NİKAH BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Zevceleri|ebu davudnesai|Ümmü Habibe|Kendisi, Ubeydillah İbnu Cahş'ın nikahı altında idi. Habeşistan'da kocası ölünce, Necaşi merhum, onu Resulullah (sav)'a, nikahlayıp dört bin dirhem mehir verdi. Onu Şürahbil İbnu Hasene ile birlikte Aleyhissalatu vesselam'a gönderdi. Resulullah (sav) kabul etti. |Ebu Davud, Nikah 29, (2107, 2108); Nesai, Nikah 66, (6, 119)|5616
NİKAH BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Zevceleri|buharimüslimebu davudnesai|Enes|Resulullah (sav) Hayber'e geldi. Allah kaleyi fethetmeyi müyesser kılınca, kendisine Safiyye Bintu Huyey İbni Ahtab'ın güzelliğinden bahsedildi. Safiyye'nin kocası savaş sırasında öldürülmüştü. Kadın daha yeni evlenmişti. Aleyhissalatu vesselam, ganimetten pay olarak kendisine onu seçti. Oradan Safiyye ile birlikte çıktılar. Revha nam mevkiye geldiler. Aleyhissalatu vesselam orada gerdek yaptı. Sonra küçük bir yaygı içerisinde has (denen hurma, yağ ve keş'ten mamul bir yemek) hazırladı. Sonra bana: "Etrafındakileri çağır!" buyurdu. Bu, Resulullah (sav)'ın Safıyye için verdiği düğün yemeği idi. Sonra oradan Medine'ye hareket ettik. Resulullah (sav) Safiyye için, bineğinin terkisine bir örtü seriyordu. Sonra devesinin yanıda çömelip dizini dayadı. Safiyye (ra), dizine basarak deveye bindi. |Buhari, Salat 12, Ezan 6, Salatu'l-Havf 6, Cihad 102, 130, Menakıb 27, Megazi 38; Müslim, Nikah 464, (1367); Ebu Davud, Haraç ve'l-İmaret 21, (2996, 2997, 2998); Nesai, Nikah 79, (6, 131-134)|5617
NİKAH BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Zevceleri|ebu davud|Aişe|Beni'l-Mustalik'ten Cüveyriye Bintu'l-Haris, Sabit İbnu Kays İbni Şemmas (ra)'ın hissesine düşmüştü [esaretten kurtulmak için mukatebe anlaşması yapti]. O, çok güzel bir kadındı, gözde onun için bir hisse vardı (gören göz haz duyardı). Mukatebe bedelini ödemede yardım talep etmek üzere Resulullah (sav)'a geldi. Hz. Aişe devamla der ki: "Cüveyriye kapıda durduğu vakit onu görünce durumu hoşuma gitmedi (Resulullah'ın onu beğenip evlenmeye kalkacağından koktum). Resulullah (sav)'ın da benim onda gördüğüm (güzelliği) göreceğini derhal anladım. "Ey Allah'ın Resulü dedi. Ben Haris'in kızı Cüveyriye'yim. Durumum size meçhul değil. Ben Sabit İbnu Kays'ın hissesine düştüm. Fakat hürriyetime kavuşmak için onunla mukatebe yaptım. Size, mukatebe (bedelini ödemem)de yardım istemek üzere geldim. Resulullah: "Sana ondan daha hayırlısını söylesem ne dersin?" buyurdular. Cüveyriye: "O nedir?" dedi. "Senin yerine mukatebe ücretini ödeyeyim ve seni zevce olarak alayım?" buyurdular. Cüveyriye de: "Kabul ediyorum!" dedi. [Bunun üzerine. Sabit İbnu Kays'a adam göndererek Cüveyriye'yi ondan talep etti. Sabit: "O senindir, ey Allah'ın Resulü! Annem babam sana feda olsun!" dedi. Aleyhissalatu vesselam mukatebe ücretini hemen ödedi. Cüveyriye'yi azad edip evlendi. Halk, Resulullah (sav)'ın Cüveyriye ile evlendiğini işitince ellerindeki esirleri salip azad ettiler ve "Bunlar Resulullah (sav)'ın artık akrabalarıdır (esir olarak tutulamazlar)!" dediler. Hz. Aişe devamla der ki: "Kavmine ondan daha hayırlı bir kadın görmedik; onun sebebiyle Beni Mustalik'ten yüz aile halkı azad olundu." |Ebu Davud, Itk 2, (3931)|5618
NİKAH BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Zevceleri|buharinesai|Aişe|İbnetu'l-Cevn, Aleyhissalatu vesselam'ın yanına girince: "Senden Allah'a sığınırım!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Gerçekten büyüğe sığındın. Ailene dön!" buyurdular. |Buhari, Talak 3; Nesai, Talakl 4, (6, 150)|5619
NİKAH BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Zevceleri||Aişe|Anlattığına göre, "Ümmü Şerik, Aleyhissalatu vesselam'a nefsini hibe edenlerdendir." [Teysir, hadisin kaynağını Nesai olarak gösterir ise de, Nesai'nin el-Mücteba olarak meşhur olan Sünen'inde mevcut değildir, es-Sünenü'l-Kübra'sında olabilir.] ||5620
NİKAH BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Zevceleri|buharinesai|Sabit|Ben Hz. Enes (ra)'in yanında idim. Onun yanında bir kızı vardı. Enes dedi ki: "Resulullah (sav)'a bir kadın gelerek nefsini ona arzetti ve: "Ey Allah'ın Resulü! Senin bana ihtiyacın var mı?" dedi. Bunun üzerine Enes'in kızı: "Bu kadının hayası ne kadar az! Ne ayıp, ne ayıp!" dedi. Enes: "Hayır, o senden daha hayırlı! Resulullah'a rağbet ve arzu duydu ve nefsini ona arzetti" buyurdu." |Buhari, Nikah 32, Edeb 79; Nesai, Nikah 25, (6, 78-79)|5621
NİKAH BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'ın Zevceleri|müslim|Cabir|Hz. Ebu Bekr (ra) gelip (Hz. Peygamber'in huzuruna girmek için) izin istedi. Kapıda oturmuş bekleyen insanlar vardı. Onlara izin verilmemişti. Hz. Ebu Bekr'e izin verildi, o da girdi. Girince, Aleyhissalatu vesselamı etrafında zevceleri toplamış olduğu halde sessiz oturuyor buldu. Derken Hz. Ömer de izin istedi, ona da aynı halde iken izin verdi. Hz. Ebu Bekr "Ben Resulullah (sav)'ı güldürecek bir şey söyleyeceğim!"dedi ve sordu: "Ey Allah'ın Resulü! Harice'nin kızı benden nafaka istese ben de kalkıp boğazını kessem ne dersiniz?" dedi. Resulullah (sav) güldü ve: "Şu etrafında gördüklerinin hepsi benden nafaka istiyorlar!" dedi. Ömer, hemen kalkıp boğazını kesmek üzere Hafsa'ya yöneldi. Hz. Ebu Bekr de kalkıp boğazını kesmek üzere Aişe'ye yöneldi. Her ikisi de: "Demek siz Resulullah'tan onda olmayan şeyi istiyorsunuz ha!" diyordu. Onlar: "Allah'a yemin olsun! Biz ondan asla olmayan şeyi istemiyoruz!" dediler. Sonra Resulullah (sav) onlardan bir ay ayrı durdu. Arkadan şu ayet nazil oldu. (Mealen); "Ey Peygamber! Hanımlarına de ki: "Eğer dünya hayatını ve zevkini istiyorsanız, gelin boşanma bedelini verip sizi güzellikle serbest bırakayım. Eğer Allah'ı, Resulü'nü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, şüphesiz ki, sizden iyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlar için Allah pek büyük bir mükafaat hazırlamıştır" (Ahzab 28-29). Hz. Cabir devamla der ki: "Bunun üzerine Resulullah (sav) Hz. Aişe (ra)'den başlayarak şöyle dedi: "Ben sana bir husus arzedeceğim. Cevap vermede acele etmemeni dilerim, ebeveyninle de istişare ettikten sonra cevap ver." "O husus nedir ey Allah'ın Resulü?" diye Aişe sorunca, Aleyhissalatu vesselam ayeti tilavet buyurdu. Bunun üzerine Hz. Aişe hemen: "Yani sizi tercih meselesinde mi ailemle istişare edeceğim? Asla! Ben Allah'ı ve Resulü'nü ve ahiret yurdunu tercih ediyorum. Senden ricam, kadınlarından hiçbirine benim şu söylediğimi haber vermemendir!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onlardan biri sormaya görsün, ben hemen cevap veririm. Zira Allah; beni zorlaştırıcı ve şaşırtıcı olarak değil, öğretici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi!" buyurdular. |Müslim, Talak 29, (1478)|5622
NİKAH BÖLÜMÜ|Evlenmeye Teşvik Ve Tergib|ebu davudnesai|Ma'kıl İbnu Yesar|Resulullah (sav)'a bir adam gelerek: "Ben (evlenmek üzere) asaletli ve güzel bir kadın buldum. Ancak kısırdır, çocuk doğurmuyor. Onunla evleneyim mi?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Hayır evlenme!" buyurdular. Sonra adam ikinci sefer geldi, yine aynı cevabı aldı. Adam üçüncü sefer de gelince: "(Ey insanlar!) Vedud (çok seven) ve velud (çok doğuran) olanla evlenin. Zira ben (kıyamet günü) diğer ümmetlere karşı çokluğunuzla övüneceğim" buyurdular. |Ebu Davud, Nikah 4, (2050); Nesai, Nikah 11, (6, 65-66)|5623
NİKAH BÖLÜMÜ|Evlenmeye Teşvik Ve Tergib|müslimnesai|Abdullah İbnu Amr İbni'l-As|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dünya bir meta'dır. Dünya metaının en hayırlısı saliha kadındır." |Müslim, Rada 64, (1467); Nesai, Nikah 15, (6, 69)|5624
NİKAH BÖLÜMÜ|Evlenmeye Teşvik Ve Tergib|rezin|İbnu Ebi Necih|Resulullah (sav): "Kadını olmayan erkek miskindir, miskindir!" buyurmuşlardır. Yanındakiler: "Çokça malı olsa da mı?" dediler. "Evet çokça malı olsa dar buyurdular. Sözlerine devamla: "Kocası olmayan kadın da miskinedir miskinedir!" buyurdular. Yanındakiler: "Çokça malı olsa da mı?" dediler. Aleyhissalatu vesselam: "Evet kadının çok malı olsa da!" buyurdular." [Rezin tahric etti.] |Rezin|5625
NİKAH BÖLÜMÜ|Evlenmeye Teşvik Ve Tergib|buharimüslimebu davudnesai|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kadın dört hasleti için nikahlanır: Malı için, haseb ve nesebi için, güzelliği için, dini için. Sen dindarı seç de huzur bul." |Buhari, Nikah 15; Müslim, Rada 53, (1466); Ebu Davud, Nikah 2, (2047); Nesai, Nikah 13, (6, 68)|5626
NİKAH BÖLÜMÜ|Evlenmeye Teşvik Ve Tergib|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Cabir|Evlendiğim zaman Resulullah (sav) bana: "Nasıl biriyle evlendin (dulla mı bakire ile mi?)" diye sordular. Bir dul aldım!" dedim. "Niye bakire değil? O senin sen de onunla mülatefe ederdiniz!" buyurdular. |Buhari, Nikah 10; Müslim, Rada 54, (715); Ebu Davud, Nikah 3, (2048); Tirmizi, Nikah 4, 13 (1086, 1100); Nesai, Nikah 6, 10 (6, 61-65)|5627
NİKAH BÖLÜMÜ|Evlenmeye Teşvik Ve Tergib|müslimebu davudtirmizi|Cabir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki kadın, şeytan suretinde gelir, şeytan suretinde gider. Biriniz bir kadında hoşuna giden bir husus görürse, hemen hanımına gelsin; zira bu, nefsinde uyananı giderir." |Müslim, Nikah 9, (1403); Ebu Davud, Nikah 44, (2151); Tirmizi, Nikah 9, (1158)|5628
NİKAH BÖLÜMÜ|Kız İsteme; Nikah Duasi Ve Nazar|buharimüslimmuvattaebu davudnesaitirmizi|İbnu Ömer|Resulullah (sav), kişiyi, kardeşi bir kızı isteme sırasında o kıza talip olmaktan nehyetti, "Ne zaman isteyen vazgeçer veya kendine izin verirse o takdirde talib olabilir" buyurdu. |Buhari, Nikah 45; Müslim, Nikah 49-66, (1412-1414); Muvatta, Nikah 1, (2, 523); Ebu Davud, Nikah 18, (2081); Nesai, Nikah 19, (6, 71); Tirmizi, Nikah 38, (1134)|5629
NİKAH BÖLÜMÜ|Kız İsteme; Nikah Duasi Ve Nazar|ebu davudtirmizinesai|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) bize hacet duasını öğretti. Şöyleydi: "Hamd Allah'a mahsustur. O'ndan yardım dileriz, O'ndan af talep ederiz, nefsimizin şerlerinden, amellerimizin kötülerinden O'na sığınırız. Allah kime hidayet verirse onu saptıracak yoktur. Allah kimi de saptırmışsa, onu da hidayete erdirecek yoktur. Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet ederim. Muhammed'in O'nun kulu ve resulü olduğuna da şehadet ederim. Ey iman edenler, adını zikrederek birbirinize talepte bulunduğunuz Allah'tan ve aranızdaki akrabalık bağını koparmaktan korkun! Şurası muhakkak ki Allah üzerinizde murakıbtır" (Nisa 1). "Ey iman edenler! Allah'tan hakkıyla korkun. Sakın ha Müslümanlar olmaktan başka şekilde ölmeyin" (Al-i İmran 102). "Ey iman edenler Allah' tan korkun ve sağlam bir söz söyleyin. Ta ki Allah sizin işlerinizi salaha çıkarsın ve günahlarınızı da affetsin. Kim Allah ve Resulü'ne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur." (Ahzab, 70-71). |Ebu Davud, Nikah 33, (2118); Tirmizi, Nikah 16, (1105); Nesai, Cum'a 24, (3, 105)|5630
NİKAH BÖLÜMÜ|Kız İsteme; Nikah Duasi Ve Nazar|tirmiziebu davud|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "İçerisinde teşehhüd bulunmayan bir dua, kesilmiş el gibidir." |Tirmizi, Nikah 16, (1106); Ebu Davud, Edeb 22 (4841)|5631
NİKAH BÖLÜMÜ|Kız İsteme; Nikah Duasi Ve Nazar|ebu davud||Beni Suleym'den bir adam anlatmıştır; "Resulullah (sav)'dan Ümame Bintu Abdilmuttalib (ra)'i istedim, onu bana teşehhüd okumadan nikahladı." |Ebu Davud, Nikah 30, (2l20)|5632
NİKAH BÖLÜMÜ|Kız İsteme; Nikah Duasi Ve Nazar|ebu davud|Cabir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz bir kadının talibi olunca, onun kendini evlenmeye davet eden yerini görmeye muktedirse, onu hemen yapsın." |Ebu Davud, Nikah 19, (2082)|5633
NİKAH BÖLÜMÜ|Kız İsteme; Nikah Duasi Ve Nazar|müslimnesai|Ebu Hureyre|Adamın biri ensardan bir kadınla evlenmişti. Resulullah (sav): "Kadına baktın mı?" diye sordu. Adam: "Hayır" deyince: "Git, kadına bak. Çünkü ensarın gözlerinde bir şey vardır!" buyurdular. |Müslim, Nikah 74, (1424); Nesai, Nikah 23, (6, 77)|5634
NİKAH BÖLÜMÜ|Kız İsteme; Nikah Duasi Ve Nazar|tirmizinesai|Mugire|Anlattığına göre, o bir kadın istemiştir. Resulullah (sav) kendisine: "Ona bak! Zira bakman, aranızdaki uyum için daha muvafıktır!" buyurdular." |Tirmizi, Nikah 5, (1087); Nesai, Nikah 17, (6, 69)|5635
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|tirmizi|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nikahı ilan edin, onu mescidlerde yapın. Uzerine de def vurun." |Tirmizi, Nikah 6, (1089)|5636
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|buhari|Aişe|Bir kadını, ensardan bir erkekle evlendirmiştik. Resulullah (sav): "Ey Aişe! Eğlenceniz yok mu? Zira ensar eğlenceyi sever" buyurdular. |Buhari, Nikah 63|5637
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|tirmizinesai|Muhammed İbnu Hatıb el-Cumahi|Resulullah (sav) buyurdular ki: "[Nikah'da] haramla helali ayıran fark, def ve sestir." |Tirmizi, Nikah 6, (1088); Nesai, Nikah 72, (6, 127, 128)|5638
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|ebu davud|Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz bir kadınla evlenir veya bir köle satın alırsa şöyle dua etsin: "Allahım, ben bunun hayırlı olmasını ve hayırlı bir yaratılış üzere olmasını diliyorum. Onun şerrinden ve şerli bir tabiat üzere olmasından sana sığınıyorum. Eğer bir deve satın alırsa, eliyle hörgücünün üstünden tutup aynı şeyi söylesin." |Ebu Davud, Nikah 46, (2160)|5639
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|muvatta|Zeyd İbnu Eşlem|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Biriniz bir kadınla evlenir veya bir hizmetçi (köle) satın alırsa, perçeminden tutup ona bereketle dua etsin. Bir deve satın alınca hörgücünün tepesinden tutup, şeytan-ı racime karşı Allah'a istiazede bulunsun." |Muvatta, Nikah 52, (2, 547)|5640
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|ebu davudtirmizi|Ebu Hureyre|Resulullah (sav), evlenen bir kimseyi şöyle tebrik ederdi: "Allah sana (evliliği) mübarek kılsın, üzerine bereket indirsin, ikinizin arasını hayırda birleştirsin." |Ebu Davud, Nikah 37, (21,30); Tirmizi, Nikah 7, (1091)|5641
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|nesai||Hasan(-ı Basri) anlatıyor: "Akil İbnu Ebi Talib (ra), Beni Cüşem'den bir kadınla evlenmişti. Onu: "Kaynaşma ve oğullar" dileyerek tebrik ettiler. Fakat o: "Resulullah (sav)'ın kullandığı tabirlerle dua edin: "Allah size (evliliği) mübarek etsin ve size bereket versin" deyin!" dedi. |Nesai, Nikah 73, (6,128)|5642
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|müslimtirmizinesai|Aişe|Resulullah (sav) benimle Şevval'de nikah yapmıştı. Şevval'de gerdek yaptı. Yanında hangi kadını benden daha bahtlı idi?" [Urve der ki: "Hz. Aişe (ra)] yakınlarından olan kadınları Şevval ayında gerdeğe sokmayı müstehab addederdi." |Müslim, Nikah 73, (1423); Tirmizi, Nikah 9, (1093); Nesai, Nikah 77, (6, 130)|5643
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Adabı|buharimüslimebu davudtirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden kim hanımına temas etmek isteyince: "Allah'ın adıyla! Allahım, bizi şeytandan uzak tut ve şeytanı da bize vereceğin nasipten uzak tut!" dese, sonra da Allah bu temastan onlara bir evlad nasip etse, şeytan ona ebediyen zarar vermez." |Buhari, Bed'ü'l-Halk 11; Müslim, Nikah 116, (1434); Ebu Davud, Nikah 46, (2161); Tirmizi, Nikah 8, (1092)|5644
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Akdi|buharimüslim|İbnu Mes'ud|Biz Resulullah (sav) ile birlikte gazveye çıkmıştık. Beraberimizde kadın yoktu. "Husyelerimizi aldırmayalım mı?" diye sorduk. Bizi bundan yasakladı, sonra da muvakkat istifade hususunda bize ruhsat tanıdı. Herhangi birimiz, bir elbise mukabilinde kadınla, bir müddet için nikah yapıyorduk." |Buhari, Tefsir, Maide 9, Nikah 6, 8; Müslim, Nikah 38, (1404)|5645
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Akdi|buharimüslim|Seleme İbnu'l-Ekva|Resulullah (sav) Evtas Gazvesi yılında mut'aya ruhsat verdi, sonra da onu yasakladı. |Buhari, Nikah 31 (ta'lik olarak); Müslim, Nikah 18, (1405)|5646
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Akdi|tirmizi|İbnu Abbas|İslam'ın evvelinde mut'a vardı. Kişi, hakkında bilgisi olmayan (tanımadığı) bir beldeye gelince, oradan yerli bir kadınla, orada kalacağını tahmin ettiği müddet miktarınca nikah yapardı. Kadın, böylece onun eşyasını muhafaza eder, gerekli işlerini görürdü. Bu hal: "Onlar namuslarını korurlar. Ancak "hanımlarına" ve "cariyelerine" karşı müstesna, bunlarla olan yakınlıklarından dolayı kınanmazlar" (Mü'minun 6) mealindeki ayet nazil oluncaya kadar devam etti. (Bu ayet gelince mut'a haram ilan edildi.)" İbnu Abbas (ra) der ki: "Bu ikisi dışındaki bütün fercler (cinsi tatmin yolları) haramdır." |Tirmizi, Nikah 28, (1122)|5647
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Akdi|buharimüslimmuvattatirmizinesai|Muhammed İbnu'l-Hanefiyye|Hz. Ali, İbnu Abbas (ra)'a dedi ki: "Resulullah (sav) Hayber Gazvesi günü, kadınlarla mut'ayı, ehli eşek etlerinin yenmesini haram kıldı." |Buhari, Megazi 38, Nikah 31, Zebaih 28, Hiyel 3; Müslim, Nikah 29, (1407); Muvatta, Nikah 41, (2, 542); Tirmizi, Nikah 28, (1121); Nesai, Nikah 71, (6, 125, 126)|5648
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Akdi|müslim|Cabir|Resulullah (sav) ve Hz. Ebu Bekr (ra) zamanında bir avuç hurma ve un mukabilinde birkaç gün boyu devam eden mut'a nikahı yapardık. Bu hal, Hz. Ömer (ra)'in Amr İbnu Hureys hadisesi vesilesiyle mut'ayı yasaklamasına kadar devam etti. |Müslim, Nikah 16, (1405)|5649
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Akdi|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav) sigar nikahını yasakladı. Bu, kişinin kızını veya kızkardeşini, karşılığında kızını veya kızkardeşini almak üzere bir erkeğe vermesi, aralarında mehir ödemeyi kaldırmalarıdır. |Buhari, Nikah 28, Hiyel 3; Müslim, Nikah 57, (1415); Muvatta, Nikah 24, (2, 535); Ebu Davud, Nikah 15, (2074); Tirmizi, Nikah 29, (1124); Nesai, Nikah 60, 61, (6, 111, 112)|5650
NİKAH BÖLÜMÜ|Nikah Akdi|buhariebu davud|Urve|Hz. Aişe (ra) bana anlattı ki: Cahiliye devrinde dört çeşit nikah mevcuttu: Bunlardan biri, bugün (dinimizin meşru kıldığı ve) herkesçe tatbik edilen nikahtır: Kişi kişiden kızını veya velisi bulunduğu kızı ister, mehrini verir, sonra onunla evlenir. Diğer bir nikah çeşidi şöyleydi: Kişi, hanımı hayızdan temizlenince; "Falancaya git, ondan hamilelik talep et" der ve hanımını ona gönderirdi. Kadının o yabancı erkekten hamile kaldığı anlaşılıncaya kadar, kocası ondan uzak durur, temasta bulunmazdı. O adamdan hamileliği açıklık kazanınca, zevcesi dilerse onunla zevciyat muamelelerine başlardı. Bu nikah çeşidine asaletli bir evlat elde etmek için başvurulurdu. İşte bu nikaha nikahu'l-istihza denirdi. Diğer bir nikah çeşidi şöyleydi: On kişiden az bir grup toplanır, bir kadının yanına girerler ve hepsi de ona temasta bulunurdu. Kadın hamile kalıp doğum yaparsa, doğumdan birkaç gün sonra, kadın onlara haber salar, hepsini çağırırdı. Hiçbiri bu davete icabet etmekten kaçınamaz, kadının yanına gelirdi. Kadın onlara: "Hadisenizi hatırlamış olmalısınız. İşte şimdi doğum yaptım. Ey falan çocuk senindir" der, çocuğu bunlardan dilediğine nisbet ederdi. Adamın buna itiraz etmeye hakkı yoktu. Diğer dördüncü nikah çeşidi şöyleydi: Çok sayıda insan toplanıp bir kadının yanına girerlerdi. Kadın gelenlerden hiçbirine itiraz edemezdi. Bu kadınlar fahişe idi. Kapılarının üzerine bayraklar dikerlerdi. Bu kadınlarla temas arzu eden herkes bunların yanına girebilirdı. Bunlardan biri hamile kaldığı takdirde, çocuğunu doğurduğu zaman, o adamlar kadının yanında toplanırlar ve kaifler çağırırlardı. Kaifler bu çocuğun, onlardan hangisine ait olduğunu söylerse nesebini ona dahil ederlerdi. Çocuk da ona nisbet edilir, onun çocuğu diye çağrılırdı. O kimse bunu reddedemezdi. Muhammed (sav) hak ile gönderilince, bütün cahiliye nikahlarını yasakladı, sadece insanların bugün tatbik etmekte olduğu nikahı bıraktı. |Buhari, Nikah 36; Ebu Davud, Talak 33, (3272)|5651
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|ebu davudtirmizi|Aişe|Resulullah (sav): "Hangi kadın velisinin izni olmaksızın nikahlanırsa onun nikahı batıldır!" buyurdular ve bunu üç kere tekrar ettiler. Devamla: "Eğer kocası zifaf yaptıysa, kadının fercinden helal addetmiş olması sebebiyle mehir kadınındır. Eğer (veliler) ihtilafa düşerlerse, sultan, velisi olmayanların velisidir." |Ebu Davud, Nikah 20, (2083); Tirmizi, Nikah 14, (ll02)|5652
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|tirmiziebu davud|Ebu Musa|Resulullah (sav): "Velisiz nikah yoktur!" dedi. |Tirmizi, Nikah 14, (1101); Ebu Davud, Nikah 20, (2085)|5653
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|ebu davudtirmizinesai|Semüre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hangi kadını, (seviyesi eşit) iki veli (iki ayrı şahsa) nikahlamışsa, kadın o iki veliden önce davranana aittir. Kim iki kişiye bir şey satmışsa, o satılan şey birinci kimseye aittir." |Ebu Davud, Nikah 22, (2088); Tirmizi, Nikah 19, (1110); Nesai, Büyu 96, (7, 314)|5654
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|ebu davudtirmizi|Cabir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hangi köle, efendilerinin izni olmadan evlenirse zanidir." |Ebu Davud, Nikah 17, (2078); Tirmizi, Nikah 20, (1111, 1112)|5655
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|müslimmuvattatirmiziebu davudnesai|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dul nefsine velisinden ehaktır. Bakireden nefsi hususunda izin alınır, onun izni sükutudur." |Müslim, Nikah 66, (1421); Muvatta, Nikah 4, (2, 524); Tirmizi, Nikah 12, (1108); Ebu Davud, Nikah 26, (2098); Nesai, Nikah 31, 32, (6, 84)|5656
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|buharimüslimtirmiziebu davudnesai|Ebu Hureyre|Resulullah (sav): "Dul kadın kendisiyle istişare edilmeden nikahlanamaz, bakire de izni sorulmadan nikahlanamaz" buyurmuşlardı. Ashabı sordu: "Ey Allah'ın Resulü! Onun izni nasıl olur?" "Sükut etmesiyle!" buyurdular. |Buhari, Nikah 41, Hiyel 3; Müslim, Nikah 64, (1419); Tirmizi, Nikah 17, 18, (1107, 1109); Ebu Davud, Nikah 24, (2092, 2093); Nesai, Nikah 33, (6, 85)|5657
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|ebu davud|İbnu Abbas|Bakire bir kız, Resulullah (sav)'a gelerek, kendisi istemediği halde, babasının evlendirdiğini söyledi. Resulullah (sav), (bu nikahı) kabul edip etmemede kızı muhayyer bıraktı. |Ebu Davud, Nikah 25, (2096)|5658
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|nesaiİbnu mace|Aişe|Bir genç kız Resulullah (sav)'a gelerek: "Babam beni kendisinin oğluna nikahladı, ta ki benimle onun alçaklığını gidersin. Ama ben istemiyorum" dedi. Aleyhissalatu vesselam, babasına adam göndererek getirtti ve evlenme işini kıza bıraktı. Bunun üzerine kız: "Ey Allah'ın Resulü! Ben şimdi, babamın yaptığına izin verdim. Esasen ben kadınlara bu meselede babalara (icbar) yetkisi olmadığını göstermek istedim!" dedi. |Nesai, Nikah 36, (6, 87); İbnu Mace, Nikah 12, (1874)|5659
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|ebu davud|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kızları hakkında kadınlarla istişare edin!" |Ebu Davud, Nikah 24, (2095)|5660
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|tirmizi|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dini ve ahlakı sizi memnun eden birisi kız talep ederse onu evlendirin. Böyle yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve geniş bir fesad çıkar." |Tirmizi, Nikah 3, (1084)|5661
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|ebu davud|Ebu Hureyre|Ebu Hind, Resulullah'ı bıngıldak kısmından hacamat etmişti. Aleyhissalatu vesselam: "Ey Beni Beyaza, Ebu Hind'i evlendirin, onunla evlenin!" buyurdu ve şunu ilave etti: "Eğer tedavi için başvurduğunuz şeylerin birinde hayır varsa bu hacamattır." |Ebu Davud, Nikah 27, (2102)|5662
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|nesai|Büreyde|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dünya ehlinin değer verdiği, peşinden koştuğu şey maldır." |Nesai, Nikah 9, (6,64)|5663
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|buharinesaiebu davud|Aişe|Ebu Huzeyfe İbnu Utbe İbni Rebia İbni Abdi Şems (ra) -ki bu zat Bedir Gazvesi'ne katılmıştı- Salim'i evlat edinmiş ve kardeşinin kızı Hind Bintu'l-Velid İbni Utbe İbni Rebia ile evlendirmişti. Salim ise, ensardan bir kadının azadlısı idi. Nitekim, Resulullah (sav) da Zeyd (ra)'i evlat edinmişti. Cahiliye devrinde kim bir adam evlat edinirse, halk bu adamı evlat edinen kimseye nisbet ederek çağırırdı. O, ayrıca yeni babasına varis de olurdu. Bu tatbikat Rab Teala'nın şu kavl-i şerifleri nazil oluncaya kadar devam etti. (Mealen); "Onları kendi babalarına nisbet edin. Allah katında doğru olan budur. Eğer babalarının kim oldugunu bilmiyorsanız, zaten onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır..." (Ahzab 5). |Buhari, Nikah 15, Megazi 11; Nesai, Nikah 8, (6, 63-64); Ebu Davud, Nikah 10, (2061)|5664
NİKAH BÖLÜMÜ|Veliler Ve Şahidler|ebu davud|Ebu Hureyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Celde ile cezalandırılmış zani kimse ancak kendisi gibi biriyle evlenebilir." |Ebu Davud, Nikah 5, (2052)|5665
NİKAH BÖLÜMÜ|Müebbed Haramlık|buhari|İbnu Abbas|İbnu Abbas (ra), "Nesebten yedi, sıhriyetten de yedi kişi haram edilmiştir" demiş ve şu ayeti okumuştur. (Mealen): "Size şu kadınları nikahlamak haram kılındı: Anneleriniz, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kızkardeşlerinizin kızları, sizi emzirmiş olan süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, aranızdan zifaf geçmiş olan kadınlarınızdan doğan üvey kızlarınız. Eğer zifaf geçmemişse onların kızlarını nikahlamakta size günah yoktur. Öz oğullarınızın hanımlarını nikahlamanız ve iki kızkardeşi birden nikahınız altına almanız da size haram kılındı.." (Nisa 23) |Buhari, Nikah 24|5666
Dostları ilə paylaş: |