The Monist, Vol. VIII (1897 - 1901), bulunduğu yayın: The Scientific Monthly, Vol. 78 (February, 1954), s. 66.
178Christian O. Weber, Basic Philosophies of Education (New York: Rinehart Publ., 1960), s. 252.
179H. J. Muller, “Human Values in Relation to Evolution,” Science, Vol. 127, (March 21, 1958), s. 629.
180Hudson Hoagland, “Science and the New Humanism,” Science, Vol. 143 (January 10, 1964), s. 111.
181Aynı eser, s. 113.
182Charles E. Oxnard, “Human Fossils: New View of Old Bones,” American Biology Teacher, (Vol. 41: May 5, 1979), s. 264
183W. Herbert, “Hominids Bear Up, Become Porpoiseful,” Science News (Vol. 123, April 16, 1983), s. 246
184Aynı eser.
185David Pilbeam, “Rearranging Our Family Tree,” HumanNature (June 1978), s. 45
186Lyall Watson, “The Water People,” Science Digest, (Vol. 90: May 1982), s. 44.
187John Gribbin & Jeremy Cherfas, “Descent of Man - Or Ascent of Ape?,” New Scientist, (Vol. 91, September 3, 1981), s. 594
1P.J.Wiseman, New Discoveries in Babylonia about Genesis (London: Marshall, Morgan & Scott, 1946). “İnanlı Ataların Belgeleri” Yaratılış Kitabı’nın yazım teorisi, tümüyle ve inandırıcı bir şekilde bu kitapta ortaya çıktı.
2Bazı zamanlar kitaba ait çalışmalar, estetik güzelliğe sahip projeler ya da yeni bir elbiseyi düzenlemek, “yaratım” diye adlandırılır, ama bu doğru değildir. Maddenin ya da düşüncelerin yeni birleşimleri “yapmak”tir, yaratım kelimesi onlar için doğru değildir.
3Bilinçsiz türeyen kimyasal sistemleriyle Kutsal Kitap’a göre yaşayan varlıkların (yani, nephesh’e sahip olan varlıklar) arasındaki kesin sınır ne bilim ne de Kutsal Kitap açısından hâlâ açık değildir. Belki de bazı çok basit omurgasız hayvanlar ilk kategoride olabilir. Ama bitkiler Tanrı tarafından insanların ve hayvanların yiyecekleri olarak tasarlandığına göre, yaşama gerçekten sahip olmuyorlar ve bunun için “ölmüyorlar.” Ölüm dünyaya sadece insanoğlunun günahı sonucunda geldi (Romalılar 5:12).
4Şimdiki amacımız için, Tanrı tarafından “yaratılan” ve Tanrı tarafından “yapılan” varlıklar arasında çok az fark vardır. Anladığımız kadarıyla, Tanrı herhalde kara, su, yıldızlar, hayvan vücutları gibi nesneleri bir anda yapmıştır ki bu yüzden özel yaratılmış olduklarını söyleyebiliriz. Yine de tek bir fiziksel yaratılış eyleminden söz edilir (Yaratılış 1:1) çünkü Tanrı temel uzay-kütle-zaman birliğini yaratarak o kaynaktan tüm diğer nesneleri yaptı. Benzer olarak, biyolojik yaratımda sadece bir olaydan söz edilmesine rağmen (Yaratılış 1:21) Tanrı tarafından dolaysız olarak biçimlendirilen ya da dolaylı olarak üreme yoluyla sonra gelen hayvanlar (veya insanlar)’ın içine nephesh (can) koyulacaktı.
5 İlk üç gün için ışığın güneşten, aydan ve yıldızlardan gelmediği açıktır, çünkü Tanrı onları dördüncü günde yaratıp gökyüzüne yerleştirdi (Yaratılış 1:16-19). Yine de ilk üç günün ışık kaynağı, dördüncü günde yaratılan göksel nesnelerle aynı görevi görüyordu, yani “ışığı karanlıktan ayırmak” (Yaratılış 1:4,18). Bu “ayrım” şimdi güneş, ay ve dünyanın ekseniyle rotası aracılığıyla oluşmaktadır. Bu nedenle, ilk ışıklar, sürekli ışık kaynakları yerlerine yerleştirildiği zaman olacağı gibi aynı yönlerden gelmiş olmalıdır.
6Richard Bube, The Encounter Between Science and Christianity (Grand Rapids: Eerdmans Yayınevi, 1968). Bu kitap tanrısal evrimi savunan İncil’e bağlı Hıristiyanların yazdığı birçok kitaptan biridir. Dr. Bube, Stanford’da profesör olup American Scientific Affiliation’ın eski başkanı ve şimdiki editörüdür. A.S.A.’nın bilimcileri Kutsal Kitap’a saygılı olup evrimle ilgili resmi görüşleri olmasa da, liderlerin çoğu ya tanrısal evrimi ya da aşamalı yaratılışı desteklemişlerdir.
7 Aşamalı yaratılışı savunanlardan en tanınanı, The Christian View of Science and Scripture adlı etkili kitabın yazarı Dr. Bernard Ramm’dır (Grand Rapids: Eerdmans Publ. Co 1954). Aynı zamanda, American Scientific Affiliation sempozyumundaki Evolution and Christian Thought Today (Grand Rapids: Eerdmans Publ. Co: 1959) yazarları, tanrısal evrim ya da aşamalı yaratılışı savunmaktadırlar.
8Gün-devir teorisini açıklayan birçok kitap ve makale vardır. Bilimsel açıdan en kapsamlı olanı şudur: Science Speaks, Peter Stoner, (Chicago: Moody Press, 1952). Kutsal Kitap açısından en kapsamlı olanı şudur: “The Length of the Creative Days,” J. Oliver Buswell, Jr., Christian Faith and Life, Vol. 41 (April 1935), sayfa 123 ve sonrası.
9Aslında daha önce belirtildiği gibi, Tanrı tarafından dördüncü günden itibaren bu ışığı üretmek için yaratılacak olan ışık kaynağından, sanki transit olarak geçirilmiş gibi oluşturulan ışık dalgaları ilk üç gün boyunca ışık kaynağını oluşturmuş olabilir.
10P.J. Wiseman, Creation Revealed in Six Days (Londra: Marshall, Morgan & Scott, 1949). (Kitap bu teoriyle ilgili en iyi kitaplardan biridir).
1Boşluk teorisini ayrıntılı olarak inceleyen ve savunan iki kitap şunlardır: L. A. Higley, Science and Truth, (New York: Fleming H. Revell Co., 1940); Arthur C. Custance, Without Form and Void, Brockville, Kanada, Doorway Publishers, 1970).
1 Bir örnek için bakınız: N.H. Ridderbos, Is There A Conflict Between Genesis 1 and Natural Science? (Yaratılış 1 ile Doğal Bilim Arasında Çelişki Var mı?) (Grand Rapids: Eerdmans Publishing Co, 1957).
1 Yerel tufan teorisi çeşitlilikleriyle Russell Mixter, Harry Rimmer, Arthur Custance, Bernard Ramm, William LaSor ve başka birçok Müjdeci Protestan yazar tarafından desteklenmiştir. Teorinin iyi bir açıklaması için bakınız: The Christian View of Science and Scripture, Bernard Ramm (Grand Rapids: Eerdmans Publishing Co., 1954), s. 229-249
2 A.B.D.’nin jeokronoloji uzmanı olan önde gelen jeologlardan Dr. J. Laurence Kulp, Journal of the American Scientific Affiliation’da “Flood Geology” adlı makalesinde bu teoriyi desteklemiştir. (Vol. 2, January 1950), s. 1-15
**Master Books’ten ısmarlanabilir: PO Box 727, Green Forest, Arkansas 72638, USA