İman ve islam hakkinda



Yüklə 5,12 Mb.
səhifə87/129
tarix24.10.2017
ölçüsü5,12 Mb.
#12281
1   ...   83   84   85   86   87   88   89   90   ...   129

AF VE MAĞFİRET BÖLÜMÜ|Af Ve Mağfiret Hakkında|buharimüslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) (bir hadis-i kudsi'de) Rabbinden naklen buyururlar ki: "Bir kul günah işledi ve: "Ya Rabbi günahımı affet!" dedi. Hak Teala da: "Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır." Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim günahımı affet!" der. Allah Teala Hazretleri de: "Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır. Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim beni affeyle!" der. Allah Teala da: "Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu." |Buhari, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29, (2758)|4143

AF VE MAĞFİRET BÖLÜMÜ|Af Ve Mağfiret Hakkında|tirmizi|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri diyor ki: "Ey Ademoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümid ettikçe ben senden her ne sadır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey Ademoğlu! Bana arz doluşu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz doluşu mağfiretimle karşılarım." |Tirmizi, Da'avat 106, (3534)|4144

AF VE MAĞFİRET BÖLÜMÜ|Af Ve Mağfiret Hakkında|müslim|Cündeb|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir adam: "Vallahi Allah falancayı mağfiret etmiyecek!" diye kesip attı. Allah Teala Hazretleri de: "Falancaya mağfiret etmiyeceğim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mağfiret ettim, senin amelini de iptal ettim!" buyurdu." |Müslim, Birr 137, (2621)|4145

AF VE MAĞFİRET BÖLÜMÜ|Af Ve Mağfiret Hakkında|ebu davud|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Beni İsrail'de birbirine zıd maksad güden iki kişi vardı: Biri günahkardı diğeri de ibadette gayret gösteriyordu. Abid olan diğerine günah işlerken rastlardı da: "Vazgeç!" derdi. Bir gün, yine onu günah üzerinde yakaladı. Yine, "vazgeç" dedi. Öbürü: "Beni Allah'la başbaşa bırak. Sen benim başıma müfettiş misin?" dedi. Öbürü: "Vallahi Allah seni mağfiret etmez. Veya: "Allah seni cennetine koymaz!" dedi. Bunun üzerine Allah ikisininde ruhlarını kabzetti. Bunlar Rabbülaleminin huzurunda bir araya geldiler. Allah Teala Hazretleri ibadette gayret edene: "Sen benim elimdekine kadir misin?" dedi. Günahkara da dönerek: "Git, rahmetimle cennete gir!" buyurdu. Diğeri için de: "Bunu ateşe götürün" emretti. Ebu Hüreyre (ra) der ki: "(Adamcağız Allah'ın gadabına dokunan münasebetsiz) bir kelime konuştu, bu kelime dünyasını da, ahiretini de heba etti." |Ebu Davud, Edeb 51, (4901)|4146

AF VE MAĞFİRET BÖLÜMÜ|Af Ve Mağfiret Hakkında|buharimüslimmuvattanesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir adam vardı, (günah isteyerek nefsine zulmetmekte) çok ileri idi. Ölüm gelip çatınca oğullarına dedi ki: "Ben ölünce, cesedimi yakın, külümü iyice ezin ve rüzgarın önünde saçın, Allah'a yemin olsun, eğer Rabbim beni bir yakalarsa hiç kimseye vermediği azabı verir!" Ölünce, bu söylediği ona yapıldı. Allah da arz'a emrederek: "Sende ondan ne varsa bana toplayıver!" dedi. Arz da topladı. Adam ayakta duruyordu. "Sen böyle bir vasiyeti niye yaptın?" diye Rabb Teala sordu. "Senden korktuğum için ey Rabbim" cevabını verdi. Allah Teala hazretleri bu cevap üzerine onu affetti." |Buhari, Tevhid 35, Enbiya 50; Müslim, Tevbe 25, (2756); Muvatta, Cenaiz 51, (1, 240); Nesai, Cenaiz 117, (4,113)|4147

AF VE MAĞFİRET BÖLÜMÜ|Af Ve Mağfiret Hakkında|ebu davud|Ümmü'd-Derda|Ebu'd-Derda (ra)'yı işittim. Demişti ki: "Resulullah (sav)'ı işittim, şöyle buyurdu: "Müşrik olarak ölenle, bir müslümanı haksız yere öldüren hariç, Allah bütün günahları affedebilir." |Ebu Davud, Fiten 6, (4270)|4148

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köle Azad Etmenin Fazileti|buharimüslimtirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir müslüman erkeği azad ederse, onun her bir uzvuna mukabil, bunun bir uzvunu Allah ateşten azad eder. (Bir diğer rivayette şu ziyade var: "...hatta fercine mukabil fercini...") |Buhari, Itk 1; Müslim, Itk 24, (1509); Tirmizi, Nüzur 19, (1547)|4149

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köle Azad Etmenin Fazileti|ebu davud|Vasile İbnu'l-Eska'|Kendisine -katl sebebiyle ateş- vacib olan bir arkadaşımızla Resulullah (sav)'a gelmiştik. "Ona bedel bir köle azad edin, Allah da onun her bir uzvuna bedel sizden bir uzvu ateşten azad etsin!" buyurdu. |Ebu Davud, Itk 13, (3964)|4150

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|tirmizi|Ebu Bekr|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kötü muamele sahibi cennete giremez." |Tirmizi, Birr 29, (1947)|4151

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|ebu davud|Rafi' İbnu Mekis|Resulullah (sav) buyurdular ki: "İyi muamele artmadır -veya uğurdur dedi- kötü huyda uğursuzluktur." |Ebu Davud, Edeb, 133, (5162, 5163)|4152

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|ebu davudtirmizi|İbnu Ömer|Bir adam Resulullah (sav)'a gelerek: "Hizmetçiyi ne kadar affedeyim?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam susup cevap vermedi. Adam tekrar: "Ey Allah'ın Resulü! Hizmetçimi ne kadar affedeyim?" diye sordu. Bu sefer: "Her gün yetmiş kere affet." cevabını verdi. |Ebu Davud, Edeb 133, (5164); Tirmizi, Birr 31, (1950)|4153

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|buharimüslimebu davudtirmizi|Ma'rur İbnu Süveyd|Ebu Zerr'i gördüm, üzerinde bir takım (hülle) vardı, kölesi de aynı şekilde bir takım giyiyordu. Bunun sebebini sordum. Bana şu cevabı verdi: "Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işitmiştim: "Onlar sizin kardeşleriniz ve yakın adamlarınızdır. Allah Tedla Hazretleri onları ellerinizin altına (emaneten) koymuştur. Kimin kardeşi eli altında ise, yediğinden yedirsin, giydiğinden giydirsin, yapamayacağı iş buyurmayınız, eğer buyurursanız onlara yardım edin." |Buhari, İman 22, Itk 16, Edeb 44; Müslim, Eyman 40 (1661); Ebu Davud, Edeb 133, (5157, 5168, 5161); Tirmizi, Birr 29, (1946)|4154

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|buharitirmiziebu davudmüslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Birinize hizmetçisi yemeğini getirince, onu beraber yemek üzere oturtmayacaksa, hiç olsun bir iki lokma veya bir iki yiyecek yersin. Zira yemeğin hararet (pişirme) ve muamele (zahmeti)ni o çekmiştir." |Buhari, Et'ime 55, Itk 18; Tirmizi, Et'ime 44, (1854); Ebu Davud, Et'ime 51, (3846); Müslim, Eyman 42, (1663)|4155

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|tirmizi|Ebu Saidi'l-Hudri|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz hizmetçisini dövünce, hizmetçi Allah'ın ismini zikrede(rek Allah aşkına vurma diye)cek otursa derhal elinizi kaldırın." |Tirmizi, Birr 32, (1951)|4156

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|müslimtirmiziebu davud|Muaviye İbnu Süveyd İbni Mukarrin|Bizim bir azadlımıza bir tokat attım ve kaçtım. Sonra öğleden az önce döndüm, babamın arkasında namaz kıldım. Babam azadlıyı da beni de çağırdı. Sonra hizmetçiye: "Misilleme (onun sana yaptığının mislini) yap!" dedi. Hizmetçi affetti. Bunun üzerine babam anlattı: "Biz Beni Mukarrin, Resulullah (sav) zamanında tek bir hizmetçiye sahiptik. Ona birimiz bir tokat vurdu. Bu hadise Aleyhissalatu vesselamın kulağına ulaşmıştı: "Onu azad edeceksiniz!" emir buyurdular. Kendisine: "Ondan başka hizmetçileri yok!" dendi. Bunun üzerine: "öyleyse onu hizmetlensinler. Ancak ne zamandan ondan müstağni olurlarsa, derhal yol versinler!" buyurdular. |Müslim, Eyman 31, (1658); Tirmizi, Nüzur 14, (1542); Ebu Davud, Edeb 133, (6166, 5167)|4157

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|müslimebu davudtirmizi|Ebu Mes'ud el-Bedri|Ben köleme kamçıyla vuruyordum. Arkamdan bir ses işittim. "Ebu Mes'ud, bil!" diyordu. Öfkeden sesi tanıyamadım. Bana yaklaşınca onun Resulullah (sav) olduğunu gördüm. "Ebu Mes'ud bil! Ebu Mes'ud bil!" diyordu. Kamçıyı elimden attım. "Ebu Mes'ud bil! Allah senin üzerinde senin bunun üzerindekinden daha fazla muktedir" dedi. Ben: "Bundan sonra ebediyen köle dövmeyeceğim" dedim. |Müslim, Eyman 34, (1659); Ebu Davud, Edeb 133, (5169, 6160); Tirmizi, Birr 30,(1949)|4158

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|buharimüslimebu davudtirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim kölesine kazifta bulunursa (zina isnadı yaparsa) kölesi bu iftiradan beri ise, Kıyamet günü celde uygulanır. Dediği doğru ise o başka." |Buhari, Hudud 46; Müslim, Eyman 77, (1660); Ebu Davud, Edeb 133, (5165); Tirmizi, Birr 30, (1948)|4159

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|buharimüslimebu davud|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden kimse "kölem", "cariyem" demesin. Köle de Rabbi (sahibim), rabbeti (sahibem) demesin. Malik (efendi) "Oğlum" "kızım" desin, Memluk (köle) de Seyyidi (efendim), seyyideti desin. Zira hepiniz memluklersiniz. Rabb de aziz ve celil olan Allah'tır." |Buhari, Itk 17; Müslim, Elfaz 14, (2249); Ebu Davud, Edeb 83, (4975, 4976)|4160

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|müslim||Bir rivayette şöyle gelmiştir: "Hiç kimse "Rabbini (efendini) doyur; "Rabbine abdest suyu dok"; "Rabbine su ver" demesin. Bilakis "Seyidim"; "efendim" desin. Sizden kimse abdi (kulum), emeti (cariyem) de demesin. Bilakis "oğlum", "kızım", "yavrum" desin." |Müslim, Elfaz 15, (2249)|4161

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|müslim||Müslim'in bir diğer rivayetinde: "Sizden kimse "kölem!" "cariyem!" diye söylemesin. Hepiniz Allah'ın kölelerisiniz, bütün kadınlarınız da Allah'ın kullarıdır." |Müslim, Elfaz 13, (2249)|4162

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Köleyle Musahabe Ve Muamele Adabı|müslimebu davudnesai|Cerir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hangi köle kaçarsa, bilsin ki ondan zimmet (garanti) kalkmıştır, dönünceye kadar namazı kabul edilmez." |Müslim, İman 122-124, (68, 69, 70); Ebu Davud, Hudud 1, (4360); Nesai, Tahrimu'd-Dem 12, (7, 102)|4163

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim, kendisi ile bir başkası arasında (ortak) olan bir köle(deki kendine mahsus hisse)yi azad ederse, köleye onun malından adilane bir kıymet biçilir, ne eksik nede fazla. Sonra, eğer zenginse, onun malından [ortaklara hisseleri verilerek] köle azad edilir. Değilse köleden azad ettiği kısım azad olmuştur." |Buhari, Şirket 5, 14, Itk 4, 17; Müslim, Itk 1, (1501); Muvatta, Itk 1, (2, 772); Ebu Davud, Itk 6 (3940, 3941, 3942, 3943, 3944, 3945, 3946, 3947); Tirmizi, Ahkam 14 (1346, 1347); Nesai, Büyu 106, (7, 319)|4164

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|ebu davudtirmizi|Ebu'd-Derda|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Köleyi ölme anında azad edenin misali, doyduğu zaman hediyede bulunan adam gibidir." |Ebu Davud, Itk 16, (3968); Tirmizi, Vesaya 7, (2124)|4165

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|müslimmuvattatirmiziebu davudnesai|İmran İbnu Husayn|Bir adam, öleceği sıra, kendine ait altı köleyi azad etti. Onlardan başka malı da yoklu. Resulullah (sav) onları çağırdı. Onları üç gruba ayırdı, sonra aralarında kur'a çekti, ikisini azad etti, dördünü köle olarak bıraktı. Adamı da şiddetle azarladı. |Müslim, Eyman 56, (1668); Muvatta, Itk 3, (2, 774); Tirmizi, Ahkam 27, (1364); Ebu Davud, Itk 10, (3958, 3959, 3960, 3961); Nesai, Cenaiz 65, (4, 64)|4166

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|muvatta|İbnu Ömer|Hangi cariye, efendisinden bir çocuk dünyaya getirirse, artık efendi bu cariyeyi satamaz, hibe edemez, miras da kılamaz. Hayatta oldukça ondan istifade eder, öldü mü artık cariye hür olur. |Muvatta, Itk 6, (2, 776)|4167

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|ebu davudtirmiziİbnu mace|Semüre İbnu Cündeb|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim zü-rahm mahrem birisin malik olursa, o hürdür." |Ebu Davud, Itk 7, (3949); Tirmizi, Ahkam 28, (1365); İbnu Mace, Itk 5, (2524)|4168

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|ebu davudİbnu mace|Amr İbnu Şu'ayb (an ebihi an ceddihi)|Resulullah (sav)'a yardım taleb etmek üzere bir adam gelip: "Ey Allahın Resulü! (Efendim) falana ait şu cariye var ya (onun yüzünden efendim bana sıkıntı veriyor)" dedi. Aleyhissalatu vesselam "Vah! Neyin var?" deyince adam: "Bela hasıl oldu. Köle (ben demek istiyor) efendinin cariyesine bakmıştı, efendi kıskançlıkla erkeklik uzvunu burdu (hadım etti)" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Adamı bana getir!" emretti. Efendi çağırıldı ama getirilemedi. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: "Öyleyse git, sen hürsün!" ferman buyurdu. Adam: "Ey Allah'ın Resulü! (Efendimin kölesi olmamda direnmesi halinde) kim bana yardımcı olacak?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Sana yardımcı olmak bütün müslümanlara terettüp eder" cevabını verdi. |Ebu Davud, Diyat 7, (4519); İbnu Mace, Diyat 29, (2680)|4169

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|ebu davudİbnu mace|Sefine|Ben Ümmü Seleme (ra)'nin kölesi idim. Bir gün bana: "Seni azad ediyorum, ancak yaşadığın müddetçe Resulullah (sav)'a hizmet etmeni şart koşuyorum dedi. "Sen bu şartı koşmasan da başka bir şey yapacak değilim!" dedim. Beni azad etti ve bana bu şartı koştu. |Ebu Davud, Itk 3, (3932); İbnu Mace, Itk 6, (2626)|4170

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|muvatta||İmam Malik'e ulaştığına göre, İbnu Ömer (ra)'e azad etme şartıyla satın alınan rakabe-i vacibe'den sorulmuştu. "Hayır, olmaz" cevabını verdi. |Muvatta, Itk 12, (2,778)|4171

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|muvatta|Fudale İbnu Ubeyd el-Ensari|Anlatıldığına göre Fudale'ye, "üzerinde bir köle azad etme borcu bulunan kimsenin veled-i zina'yı azad etmesi caiz olur mu?" diye sorulmuş, o da "Evet" demiştir. |Muvatta, Itk 11, (2,777)|4172

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|muvatta|Abdurrahman İbnu Ebi Amra el-Ensari|Anlattığına göre, annesi, bir köle azad etmek istemiş ve bunu sabaha tehir etmiş, köle de bu sırada ölmüştür. Abdurrahman Kasım İbnu Muhammed'e: "Ben anneme bedel bir köle azad etsem, anneme faydası olur mu (sevabı ulaşır mı)?" diye sorar. Kasım: "Sa'd İbnu Ubade (ra) Resulullah (sav)'a gelip: "Annem vefat etti, ben onun adına bir köle azad etsem ona faydası olur mu?" diye sormuştu. "Evet" cevabını aldı" dedi. |Muvatta, Itk 13, (2,779)|4173

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|muvatta|Yahya İbnu Said|Abdurrahman İbnu Ebi Bekr (ra), uyuduğu bir uykuda vefat etti. Kız kardeşi Hz. Aişe (ra) onun adına birçok köle azad etti. |Muvatta, Itk 14, (2, 779)|4174

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|ebu davudİbnu mace|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim malı olan bir köle azad ederse, kölenin malı kendisinin olur, yeter ki efendisi bu hususta bir şart koşmamış olsun." |Ebu Davud, Itk 11, (3962); İbnu Mace, Itk 8, (2629)|4175

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|muvatta|Rebia İbnu Ebi Abdirrahman|Zübeyr İbnul Avvam (ra) bir köle satın aldı ve onu azad etti. Bu kölenin, hür bir kadından oğulları vardı. Hz. Zübeyr: "Oğulları benim mevalimdir" dedi. Annesinin efendileri: "Hayır, onlar bizim mevalimizdir" dediler. Bunun üzerine davaları Hz. Osman (ra)'a intikal etti. O, vela'nın Hz. Zübeyr'e ait olduğuna hükmetti. |Muvatta, Itk 21, (2, 782)|4176

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Azad Etme|muvattabuharimüslim|Aişe|Resulullah (sav)'a "Hangi köleyi azad etmek efdaldir?" diye sorulmuştu. "Fiyatça yüksek olanı ve efendisinin nazarında en nefis olanıdır!" cevabını verdi. |Muvatta, Itk 15, (2, 779); Buhari, Itk 2; Müslim, İman 136 (84)|4177

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Cabir|Bir adam, kölesini "benden sonra hür olsun" diye azad etmişti. Sonradan ona ihtiyacı doğdu. Resulullah (sav) köleyi alarak: "Bunu benden kim satın alacak?" dedi. Nuaym İbnu Abdillah İbni'n-Nehham (ra) şu şu miktar fiyata satın aldı. Resulullah o parayı (köle sahibine) verdi. |Buhari, Büyu 59, 110, İstikraz 16, Husumat 2, Itk 9, Kefaretu'l-Eyman 7, İkrah 4, Ahkam 32; Müslim, Eyman 41, (997); Ebu Davud, Itk 9, (3955, 3956, 3957); Tirmizi, Büyu 11, (1219); Nesai, Büyu 84, (7, 304)|4178

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|muvatta|Nafi'|İbnu Ömer (ra), kendine ait iki cariyeyi müdebber kıldı. Onlar müdebber oldukları halde İbnu Ömer onlara temasta bulunuyordu. |Muvatta, Müdebber 4, (2,814)|4179

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|ebu davudtirmiziİbnu mace|Amr İbnu Şuayb (an ebihi an ceddihi)|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim kölesi ile yüz okiyye üzerinden mükatebe yapsa da, kölesi bunun on okiyyesi hariç hepsini ödese, yine de köledir." |Ebu Davud, Itk 1, (3927); Tirmizi, Büyu 35, (1260); İbnu Mace, Itk 3, (2519)|4180

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|ebu davud||Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle buyurulur: "Mükateb, üzerinde bir dirhemlik borç kaldığı müddetçe köledir." |Ebu Davud, Itk 1, (3926)|4181

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|tirmiziebu davudnesai|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mükatebe karşı bir hadd işlenir (diyet almaya hak kazanırsa) veya mirasa mazhar olursa, (borcunu ödeyerek) hürriyetinden kazandığı miktarca onlara varis olur." Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Mükateb, ödediği hisse nisbetinde hür diyeti öder, geri kalanı köle diyetinden öder." |Tirmizi, Büyu 35, (1259); Ebu Davud, Diyat 22, (4582); Nesai, Kasame 36, (8, 45, 46)|4182

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|ebu davudtirmiziİbnu mace|Ümmü Seleme|Resulullah (sav) bize buyurdular ki: "Sizden birinin mükatebetinin size hala ödeyeceği borcu varsa da, ona karşı örtünsün." |Ebu Davud, Itk 1, (3928); Tirmizi, Büyu 35, (1261); İbnu Mace, Itk 3, (2520)|4183

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|buhari|Musa İbnu Enes İbn-i Malik|Şirin, Hz. Enes'e mükatebe yapma talebinde bulundu. Hz. Enes çok zengindi, mükatebe yapmayı reddetti. Şirin Hz. Ömer (ra)'e başvurdu. Hz. Ömer, Enes (ra)'i çağırarak: "Şirinle mükatebe yap!" emretti. Enes (ra) yine kabul etmedi. Hz. Ömer, çubuğuyla Enes'e vurdu. Ve şu ayeti okudu: "Kölelerinizden hür olmak için bedel vermek (mukatebe yapmak) isteyenlerin, -onlardan bir iyilik görürseniz- bedel vermesini kabul edin" (Nur 33). Bunun üzerine Hz. Enes mukatebe yaptı. |Buhari, Mükateb 1|4184

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|buharimüslimmuvattaebu davudnesaitirmiziİbnu mace|Aişe|Berire mükatebe bedelini ödemede yardım istemeye geldi..." |Buhari, Mesacid 70, Zekat 61, Büyu 67, 73, Itk 10, Mekatib 2, 3, 4, 5, Hibe 7, Şurut 3, 10, 13, 17, Talak 16, Kefaratü'l-iman 8, Feraiz 19, 20, 22, 23; Müslim, Itk 5, (1504); Muvatta, Itk 17, (2, 780); Ebu Davud, Itk 2, (3929-3930); Nesai, 85, 86 (7, 300); Tirmizi, Büyu 33, (1256), Vesaya 7, (2125); İbnu Mace, Itk 3, (2521)|4185

AZAD MÜDEBBER KILMA; MUKATEBE VE KÖLE İLE MUSAHABE|Müdebber Kılma - Mükatebe Yapma|nesai|Aişe|Nesai'nin rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "Berire (ra) kendi nefsinin hürriyete kavuşması için dokuz okiyye üzerine mükatebe yaptı. Her sene bir okiyye ödeyecekti. Resulullah (sav) onu, (hürriyetine kavuştuğu zaman) kocası ile beraberliğe devam etme veya boşanma hususunda muhayyer bıraktı, Kocası köle idi. Berire kendini (kocadan ayrılmayı) tercih etti. Urve der ki: "Kocası hür olsaydı, Aleyhissalatu vesselam Berire'yi muhayyer bırakmazdı." |Nesai, 85, 86 (7, 300)|4186

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ|Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri|ebu davud|Esma Bintu Yezid İbni's-Seken el-Ensariyye|Anlattığına göre, "Esma, Resulullah (sav) zamanında kocasından boşanmıştır. Ve o sıralarda boşanan kadın için henüz iddet bekleme hükmü yoktu. İşte bu sebeple, Esma boşanınca, Allah Teala Hazretleri, boşanan için iddet bekleme emrim indirdi." |Ebu Davud, Talak 36, (2281)|4187

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ|Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri|ebu davudnesai|İbnu Abbas|Allah Teala Hazretleri: "Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler" (Bakara 228) buyuruyor. Yine Allah Teala hazretleri: "Kadınlarınız arasında ay hali görmekten kesilenler ile ay hali görmemiş olanların iddetleri hususunda şüpheye düşerseniz, bilin ki, onların iddet beklemesi üç ay dır... (Talak 4). (Önceki ayet) bu ikinci ile neshedilmiş oldu. Keza Allah Teala hazretleri (birinci ayetten bazı hükümleri neshederek) buyurmuştur ki: "Mü'min kadınlarla nikahlanıp, onları, temasta bulunmadan boşadığınızda, artık onlar için size iddet saymaya lüzum yoktur. Kendilerine bağışta bulunarak onları güzellikle serbest bırakın" (Ahzab 49). |Ebu Davud, Talak 10, (2195), 37, (2282); Nesai, Talak 64, (6,187), 74, (6, 212)|4188

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ|Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri|nesai|İbnu Abbas|Boşanan kadınlar kendi kendilerine üç aybaşı hali beklerler, eğer Allah'a ve Ahiret gününe inanmışlarsa, rahimlerinde Allah'ın yarattığını gizlemeleri kendilerine helal değildir, kocaları bu arada barışmak isterlerse, karılarını geri almakta daha çok hak sahibidirler" (Bakara 223) ayeti için der ki: "Bu ayete göre, erkek hanımını üç kere de boşasa ona dönmeye hakkı vardı. Bu hüküm şu ayetle neshedildi. "Boşanma iki defadır (Ondan sonrası) ya iyilikle tutmak, ya güzellikle salmaktır" (Bakara 229). |Nesai, Talak 74, (6,212)|4189

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ|Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri|muvatta|Süleyman İbnu Yesar|el-Ahvas, hanımını boşamıştı. Hanımı üçüncü hayızın kanama müddetinde iken Şam'da öldü. Hz. Muaviye (ra), Zeyd İbnu Sabit (ra)'e yazarak bunun hükmünü sordu. Zeyd cevaben şöyle yazdı: "Eğer kadın, üçüncü hayz'ın kanama devresine girmiş idiyse, kocadan tamamen ayrılmış, koca da ondan ayrılmıştır. Ne kadın, kocaya, ne de koca, kadına varis olamaz." |Muvatta, Talak 56, (2,577)|4190

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ|Mutallaka Ve Muhteleanın İddetleri|tirmizi|Rebi Bintu Muavvız|Anlattığına göre, Resulullah (sav) zamanında, kocasından muhala'a yoluyla ayrılmıştır. Resulullah (sav) da ona bir hayız müddetince iddet beklemesini emretmiştir (veya kadına... emredilmiştir). |Tirmizi, Talak 10, (1185); Nesai, Talak 53, (5,186)|4191

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ|Vefat İddeti|buharimüslimmuvattatirmizinesai|Ümmü Seleme|Beni Eslem'den Sübey'a adında bir kadın hamile iken kocası ölmüştü. Beni Abdi'd-dar'dan Ebu's-Senabil İbn Ba'kik, kadınla evlenmek istedi. Kadın onunla evlenmekten imtina etti. Adam: "Vallahi, iki müddetin sonuncusuna kadar iddet beklemedikçe evlenmen caiz değil!" dedi. Kadın yirmi gün kadar bekledi, derken nifas oldu. Sonra da Resulullah (sav)'a gelerek durumu arzetti. Aleyhissalatu vesselam: "Evlen!" buyurdu. |Buhari, Talak 39, Tefsir, Talak 2; Müslim, Talak 57, (1485); Muvatta, Talak 83, (2, 589, 590); Tirmizi, Talak 17, (1193); Nesai, Talak 56, (6,190,191)|4192

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ|Vefat İddeti|müslim|Ümmü Seleme|Müslim'deki rivayet şöyledir: "Ümmü Seleme (ra) dedi ki: "Sübey'a, kocasının vefatından birkaç gece sonra nifas oldu. Kadın, durumunu Resulullah'a zikretti, Aleyhissalatu vesselam evlenmesini söyledi." |Müslim, Talak 57, (1485)|4193

İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ|Vefat İddeti|nesai|Ebu Seleme İbnu Abdurrahman|Ben ve Ebu Hüreyre, İbnu Abbas (ra)'ın yanında iken, bir kadın gelerek: "Ben hamileyken kocam öldü, çocuk da kocamın ölmesinden dört ay geçmeden doğdu. (İddetim dolmuş sayılır mı)?" diye sordu, İbnu Abbas (ra): "İddetin, iki müddetin sonuncusudur" dedi. Ebu Seleme: "Bana Resulullah (sav)'ın Ashab'ından bir adam, böyle bir durumda Resulullah (sav)'ın evlenmeyi emrettiğini haber verdi" dedi. Ebu Hüreyre der ki: "Buna ben de şehadet ederim." |Nesai, Talak 66, (6,194)|4194


Yüklə 5,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   83   84   85   86   87   88   89   90   ...   129




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin