İman ve islam hakkinda



Yüklə 5,12 Mb.
səhifə119/129
tarix24.10.2017
ölçüsü5,12 Mb.
#12281
1   ...   115   116   117   118   119   120   121   122   ...   129

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Defin Ve Defin Şekli|müslimebu davudnesai|Ebu'l-Heyyac el-Esedi|Bana, Hz. Ali radıyallahu anh: "Resulullah (sav)'ın beni göndermiş olduğu şeye ben de seni göndereyim mi?" diye sordu ve Resulullah'ın kendisine: "Haydi git, kırıp dökmedik put, duzlemedik yüksek kabir bırakma!" dediğini anlattı. |Müslim, Cenaiz 93, (969); Ebu Davud, Cenaiz 72, (3218); Nesai, Cenaiz 99, (4, 88, 89)|5469

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Defin Ve Defin Şekli|müslimebu davudtirmizinesai|Cabir|Resulullah (sav) kabrin kireçlenmesini, üzerine bina yapılmasını, üzerine oturulmasını, üzerine yazı yazılmasını ve ayakla basılmasını yasakladı. |Müslim, Cenaiz 94, (970); Ebu Davud, Cenaiz 76, (3225, 3226); Tirmizi, Cenaiz 58, (1052); Nesai, Cenaiz 96, (4, 86, 88)|5470

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Defin Ve Defin Şekli|ebu davud|Muttalib İbnu Ebi Vedaa|Osman İbnu Maz'un öldüğü zaman, cenazesi Medine'den dışarı çıkarıldı ve gömüldü. Osman radıyallahu anh, muhacirlerden Medine'de ilk ölen kimse idi. Resulullah (sav), bir adama Osman için bir kaya [getirerek mezar yerini belli etmesini] emretti. Adam [bir taş aldı, fakat] taşımaya güç yetiremedi. Resulullah (sav) bizzat gidip kollarını sıvadı. -Ravi der ki: "Sanki ben sıvadığı sırada Resulullah'ın kollarının beyazlığını görür gibiyim."- Sonra kayayı getirip Osman'ın baş tarafına koydu ve: "Bununla, kardeşimin kabrini işaretliyorum, ailemden ölenleri bunun yanma gömeceğim" buyurdu. |Ebu Davud, Cenaiz 63, (3206)|5471

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Defin Ve Defin Şekli|tirmizi|Abdullah İbnu Ebi Müleyke|Abdurrahman İbnu Ebi Bekr (ra) Mekke yakınlarında bir yer olan Hubşiyy'de vefat ettiği zaman Mekke'ye taşındı ve orada defnedildi. Hz. Aişe (ra) Mekke'ye gelince Abdurrahman'ın kabrine uğradı ve şu beyitleri okudu: "Biz (Irak Kralı) Cezime'ye uzun zaman (kırk yıl hizmet eden) iki nedimesi (Malik ve Akil) gibiydik. Öyle ki (hakkımızda): "Bunlar ebediyen ayrılmayacaklar" denmişti. Vakta ki, ben ve (kardeşim) Malik uzun beraberlikten sonra ayrılınca, sanki tek gece beraber kalmadık gibi oldu." Hz. Aişe sonra şunları söyledi: "Vallahi ben burada olsaydım, öldüğün yerde defnedilirdin. Eğer ölümüne hazır olsaydım ziyaretine de gelmezdim." |Tirmizi, Cenaiz 60, (1055)|5472

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Defin Ve Defin Şekli|ebu davud|Osman|Resulullah (sav), ölünün defnini tamamlayınca, kabri üzerinde durur ve: "Kardeşiniz için (Allah'tan) mağfiret talep edin, onun için (karşılaşacağı sorgulamada) metanet dileyin. Zira şimdi ona hesap sorulacak!" buyururdu. |Ebu Davud, Cenaiz 73, (3221)|5473

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Defin Ve Defin Şekli|rezin|Ali|Hz. Ali (ra), anlatıldığına göre, bir ölünün defin işini tamamlayınca şöyle derdi: "Allahım, bu kulundur, sana gelmiştir. Sen ise yanına inilenin en hayırlısısın. Ona mağfiret et, onun girdiği yeri (kabri) geniş kıl." [Rezin tahric etmiştir.] |Rezin|5474

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Defin Ve Defin Şekli|buhari|Bureyre|Ravi, anlatıldığına göre, ölünce, kabrinin üzerine iki yaş çubuk konmasını tavsiye etmiştir. |Buhari, Cenaiz 82, (Bab başlığında muallak olarak kaydetmiştir)|5475

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Defin Ve Defin Şekli|buhari|Aişe|Urve tu'bnu'z-Zübeyr, Hz. Aişe (ra)'den naklen anlatıldığına göre, "Urve'nin kardeşi Abdullah İbnu'z-Zübeyr'e Aişe dedi ki: "Beni arkadaşlarımla birlikte defnedin. Resulullah'la birlikte odaya defnetmeyin. Zira ben, O'nunla birlikte tezkiye olunmamdan hoşlanmam." |Buhari, Cenaiz 96, İ'tisam 16|5476

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|tirmizi|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah kabirleri çok ziyaret eden kadınlara ve kabirlerin üzerine mescidler yapanlara, kandiller takanlara da lanet etsin." |Tirmizi, Cenaiz 61|5477

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|ebu davudnesai|Abdullah İbnu Amr İbni'l-As|Resulullah (sav)'a birlikte bir ölü defnettik. Defin işi bitince Aleyhissalatu vesselam'la birlikte ölünün (çıktığı evin) kapısının hizasına kadar geldik. Orada gelmekte olan bir kadınla karşılaştık. Zannımca, Aleyhissalatu vesselam onu tanıdı. Bu, Hz. Fatıma (ra) idi. "Evden niye ayrıldın?" diye sordu. "Şu ölünün sahibine geldim. Ölülerine olan merhamet duygularımı onlara ifade ettim. (Allah rahmet etsin dedim) -veya ölüleri sebebiyle onlara taziyede (başsağlığı dileğinde) bulundum-" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Belki sen onlarla birlikte kabirlere kadar vardın!?" dedi. Hz. Fatıma: "Allah korusun! O hususta sizin zikrettiğiniz günahı işittim, (hiç kabre kadar gider miyim!)" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Eğer onlarla kabirlere kadar gitmiş olsaydın..."diyerek ciddi bir tehditte bulundu. [Ravilerden biri, "Küda"dan maksadın kabirler olduğunu zannederim" dedi.] |Ebu Davud, Cenaiz 26, (3123); Nesai, Cenaiz 27, (4, 27)|5478

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|müslimebu davudtirmizinesai|Büreyde|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben sizi kabirleri ziyaretten men etmiştim. Artık onları ziyaret edebilirsiniz. Çünkü onlar size ahireti hatırlatır." |Müslim, Cenaiz 106, (977); Ebu Davud, Cenaiz 81, (3235); Tirmizi, Cenaiz 60, (1054); Nesai, Cenaiz 100, (4, 89)|5479

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|müslimebu davudnesai|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Rabbimden anneme istiğfar talep etmek için izin istedim, fakat bana izin vermedi. Kabrini ziyaret etmem için izin istedim, buna izin verdi." |Müslim, Cenaiz 105, (976); Ebu Davud, Cenaiz 81, (3234); Nesai, Cenaiz 108, (5, 90)|5480

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|tirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav), Medine ehlinin mezarlarına uğramıştı. Mezarlara yüzünü çevirerek: "Esselamu aleyküm (selam üzerinize olsun) ey kabir halkı! Allah sizi de bizi de mağfiret buyursun. Sizler bizim seleflerimizsiniz. Biz de arkadan geleceğiz" buyurdular. |Tirmizi, Cenaiz 59, (1053)|5481

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|ebu davud|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) bir mezarlığa uğramıştı: "Selam üzerinize olsun ey mü'minler cemaatinin mahalle halkı! İnşaallah biz de sizlere kavuşacağız!" buyurdular." [Müslim ve Nesai'de Büreyde'den gelen bir rivayette şu ziyade var: "Allah'tan bizim için de sizin için de afiyet dilerim."] |Ebu Davud, Cenaiz 83, (3237)|5482

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|müslimebu davudnesai|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Birinizin bir kor üzerine oturup elbisesini oradan da bedenini yakması, kendisi için bir kabrin üzerine oturmaktan daha hayırlıdır." |Müslim, Cenaiz 96, (971); Ebu Davud, Cenaiz 77, (3228); Nesai, Cenaiz 105, (4, 95)|5483

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|muvatta|Ali|Hz. Ali (ra)'den anlatıldığına göre kabirlere dayanır, üzerlerine yatardı. |Muvatta, Cenaiz 34, (1, 233)|5484

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Kabir Ziyareti|buhari|Osman İbnu Hakim|Harice İbnu Zeyd elimden tutup beni bir kabrin üzerine oturttu ve amcam Zeyd İbnu Sabit (ra)'ten haber verdi. Buna göre, Zeyd şöyle demişti: "Kabir üzerine oturmanın mekruhluğu, onun üzerinde abdest bozanlaradır." |Buhari, Cenaiz 82, (bab başlığında muallak olarak gelmiştir.)|5485

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Taziye Hakkında|tirmizi|Ebu Berze el-Eslemi|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim çocuğunu kaybeden bir anneye taziyede bulunursa cennette ona bir bürde giydirilir." |Tirmizi, Cenaiz 74, (1076)|5486

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Taziye Hakkında|tirmizi|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim (bir belaya) maruz olana taziyede bulunursa, ona öbürünün sevabının bir misli verilir." |Tirmizi, Cenaiz 71, (1073)|5487

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Taziye Hakkında|tirmiziebu davud|Abdullah İbnu Cafer|Ca'ferin ölüm haberi geldiği zaman, Resulullah (sav): "Ca'fer ailesi için yemek yapın! Çünkü onlara, onları meşgul eden (haber) geldi!" buyurdular. |Tirmizi, Cenaiz 21, (998); Ebu Davud, Cenaiz 30, (3132)|5488

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Taziye Hakkında|muvattaebu davud|Aişe|Ölünün kemiğini kırmak, onu diri iken kırmak gibidir. [(Hz. Aişe bu sözüyle) günah cihetiyle demek istemiştir.] |Muvatta, Cenaiz 45, (1, 238); Ebu Davud, Cenaiz 64,(3207)|5489

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Taziye Hakkında|buharimüslimmuvattanesai|Ebu Katade|Bir cenaze geçirilmişti. Resulullah (sav): "Hem o istirahata kavuştu, hem de ondan istirahata kavuşuldu" buyurdular. Bunun üzerine, yanındakiler: "Ey Allah'ın Resulü, "istirahata kavuşan" ve "ondan istirahata kavuşan" kimdir, bu ne demektir?" diye sordular. Şu açıklamayı yaptı: "Mü'min kul (ölünce) dünyanın yorgunluk ve ağrılarından kurtulur. Tacir (ölünce) ondan da kullar, memleket, ağaçlar ve hayvanlar kurtulur." |Buhari, Rikak 42; Müslim, Cenaiz 61, (950); Muvatta, Cenaiz 54, (1, 241, 242); Nesai, Cenaiz 48, 49, (4, 48)|5490

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Taziye Hakkında|nesai|İbnu Amr İbni'l-As|Medine'de doğan bir adam Medine'de ölmüş idi. Resulullah (as) namazını kıldırdı, sonra da: "Keşke doğduğu yerden başka bir yerde ölseydi!" buyurdu. Oradakiler "Niçin?" diye sorunca açıkladı: "Kul doğduğu yerin dışında ölürse, cennette doğduğu yerle eserinin kesildiği (ecelinin geldiği) yerin arası mukayese edilir!" |Nesai, Cenaiz 8 (4,7)|5491

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|tirmizi|Hani Mevla Osman İbnu Affan|Hz. Osman (ra), bir kabrin üzerinde durunca sakalı ıslanıncaya kadar ağlardı. Kendisine: "Cenneti ve cehennemi hatırladığın vakit ağlamıyorsun, fakat kabri hatırlayınca ağlıyorsun!" dediler. Bunun üzerine: "Çünkü Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Kabir, ahiret menzillerinin birinci menzilidir. Kişi ondan kurtulabilirse, ondan sonrakiler daha kolaydır. Ondan kurtulamazsa ondan sonrakiler bundan daha zordur, daha şediddir." Hz. Osman devamla Resulullah (sav)'ın şu sözünü de nakletti: "(Ahiret aleminden gördüğüm) manzaraların hiçbiri kabir kadar korkutucu ve ürkütücü değildi!" [Rezin şu ziyadeyi kaydetti: "Hani der ki: "Hz. Osman (ra)'ın şu beyti inşa ettiğini işittim: "Eğer ondan necat buldunsa, büyük musibetten kurtuldun. Aksi halde senin kurtulacağını hayal etmem."] |Tirmizi, Zühd 5, (2309)|5492

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|tirmizi|Ali|Şu ayet ininceye kadar kabir azabından şüphelenmeye devam etmiştik. (Mealen): "Sayınızın çokluğuyla övünmek sizi oyaladı. Öyle ki, kabirleri ziyaret ettiniz." |Tirmizi, Tefsir, Tekasür, (3352)|5493

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|buharimüslimnesai|Aişe|Hz. Aişe, anlattığına göre, bir Yahudi kadın, yanına girdi. Kabir azabından bahsederek: "Seni kabir azabından Allah korusun!" dedi. Aişe de Resulullah (sav)'a kabir azabından sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Evet, kabir azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir!" buyurdu. Hz. Aişe der ki: "Bundan sonra Aleyhissalatu vesselam'ın namaz kılıp da, namazında kabir azabından istiaze etmediğini hiç görmedim." |Buhari, Cenaiz 89; Müslim, Mesacid 123, (584); Nesai, Cenaiz 115, (4, 104, 105)|5494

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|buharimüslimtirmiziebu davudnesai|İbnu Abbas|Resulullah (sav) (bir gün) iki kabre uğradı ve: "(Bunlarda yatanlar) azab çekiyorlar. Azabları da büyük bir günahtan değil" buyurdular. Sonra sözlerine şöyle devam ettiler: "Evet! Biri, nemimede (laf getirip götürmede) bulunurda. Diğeri de idrar sıçrantısına karşı korunmazdı." Aleyhissalatu vesselam sonra yaş bir hurma dalı istedi, ikiye böldü. Birini birinin üzerine dikti, birini de öbürünün üzerine dikti. Sonra da: "Belki bunlar yaş kaldıkça azapları hafifler" buyurdular. |Buhari, Vudu 65, 56, Cenaiz 82, 89, Edeb 46, 49; Müslim, Taharet 111, (292); Tirmizi, Taharet 53, (70); Ebu Davud, Taharet 11, (20, 21); Nesai, Taharet 27, (1, 28-30)|5495

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|buharimüslimmuvattatirmizinesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden biri ölünce, kendisine akşam ve sabah (cennet veya cehennemdeki) yeri arzedilir. Cennet ehlinden ise, (yeri) cennet ehlinin (yeridir), ateş ehlinden ise (yeri) ateş ehlinin (yeridir). Kendisine: "Allah seni kıyamet günü diriltinceye kadar senin yerin işte budur!" denilir." |Buhari, Cenaiz 90, Bed'ül-Halk 8, Rikak 42; Müslim, Cennet 65, (2866); Muvatta, Cenaiz 47, (1, 239); Tirmizi, Cenaiz 70, (1072); Nesai, Cenaiz 116, (4, 107)|5496

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|müslim|Zeyd İbnu Sabit|Resulullah (sav), bizimle birlikte, Beni Neccar'a ait bir bahçede bulunduğu sırada bindiği katır, onu aniden saptırdı, nerdeyse (sırtından yere) atacaktı. Karşımızda beş veya altı kabir vardı. Aleyhissalatu vesselam: "Bu kabirlerin sahiplerini bilen var mı?" buyurdular. Bir adam: "Ben biliyorum!" deyince, (aleyhissalatu vesselam): "Ne zaman öldüler?" dedi. Adam: "Şirk devrinde" deyince Aleyhissalatu vesselam: "Bu ümmet kabirde fitneye maruz kılınacak. Eğer birbirinizi defnetmemenizden korkmasaydım şahsen işitmekte olduğum kabir azabını size de işittirmesi için Allah'a dua ederdim" buyurdular ve sonra şunları söylediler: "Kabir azabından Allah'a sığının!" Oradakiler: "Kabir azabından Allah'a sığınırız!" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Cehennem azabından da Allah'a sığının!" dedi. "Cehennem azabından Allah'a sığınırız" dediler. "Fitnelerin açık ve kapalı olanından Allah'a sığının!" dedi. "Açık ve kapalı her çeşit fitneden Allah'a sığınırız!" dediler. "Deccal'ın fitnesinden Allah'a sığının!" buyurdu. "Deccal'ın fıtnesinden Allah'a sığınırız!" dediler. |Müslim, Cennet 67, (2867)|5497

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|buharimüslimnesai|Ebu Eyyub el-Ensari|Güneş battıktan sonra, Resulullah (sav) çıkmıştı, bir ses işitti: "Bu, kabirlerinde azab çeken Yahudiler(in sesidir)!" buyurdular. |Buhari, Cenaiz 88; Müslim, Cennet 69, (2869); Nesai, Cenaiz 114, (4, 102)|5498

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|müslimnesai|Enes|Resulullah (sav) bir kabirden bir ses işitmişti: "Bu ne zaman öldü? (bileniniz var mı?)" buyurdular. "Cahiliye devrinde!" dediler. Bu cevaba sevindi ve: "Eğer birbirinizi defnetmemenizden korkmasaydım kabir azabını size de işittirmesi için dua ederdim" buyurdular. |Müslim, Cennet 68, (2868); Nesai, Cenaiz 114, (4, 102)|5499

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|buharimüslimebu davudnesaitirmizi|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kul kabrine konulup, yakınları da ondan ayrılınca -ki o, geri dönenlerin ayak seslerini işitir- kendisine iki melek gelir. Onu oturtup: "Muhammed (sav) denen kimse hakkında ne diyordun?" diye sorarlar. Mü'min kimse bu soruya: "Şehadet ederim ki. O, Allah'ın kulu ve elçisidir!" diye cevap verir. Ona: "Cehennemdeki yerine bak! Allah orayı cennette bir mekana tebdil etti" denilir. (Adam bakar) her ikisini de görür. Allah da ona, kabrinden cennete bakan bir pencere açar. Eğer ölen kafir ve münafık ise (meleklerin sorusuna): "(Sorduğunuz zatı) bilmiyorum. Ben de herkesin söylediğini söylüyordum!" diye cevap verir. Kendisine: "Anlamadın ve uymadın!" denilir. Sonra kulaklarının arasına demirden bir sopa ile vurulur. (Sopanın acısıyla) öyle bir çığlık atar ki, onu (insan ve cinlerden ibaret olan) iki ağırlık dışında ona yakın olan bütün (kulak sakileri) işitir." |Buhari, Cenaiz 68, 87; Müslim, Cennet 70, (2870); Ebu Davud, Cenaiz 78, (3231); Nesai, Cenaiz 110, (4, 97, 98); Tirmizi, Cenaiz 70, (1071) (Ebu Hureyre'den)|5500

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|buharimüslimtirmizi|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ölüyü, (mezarcı kadar) üç şey takip eder: Ailesi, malı ve ameli. Bunlardan ikisi geri döner, biri baki kalır: Ailesi ve malı geri döner, ameli kendisiyle baki kalır." |Buhari, Rikak 42; Müslim, Zühd 5, (2960); Tirmizi, Zühd 46, (2380)|5501

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|tirmizi|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ölüp de pişman olmayan yoktur, mutlaka herkes nedamet duyar: İyi yolda olan hayrını daha çok artırmadığı için pişman olur, nedamet duyar. Kötü yolda olan da nefsini kötülükten çekip almadığına pişman olur, nedamet duyar." |Tirmizi, Zühd 59, (2405)|5502

ÖLÜM BÖLÜMÜ|Ölümden Sonrası Hakkında|müslimebu davudtirmizinesai|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir insan ölünce üç kişi hariç herkesin ameli kesilir: Sadaka-i cariyi (bırakan), veya istifade edilen bir ilim (bırakan) veya kendine dua edecek salih evlat (bırakan)." |Müslim, Vasiyyet 14, (1631); Ebu Davud, Vesaya 10, (2880); Tirmizi, Ahkam 36, (1376); Nesai, Vesaya 8, (6, 251)|5503

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescid İnşa Etmenin Fazileti|buharimüslimtirmizi|Osman|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim Allah'ın rızasını talep ederek bir mescid inşa ederse, Allah ona cennette bir ev inşa eder." Bir diğer rivayette: "...Allah, onun için, cennette bir mislini inşa eder" buyrulmuştur. |Buhari, Salat 65; Müslim, Mesacid 25, (533); Tirmizi, Salat 237, (318)|5504

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescid İnşa Etmenin Fazileti|ebu davudtirmizi|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ümmetimin ücreti bana arzedilip gösterildi. Öyle ki mescidden çıkarılıp atılan bir çer-çöpün sevabını bile gördüm. Ümmetimin günahı da bana arzedil(ip gösteril)di. Kişiye Kur'an'dan kendine gelen sure veya ayeti unutmasından daha büyük bir günah görmedim." |Ebu Davud, Salat, 16, (461); Tirmizi, Fezailu'l-Kur'an 19, (2917)|5505

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|buharimüslimebu davudnesai|Enes|Resulullah (sav) Medine'ye geldiği zaman, Medine'nin yüksek kısmında, kendilerine Beni Amr İbni Avf denen bir kabileye indi. Onların yanında ondört gece kaldı. Sonra Beni Neccar'a haber gönderdi. Onlar kılınçlarını kuşanmış olarak geldiler. Ben (şu anda) Resulullah (sav)'ı devesi üzerinde Ebu Bekr'i de terkisinde, Beni Neccar'ın ileri gelenleri etraflarını sarmış olarak görür gibiyim. Aleyhissalatu vesselam, (yükünü) Ebu Eyyub el-Ensari'nin evinin avlusuna indirdi. "Ey Beni Neccar!" buyurdular, "şu bahçenin fiyatında pazarlık edelim!" buyurdu. Onlar: "Hayır! dediler. Vallahi biz senden onun bedelini istemiyoruz, Allah'tan istiyoruz!" Bu arsada hurma ağaçları, müşriklere ait kabirler ve bazı yıkıntılar vardı. Resulullah (sav) hurma ağaçlarının kesilmesini, müşrik kabirlerinin kaldırılmasını, harabelerin de düzlenip arazinin tesviyesini emretti. Hurma kütükleri mescidin kıble tarafına (direkler halinde) dizildiler, kapının iki yanı taşla örüldü. (Bu inşaat devam ederken Müslümanlar) şu beyti terennüm ediyorlardı, Resulullah da onlara katılıyordu: "Ey Rabbimiz, ahiret hayrından başka hayır yok! Öyleyse muhacir ve ensara yardım et!" |Buhari, Salat 48, Fezailu'l-Medine 1, Büyu 41, Vesaya 27, 30, 34, Menakıbu'l-Ensar 46; Müslim, Mesacid 9, (524); Ebu Davud, Salat 12, (453, 454); Nesai, Mesacid 12, (2, 39)|5506

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|buhariebu davud|Abdullah İbnu Ömer|Mescid, Resulullah Aleyhissalatu vesselam zamanında kerpiçten yapılmıştı. Tavanı hurma dallarıyla örtülmüştü. Direklerini hurma kütükleri teşkil ediyordu. Hz. Ebu Bekr (ra) buna (gerek tezyin ve gerekse tevsi yönüyle) hiçbir ilave getirmedi. Hz. Ömer (ra), (enini boyunu) artırarak mescidi, Resulullah devrindeki tarz üzere [kerpiç ve hurma dallarıyla] yeniden inşa etti. Onu esaslı şekilde Hz. Osman (ra) (hem tezyin hem tevsi yönleriyle) değiştirdi ve pek çok ilavelerde bulundu. Duvarlarını nakışlı taşlarla ve kireçle inşa etti. Direklerini de nakışlanmış taşlardan yaptı. Tavanını da (pek kıymetli olan) sac ağacından yaptı. |Buhari, Salat 62; Ebu Davud, Salat 12, (451)|5507

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|nesai|Amr İbnu Abese|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim içerisinde Allah(ın adı) zikredilsin diye bir mescid bina ederse, Allah da ona cennette bir ev bina eder." |Nesai, Mesacid 1, (2, 31)|5508

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davud|Ebu'l-Velid|İbnu Ömer (ra)'e Mescid(i-Nebevi)deki çakıldan sordum. Dedi ki: "Bir gece yağmura yakalanmıştık. Yerler hep ıslandı. Kişi giysisinin içinde çakıl taşı taşıdı ve onu altına yaydı. Resulullah (sav) namazı tamamlayınca: "Bu (yaptığınız) ne iyi!" buyurdular." |Ebu Davud,Salat 15, (458)|5509

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davud|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Mesciddeki) çakıllar, kendilerini dışarı çıkaran kimsenin tekrar mescide koyması için Allah'a talebde bulunur." |Ebu Davud, Salat 15, (459)|5510

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|buharimüslimebu davud|Seleme İbnu'l-Ekva|Minberle duvar arasında bir koyun geçecek kadar aralık vardı. |Buhari, Salat 91, 95; Müslim, Salat 263, (509); Ebu Davud, Salat 222, (1082)|5511

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|buharimüslimnesai|Enes|Resulullah (sav) mescidin kıble (duvarında) balgam gördü. Bu onun ağrına gitti, kalkıp eliyle kazıdı ve: "Sizden biri namaza halkınca, Rabbine hususi hitapta bulunur veya Rabbi(nin kıblesi) kendisi ile kıblesinin arasındadır. Öyleyse hiç biriniz kıble cihetine tükürmesin, (illa tükürecekse bari) soluna veya ayağının altına tükürsün!" buyurdular. Sonra, (göstermek için) ridasının bir kenarını alıp içine tükürerek elbisesinin kenarını üst üste katladı, sonra da: "Veya şöyle yapsın!" buyurdu [ve tükrüğü katlar arasinda ovdu]. |Buhari, Salat 33, 35, 36, 39, Mevakitu's-Salat 8, el-Amel fı's-Salat 12; Müslim, Mesacid 54, (551); Nesai, Taharet 193, (1, 163), Mesacid 35, (2, 52, 53)|5512

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mescidde tükrük hatadır, onun kefareti defnedilmesidir." |Buhari, Salat 37; Müslim, Mesacid 55, (552); Ebu Davud, Salat 22, (474, 475, 476); Tirmizi, Salat 401, (572); Nesai, Mesacid 30, (2, 50, 51)|5513

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizi||İbnu Ömer (ra), Resulullah (sav)'ın: "Birinizin hanımı mescide gitmek için izin talep ederse ona mani olmasın (izin versin)" dediğini haber vermişti. Bilal İbnu Abdillah: "Allah'a yemin olsun biz onlara mani olacağız!" dedi. Bunun üzerine Abdullah (ra), ona yaklaşıp öyle hakaretamiz söz sarfetti ki, böylesini hiç işitmedim. Sonra şunu ekledi: "Ben sana Resulullah (sav)'dan haber veriyorum; sen ise durmuş, "Vallahi mani olacağız" diyorsun!" |Buhari, Cum'a 12, Ezan 162, 166, Nikah 116; Müslim, Salat 134, (442); Muvatta, Kıble 12, (1, 197); Ebu Davud, Salat 53, (566, 567, 568); Tirmizi, Salat 400, (570)|5514

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davud|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kadının odasındaki namazı holündeki namazından üstündür. Mahda'ındaki namaz ise odasındaki namazından üstündür." |Ebu Davud, Salat 54, (570)|5515

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davud|Nafi|Nafi, İbnu Ömer (ra)'den anlatıyor: "Resulullah (sav): "Bu kapıyı kadınlara ayırsak" buyurmuştu. Nafi der ki: "İbnu Ömer (ra), ölünceye kadar o kapıdan hiç girmedi." |Ebu Davud, Salat 54, (571)|5516

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|müslim|Büreyde|Bir adam mescidde yitiğini ilan etti ve: "Kim kızıl deveyi gördü?" dedi. Bunu işiten Aleyhissalatu vesselam: "Bulamaz ol! Mescidler neye yarayacaksa onun için inşa edilmiştir (gayesinden başka maksadla kullanılamaz)!" buyurdular. |Müslim, Mesacid 80, (569)|5517

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davudtirmizinesai|Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi|Resulullah (sav) mescidde alış-veriş yapmayı, yitik ilan edilmesini, şiir okunmasını, yasakladı. Keza cuma günü namazdan önce (ilim, vaaz) halkası teşkil edilmesini de yasakladı. |Ebu Davud, Salat 220, (1079); Tirmizi, Salat 240, (322); Nesai, Mesacid 22, 23, (2, 47, 48)|5518

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davud|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bu evlerin yönünü mescidden çevirin. Zira ben, mescidi ne hayızlı kadına ne de cünüb kimseye helal kılmıyorum." |Ebu Davud, Taharet 93, (232)|5519

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davudtirmizi|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz mescidde iken uyuklayacak olursa, bulunduğu yerden bir başka yere gidip orayı değiştirsin." |Ebu Davud, Salat 239, (1119); Tirmizi, Salat 379, (526)|5520

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davudtirmizi|Ka'b İbnu Ucre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz mescide gidince orada ellerini kenetlemesin, çünkü o namazdadır." |Ebu Davud, Salat 57, (562); Tirmizi, Salat 284, (386)|5521

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davudbuhari|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben mescidlerin yükseltilmesiyle emrolunmadım!" İbnu Abbas (ra) der ki: "Yemin olsun! Sizler mescidlerinizi, Yahudi ve Hıristiyanlar gibi süsleyeceksiniz!" |Ebu Davud, Salat 12, (448); Buhari, Salat 62 (muallak olarak)|5522

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|ebu davudnesai|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mescidler hakkında övünme olmadan kıyamet kopmaz." |Ebu Davud, Salat 12, (449); Nesai, Mesacid 2, (2, 32)|5523

MESCİDLER BÖLÜMÜ|Mescidlerin İnşa Edilmesi|nesai|Talk İbnu Ali|Resulullah (sav)'a heyet olarak yola çıktık. Gelip ona biat ettik. Onunla namaz kıldık. Kendisine, memleketimizde Ehl-i Kitaba ait mabedin olduğunu haber verdik. Abdest suyunun fazlasından bize hibede bulunmasını talep ettik. Su getirtip abdest aldı, mazmaza yaptı, sonra bunu bir kaba bizim için döktü. Dedi ki: "Haydi gidin! Memleketinize varınca (o eski) mabedinizi yıkın. Bu suyu onun yerine çileyin, orasını mescid yapın!" Biz: "Ama yerimiz uzak, hararet şiddetlidir. Bu su (buharlaşıp) kurur " dedik. Bize: "Ona bir müdd su ilave edin. O (abdest artığı) öbürünün (ilave edilen suyun) güzelliğini de artırır" buyurdular. Oradan ayrılıp memleketimize geldik. Mabedimizi yıktık. Sonra yerine o suyu çiledik, orayı kendimize mescid yaptık, içerisinde ezan okuduk. Rahibi, Tayylı bir adamdı, ezanı işitince: "Bu, hak bir davettir!" dedi. Sonra dağın sırtındaki sel yataklarından birine yöneldi. Bir daha onu görmedik." |Nesai, Mesacid (2, 38-39)|5524


Yüklə 5,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   115   116   117   118   119   120   121   122   ...   129




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin