Ilk sayfadan 7


İnsanlık Tarihindeki Boşluklar



Yüklə 1,5 Mb.
səhifə14/18
tarix27.10.2017
ölçüsü1,5 Mb.
#16521
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18

İnsanlık Tarihindeki Boşluklar


Yaratılış 5’teki soyağacı listesi, Adem’den İbrahim’e kadar her erkeğin, oğlu doğduğunda kaç yaşında olduğunu söylemektedir. Bunlar toplandığında, Adem’den Tufan’a kadar olan süre, toplam 1656 yıl olmaktadır. Yaratılış 11’deki tufan sonrası atalar listesi de Tufan’dan, İbrahim Kenan’a göç edene kadar geçen zamanının 368 yıl olduğunu ortaya koymaktadır. İbrahim’in dönemi yazılı tarih içindedir. İbrahim döneminden sonraki birkaç zamandizinsel soru hâlâ cevaplanmadıysa da, İbrahim’in göçünün İ.Ö. 2000’den daha önce olmadığı konusunda düşünce birliği vardır.

Bu yüzden, Kutsal Kitap’taki rakamların basit şekilde değerlendirilmesiyle elde edilen şekliyle, yaratılışın tarihi İbrahim’in Harran’dan Kenan’a göç etmesinden yaklaşık 2024 yıl önce ya da İ.Ö. 4000 yılları civarındadır. Bu temele göre Tufanın tarihi yaklaşık İ.Ö. 2350 yılıdır.

Bu gibi tarihler, modern antropologlar tarafından oldukça saçma sayılır. Bu kişiler, insanoğlunun en az bir milyon yıldan beri dünya üzerinde olduğuna inanmaktadırlar. İ.Ö. 3000 civarında oluşan Fırat Nehri tufanı dışında, tufan tamamıyla reddedilir.

Tarih öncesi, insanoğlunun Yaratılış kitabındaki zamandizini ile tüm evrimsel antropoloji ve arkeoloji tahminleri arasında yer alan ciddi uyuşmazlıklar, çok ciddi sorunlardır. Bu sorun, hayali, Adem öncesi insan hakkında çeşitli teorilerin ortaya atılmasına yol açtı ve birçok modern din adamının Yaratılış 1-11’i, bu ayetin, tarihi içeriğini tamamen reddederek, mitoloji kapsamına aktarmasının temel nedenlerinden biri oldu.


1. Aktarımın Kesinliği

Bu bölümleri tarihsel açıdan ele alanlar için, dikkat edilmesi olası üç yaklaşım bulunmaktadır: birincisi, Yaratılış 5 ve 11’deki sayılar yanlış aktarım sonucu değişmiş olabilir. Yukarıda rakamların alıntı yapılarak kullanıldığı Masoretik metin, Yetmişlik ve Samiriye metinleri ile farklılıklar göstermektedir. Yaratılıştan İbrahim’e kadar yukarıda hesaplanan süreye, Samiriye metni 301, Yetmişlik metin 1466 yıl ekleyecektir.

Bu, insanoğlunun yaratılışını yalnızca İ.Ö. 5500’lere çeker ve bu, evrimsel zamandizinle karşılaştırıldığında devede kulak kalır.
2. Soyağacındaki Boşluklar

İkinci yaklaşım, yakın ebeveyn ilişkisinden çok, atalığı belirten “baba olma” terimini kullanarak, Yaratılış 5 ve 11’deki soyağaçlarında belirli boşluklar olduğunu kabul etmektir. Böyle bir boşluk Arpakşat ve Şelah adları arasına Kenan ismini koyan Luka 3’te vardır. Bu isim ek 130 yıllık artışla Yaratılış 11’in Yetmişlik çevirisinde bulunmaktadır. Ayrıca Pelek zamanında da bir boşluk var gibidir (Yaratılış 10:25 ve 11:18). Pelek’in atalarının yaşam süreleri şöyleydi: Sam 602, Arpakşat 438, Şelah 433, Eber 464. Pelek yalnızca 239 yıl yaşamıştır. Çocuklarının ve torunlarının yaşları şunlardır: Reu 239, Serug 230, Nahor 148, Terah 275. Eber ve Pelek dönemleri arasında uzun ömürlülükte belirgin bir düşüş vardır. Bunun nedeni belki de arada bulunan bilinmeyen sayıda neslin çıkartılmasıdır. Öte yandan, yeryüzünün “bölünmesi” Pelek zamanındadır ve bu bölünme, her ne idiyse, ömürlerin uzunluğunu aniden kısaltmış olabilir.

“Soyağacında boşluk teorisi”, mantıklı sınırlar içerisinde tutulduğu sürece, Kutsal Kitap’a uygundur. Kutsal Kitap’ta benzer boşlukların bulunabileceği başka örnekler de vardır (örn, Matta 1). Böylece, daha önce İ.Ö. 2350 olarak hesaplanan Tufan’ın tarihi çok daha öncelere ve yaratılışın tarihi de İ.Ö. 4000’den çok öncelere çekilebilir. Bununla birlikte böyle boşluklar mümkünse, bu tarihleri sadece Kutsal Kitap’ı kaynak alarak tam olarak saptamak olası değil gibi görünmektedir.

Bu yöntem, Kutsal Kitap’taki zamandizini, insanlık tarihinin evrimsel zamandiziniyle hiçbir şekilde örtüştürmemektedir. Toplamda yaklaşık 2000 yılda, listede Adem’den İbrahim’e kadar 20 isim vardır. Bu rakamı, evrimcilerin yaklaşık 1.000.000 yıllık insanlık tarihi ile örtüştürmek, listedeki her isim arasında ortalama 50.000 yıllık “boşluklar” olmasını gerektirmektedir. Bu çok büyük saçmalıktır ve Yaratılış 5 ve 11’in saçma görünmesine neden olur. Bu durumda bir kimsenin Yaratılış 5:6’yı şöyle okuması gerekir: “Şit bin beş yüz yıl yaşadı ve (gelecekte 50.000 yıl sonra yaşayacak olan) Enoş’un atası oldu.” Aynı esneklik zincirin diğer halkaları için de sağlanmalıdır. Aslında Şit’ten Adem’e, Nuh’tan Sam’a ve Lamek’e, Sam’dan Arpakşat’a olan bağlantılar, araya başka nesillerin girmesi olasılığını dışlayacak şekilde anlatıldığından, yalnız 15 olası boşluk bulunmaktadır. Ayrıca Yahuda 14, Hanok’un Adem’den sonra yedinci sırada geldiği konusunda Yaratılış 5 ile uyumludur, bu da, beş olası boşluğu daha elemektedir. Tüm bunların sonucunda ortalama boşluk süresi 100.000 yıl olmak zorundadır! Bilinen ve kayıtlı insanlık tarihi yalnızca 4000 yıl kadar geriye gittiğinden, her seferki boşluk bilinen tüm tarihin 25 katı kadar olmaktadır!

Ataların isimlerinin, yaşlarının ve tarihi olaylarının bu kadar uzun süreler boyunca saklanması kesinlikle olanaksızdır. Bu ancak Tanrı’nın sözünün tam, doğru ve anlamlı olarak doğrudan Hz. Musa’ya bildirilmesi yoluyla olabilirdi. Durum buysa, listede Kenan, Mahalalel, Seruk, vb isimlerin yer almasının hiçbir nedeni yoktur. Bu isimlerle ilgili başka hiçbir bilgi verilmemektedir ve listeden atılmış olan 20.000 ya da civarı isim, liste için ne kadar yaşamsalsa, bunlar da ancak o kadar yaşamsaldır.

Nuh’un babası Lamek, Tanrı’nın, Aden bahçesinde ettiği laneti biliyordu (Yaratılış 5:29); ama bu, lanet onun zamanından yarım milyon yıl önce ilan edildiyse, epey olasılık dışı kalmaktadır. Tufan’dan hemen sonraki yüzyıllarda ve Yaratılış kitabı Musa tarafından derlenmeden çok önce yaşamış olan Eyüp, gördüğümüz gibi, Adem’i ve ataerkil tarihi biliyordu.

Ayrıca, Yaratılış 5 ve 11’deki aynı soyağacı listelerinin 1. Tarihler 1:1-4, 24-27 ve Luka 3:34-38’de yinelenmesi önemlidir. Bu soyağacı listelerinin içinde çok uzun boşluklar olduğunu, ne Yahudi tarihçiler ne de eski Hıristiyanlar hiçbir biçimde düşünmemişlerdir.

Sonuç olarak, Kutsal Kitap’taki kayıtlar, modern antropologlar ve arkeologlar tarafından yürütülen insanlık tarihinin evrimsel sürece göre yeniden yapılandırılması çalışmalarıyla hiçbir biçimde uyum sağlamamaktadır. Sağlam arkeolojik araştırmaların eski insan yerleşimlerini geleneksel Ussher zamandizininin elvermediği kadar erken tarihlere çekmeyi gerektirebileceği ölçüde, Kutsal Kitap bu tür tarihlerle örtüşebilen küçük boşluklarla ilgili olasılıkları (özellikle Tufan ve İbrahim arasında) göstermektedir.


3. Standart Zamandizininin Gözden Geçirilmesi

Diğer yandan, tarih öncesi insan yerleşmelerinin arkeolojik olarak tarihlerinin hesaplanması -hepsi bir ölçüde, evrimsel tahminlere dayanan- çok sayıda doğrulanamaz varsayımı (radyo karbon tekniği) ve öznel değerlendirmeyi (çanak korelasyonları) içeren kesinlik oranı oldukça düşük bir süreçtir. Aksine, gerçek bir kanıt olmadıkça, son birkaç bin yılda yaratılışın ve Tufan’ın tarihleri oldukça mantıklı şekilde saptanabilmektedir.




Yüklə 1,5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin