İlgili Mahkeme karan gereği yapılan incelemede


Uğur MUMCU suikasti ve susurluk kazası ile ERGENEKON örgütü arasında ne tür bir bağlantı olduğu, bu sonuca nasıl ulaştığının açıklaması istendiğinde



Yüklə 3,54 Mb.
səhifə37/50
tarix02.11.2017
ölçüsü3,54 Mb.
#26670
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   50

Uğur MUMCU suikasti ve susurluk kazası ile ERGENEKON örgütü arasında ne tür bir bağlantı olduğu, bu sonuca nasıl ulaştığının açıklaması istendiğinde; NATO ülkelerindeki Gladyo yapılanmasının deşifresinden sonra ülkedeki meydana gelen faili meçhul cinayetleri incelediğinde oluş biçimi açısından ERGENEKON tarzı bir örgütün eylemi olabileceğini değerlendirdiğini, ancak yaptığı çalışmalara rağmen buna dair somut bir kanıt bulamadığını, zaten bu dönemden sonra basın sektöründe iş bulmakta bile güçlük çekmeye başladığını,

Tuncay GÜNEY'i tanıyıp tanımadığı, tanıyojs^fşe ne^a^Ra^ndan beri tanıdığı, aralarındaki ilişkin detaylarını açıklaması istendiğinde; Tunctfy. GÜNEY'i 1998-1999



yıllarında Strateji dergisini yayınladığı sırada tanıdığını, o dönem derginin muhabir aradığım, Akşam Gazetesinde çalışan Alev ÇUKURKAVAKLIarkadaşının Tuncay GÜNEY' in muhabir olduğunu ve boşta olduğunu söyleyerek kendisi hakkında olumlu referans verdiğini, bunun üzerine Tuncay ile yaptığı görüşme sonrasında işe aldığını, dergi siyasi ve aktüel bir dergi olduğu için Tunay 'ın görevi gereği siyasi ve aktüel haberler getirdiğini, bir muhabire göre iyi haberler getirdiğini, Tuncay da dikkatini çeken şeyin tüm kamuoyu tarafından bilinen ve sıkça adından bahsedilen Veli KÜÇÜK ile çok rahat iletişim kurması olduğunu, istediği zaman Veli KÜÇÜK9 ü arayıp sohbet ettiğini, soru sorabildiğim, Veli KÜÇÜK dışında herhangi bir resmi şahısla sohbetini veya ilişkisini görmediğini, Tuncay' ın o dönem getirdiği haberlerin herkesin elde edemeyeceği, önemli ve haber değeri olan bilgiler olduğunu, kendisine bu bilgilerin kaynağını sorduğunda, çoğunlukla Veli KÜÇÜK' ü haber kaynağı olarak gösterdiğini, o dönem de Veli KÜÇÜK'ün popüler bir isim olduğunu, Tuncay la sık sık görüştüğü için birçok gazeteci gibi kendisinde tanışmak istediğini, tanıştırması için Tuncay' a iki kez ricada bulunduğunu, fakat olumlu bir dönüş olmayınca şahsın tanışmak istemediğini düşündüğünü, bir daha teklif de etmediğini, bu nedenle Veli KÜÇÜK ile tanışmadığını,

Ancak Tuncay' ın bazı gazetecileri Veli KÜÇÜK ile tanıştırdığını bildiğini, hatta o dönem gazetecilerin Veli KÜÇÜK' e ulaşmak için Tuncay GÜNEY' i aracı yapmaya çalıştıklarını, bildiği kadarıyla Nokta Dergisinin Genel yayın yönetmeni olan Ayşe ON AL 'ın Tuncay aracılığı ile Veli KÜÇÜK ile tanıştığını, Veli KÜÇÜK' ü tanıyan tüm gazetecilerin Tuncay vesilesi ile tanıştığını düşündüğünü, Tuncay GÜNEY ile dergi kapanana kadar yani 8 ay kadar birlikte çalıştıklarını, maddi nedenlerden dolayı dergi kapanınca Tuncay ile yollarının ayrıldığını, o dönem kendisinin bir süre işsiz kaldığını, daha sonra nerelerde çalıştığını bilmediğini,

2001 yılına kadar Tuncay GÜNEY ile hal hatır dışında görüşmediklerini, 2001 yılında Tuncay GÜNEY'in Beyoğlu 'nda 3 katlı bir bina aldığını, burayı haber ajansı olarak kullanacağını söylediğini, bu binanın bir katını düşük bir kiraya kendisine verebileceğini söylediğini, kendisinin de binanın bir katını ofis olarak kiraladığını, yaklaşık 3 ay kadar bu binada çalıştıktan sonra Tuncay 'ın sahte plaka ile araç satmak suçundan Polis tarafından yakalandığını, kendisi ile aynı binada çalışıyor olması nedeniyle durumunu merak ettiği için bir gün sonra gözaltında bulunduğu Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne gittiğini, ancak buraya geldiğinde görevli memurların kendisini de gözaltına aldıklarını, öğrendiği kadarıyla Tuncay 'ın sahte plaka tanzim ettiğini, bir otoyu satmaya çalışırken kendisini de polis olarak tanıttığından yakalandığını, ifadesi sırasında oto karşısında aldığı paranın 500 milyonunu kendisine verdiğini söylediğinden gözaltına alındığını,





Gözaltında iken Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne getirildiklerini,
Tuncay' ın neden bu tür bir iddiada bulunduğunu bilmediğini, yakalandığım sırada isnat
edilen suçu öğrendiğinde suçlamayı kabul etmediğini, Tuncay ile yüzleştirildiğini, Tuncay' a
tekrar sorulduğunda 500 milyonu kendisine verdiğini iddia ettiğini, Tuncay' a neden böyle bir
şey yaptığını sorduğunda, herhangi bir cevap vermediğini, Mahkemeye sevk edildiklerinde
Tuncay samimi ikrarda bulunarak kendisinin alakası olmadığını söylediğinde serbest
kaldığını, Tuncay'a neden bu tür iddialarda bulunduğunu sorduğunda ağlayarak
""bana çok
baskı yapıldı, böyle ifade vermek zorunda kaldım"
dediğini, o sırada cezaevine teslim
edileceği için konuşma fırsatı bulamadığını, gözaltında kaldığı sırada
İSTİHBARATÇILARIN Tuncay' ın konu ile ilgili ifadesini aldıklarını görevli polisler
konuşurken duyduğunu, polisin daha sonra ifade aldığını, Tuncay'ın bu konudan
tutuklandığını, olaydan sonra Tuncay ile ne yüz yüze ne de tej^^la^görüşmediğini, Amerika
da olduğunu duyduğunu, ancak tam emin olmadığını,
-

Tuncay GÜNEY ile tanışma tarihinden ERGENEKON yapılanması ile ilgili olarak TBMM komisyonuna sunduğu çalışmalardan sonra olduğu, Tuncay GÜNEY'in Veli KÜÇÜK'e yakınlığı ve Veli KÜÇÜK adının ERGENEKON oluşumu ile birlikte anıldığı düşünüldüğünde tanışmalarının ve birlikte çalışmalarının tesadüf olamayacağı değerlendirildiği, bu nedenle Tuncay GÜNEY ile tanışmaları ve birlikte çalışmaya başlamaları kimlerin vesile olduğu sorulduğunda; şu an düşünüp geriye baktığında Tuncay ile tanışmalarının bir tesadüf olmadığına inandığını, Tuncay GÜNEY' in bir dönem rahatsız ettiği ve varlıklarını deşifre etmeye çalıştığı ERGENEKON isimli illegal yapılanmanın bir üyesi olduğunu düşündüğünü, bu yapılanmanın Tuncay'ı bilerek kendisiyle tanıştırdığını, birlikte çalıştırdığını düşündüğünü, ilerleyen zamanda gözaltına alınmasına neden olan olayın da önceden tasarlandığını düşündüğünü, mesleki kariyerine bakıldığı zaman ne kendisinin ne de herhangi bir gazetecinin böyle bir hata ve risk almayacağını düşündüğünü, Tuncay ile tanıştıran Alev'in bu örgütle bir ilgisinin olduğunu sanmadığını, Tuncay'ın Alev ÇUKURKAVAKLI ile bir dönem çalıştığı için Alev ile tanıştığını, bu şahsı kullanarak kendisiyle tanıştırıldığını düşündüğünü,

Bu güne kadar ERGENEKON örgütü adına Veli KÜÇÜK yada başka şahısların talimatı ile haber yapıp yapmadığı, makale yada kitap yazıp yazmadığı, bunun için kimlerden, ne şekilde talimat aldığı sorulduğunda; kesinlikle bu güne kadar hiç kimsenin talimatı ile yazı yazmadığını, haber yapmadığını, haber yaparken muhabirlerin hazırladığı tüm haberleri inceleyerek yayınlandığını, maksatlı bir haber yayınladığını düşünmediğini,

Tuncay GÜNEY yakalandığı sırada evinde yapılan aramada çıkan LOBİ isimli belgelerin Bilecik'te yapılan LOBİ, ERGENEKON plan ve projeleri olduğunu, bu belgelerin ERGENEKON örgütünün yeniden yapılanmasının bir tasarımı olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in "yeniden yapılanma" adlı bir teorisinin olduğunu, Veli KÜÇÜK'ün onu genişleterek tasarı haline getirdiğini, bu kapsamda LOBİ çalışmalarını, Veli KÜÇÜK'ün talimatı ile, Ümit OĞUZTAN, Doğu PERİNÇEK, Adnan AKFIRAT ve kendisinin katıldığı bir ekibin yaptığını, son şeklini ise Veli KÜÇÜK'ün verdiğini belirtmiştir.

Doğu PERİNÇEK'i tanıyıp tanımadığı, bu şahsın yeniden yapılanma teorisi hakkında tüm bildiklerini, Adnan AKFIRAT'ı tanıyıp tanımadığı, Doğu PERİNÇEK ve Adnan AKFIRAT ile aralarında ne tür bir ilişki bulunduğu, bu şahıslarla birlikte yapılan tüp çalışmaları açıklaması ve iddia edilen konu hakkında ifadesini vermesi istendiğinde; Doğu PERİNÇEK'i mesleği gereği tanıdığını, ancak şahısla bir diyalogu, sohbeti ve herhangi bir ilişkisinin olmadığını, kendisinin bir paneline gittiğini hatırladığını, ama hiçbir ortak çalışmalarının olmadığını,

Adnan AKFIRA T'ın gazeteci olduğunu, basın toplantılarında karşılaştıklarını, ancak hiçbir diyalogu ve ilişkisinin olmadığını,

Doğu PERİNÇEK' in de böyle illegal bir şey yaptığını sanmadığını, kendisinin iyi bir hukukçu olduğunu, mesleki kariyeri bu şekilde riske atacağını sanmadığını,

iddiayı kabul etmediğini, hiç kimsenin talimatı ile herhangi bir çalışma plan proje yapmadığını,

ERGENEKON örgütünün gerçekleştirdiğini düşündüğü eylemler

TUNCAY GÜNEY'in 2001 yılında alınan ifadesinde; Mehmet Ali BİRAND'ın Susurlukla ilgili haber yapması üzerine, Veli KÜÇÜK'ün bu şahsa haber göndererek, kendileri ve Mehmet EYMÜR le ilgili haberleri kesmesini istediğini, bunun içinde Ümit OĞUZTAN'dan aldıkları Ömer KARACAN'm travestilerle çekilmiş fotoğraflarını kullandıklarını, Mehmet Ali BİRAND'ın Ömer'in babasıyla çekilmiş fotoğraflarının olduğunu ifade etmiştir. Bunun üzerinde; Ömer KARACAN'ı tanıyıp tanımadığı, Veli KÜÇÜK ya da başka bir şahsa Ömer KARACAN'ın uygunsuz fotoğraflarını verip vermediği, bu fotoğrafları ne şekilde temin etti ve kimlere, ne amaçla verdiği sorulduğunda; Ömer KARACAN'ı tanımadığını, Milliyet Gazetesinin varislerinden biri olduğunu bildiğini, şahsın travestlilerle çekilmiş fotoğrafları şahsın yanında çalışan hizmetçisi tarafından ele geçirilmiş ve bir şekilde o dönem çalıştığı Nefes Dergisinin sahibine ulaştırıldığını, haber değeri olduğunu düşündüğü için bu fotoğrafları dergide yayınlayarak bir sayıda haber yaptığını,

Fotoğrafları kullanarak kimseye şantaj yapıldığını bilmediğini, böyle bir olay duymadığını, böyle bir şeye de ihtimal de verilemeyeceğini, çünkü o dönem Tuncay GÜNEY'in kendilerini tanımadığını, fotoğrafları da görme şansı olamayacağını,

Tuncay GÜNEY'in alman ifadesinin devamında, Cumhurbaşkanları ve adaylarıyla ilgili yapılan çalışmalar konusunda, Ümit OĞUZTAN'ın katkılarıyla bir çalışma yapıldığını ifade etmiştir. Veli KÜÇÜK ve ERGENEKON oluşumu için cumhurbaşkanlığı adayları hakkında herhangi bir çalışma yapıp yapmadığı, bunu ne amaçla yaptığı sorulduğunda; mesleki kariyeri boyunca hiçbir Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yada sonrası kendisinin böyle bir çalışması olmadığını, ayrıca hiçbir şahıs yada gurubun talimatı ile herhangi bir çalışma yapmadığını,

ifadesinin başında ERGENEKON konusuna değindikten sonra mesleki kariyerinin hızlı bir düşüş başladığını belirttiğini, Tuncay' ın iddialarına bakıldığında neden mesleki kariyerinde düştüğünü ve kendisi gibi haber yapan diğer meslektaşlarının da neler yaşamış olabileceğini tahmin edilebileceğini, gazeteci meslektaşlarına çalışmaları nedeni ile zaman zaman uygulanan andıçlamalar buradaki iddialar göz önüne alındığında sistemin nasıl işlediğinin anlaşılabildiğini, kendisine göre söylenen ve isnat edilen asılsız suçlamalar ERGENEKON örgütün yıpratma politikalarından açık örneğini teşkil ettiğini,

Ümit OĞUZTAN' ın 2001 yılında alınan ifadesinde, "Tuncay GÜNEY'in iş adamları ile Kuzey Irak'a giderek Barzani ve Talabani ile görüşmeler yapacağını, kendisinde iş adamları ile birlikte Kuzey Irak'a gideceğini söylediğini, 15 gün sonra şahsın geri geldiğinde kendisine Veli KÜÇÜK'ün görüşmelerde bazı yardımları olduğunu söylediğini" belirttiğinin tespit edildiği, Veli KÜÇÜK'ün Kuzey Irakta bulunan yönetimlerle, Talabani ve Barzani ile ne tür ilişkileri olduğu ve konu ile ilgili bildiklerini detayları ile anlatması istendiğinde; o tarihte vermiş olduğum ifadelerde de belirttiği gibi söylediği şeyler Tuncay' ın kendisine aktardığı şeyler olduğunu, Tuncay'ın akşam gazetesinde çalıştığı dönemde görev gereği Kuzey Irak' a gidip geldiğini anlattığını, sohbetlerinden birinde böyle bir konuya değindiğini, ancak Veli KÜÇÜK' ün Kuzey Irak daki bağlantıları hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını, Tuncay' ın anlattığı bu konu, yani kuzey Irak ta bazı görüşmeler yapması için Veli KÜÇÜK ten yardım aldığı konusu doğru olabileceğini, Tuncay ile giden diğer gazetecilerde aynı doğrultuda şeyleri anlattıklarını,

Kuvayı Milliye Derneği ile bir ilişkisinin olup olmadığı, Derneğin kurucusu ve yöneticilerinden kimleri tanıdığı, bu derneğin faaliyetlerinin neler olduğu sorulduğunda; Kuvvayi Milliye Derneği hakkında basından dj£&kfâmiçghşıuda herhangi bir bilgisinin olmadığını, bu dernekle herhangi bir ilişkisimn' olmcfd^rti^ derneğin yemin törenleri ile ilgili olarak gündemde olduğu dönemde İstanbul chamlJe&i\onun da bir iki



1097 1 ' U

/O *


haber yaptığını, bu haberlerde de derneğin yemin törenini eleştirdiğini, bu noktada dernekle hiçbir ortak yönünün olamayacağını, hatta kendisini sevmediklerini bile söyleyebileceğini,

Şişli ilçesi Meşrutiyet Mahallesi Akkirman 3.çıkmazı köşe apartmanı No: 1/4 sayılı ikamette yapılan aramada;

(650) adet müstehcen içerikli diapozitif film negatifi,



(26) adet bilgisayar disketi,

(6) adet cd,

(84) adet ses kaseti,

(25) adet video kaseti,

(1) hp marka cnu5310y7qseri nolu diz üstü bilgisayar bulunarak el konulduğu, söz konsu müstehcen görüntülerin kime ait olduğu, mesleğiyle ilgili bu tür görüntüleri kullanıldığı bir çalışmasmm olup olmadığı ve ele geçirilen bilgisayar, disket, cd, ses ve video kasetlerinde ne tür kayıtlar bulunduğu sorulduğunda; Söz konusu (650) adet görüntülerin kime ait olduğunu bilmediğini, televizyonda çalıştığı dönemde porno CD baskınları ile ilgili yapılan haberler sırasında muhabirlerin görevlilerinin bilgisi dahilinde aldığı doküman niyeti ile kullanılan şeyler olduğunu, konu ile ilgili haber yapılacağı zaman bu negatiflere ihtiyaç duyulduğunu, mozaiklenip kullanıldığını, televizyonda çalıştığı dönemden kaldığını,

26 adet disketlerin içeriğinde ne olduğunu hatırlamadığını, tahminine göre boş olduklarını zannettiğini,

6 adet CD içerisinde ise yapmış olduğu roman ve kitap çalışmaları ile ilgili metinlerin kaydedildiği CD ler olabileceğini,

84 adet ses kasetinde ise yapılan röportajların kaydedildiği kasetler olduğunu, konu ile ilgili yazı çıktıktan sonra şahsın "ben böyle bir şey söylemedim " diyebildiğini, bu nedenle yaptığı röportajların kayıtlarını sakladığını,

25 adet video kasetlerin ise müzik küpleri ve belgeseller olduğunu hatırladığını, katıldığı televizyon programlarının kayıtlı olduğu kasetlerde olabileceğini,


y^ 1098




Yapılan aramalar sonucunda ele geçirilen toplam 8 sayfadan oluşan belge incelendiğinde; Dursun ÇINAR kod adı: ÇARLİ, Ramazan AKDOĞAN kod adı: HANİFİ, Ali TAŞKİN, Mehmet YAŞAR kod adı: MUSTAFA, Adülhakim ETE, Muzaffer TAHTA kod adı: FIRAT, Yusuf YILMAZ kod adı: POLİSTE Yakup YİĞİT İstanbul da İbrahim Hoca - PKK da Heybet, Tacim D AŞ, Cihangir SANAL kod adı:HIDIR, Hikmet KARA, Kasım ÖZDEMİR kod adı: FEYZİ, Cengiz POLAT kod adı: MEVLÜT, Vecdi ELİTAŞ kod adı : CİMŞİT, Bekir ÇAYPINAR kod adı :HAYRİ, Vakkas ÇAYPINAR kod adı :MEHMET EMİN, Fevzi AÇIKGÖZ kod adı :HALİL, Bayram KOÇ, Mehmet DAĞADEVİREN, Mazlum DENİZ, Mehmet GÜLERYÜZ kod adı: HOCA, Toros, Halit AKYÜZ isimlerinin yazlı olduğu, bu şahıslar hakkında detaylı bilgilerin verildiği, adı geçen bu şahısların örgütlere sızarak ajanlık yaptığı, kaç yılında ajanlığa başladıkları ve nerelere gittikleri vs. belirtildiği görülmüştür. Yukarıda isimleri yazılı şahısların kim oldukları, bu şahısların neden bir kod adı olduğu, bu bilgilere nasıl ulaştığı, bu şahısların isimlerinin kayıtlarının tutulmasının sebebinin ne olduğu, bu bilgiler kimin talimatıyla ne amaçla ve hangi kaynaktan temjn^djjdiği ve bu bilgileri neden muhafaza ettiği sorulduğunda;



sorulan belgenin STRATEJİ isimli dergide çalıştığı dönemden kalan bir belge olduğunu, belgede isimleri geçen isimlerin muhtemelen o dönem yapmış olduğu bir çalışma nedeni ile almış olduğu notlar olduğunu, ancak şu an bu isimlerinin hiç birini hatırlayamadığını, aradan yaklaşık 10 yıl gibi bir zaman geçtiğini, evde çok fazla doküman olduğu için dikkatini çekmediğini, normalde atılması gereken gereksiz bir belge olduğunu,

Ele geçen belgeler içerisinde; Abdullah ÇATLI, Behçet CANTÜRK ve Ahmet Cem ERSEVER isimli şahısların isimlerinin bir şemaya bağlı olarak bulunduğu belgelerin bulunduğu, bu belgenin ne amaçla ve kimin talimatı ile tanzim edildiğini sorulduğunda; dergi zamanından kalan bir belge olduğunu, muhtemelen muhabirlerin mahkemelerden yada belirli kaynaklardan temin edip yayınlanması için getirdiği şeyler olduğunu, Behçet CANTÜRK ile ilgili olarak şemayı "Elçiye Zeval Olmaz " kitabında yayınladığını bildiğini, diğer şahıslarda dergilerin bir sayısında yayınladığını hatırladığını, bunların gizli belgeler olmadığını, herhangi bir şahıs tarafından istenen belgeler olmadığını, her adliye muhabirinin talep etmesi durumunda ilgili mahkemeden alabileceği belgeler olduğunu,

Ele geçirilen dokümanlardan bir kısmında; Tolga Şakir ATİK, Ömer Lütfü TOPAL, Sedat DEMİR, Nurullah Tevfik AĞAN SOY, Medet SERHAT, Adnan YILDIRIM, Hacı KARAY, Savaş BULDAN, Yusuf EKİNCİ, Behçet CANTÜRK, Lazem (Iazim) ESMAEİLİ, Asker (asko) SİMİTKO, Nevai BOZ, Mustafa DENİZ, Hüseyin DUMAN, Ahmet Cem ERSEVER (AHMET AYDIN KOD), Ali YASAK (drej Ali), Ayvaz GÖKDEMİR, Alaattin ÇAKICI, Haluk KIRCI, Abdurrahman BUĞDAY, Mehmet AĞAR, Sedat Edip BUCAK, Abdullah ÇATLI, mn ayrıntılı bir biçimde bilgisi ve hangi suçları işledikleri ayrıntılı bir biçimde yazılmış bulunan belgeler ile ilgili, isimleri yazılı şahısların kimler olduğu, bu şahıslara ait bilgilerin tutulmasının sebebinin ne olduğu, bu bilgileri kimin talimatıyla, ne amaçla ve hangi kaynaktan temin ettiği, ve bu bilgileri neden muhafaza ettiği sorulduğunda; dergi zamanında yaptığı bir haberle ilgili olarak elde ettiği bilgiler olduğunu, bilgilerin bütün gazetelerde yayınlandığını, temin edilmesi için özel bir çaba sarf edilmediğini, Çalıştığı dergide de yayınlandığı için evinde bulunmuş olması gayet normal olduğunu,

Çok gizli ibaresi bulunan giriş 16 sayfadan oluşan ve içeriğinde susurluk davasının anlatıldığı, kaza sonrasında olay yerinde bulunanların, davada adı geçenlerin birbirleriyle olan ilişkileri, davanın değerlendirilmesinin yapıldığı belgeler ile ilgili, bu belgenin düzenlenme amacının ne olduğu, belgediki bu bilgilerin kimin talimatı ile ne amaçla ve hangi kaynaktan yararlanarak düzünlendiği veya temin edildiği sorulduğunda; böyle bir belgenin varlığından haberinin olduğunu, susurluk olayı ile ilgili olarak dergide yayınlayacağı haberlerle ilgili olarak muhabirler tarafından temin edilen bilgiler olduğunu, bu belgenin çok gizli ibaresinin resmi olduğunu düşünmediğini, çok gizli ibaresi grafik olarak konulmuş olduğunu,

Bu belgeleri kesinlikle tarafından tanzim edilmiş belgeler olmadığını, dergi döneminden kalan muhabirler tarafından derlenen dokümanlar olduğunu,

Sol üst köşesinde yeniden dergisi yazılı olan ve başlığında "ERGENEKON" diye bir örgüt başlığıyla başlayan, toplam 4 sayfadan oluşan ve sayfaların arkasında konuyla alakalı olmayan çeşitli gazete haberlerinin bulunduğu belgeler ile ilgili,

ERGENEKON ile ilgili bu belgelerin kendisinde bulunmasının sebebi ve bu belgeleri kimin talimatı ile ne amaçla ve hangi kaynaktan yararlanarak düzenlendiği ya da temin edildiği sorulduğunda; yeniden dergisi isimli bir yiçamm^fotokopisi olduğunu, ERGENEKON ile ilgili bir haber olması nedeni ile dikk/tfım çek^ğÇfşin alıp sakladığını,



kendisinin tanzim ettiği bir belge olmadığını, piyasada bulunan bir dergi olduğunu, gazete haberlerinin ne olduğunu bilmediğini,

b)Savcılık ifadesinde;

Şüpheli Ümit OĞUZTAN'm 26.01.2008 tarihli savcılık ifadesinde özetle;



Tuncay GÜNEY'i 1998-1999 yıllarında çıkan dergiden dolayı tanıdığını, istediği zaman Veli KÜÇÜK ile görüştüğünü bildiğini, dergi kapanınca ayrıldıklarını, Tuncay GÜNEY ile tanışmasından önce Susurluk olayı ile ilgili olarak Sususluk Olayını Araştırma Komisyonuna ifade verdiğini, bu ifadesinde Ergenekon yapılanmasından bahsettiğini ve komisyona söz konusu yapılanmanın Türkiye'de faili meçhul cinayetler işlediği kanaatinde olduğu yönünde ayrıntılı bir rapor sunduğunu, bu raporu daha sonra Nefes isimli dergide de yayınladığını, raporun dergide yayınlanmasından 1-2 gün sonra derginin önünde ses bombası patladığını, kendisinin bir daha bu konu ile ilgilenmediğini, dağıtım şirketinin derginin bir sonraki sayısını dağıtamayacağını söylediğini, dergiyi kapatmak zorunda kaldıklarını,

Kendisinin Ergenekon Yapılanmasını fark ettikten sonra Tuncay GÜNEY'in elinde LOBİ belgesini gördüğünü, belgenin kendisinin susurluk komisyonuna verdiği raporla ilgili olduğunu anladığını, bir suretini aldığını, bundan bir hafta sonra Tuncay GÜNEY'in dolandırıcılık suçundan tutuklandığını, adını verdiği için kendisinin de aynı dosyada yargılandığını, Tuncay GÜNEY'in Kanada' da olduğu için ifadesi alınamadığını, bu nedenle davanın bitirelemediğini, kendisinden Özel Kuvvetler Komutanlığı antetli belge çıkmadığını, ERGENEKON yapılanması içinde yer almadığını beyan etmiştir.

Şüpheli Ümit OĞUZTAN'm 06.02.2008 tarihli C.savcılığı ek ifadesinde özetle;

Daha önce önce gözaltına alındığı, 4 günlük gözetim süresi sonunda ifadesine müteakiben serbest bırakıldı, ancak gözaltına alınması ile alakalı olarak alınan mahkeme kararma istinaden ikametinde yapılan aramalarda bulunarak el konulan bilgisayar, cd ve disket incelemesinde ERGENEKON yapılanmasının hiyerarşik yapısında mevcut Veli KÜÇÜK, Tuncay GÜNEY, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Muzaffer TEKİN, Sevgi ERENEROL gibi şahıslardan elde edilen aşağıda ayrıntıları belirtilen bir çok örgütsel hiyerarşi içindeki yazışmalara ilişkin belgenin disketlerinde word olarak yazılmış halinin bulunduğu, belgelirinin yazılma tarihlerinin bilgisayarda kayıt tarihleri ile yakınlık arzettiği dosyadaki inceleme tutanaklarından anlaşıldığı, bu belgelerin;

"disket -11" olarak adlandırılan dosya içeriğinde "NBC silahlan üretim analiz" başlıklı yazının, 22 ve 23. sayfalannda, "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet göstermekte olan ERGENEKON un dikkatlerine sunulan bu analiz ve öneri çalışmasının amacı, kimyasal ve biyolojik silah üretimine yönelmenin kaçınılmaz gerekliliğine olan inancımızdır" şeklinde yazıldığı, kimyasal ve biyolojik silah üretmenin Türkiye açısından gerekliliğinin vurgulandığı, raporun ERGENEKON örgütüne sunulmak üzere hazırlandığı anlaşıldığı,

Raporu strateji grubunun hazırladığı, kendisininde daha önceki ifadesinde strateji


gurubunda çalıştığını beyan ettiği, belirtilen raporu kendisinin hazırlayıp hazırlamadığı,
hazırlamadı ise kimlerle hazırladığı, raporun hazırlanmasındaki amacın ne olduğu, raporun
ERGENEKON örgütünden kimlere sunulduğu, _ose—

/T*












Yüklə 3,54 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin