Ilk sayfadan 7



Yüklə 1,5 Mb.
səhifə13/18
tarix27.10.2017
ölçüsü1,5 Mb.
#16521
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18

Çerçeve Hipotezi


Jeolojik devirlerin, yaratılışın altı gününden önce (boşluk teorisi), bu altı gün sırasında (gün-devir teorisi) ya da yaratılışın altı gününden sonra (bu günler insanoğlundan önce oluştuğu için kimse bu fikri ileri sürmemiştir) olamayacağı görülmüştür. Geriye kalan tek olasılık ya altı günün ya da jeolojik devirlerin hiç var olmadığıdır.

Jeolojik devirlere (ve böylece evrime) sıkı sıkıya bağlı olanlar için, yaratılış olaylarının gerçek tarihsel kanıtı olarak Yaratılış kitabına inanmayı bırakmaktan başka seçenek yoktur. Tüm liberal tanrıbilimcilerin uzun süre önce yaptığı ve giderek artan sayıda Müjdeci Protestan’ın günümüzde yapmakta olduğu da budur.

İkinci gruba ait olanların çoğu Yaratılış kitabını tamamen reddetmektense, bağlılıklarını herhangi bir şekilde korumayı istemektedirler. Bunun için yaratılışı gerçek tarih olarak değil, edebi bir öykü olarak görmeye çalışmışlardır. Yaratılış 1-11’e dair “çerçeve hipotezi” bu bölümleri, içlerinde “yaratılış” (gerçekliğin tanrısal kaynağı ve anlamı), insanoğlunun “düşüşü” (insanlığın sürekli yinelenen ruhsal ve ahlaki yetersizliği), barıştırma (yaşamın ruhsal anlamını kavramak için insanoğlunun tarih boyunca yaşadıkları) gibi önemli ruhsal temaların geliştiği gerekli bir çerçeve olarak görür.

Bu düşüncelerin içinde geliştiği “çerçeve” onu ortaya koyan kişiye göre çeşitlilik göstermektedir.1 Yaratılış kitabından, bazıları “alegorik,” bazıları “duasal,” bazıları “şiirsel,” bazıları ise “tarih üstü” olarak söz eder. Anlaştıkları noktaysa, Yaratılış kitabının bilimsel ve tarihsel olmamasıdır. Yaratılış kitabının “yaratılış” ve “düşüş” olgularını öğrettiğini kabul eder, ama yöntemle ilgili bir şey söylediğini inkâr ederler. Bilimsel yönden zor duruma düşmekten kaçınırken, olası dinsel önemi korumayı umarlar.

Kutsal Kitap’ın bu şekilde yorumlanması Kutsal Kitap’a gerçekten inananlar için kabul edilemezdir. Bu –ne yeni ne de Ortodoks olan- “neo-ortodoks” yöntemidir. Bu yöntem Yaratılış 1–11’i çıkarmakla, Kutsal Kitap sisteminin tüm yapısını bozmaktadır. Bu bölümlerdeki olaylar, sanki yazar ya da yazarlar bir dizi basit tarihsel olayı kaydetmek istermiş gibi, öykü şeklinde basitçe yazılmaktadır. Bu bölümleri başka şekillerde ele almaya, kesinlikle hiçbir neden yoktur.

Yaratılış 1-11 arasındaki her bir bölüm, bir sonraki bölümü izler. Aynı şekilde, İbrahim’e kadar Mesih’in soyağacını veren Yaratılış 11’i de mantıksal olarak Yaratılış 12 izler. Bu olaylar, yazılı tarih dönemi içindedir ve neredeyse evrensel boyutta gerçekler olarak kabul edilmektedirler. Yaratılış 1-11 sadece bir alegori ise, İsrail ulusunun kurucusu ve İsa’nın atası olan İbrahim’in hayatı, temelsiz ve bağlantısız bir şekilde askıda kalır.

Ayrıca, Kutsal Kitap’ın daha sonraki yazarları, Yaratılış kitabının bu ilk bölümlerini, hem gerçek tarih, hem de inanılır öğreti olarak kabul ederek, bu bölüme tekrar tekrar gönderme yapmaktadırlar. Musa, Mısır’dan Çıkış 31:17’deki yaratılışın altı gününe ve Babil’de ulusların ayrılışına gönderme yapar. Yeşu 24:2 İbrahim’in atalarından söz eden Yaratılış 11’i kabul eder. Sonraki tarih kitapları, kendi zamanlarına ait hikayelere daha çok yer verse de sık sık eski zamanlara gönderme yaparlar. Hizkiya yaratılıştan söz eder (2. Krallar 19:15); 1. Tarihler 1:1-28, Yaratılış 5,10 ve 11’de söz edilen soyağaçlarını yineler. Sürgünden sonra, Nehemya da yaratılışa gönderme yapar (Nehemya 9:6). Eyüp birçok kez, hem yaratılışa hem de tufana gönderme yapar (Eyüp 9:5-9; 12:15; 26:7-13; 31:33; 38:4-7 vb).

Mezmurlar kitabı, yaratılışa göndermelerle doludur. Mezmurlar 8:3-8, Tanrı’nın insanı yeryüzünde egemen kılmasını anlatır. Mezmurlar 33:6-9 Tanrı’nın başlangıçtaki ani yaratış eylemlerini vurgular. Mezmurlar 90:2,3 insanın yaratılışından ve düşüşünden söz eder. Mezmurlar 148:1-5 Tanrı’nın yaratış eylemlerini anlatır. Mezmurlar 29 ve 104, Büyük Tufan sırasında ve bunun ardından oluşan olayları grafiksel olarak anlatır. Süleyman’ın Özdeyişleri 8:22-31 bile yaratılıştan söz eder.

Peygamberlerle ilgili kitaplar da Yaratılış kitabının ilk bölümlerine sık sık gönderme yapar. Yeşaya, hem yaratılıştan (Yeşaya 40:26; 45:18) hem tufandan (54:9) söz eder. Yeremya 10:11-13; 31:35 ve 51:15, 16 yaratılışın farklı yönlerine değinir. Hezekiel 14:14, 20’de Nuh’a gönderme yapar. Amos da 5:8 ve 9:6’da Tufandan söz eder. “Şinar yurdundan” söz eden Zekarya (Zekeriya) 5:11 gibi Mika 5:6 da “Nemrut yurdundan” söz eder. İki ayet de kesin olarak Yaratılış 10:10’u göstermektedir.

Yaratılış 1-11’e en açık ve çok sayıda gönderme içeren, Yeni Antlaşma’dır. Elçi Pavlus, Adem ve Havva’dan, onları yeryüzündeki ilk kadın ve erkek olarak gerçek insanlar kabul eder bir biçimde birçok kere söz etmektedir. Bununla ilgili önemli bölümler, Romalılar 5:12-19; 1. Korintliler 11:7-12, 15:21, 22, 38-41, 45-47; 2. Korintliler 11:3,8 ve 1. Timoteos 2:13-15’dir. Dünya üzerindeki büyük lanetin etkileri Romalılar 8:18-25’de tartışılmaktadır.

İbraniler’e Mektup’ta yaratılışın tamamlanışı ve Tanrı’nın yedinci günde dinlenmesiyle ilgili bir bölüm vardır (İbraniler 4:1-11). Habil, Hanok ve Nuh 11. bölümde 3 büyük inanç kahramanı olarak sıralanmaktadır. Habil’den 12:24’te tekrar söz edilir.

Elçi Petrus, Tufana büyük önem vermektedir (1. Petrus 3:20; 2. Petrus 2:4,5; 3:5,6). Yuhanna, Kayin (Kabil) ve Habil’e gönderme yapar (1. Yuhanna 3:12). Yahuda (11. ayette) Kabil’e, (6. ayette) Yaratılış 6:1-4’teki günahkar meleklere ve (14. ayette) Yaratılış 5’e göre Adem soyunun yedinci soyu olan Hanok’a gönderme yapar.

Hepsinden önemlisi, Rab İsa Mesih, en önemli öğretilerini desteklemek için Yaratılış kitabının bu ilk ayetlerinden sık sık alıntılar yapmıştır. Evlilikle ilgili öğretisi Yaratılış kitabının (çelişkili olduğu ileri sürülen!) ilk iki bölümünden alıntıların birleştirilmesine dayanmaktadır (Matta 19:3-6; Markos 10:2-9; Yaratılış 1:27 ve 2:24 ile karşılaştırın). Evrensel tufandan hemen önceki Nuh’un günleri ile küresel yargılamayı yapmak üzere dünyaya kendi dönüşünden önceki son günleri karşılaştırmıştır (Matta 24:37-42; Luka 17:26,27). Habil’den ilk şehit ve ilk peygamber olarak söz etmiştir (Matta 23:35; Luka 11:51). “Tanrı’nın var ettiği yaratılışın başlangıcından” söz eder (Markos 13:19). Şüphesiz Aden bahçesinde Havva’ya söylediği yalanı kastederek, Şeytan’a “yalanın babası” demiştir (Yuhanna 8:44).

Aynı şekilde, ilk Hıristiyanlar müjdeyi yayarken, bu ilk Kutsal Yazılara göndermeler yapmışlardır. İstefanos (Elçilerin İşleri 7:2-4), İbrahim’in geçmişinden Yaratılış 11:26-32’de anlatıldığı gibi söz eder. Pavlus, Elçilerin İşleri 14:15 ve 17:24’de yaratılışı ve 17:26’da ulusların ilk kuruluşunu anlatır.

Her şeyin başlangıcına ilişkin en çok gönderme, her şeyin yenilenmesini ve yetkinleştirilmesini anlatan Vahiy kitabında bulunur. Laodikya’daki sapkın kilise topluluğuna mektubunda İsa, “…Tanrı’nın yaratılışının kaynağı” olduğunu hatırlatır (Vahiy 3:14). Sık sık Tanrı’nın her şeyin yaratıcısı olduğu vurgulanır (Vahiy 4:11; 10:6; 14:7). Vahiy 14:7’de “sonsuz çağları kapsayan sevindirici haber”de Tanrı’nın “göğü, yeri, denizi ve su pınarlarını yaratan” olarak tanınması gerektiğini söyler.

Yaratılış 3:15’deki müjdenin ilk vaadi, insanlığı kandıran yılan (Vahiy 12:9) olarak Şeytan’dan söz eden Vahiy 12’de genişletilmiş ve açıklanmıştır. Babil’in gelişmesi ve düşüşü (Vahiy’in 17. ve 18. bölümleri) kuşkusuz Yaratılış 10 ve 11’deki ilk Babil tarafından sağlanan temelin üzerine kurulmuştur.

Kutsal Kitap’ın ilk iki bölümü Yaratılış 1 ve 2’nin, ilk gökyüzünün ve yeryüzünün yaratılışını tanımladığı gibi, Vahiy 21 ve 22’de yeni bir gökyüzünün ve yeryüzünün yaratılışını tanımlar. Bu son iki bölümde, Kutsal Kitap’ın ilk ikisinde olduğu gibi, Gelin, Tanrı’nın görünmesi, lanetin dört etkisi, ölümün sona ermesi, lanetin kaldırılması, karanlığın sona erdirilmesi ve yaşam ağacıyla cennetin ortasından akan ırmak anlatılır.

Tek gerçek tarihin içinden, Yaratılış kitabının ilk 11 bölümünü çıkartacak olan modern din adamları, tüm gelecek tarihinin temelini sökmekten suçlu olacaklardır. Petrus, Pavlus ve diğer Kutsal Kitap yazarlarının öğretilerini batıl inanç olarak ve yanılmaz Mesih’in öğretilerini de aldatıcı uydurmalar olarak reddetmektedirler. Yaratılış kitabının “çerçeve hipotezi” her biçimiyle, neo-ortodoks safsatası olmaktan başka bir şey değildir ve tamamen dinden dönmeye yol açar. Kutsal Kitap’a inanan Hıristiyanlar tarafından kesinlikle karşı çıkılmalı ve kabul edilmemelidir.




Yüklə 1,5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin