden olabildiğini göstermiştir. Hava kirliliğinin zararlı etkileri özellikle çocukların gelişimi üzerinde etkili olmaktadır. Bunların dışında hava kirliliği insanlar üzerinde olumsuz psikolojik etkiler oluşturmakta, enfeksiyona karşı vücut direncini azaltmakta ve çeşitli hastalıkların iyileşmesi gecikmektedir.


2. Yapay Çevreye (Görüntü Kirliliği Üzerine) Etkileri:
Hava kirlenmesinin eşyalar üzerindeki en çok bilinen etkisi bina cephelerinde, kumaşlar ve diğer eşyalar üzerinde lekeler oluşturmasıdır. Yüzeyler üzerine 0.3 mikron büyüklüğündeki smogların birikmesi neticesinde söz konusu bozulma ve lekeler meydana gelmekte ve zamanla bu birikme yüzeyini tahrip ederek, rengini değiştirmesine neden olmaktadır. Hava kirlenmesinin malzemelere olan bir diğer etkisi korozyonu hızlandırmasıdır. Ozon kauçuk ve lastik malzeme üzerine son derece zararlı etki yapmaktadır. Nemli havalarda kurşunla reaksiyona girerek kurşun sülfür oluşturmaktadır. Hava kirleticilerinin diğer bir etkisi de görüş mesafesini azaltmasıdır. Çapları 0.3-0.6 mikron arasında değişen partiküller görüşü son derece güçleştirmektedir.
Hava kirliliği, rutubetin artmasına paralel olarak oluşan asitler binalarda, görsel yapılarda ve sanat eserlerinde tahribata neden olmaktadır. Havada oluşan ozon lastik malzemenin aşınmasına ve dumanla atılan isin çevrede bulunan tüm elemanların daha fazla ve hızlı kirlenmesinde etkilidir.
(C). HAVA (ATMOSFER VE İKLİM), KAYNAKÇA

Türkiye Jeolojisine Genel Bir Bakış, İTÜ Vakfı

Hava Kirlenmesi, Prof.Dr. Olcay TÜNAY, İTÜ Ders Notları

Iğdır İli Çevre Durum Raporu 2005-2006-2007-2008-2009

Meteoroloji Bölge Müdürlüğü 2006-2007-2008-2010

www.cevreorman.gov.tr

www.dsi.gov.tr
(D). SU
D.1. Su Kaynaklarının Kullanımı
D.1.1. Yeraltı Suları:
Iğdır Ovası akifer yönünden geniş bir alana sahiptir. Akiferin taban derinliği Yaycı, Enginalan ve Çavuşbahçe köylerinden geçen çizgi ile Çalpala köyleri arasında kalan sahada 100-150 m kadardır. Bunun dışında Batı ve Doğu Iğdır Ovalarında akiferin taban derinliği 150-200 m arasındadır. Yalnız Koçkıran’da yapılan sondaj çalışması sonucu 250 m olduğu tespit edilmiştir. Akiferden saniyede yaklaşık 70 lt su çekilebilir.
Su havzasında açılan sondaj kuyularından alınan numunelerde yapılan analizler sonucu Organik Madde 0,30 ile 3,76 mgr/O2/lt arasında değişiklik göstermektedir. Sulama suyu yönünden C2S1-C3S1 aralığındadır.
Yüksek tuzluluk gösteren alanlar: Batı Iğdır Ovasının güneyinde Halfeli, Karakuyu, Erhacı ve Iğdır arasında kalan saha ile Doğu Iğdır Ovasının tamamını kapsayan Taşburun, Bulakbaşı, Kıraçbağı, Saraçlı, Tazeköy ve Kerimbeyli arasında kalan geniş sahadır. Bu sahada suyun pH değeri 7-8,5 arasındadır.

a)Orta Karasu Çayı Kaynakları: Doğu Iğdır Ovasının güneyinde Bulakbaşı ile Hıdırlı Köyü arasında, başlıca Bulakbaşı, Yazlık ve Gürgöre gibi yüksek debili kaynaklardan meydana gelmiş bir zon alır. Alüvyon-Bazalt kontağından çıkmaktadır. pH 7,4-8,2 arasındadır. Orta sertlikte, orta tuzlu ve az sodyumlu sulardır.

b) Aşağı Karasu Kaynağı: Ateş Tepenin güneyinde Türkiye–İran sınırından çıkmaktadır. Başlangıçta debileri 1 m3/sn olup, Aras Nehrine döküldüğü yerdeki toplam boşalım 5 m3/sn dir. C3S1 ve az sodyumlu sulardır.

c) Suveren Kaynağı : Suveren köyünün 1 km güneyinden çıkan kaynak suyu 1 km aktıktan sonra tekrar kayaçlar içine süzülerek kaybolur. Debisi 30 – 60 lt/sn’ dir.


Yeraltı suyu Oluşumu: Ovada yağışın yeterli derecede olmaması ve fazla su sıfır olduğundan yer altı suyuna yağıştan beslenme yoktur. Akifer başlıca güneydeki volkanik kayaçlardan yanal olarak, Aras Nehri ile kuzeyden ve sulama suyundan süzülme ile beslenmektedir.
Iğdır ovasında yer altı suları hakkında bilgi almak amacıyla sığ akiferde (6-10 m) ve derin akiferde sondaj kuyuları açılmıştır. Sığ akiferde açılmış kuyu sularının hepsinde EC ve toplam tuz değerleri müsaade edilen değerlerin üstünde bulunmaktadır. Ayrıca çoğunda Ca, Mg, SO4, Cl ve sertlik değerleri müsaade edilebilen değerlerin üstündedir. Bu nedenle sığ kuyu suları içmeye uygun değildir.

D.1.2. Jeotermal Kaynaklar

İlimizde Jeotermal Kaynak yoktur.
D.1.3. Akarsular:
ARAS NEHRİ:
Dışa akışlı bir havza durumunda olan Iğdır İli, Aras Nehri ve kolları tarafından dış drenaja bağlanmaktadır. Kaynağını Bingöl dağlarından alan Aras Nehri Iğdır’dan geçerek doğuda Kura Nehri ile birleşerek Hazar Denizine dökülür. Aras Nehrinin toplam uzunluğu yaklaşık 930 km. olup ülkemiz sınırları içindeki uzunluğu 548 km. kadardır. Iğdır İli içerisinde kalan bölümün uzunluğu ise 170 km. dir. Iğdır’da sulama amaçlı olarak kullanılır.

Aras nehrinin rejimi oldukça düzensizdir. Ocak ayında 42,2 m3/sn kadar olan akım değerleri Şubat ve Mart aylarında çok yavaş yükselmekte, fakat gerek karların erimesi ve gerekse de bahar yağışları nedeniyle Nisan ve Mayıs aylarında en yüksek değerlere ulaşmaktadır. Iğdır il sınırında yıllık debisi 1,9 milyar m3/sn dir. C2S1 – C3S1 sınıfında, orta ve yüksek derecede tuzluluk ve az miktarda alkalilik taşıyan sulardır. Hakim katyon 1. derecede Ca, 2. derecede Na ve hakim anyonda bikarbonattır.


ORTA KARASU ÇAYI :
Doğu Iğdır ovasının güneyinde yer alır. Başlıca Bulakbaşı, Yazlık ve Gürgöre kaynaklarının yer aldığı kaynaklar zonundan ve alüvyondan gelen yer altı suyu ile beslenir. Debisi 5m3/sn dir. Sulama amaçlı olarak kullanılmaktadır. İletim kanalı ile Aras nehrine dökülmektedir. C3S1 sınıfında olup pH değeri 7,7-8,4 arasında değişir. Hakim tuz Ca(HCO3)2 olup orta tuzlu, az sodyumlu sulardır. 10,5 Km uzunluğundaki kanalla Aralık iletim kanalına dökülür.

AŞAĞI KARASU ÇAYI:
Devlet Üretme Çiftliğinden doğar. Kuzeybatı- Güneydoğu yönünde Türkiye – İran sınırı boyunca akarak Dil ovası ucunda Aras nehrine dökülür. Başlangıçta debisi 1 m3/sn olup döküldüğü zaman 5m3/sn’ yeyi buluyor. C3S1 sınıfında olup,yüksek tuzlu ve az sodyumlu sulardır. Hakim tuz Ca (HCO3)2 dir. pH’ı 7,3-7,5 arasındadır. Diğer önemli yer üstü kaynakları da Yakup Deresi, Karaçomak Deresi, Güngörmez Deresi, Gaziler Çayıdır.
D.1.4. Göller, Göletler ve Rezervuarlar
İlimizde sulak alan olarak bilgilerini Bakanlığımıza göndermiş olduğumuz göl statüsünde olabilecek Bulakbaşı Sazlığı bulunmaktadır. 135 Ha lık alan üzerinde Ağrı Dağı’ndan çıkan su kaynakları ile beslenen bir göldür.
D.1.5. Denizler:
İl sınırları içinde deniz yoktur.
D.2. Doğal Drenaj Sistemleri:
Iğdır ilinin mevcut içme suyu ihtiyacı halen kullanılmakta olan toplam 4 Adet derin kuyudan alınan Q=175 lt/sn ile karşılamaktadır. Bu kuyulardan İLB-36/182 .İLB-36/193 ve DSİ kuyusu il merkezinin 3.5 km kuzeyinde Enginalan Belediyesinin yakınlarında açılmıştır.1993 yılında açılıp 1997 yılında terfi bağlantısı yapılan İLB-762267 nolu derin kuyu ise il merkezinin 3 km. kuzeybatısında Alikamerli beldesi yakınlarındadır. Kuyulardan alınan sular şehir merkezinde yapılan KK=855.50m olan V=4000 m3 lük Betonarme Gömme toplama deposuna terfi edilmektedir. V=4000 m3 lük deponun hemen yanında inşa edilen 4 gruplu ana terfi merkezi ise Doğu ve Batı olarak iki zona ayrılmış şebekenin ayaklı depolarına içme suyu terfi edilmektedir. Batı bölgesinin ihtiyacı için V=100m3 lük ayaklı depoya Q=42.00 lt/sn su terfi edilmektedir. Doğu bölgesinin ihtiyacı için ise V=300 m3 lük ayaklı depoya Q=108.00 lt/sn su terfi edilmesi öngörülmüş olmasına karşın şu anki işletme itibariyle yalnızca V=4000m3 lük Toplama deposundan alınan sular Ana terfi merkezi vasıtası ile direk şebekeye basılmaktadır. Ayaklı depoların altına belediye tarafından by-pass yapılmıştır. Bu by-pass ile şebeke dolduğunda ayaklı depo bağlantı hattı denge bacası işleviyle olumsuz basınçlar giderilmeye çalışılmıştır. Iğdır ilinin mevcut şebekesi Doğu ve Batı olarak iki bölgeye ayrılmıştır. Batı şebekesi 100 m3 lük ayaklı depodan beslenmektedir. Şebekede EDK=858.00 m. EYK=863.00 m dir. Doğu şebekesi 300 m3 lük ayaklı depodan beslenmektedir. Şebekede EDK=850.00 m EYK=860.00m.
D.3. Su Kaynaklarının Kirliliği ve Çevreye Etkileri
D.3.1. Yeraltı Suları ve Kirlilik:
İlimizde yer altı sularını kirleten en önemli etken tarım ilaçları ve zirai gübrelerdir.

D.3.2. Akarsularda Kirlilik:
İlimizin topografyasına şekil veren iki akarsu bulunmaktadır. Bunlar Aras Nehri ve Karasu Çayıdır. İlimizde Sanayi tesisi bulunmadığı için bu akarsuların kirlilik yüklerini çogunu evsel atık sular oluşturmaktadır. Ayrıca tarımsal faaliyetlerde bu nehirlerin kirlilik yüklerini artırmaktadır. Bu kaynaklarda önemli bir kirlililiğe rastlanmamıştır. Ancak Karakoyunlu İlçesi mevkiinde bulunan ve ilin evsel atık sularının deşarj edildiği Karakoyunlu tahliye kanalında önemli ölçüde organik madde kirliliğine rastlanmaktadır.
D.3.3. Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik:
İlimizde sulak alan olarak bilgilerini Bakanlığımıza göndermiş olduğumuz göl statüsünde olabilecek Bulakbaşı Sazlığı bulunmaktadır. 135 Ha lık alan üzerinde Ağrı Dağı’ndan çıkan su kaynakları ile beslenen bir göldür. Gölün etrafında bulunan köylerde yapılan tarım ve hayvancılık gölü kirletebilecek etkenlerdir. Ancak göldeki organik kirlilikle ilgili bir çalışma yapılmamıştır.
D.3.4. Denizlerde Kirlilik:
İl sınırları içinde deniz yoktur.
D.4. Su ve Kıyı Yönetimi, Strateji ve Politikaları:

İlimizde “Su Yönetimi Uygulamaları” 2872 sayılı Çevre Kanunu’na istinaden çıkarılan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği doğrultusunda Bakanlığımızın taşra teşkilatı koordinasyonluğu ve denetim yetkisinde 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’ göre Sağlık Bakanlığı, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’na göre Kültür ve Turizm Bakanlığı, 3143 sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’a göre Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, 1580 Belediye Kanunu ile 5442 sayılı İller İdaresi Kanunu’na göre tüm kurum ve kuruluşlarla beraber, Mülki Amirin sorumluluğu altındadır.


D.5. Su Kaynaklarında Kirlilik Etkenleri:
Iğdır ovasında yer altı suları hakkında bilgi almak amacıyla sığ akiferde (6-10 m) ve derin akiferde sondaj kuyuları açılmıştır. Sığ akiferde açılmış kuyu sularının hepsinde EC ve toplam tuz değerleri müsaade edilen değerlerin üstünde bulunmaktadır. Ayrıca çoğunda Ca, Mg, SO4, Cl ve sertlik değerleri müsaade edilebilen değerlerin üstündedir. Bu nedenle sığ kuyu suları içmeye uygun değildir. İlimizde Kaynak sularından gaziler, Acıçay Hamurkesen ,Yazlık Köyü, Gürgöre ve Hıdırlı kaynak sularından düzenli olarak su numunesi alınmakta kimyasal ve ağır metal analizleri yapılmaktadır. Söz konusu su kaynakların da kirletici vasfı olmamasına karşılık Hamurkesen kaynağı dışında agır metal yönünden içme ve kullanma suyu olarak uygun bulunmamıştır.
D.5.1. Tuzluluk:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.2. Zehirli Gazlar:

Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.



D.5.3. Azot ve Fosforun Yol Açtığı Kirlilik:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.

D.5.4. Ağır Metallar ve İz Elementler:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.5. Zehirli Organik Bileşikler:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.5.1. Siyanürler:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.5.2. Petrol ve Türevleri:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.5.3. Polikloro Naftalinler ve Bifeniller:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.5.4. Pestisitler ve Su Kirliliği:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.5.5. Gübreler ve Su Kirliliği:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.5.6. Deterjanlar ve Su Kirliliği:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.6. Çözünmüş Organik Maddeler:

Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.


D.5.7. Patojenler:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.8. Askıda Katı Maddeler:
Konu ile ilgili İlimizde herhangi çalışma ve inceleme yapılmadığından, detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır.
D.5.9. Radyoaktif Kirleticiler ve Su Kirliliği
İl Müdürlüğümüzce alınan numuneler Türkiye Atom Enerjisi Kurumuna gönderilmektedir. Şu ana kadar analiz sonuçlarında olumsuz bir duruma rastlanmamıştır.
(D). SU, KAYNAKÇA
Iğdır İli Çevre Durum Raporu, 2009

DSİ 242. Şube Müdürlüğü Verileri 2006



Iğdır Belediyesi Verileri 2006
(E). TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI
E.1. Genel Toprak Yapısı:
Genetikleri yönünden azonal topraklar sınıfına giren ova topraklarında hakim olan formasyon bazalttır. Bazaltlar üstünde muhtelif zamanlarda farklı yerlerden taşınmak suretiyle alüvyal karekterli toprak örtüsü oluşmuştur. Batı ve güneydeki yamaç analizleri kolivyal karakterlidir. Aras Nehrinin Iğdır Ovası topraklarının bünyesinde büyük etkisi olmuştur. Geçmiş devirlerde taşkınlar ve Aras Nehrinin yatak değiştirmelerine bağlı olarak; kil, silt, kum ve değişik bünyede topraklar oluşmuştur. Ovada granüler yapıda olan toprakta geçirgenlik, su tutma kapasitesi ve havalandırma gibi özelliklerin elverişli oluşuna karşılık diğer yapıdaki topraklarda bu özellikler zayıftır. Bütünüyle farklı özellikler gösteren ova topraklarında kilden çakıla kadar her çeşit bünyeye rastlanmaktadır. Ancak taban arazilerde kök bölgesi ve kök bölgesi altında genellikle ağır ve orta bünyeli, yamaçlarda hafif ve çok hafif bünyeli topraklar yaygın durumdadır. Ovanın çeşitli kısımlarında üst ve alt toprakların ağır ve orta bünyede bulunmasına karşılık dağ yamaçlarına ve Aras Nehrine doğru yaklaştıkça hafif bünyeli topraklar ağırlık kazanmaktadır.
E.2. Toprak Kirliliği:
Toprakta görülen kirliliğin temeldeki nedenlerini; sulardan, havadan kimyasallardan ve organik maddelerden kaynaklanan kirlilik olarak sıralayabiliriz. İlimiz de bu konu hakkında yeterli bir çalışma henüz yapılamamıştır.

E.2.1. Kimyasal Kirlenme
E.2.1.1. Atmosferik Kirlenme:
Bu konu hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır.
E.2.1.2. Atıklardan Kirlenme:
İlimizde evsel ve katı atıklar henüz düzenli depolamaya başlanılmadığı için yogun bir katı atık sorunu yaşanmaktadır. İlimizde kurulan Belediye Birliği tarafından Avrupa Birliğinden Hibe Fon alınmış Düzenli depolamaya geçilmeye çalışılmaktadır. İlimizde sanayi tesisi bulunmadığı için sanayiden dolayı bir toprak kirliliği gözlenmemektedir. İlimizde toprak kirliliğinin başlıca sebebi tarımsal faaliyet ve evsel katı atıklardır.
E.2.2. Mikrobiyal Kirlenme:
İlimizde kanalizasyon sisteminden kaynaklanan atık suların arıtımsız olarak deşarj edildiği için büyük oranda topraklarda virüs,bakteri, protozoa kirliliğe neden olmaktadır.
E . 3. Arazi

E.3.1. Arazi Varlığı:
İlin toplam yüzölçümü 358,800 hektar olup, bunun 118 525 hektarı tarım arazisi, 146 571 hektarı çayır mera arazisi, 2.233 hektarı orman arazisi, 27.350 hektarı nadas ve 106.706 hektarı diğer araziler olarak dağılım göstermektedir.
E.3.1.1. Arazi Sınıfları:

E.3.1.2. Kullanım Durumu:
Iğdır Ovasında hakim olan formasyon bazalttır. Bazaltlar üstünde, muhtelif zamanlarda farklı yerlerden taşınmak suretiyle alüvyal karekterli toprak örtüsü meydana gelmiştir. Geçmiş zamanlarda taşkınlar ve Aras Nehrinin yatak değiştirmelerine bağlı olarak kil, silt, kum ve değişik bünyede topraklar oluşmuştur. Batı ve güneydeki yamaç araziler kolüvyal karakterlidir. Ovada granüler yapıda olan topraklarda geçirgenlik, su tutma kapasitesi ve havalandırma gibi özelliklerin elverişli oluşuna karşılık, diğer yapılardaki topraklarda bu özellikler zayıftır. Ova topraklarının büyük bir kısmında derinlik 150 cm‘den daha fazla olup, batıdan doğuya gidildikçe toprak kalınlığı artmaktadır. Toprak derinliğini sınırlayan çakıl ve kum katmanlarıdır. Ovanın hemen hemen her tarafında tuzlu, alkali ve borlu topraklara rastlanır. Topraklar kireç bakımından zengindir. Bu sebeplerden dolayı bitki fakirliği görülmekte topraklar organik madde bakımından fakir durumdadır. Toprak yapısının düzelmesinde, su tutma, havalandırma, ısınma ve geçirgenlik kapasitelerinin kireççe zengin oluşu, özellikle ıslah sahaları için önem kazanmaktadır. Halen bu sahaların pH değeri çok yüksektir. Islah çalışmaları sonrası pH değeri 8,5‘a düştüğünde kireç toprakta aktif hale geçmektedir. Toprakta yeteri kadar kireç bulunması tatbik edilecek jips miktarını zamanla azaltacak ve toprak ıslahına yardım edecektir.
Iğdır’da I-IV. sınıf araziler 110.894 ha olup, 53.183 ha alanda tarım yapılmakta, 25.706 ha’lık alanı I sınıf tarım arazisini oluşturmaktadır. 207.132 ha alanı kaplayan V-VII sınıf arazilerin 8.842 ha’lık bölümünde işlemeli tarım yapılmakta olup, büyük bir kısmını oluşturan çayır-mera alanları VI ve VII sınıf araziler üzerinde yoğunlaşmıştır.
Kullanma kabiliyet sınıfları sekiz adet olup, toprak zarar ve sınırlandırmaları I. sınıf’dan VIII. sınıf’a doğru giderek artmaktadır. Tablo 3’de bu sınıflara göre arazi kullanım alanları gösterilmiştir.
SINIF - I:
Topografyası düz arazilerdir. I. Sınıf arazilerin kapladığı alan 25.706 ha olup il yüzölçümünün %7’ini teşkil etmektedir. Bu arazilerin 24.433 hektarında sulu tarım yapılmaktadır. 1.273 hektarlık alan bağ-bahçe olup, tamamı düz arazi üzerindedir. Her türlü kültür bitkisinin yetiştirilmesine elverişli derinliği ve eğim derecesi ile tarıma çok uygundur. Toprak özellikleri çeşitli bitkilerin yetiştirilmesine imkan verirken, entansif bir tarım uygulanmasında esas olan sulama, eğim, drenaj şartlarının elverişliliği nedeniyle kolayca tatbik edilebilir. Hemen hemen bütünüyle Batı Iğdır Ovasında yayılış gösterir.
SINIF- II:
Toplam miktarı 5.843 hektardır ve il yüzölçümünün %2’i kapsar. Düz ve hafif eğimli arazilerdir. Bu arazilerin; 1.280 hektarında kuru tarım, 2.203 hektarında sulu tarım yapılmaktadır. 72 hektarı bağ-bahçe, 1.067 hektarı çayır-mera, ve 1.221 hektarı funda arazisidir.
SINIF- III:
34.864 ha kapladığı alan ile ilin %10 ‘nu teşkil eder. Bu alanların kullanım durumları ise şöyledir; 2.945 ha kuru tarım, 9.293 ha sulu tarım,1.110 ha bağ bahçe, 15.779 ha çayır-mera, 6.187 ha orman-funda gibi dağılıma sahiptir. Toprak derinliği fazla değildir, taşlık oranı ise yüksektir.
SINIF- IV:
IV. sınıf araziler ilin 44.481 ha alanı ile %12‘ni kaplamaktadır. Bu alanların kullanım durumları ise şöyledir; 7.619 ha kuru tarım, 2.478 ha sulu tarım,477 ha bağ-bahçe, 33.907 ha çayır-mera, alanlarıdır.
SINIF- V:
657 ha alanı ile ilin %0,20’sini kaplamaktadır. Tuzluca İlçesi sınırları içinde önemli yer tutar ve çayır-mera alanları şeklindedir.
SINIF- VI:
99.808 ha alanı ile ilin %28’ini kaplar. Bu toprakların kullanım durumları ise şöyledir; 5.956 hektarında kuru tarım, 2.884 hektarında sulu tarım yapılmaktadır. Bu toprakların 90.733 hektarında çayır-mera, 233 hektarında funda alanı mevcuttur.

SINIF- VII:

106.669 ha alanı ile ilin %30‘lık kısmını kaplar. VII’inci sınıf arazilerde tarım yapılmamaktadır. Toprağın sığ oluşu yanında taşlık oranı da yüksektir. Güneydeki dağlık yörede görülen bu sınıf arazilerden otlak olarak yararlanılmaktadır.



SINIF- VIII:
VIII sınıf araziler 35,228 ha ile il topraklarının %11’ini oluşturur. Bu sınıf araziler; sazlık-bataklık, ırmak taşkın yatakları, çıplak kaya ve moloz, yerleşim alanları ve su yüzeyleri alanları içine dahil edilmiştir.

.

E. 3. 2. Arazi Problemleri:


Ormanlık alan olmadığı için zaman zaman ilimizde erozyon etkili olmaktadır. İlde toprak durumu; ova topraklarının büyük bir kısmında toprak derinliği 150 cm den daha fazla olup batıdan doğuya doğru gidildikçe toprak giderek artmaktadır.
92.200 hektar yüzölçüme sahip olan Iğdır Ovasının 36.476 hektarı tuzlu, alkali, tuzlu-alkali ve borlu araziler olup tarıma uygun değildir. 6000 hektarı bulan yol, kanal, yerleşme, sazlık ve kamışlık alanlarla ovanın yüzölçümünün 41.701 ha’ı tarım dışıdır.
(E). TOPRAK VE ARAZİ KULLANIMI, KAYNAKÇA

Iğdır İli Çevre Durum Raporu, 2009

Iğdır İl Tarım, 2010
(F) . FLORA - FAUNA VE HASSAS YÖRELER


Yüklə 4,28 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   88




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin