Madde 52- Halk sağlığını koruma açısından özel kişi ve kuruluşlarca işletilen mezbaha, kombina ve kanaralarda kesilen hayvanların kesim öncesi muayenesi ve satışa arz edilecek etlerin sağlık bakımından denetlenmesi, Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcının konusunu oluşturmaktadır. Ayrıca, Harcın mükellefinin hayvan veya et sahipleri olması öngörülmektedir.
Madde 53- Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcının tarifesi, küçükbaş hayvanlarda iki YTL, büyükbaş hayvanlarda beş YTL ve kümes hayvanlarında 0,01 YTL olarak düzenlenmiştir. 2464 sayılı Kanundan farklı olarak kümes hayvanlarının kesimi de harç kapsamına alınmaktadır.
Madde 54- Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcının yetkili idareye veya bu idarenin görevlilerine peşin olarak ödenmesi öngörülmektedir.
Madde 55- İlaveler dahil her türlü inşaat, İnşaat Harcına tabi tutulmaktadır. Madde ile ayrıca, konutların kullanış tarzının değiştirilmesi halinde de bu değişikliklerin tadilat sayılarak ek harca tabi tutulacağı, inşaata ruhsatsız başlanması halinde, İmar Kanununun ilgili hükümlerine göre ruhsat verilmesi mümkün olan inşaatlar için harç alacağının doğmuş sayılacağı hükme bağlanmaktadır. İnşaat Harcının mükellefi, ruhsat alanlar; ruhsatsız başlanılan inşaatlarda inşaat ruhsatı almak zorunda olanlar, binanın kullanış tarzının değiştirilmesi halinde ise binanın sahiplerinin olacağı hükme bağlanmaktadır.
Madde 56- İnşaat Harcından istisna tutulacak inşaatlar ayrıntılı olarak sayılmaktadır. 2464 sayılı Kanunda istisna olarak sayılan genel ve katma bütçeli idarelere ait inşaatlar kapsamdan çıkarılarak kanunlarda gösterilen binalar istisna kapsamında sayılmakta, teşvik belgeli turistik tesislere uygulanan istisna kaldırılmaktadır.
Madde 57- İnşaat Harcının matrahı ve tarifesi ayrıntılı bir şekilde düzenlenmektedir.
Madde 58- İnşaat Harcının ödenmesine ilişkin usul ve esaslar hükme bağlanmaktadır.
Madde 59- Binalara yapı kullanma izni verilmesi ve arsa veya arazi üzerine inşa edilecek bina ve diğer tesislerin tapuda yapılacak cins değişikliği işlemi Yapı Kullanma İzni ve Cins Değişikliği Harcının konusunu oluşturmaktadır. Madde ile, merkezi idare tarafından alınan cins değişikliği işlemine ilişkin tapu harcı mahalli idarelere bırakılmakta ve yapı kullanma izninin verilmesi sırasında tahsili öngörülerek arazinin mevcut durumu ile tapu kayıtları arasındaki farklılığın önlenmesi hedeflenmektedir. Harcın mükellefinin yapı kullanma iznini ve cins değişikliği işlemini talep eden gerçek ve tüzel kişiler olması öngörülmektedir.
Madde 60- 2464 sayılı Kanunda Yapı Kullanma İzni Harcının istisna ve muafiyetleri konusunda herhangi bir hüküm bulunmamasına rağmen yeni düzenleme ile istisna ve muafiyetler ayrıntılı bir şekilde sayılarak bazı yapı ve tesislerden alınacak Yapı Kullanma İzni ve Cins Değişikliği Harcının yüzde 50 indirimli olarak tahsili öngörülmektedir.
Madde 61- Yapı Kullanma İzni ve Cins Değişikliği Harcının oranı, 2464 sayılı Kanunda öngörülen harç miktarı ile 492 sayılı Harçlar Kanununda öngörülen oran dikkate alınmak suretiyle bina veya tesisin Emlâk Vergisi değerinin binde 17’si olarak tespit edilmektedir.
Madde 62- Yapı Kullanma İzni ve Cins Değişikliği Harcının yapı kullanma izni başvurusu sırasında peşin olarak ödenmesi; yetkili idarenin harcın tahsilinden itibaren onbeş gün içerisinde cins değişikliği işlemi yapılmak üzere evrakları taşınmaz sahibi ve ilgili tapu dairesine göndermesi; tapu dairesinin bu bildirim üzerine her hangi bir başvuruya gerek kalmaksızın cins değişikliği işlemini yaparak sonucu taşınmazın sahibine tebliğ etmesi öngörülmektedir.
Madde 63- Madde ile imarla ilgili harçlar düzenlenmekte ve bu harçlar Parselasyon Harcı, İfraz ve Tevhit Harcı, Plan ve Proje Tasdik Harcı, Zemin Açma İzni ve Toprak Hafriyatı Harcı olarak sayılmaktadır. Ayrıca madde ile harçtan istisna tutulan durumlar belirlenmektedir. Diğer taraftan 2464 sayılı Kanunda imarla ilgili harçlar arasında düzenlenen Yapı Kullanma İzni Harcı bu maddenin kapsamından çıkarılarak ayrı bir madde olarak düzenlenmektedir.
Madde 64- Madde ile yetkili idareler ile bunlara bağlı müesseselerden istenecek her türlü kayıt, harita, plan ve krokilerin suretlerinin verilmesinin Kayıt ve Suret Harcına tabi olduğu hüküm altına alınmaktadır.
Madde 65- 2464 sayılı Kanundaki düzenlemeden farklı olarak ruhsatın bu Kanunda belirtilen yetkili idareden alınıp alınmadığına bakılmaksızın bir işyerinin açılmasının, İşyeri Açma İzni Harcına tabi olduğu belirtilmek suretiyle uygulamada karşılaşılan sıkıntılar göz önünde bulundurularak çalışma ruhsatlarını başka kişi ve kurumlardan alan her türlü işyerinin açılmasının İşyeri Açma İzni Harcına tabi olması hükme bağlanmaktadır.
Madde 66- Mevzuat gereğince alınması zorunlu veya isteğe bağlı olan ve yetkili idare veya bağlı kuruluşları tarafından yapılan sağlık, fenni muayene, tahlil ve kontrol işlemleri sonucunda verilecek olan ve bu Kanunla başka bir harca tabi tutulmayan ruhsat, rapor ve belgeler Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcına tabi tutulmaktadır.
Madde 67- Çeşitli harçlara ilişkin tarife ayrıntılı bir şekilde düzenlenmektedir.
Madde 68- Çeşitli harçların ödenmesi ile ilgili usul ve esaslar düzenlenmekte ve harcın peşin olarak ödeneceği, yıllık olarak ödenmesi gereken harçların ocak ayı içinde ödeneceği, İşyeri Açma İzni Harcının üçyüz metrekareyi aşan işyerlerinde aşan kısımlar için yüzde 50 indirimli olarak hesaplanması öngörülerek üretim ve istihdam için kolaylık getirilmektedir.
Madde 69- Madde, muhteva itibarıyla 2464 sayılı Kanundaki esasları ihtiva etmekle birlikte daha sistematik olarak düzenlenmektedir. Bu çerçevede, yeni yol açılması, kaldırımsız ve bakımsız bulunan yolların kaldırım veya parke kaldırım haline getirilmesi veya asfalt yapılması, kaldırım veya şose halindeki yolların da parke, beton veya asfalta çevrilmesi, mevcut yolların yüzde 40 oranında veya daha fazla genişletilmesi ve yağmur suyu kanalı yapılması harcamalara katılma payının konusunu oluşturmaktadır. Ayrıca 2464 sayılı Kanundan farklı olarak kaldırımlar dahil olmak üzere yolların onbeş metreden fazla genişliklerine ait kısımların masraflarının katılma payına konu edilemeyeceği hükme bağlanmaktadır.
Madde 70- Maddede, Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı düzenlenmiştir. 2464 sayılı Kanundan farklı olarak mevcut kanalizasyon tesislerinin kapasitelerinin artırılması durumunda da katılma payı alınması öngörülmektedir.
Madde 71- Maddede, Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı düzenlenmiştir. 2464 sayılı Kanundan farklı olarak mevcut su tesislerinin kapasitelerinin artırılması durumunda da katılma payı alınması öngörülmektedir.
Madde 72- Harcamalara katılma payının hesabında Devlet yardımları, karşılıksız fon tahsisleri, bağış ve yardımlar ile istimlak bedellerinin toplam tesis maliyetinden düşülmesi; tesis maliyetinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından tespit ve ilan edilen birim fiyatlara göre hesaplanacak tutarı aşmaması öngörülmektedir. Katılma payları, ilgili gayrimenkul sahipleri arasında gayri menkullerin Emlak Vergisi değeri esas alınarak paylaştırılacaktır. Hesaplanacak katılma payı miktarının; arsa ve arazilerde 2464 sayılı Kanunda tespit edilen arsa vergi değerinin yüzde 2’sini geçmemesi hükmünden farklı olarak arsa ve arazi vergi değerinin yüzde 4’ünü geçmemesi öngörülmektedir. İbadet yerleri için herhangi bir katılma payı alınmayacaktır. Harcamalara katılma payının tahsili ve taksitlendirilmesi usulü yeniden düzenlenmekte, 2464 sayılı Kanunda taksit süresini Bakanlar Kurulu Kararıyla beş yıla kadar uzatma uygulamasına son verilmekte, peşin ödemelerde yüzde 15 oranında indirim yapılabilme imkanı getirilmektedir. Ayrıca, satış, hibe ve trampa gibi devir hallerinde, devir tarihine kadar ödenmemiş taksit borçlarından, devredenin sorumlu olması ve devir sırasında bu borçların peşin olarak tahsili öngörülerek 2464 sayılı Kanundaki hukuki boşluk da doldurulmaktadır.
Madde 73- Anayasanın 127 nci maddesinde öngörülen mahalli idarelere “görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır” ilkesi ile Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının “Yerel Yönetimlerin Mali Kaynakları” başlıklı 9 uncu maddesinde öngörülen yerel yönetimlere kendi yetkileri dahilinde serbestçe kullanabilecekleri mali kaynak sağlanması ilkesine uygun olarak genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden mahalli idarelere pay ayrılması öngörülmektedir. Büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelere yüzde 6, il özel idarelerine yüzde 1,12 oranında pay verilmesi hükme bağlanmaktadır. Büyükşehir Belediyesi Kanununda düzenlenen büyükşehir belediyelerine belediye sınırları içerisinde toplanan genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden yüzde 5 oranında pay verilmesi hususu da bu Kanunda düzenlenmektedir.
Büyükşehir belediyelerinin gelir tahminlerinde belirsizliklere yol açan Bakanlar Kurulunun Kanunda belirlenen yüzde 5 oranını yarısına kadar indirme yetkisi kaldırılmakta, yerine bu oranı iki katına kadar artırma veya kanunî haddine indirme yetkisi verilmektedir. Bu yetki, belediye ve il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamından ayrılacak paylar hakkında da aynı şekilde uygulanacaktır. Bütçe imkanları ve ülkemizin ekonomik şartları uygun olduğu taktirde kanuni değişiklik yapılmadan Bakanlar Kurulu kararıyla mahalli idarelere ayrılan pay miktarlarının artırılması imkanı getirilmektedir.
Madde 74- İl özel idareleri ve belediyelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan payların hesaplanmasında esas alınan matrahın büyüklüğü sürekli tartışma konusu olmuştur. 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun (I) Sayılı Listesinde yer alan petrolden alınan Özel Tüketim Vergisinin tamamı, (III) Sayılı Listede yer alan alkollü içkiler ve gazlı içeceklerden alınan Özel Tüketim Vergisinin yüzde 60’ı, motorlu taşıtlardan alınan Özel Tüketim Vergisinin yüzde 28’i, Özel İşlem Vergisi ile Şans Oyunları Vergisinin tamamı ile yapılan vergi iadeleri matraha dahil edilmemektedir. 2004 yılı verilerine göre, genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı 111 katrilyon TL. civarında olmasına rağmen belediye ve il özel idarelerine verilen payın hesabında esas alınan matrah 76 katrilyon TL. civarında bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamının yaklaşık olarak yüzde 35’i matrah dışında kalmaktadır. Bu madde ile getirilen düzenleme ile sadece petrolden alınan Özel Tüketim Vergisi ile vergi iadeleri matrah dışında kalmaktadır. Ayrıca motorlu taşıtlar vergisinin yüzde 50’sinin mahalli idarelere doğrudan aktarılması sebebiyle kalan diğer yüzde 50’si de matrah hesabına dahil edilmeyecektir.
Madde 75- Maddede payların ayrılmasına ilişkin esas ve usuller belirlenmektedir. Diğer taraftan, 2380 sayılı Kanun gereğince ilçe ve ilk kademe belediyelerine verilen paylardan Bakanlar Kurulunun belirleyeceği oranda büyükşehir belediyelerine pay verilmesi ile 5216 sayılı Kanunda düzenlenen büyükşehir belediyesinin bulunduğu yerdeki vergi tahsilatından ilgili büyükşehir belediyesine pay verilmesi hususları da bu maddede düzenlenmektedir.
Madde 76- 2380 sayılı Kanun gereğince il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirleri üzerinden ayrılan payın sadece nüfus esasına göre dağıtılması ciddi eleştirilere neden olmaktaydı. Nüfus kriterinin esas alınması iller arasındaki gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılmasına yetmemekte, nüfusu fazla olan iller daha çok pay alırken ekonomik ve sosyal bakımdan geri kalmış iller nüfusları az olduğu için daha az pay almakta ve gelişmiş illerle arasındaki makas açılmakta idi. Yapılan düzenleme ile nüfus kriterinin yanında diğer bazı kriterlerin de dağıtımda esas alınması hükmü getirilmiştir. Buna göre pay dağıtımında nüfus kriterinin ağırlığı yüzde 60 olarak belirlenmiş, ayrıca ilin yüzölçümü yüzde 10, ilin kırsal alan nüfusu yüzde 10, illerin gelişmişlik endeksi yüzde 15 ve o ilde toplanan vergi gelirlerinin genel bütçe vergi gelirlerine oranı yüzde 5 oranında bir ağırlığa sahip olması öngörülmüştür. Böylece iller arasındaki gelişmişlik farkının kapatılarak ülke genelinde bir denge sağlanması da hedeflenmiş olmaktadır.
Madde 77- 2380 sayılı Kanunda belediyelere genel bütçe vergi gelirleri üzerinden ayrılan payın sadece nüfus esasına göre dağıtılması ciddi eleştirilere neden olmaktaydı. Nüfus kriterinin esas alınması, il özel idarelerinde olduğu gibi belediyeler arasındaki gelişmişlik farklarının ortadan kaldırılmasına yetmemekte, nüfusu fazla olan belediyeler daha çok pay alırken ekonomik ve sosyal bakımdan geri kalmış bölgelerde bulunan belediyeler nüfusları az olduğu için daha az pay almakta ve gelişmiş bölgelerde bulunan belediyeler ile aralarındaki makas açılmakta idi. Yapılan düzenleme ile nüfus kriterinin yanında diğer bazı kriterlerin de dağıtımda esas alınması hükmü getirilmiştir. Buna göre pay dağıtımında nüfusun ağırlığı yüzde 70 olarak belirlenmiş, ayrıca belediyenin performansı yüzde 10, o ilçede toplanan verginin toplam vergi tahsilatına oranı yüzde 10 ve belediyenin öz gelirlerinin toplam gelirlerine oranı yüzde 10 ağırlığa sahip olması öngörülmüştür.
Bu düzenlemelerle belediyeler arasındaki gelişmişlik farkının kapatılarak ülke genelinde bir denge sağlanması hedeflenmektedir. Diğer taraftan dağıtılacak payın bir kısmının o ilçede toplanacak genel bütçe vergi gelirlerine oranlanmak suretiyle gece ve gündüz nüfusu ile yaz ve kış nüfusu çok farklı olan belediyelere daha fazla kaynak aktarma imkanı yaratılmaktadır. Gönderilecek payın bir kısmı da öz gelirlere bağlanmak suretiyle belediyelerin kendi kaynaklarını oluşturmaları teşvik edilmekte; performans sonuçları da dağıtımda bir başka kriter olarak alınmak suretiyle belediyelerin kaynakları etkin bir şekilde kullanmaları amaçlanmaktadır.
Madde 78- Mahalli İdareler Fonu ve Belediyeler Fonunun 4629 sayılı Kanunla kaldırılmasından sonra mahalli idarelere yardım yapmak amacıyla bazı bakanlık ve kuruluş bütçelerine konulan ödeneklerin dağıtımı sırasında uygulanan yöntemler kamuoyu vicdanını rahatsız etmekte ve belediye başkanlarının bu kaynaklardan bir miktar pay alabilmek için günlerce Ankara’da bakanlıklarda dolaşmalarına neden olmaktaydı. Ayrıca dağıtılan kaynakların bir kısmı amacı doğrultusunda kullanılmamakta ve kaynak israfına yol açılmaktaydı. Anılan sakıncaları ortadan kaldırmak amacıyla mahalli idarelere yardım yapılmak üzere çeşitli bakanlık ve kuruluş bütçelerine konulan ödenekler kaldırılmaktadır. Bunun yerine sadece Maliye Bakanlığı bütçesine ödenek konulması ve bu ödeneğin İller Bankası aracılığıyla mayıs ve eylül aylarında iki eşit taksit halinde nüfusu on bin ve altında olan belediyelere eşit olarak dağıtılması öngörülmektedir. Bu dağıtım sistemi ile nüfusunun az olmasından dolayı yetersiz kaynak alan küçük belediyeler rahatlatılmak istenmiştir. Diğer yandan, yapılan düzenleme ile bakanlıklar ile diğer kuruluşların bütçelerine mahalli idarelere yardım yapılmak üzere her ne ad ile olursa olsun ödenek konulması yasaklanmakta ve kaynakların siyasi, bölgesel ve kişisel tercihlerle dağıtımının önüne geçilmek istenmektedir.
Madde 79- Daha önce 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda düzenlenen, büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde toplanan genel bütçe vergi gelirlerinden büyükşehir belediyesine ayrılan payın ne kadarının doğrudan verginin toplandığı yer büyükşehir belediyesine ve ne kadarının ise büyükşehir belediyeleri arasında nüfuslarına göre dağıtılacağı hususu düzenlenmek suretiyle mahalli idare gelirlerinin tamamı bu Kanunda toplanmaktadır. Buna göre, büyükşehir belediyesi sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamından ayrılan payın yüzde 75’i doğrudan verginin toplandığı yer büyükşehir belediyesine, yüzde 25’i ise büyükşehir belediyelerine nüfuslarına göre dağıtılmak üzere oluşturulan bir havuza aktarılacaktır.
Madde 80- Maddede niteliği itibariyle esasen yerel bir vergi olan Motorlu Taşıtlar Vergisinin merkezi idare ile mahalli idareler arasındaki paylaşımı düzenlenmektedir. 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununa göre yapılacak vergi tahsilatı toplamının yüzde 50’sinin mahalli idareler payı olarak ayrılması ve tahsilatı takip eden ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar İller Bankasına aktarılması öngörülmektedir. Aktarılan bu miktarın yüzde 60’ı belediyelere ve yüzde 40’ı il özel idarelerine bu Kanunda öngörülen usule göre İller Bankası tarafından dağıtılacaktır. Büyükşehir belediyesi bulunan yerlerde ise belediye payının yüzde 65’inin büyükşehir belediyesine, yüzde 35’inin ise ilçe ve ilk kademe belediyelerine nüfuslarına göre dağıtılması öngörülmektedir. Böylece, yolların yapımı, bakımı ve onarımında daha çok sorumluluğu olan büyükşehir belediyelerine ek kaynak sağlanmaktadır.
Madde 81- Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlı milli saraylar ile yetkili idarelerin kendilerine ait müzeler ve ören yerleri hariç olmak üzere gerçek ve tüzel kişiler tarafından işletilen her türlü müze giriş ücretlerinin yüzde 10’unun, ören yeri giriş ücretlerinin ise yüzde 50’sinin yetkili idare payı olarak ayrılması hüküm altına alınmaktadır.
Pay olarak ayrılan miktarın tahsilatı takip eden ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar müze veya ören yerinin bulunduğu yerin yetkili idaresine ödenmesi hükme bağlanmaktadır.
Maden Kanununun 14 üncü maddesine göre il özel idarelerine ödenen pay, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelere; büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerine ödenecektir. Bu payın Devlet hakkının Hazineye ödenmesi sırasında işletme tarafından ilgili belediyeye ödenmesi öngörülmektedir. Diğer yandan; 6831 sayılı Orman Kanununa göre ayrılan paylar hariç olmak üzere, Devlet ormanlarından istihsal edilen her türlü asli ve tali orman ürünlerinin Devlet Orman İşletmelerince satışından elde edilecek bedelin yüzde 10’u, satış bedelinin tahsilini takip eden ayın yirminci günü mesai saati sonuna kadar ilgili idare tarafından il özel idaresine ödenecektir. Yapılan bu düzenleme ile orman ürünlerinin satışından elde edilen gelirden il özel idarelerine pay verilmek suretiyle orman köylerinin ve bu köylerde yaşayanların desteklenmesi öngörülmektedir.
Madde 82- Bu Kanunda vergi, harç ve katılma payının konusu olmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak mahalli idareler tarafından yapılacak her türlü hizmet için yetkili idarelerin meclislerince tespit edilecek tarifeye göre ücret almalarına imkan getirilmektedir. 2464 sayılı Kanundaki düzenlemeden farklı olarak, ücret tarifesinin belirlenmesinde yönetim, işletme, yenileme ve amortisman giderlerinin göz önünde bulundurulması öngörülmektedir. Ayrıca; vergi, harç ve katılma payı konusu olan iş ve hizmetler için her ne ad altında olursa olsun başka bir bedel alınamayacağı hüküm altına alınmak suretiyle vatandaşların hakları korunmakta ve kişilerin aynı hizmet için hem vergi ve harç hem de ücret adı altında çifte bedel ödemeleri önlenmektedir.
Diğer taraftan, büyükşehir belediyelerinde uygulandığı gibi, diğer belediyelerin de atık su arıtma tesisini kurmuş olmaları kaydıyla su ücretinin yüzde 50’sini geçmemek üzere atık su ücreti alabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Madde 83- Kanunda maktu olarak düzenlenen vergi ve harçların adil olarak uygulanabilmesi açısından 2464 sayılı Kanunda olduğu gibi illerin ve belediyelerin, nüfusları ile ekonomik ve sosyal gelişmişlik durumlarına göre İçişleri Bakanlığı tarafından Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının görüşü alınarak beş gruba ayrılması ve bu gruplandırmanın beş yılda bir yenilenmesi öngörülmektedir.
Çevre Temizlik Vergisi dışında kalan diğer vergi ve harçlara ilişkin maktu miktarların birinci grup iller ve belediyelerde yüzde 100, ikinci grup iller ve belediyelerde yüzde 85, üçüncü grup iller ve belediyelerde yüzde 70, dördüncü grup iller ve belediyelerde yüzde 55 ve beşinci grup iller ve belediyelerde yüzde 40 oranında uygulanması öngörülerek çeşitli yerlerde bulunan iller ve belediyeler arasındaki sosyal ve ekonomik potansiyel ile gelişmişlik durumu vergilendirmede dikkate alınmaktadır.
Ancak vergi adaletini sağlama açısından ülke genelinde iller ve belediyelerin beş gruba ayrılması yeterli olmamaktadır. Özellikle büyükşehir belediyelerinin bulunduğu yerler ile diğer büyük yerleşim yerinde bulunan iller ve belediyelerde de ciddi gelişmişlik farkları bulunmaktadır. Bu sebeple; iller ile belediye ve mücavir alan sınırları içindeki yerlerin, mahallin ekonomik ve sosyal gelişmişlik durumu da dikkate alınarak, il genel meclisi ve belediye meclisleri tarafından üç dereceye ayrılması ve yukarıda belirlenen gruplar itibarıyla hesaplanan miktarın, birinci dereceye giren alanlarda yüzde 100, ikinci dereceye giren alanlarda yüzde 60 ve üçüncü dereceye giren alanlarda yüzde 30 olarak uygulanması öngörülmektedir.
Madde 84- 2380 ve 2464 sayılı Kanunlardan farklı olarak illerin ve belediyelerin gruplandırılmasında ve buralara genel bütçe vergi gelirlerinden aktarılacak payların hesaplanmasında esas alınacak nüfusun Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığınca her yıl bildirilmesi öngörülerek illerde ve belediyelerde meydana gelen nüfus hareketlerine bağlı bir dağıtım sisteminin uygulanmasına imkan sağlanmaktadır.
Madde 85- Kanunda belirtilen maktu parasal miktarların, her yıl 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranına göre artırılması öngörülerek maktu olarak belirlenen vergi ve harç miktarlarının sürekli olarak güncellenmesi sağlanmaktadır.
Madde 86- Madde ile, alınması gerekli harçları tamamen tahsil etmeden iş gören görevlilerin de harcın ödenmesinden mükellef ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı hüküm altına alınmaktadır.
Madde 87- Madde ile, yabancı devletlerin, fahri olanlar hariç Türkiye'de bulunan elçi, konsolos ve maslahatgüzarları ile yabancı devletin uyruğunda bulunan elçilik ve konsolosluk memurları, karşılıklı olmak şartıyla bu Kanun hükümlerinden muaf tutulmaktadır. Ayrıca, Bakanlar Kurulunca tespit edilen uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşların yabancı bir devletin uyruğundaki memurları ve uluslararası anlaşmalar gereğince diplomatik muafiyet tanınanların da bu Kanun hükümlerinden muaf olması hükme bağlanmaktadır.
Madde 88- Bu Kanunda öngörülen vergi, harç ve katılma paylarının tahsili ve bu hususta mahalli idare görevlilerinin kullanacakları yetkiler ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar belirlenmektedir.
Madde 89- Anayasanın 127 nci maddesine göre mahalli idarelerin mali işlerinin kanunla düzenlenmesi zorunluluğuna istinaden, mahalli idare gelirlerinden yapılacak kesintilerin mutlaka kanunlarda belirlenmesi öngörülmektedir. Mahalli idarelere genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar ile bu Kanunda öngörülen diğer paylardan sadece kanunlarda öngörülmesi halinde kesinti yapılması; kesinti miktarının faiz ve anapara dahil olmak üzere söz konusu payların yüzde 40’ını geçmemesi hüküm altına alınmaktadır. Yapılan bu düzenleme ile, mahalli idarelerinin gelirlerinden siyasi tercihlere göre kesinti yapılması engellenmiş, asgari bir gelirin sağlanması güvence altına alınmıştır. Böylece mahalli hizmetlerin kesintisiz olarak sunulması amaçlanmıştır.
Madde 90-Bu Kanunda düzenlenen vergi, harç ve katılma payı ile ücretlerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenmesi öngörülmektedir.
Madde 91- Maddede yürürlükten kaldırılan hükümler belirtilmekte ve mevzuatta mahalli idare gelirlerine ilişkin olarak değişik kanunlara yapılmış atıfların bu Kanuna yapılmış sayılacağı hükme bağlanmaktadır.
Madde 92- Maddede çeşitli kanunlarda yapılan değişiklikler düzenlenmektedir.
Geçici Madde 1- 13/1/2005 tarihli ve 5286 sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca kaldırılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün taşra teşkilâtının devrinden dolayı bu devirlerin yapıldığı büyükşehir belediyeleri ve il özel idarelerine beş yıl süre ile ilave ödenek verilmesi ve bu sürenin Bakanlar Kurulu kararı ile beş yıla kadar daha uzatılabilmesi öngörülmektedir.
Geçici Madde 2- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ilişkin belediye gelirlerinin tarh, tahakkuk ve tahsilinde 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmektedir.
Geçici Madde 3- Bu Kanunda düzenlenen çeşitli konulara ilişkin geçici hükümler düzenlenmektedir.
Geçici Madde 4- Emlak Vergisi Kanunu ile tanınan geçici muafiyetlerin 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda belirtilen süre ve şekilde devam etmesi öngörülmektedir.
Geçici Madde 5- Genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere ayrılacak payın dağıtılmasında esas alınacak performans sonuçlarının, Kanunun yayımı tarihinde bütün belediyeler için belirlenmemiş olma ihtimali dikkate alınarak geçici olarak uygulanacak dağıtım oranları düzenlenmektedir.
Geçici Madde 6- 2464 sayılı Kanunda düzenlenen yapı kullanma izni harcı ile bu Kanunda düzenlenen Yapı Kullanma İzni ve Cins Değişikliği Harcının ödenmesine ilişkin geçiş hükümleri düzenlenmektedir.
Madde 93- Yürürlük maddesidir.
Madde 94- Yürütme maddesidir.