İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Haziran 1992 de yapılan BM Cevre ve Kalkınma Rio Konferansında imzaya açılmıştır.
BMİDÇS 21 Mart 1994 yılında resmen yürürlüğe girmiştir.
Türkiye 2001 yılında Marakeşte gerçekleştirilen 7. Taraflar Konferansında (COP.7),
“Sözleşmenin Ek-I listesinde yer alan diğer taraflardan farklı bir konumda olan Türkiye’nin özel şartlarının tanınarak, isminin EK-I’de kalarak EK-II’den silinmesi”
yönünde karar alınmıştır.
Türkiye, Sözleşmeye 24 Mayıs 2004 tarihi itibariyle taraf olmuştur.
Kyoto Protokolü; 1997 yılında imzaya açılmış ve 2005 yılında yürürlüğe girmiştir.
Protokole 189 ülke ve 1 Ekonomik Topluluk (AB) taraftır.
BMİDÇS’ nin sera gazı emisyonlarının azaltılmasına veya sınırlandırılmasına yönelik hukuki açıdan bağlayıcı belgesidir.
Protokolün Ek-B listesinde yer alan ülkelerin toplam sera gazı emisyonlarını 2008-2012 döneminde (ilk yükümlülük dönemi),
1990 yılı (temel yıl) seviyesinin ortalama en az %5 altına indirmesini taahhüt etme zorunluluğu bulunmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerin uyum ve azaltım faaliyetlerinin finansmanı için 2010-2012 periyodunda 30 milyar $, 2012-2020 arasında yıllık 100 milyar $ fonun harekete geçirilmesi,
Gelişmekte olan ülkelerin uyum ve azaltım faaliyetlerinin finansmanı için 2010-2012 periyodunda 30 milyar $, 2012-2020 arasında yıllık 100 milyar $ fonun harekete geçirilmesi,
“Kopenhag Yeşil Çevre Fonu” nun oluşturulması,
2015 yılında bu mutabakatın uygulanmasına yönelik değerlendirmenin yapılması,
Ülkemizin özel durumunu teyit eden 26/CP.7 kararı çerçevesinde müzakerelerini sürdürmesi,
Envanter ve projeksiyon çalışmalarını yeniden gözden geçirmesi ve eylem planı çalışmalarını tamamlaması,
Uyum, kapasite geliştirme ve teknoloji transferi fonlarından faydalanılması yönünde girişimlerini sürdürmesi,
Düşük karbonlu ekonomiye geçiş sürecine yönelik çalışmaların başlatılması,
Ağaçlandırma ve diğer ormancılık faaliyetlerine ağırlık verilmesi,
Yeni bir Kalkınma Kavramı (Düşük karbonlu Kalkınma)
Yeni bir Kalkınma Kavramı (Düşük karbonlu Kalkınma)
Bilimin İklim değişikliği ile ilgili verdiği mesaj; yaşam biçimlerinin değişmek zorunda oluşudur.
Temiz üretim, verimlilik ve düşük karbonlu kalkınma geleceğin stratejisidir.
AB ve ABD’nin 2050 hedefleri tüm dünyada yeni bir düzenin kurulacağının işaretidir.
Temiz üretim ve üretimde verimlilik,
Temiz üretim ve üretimde verimlilik,
Ar-Ge
Yeni istihdam alanları
Teknoloji Transferi
Geleneksel enerji kaynaklarından yeni enerji kaynaklarına geçiş
Yeni Finansman kaynakları ve Fonlar
(Kopenhag Yeşil İklim Fonu)
Dünyada yeni dengeler ve yıldızı parlayacak yeni ülkeler