İman ve islam hakkinda



Yüklə 5,12 Mb.
səhifə81/129
tarix24.10.2017
ölçüsü5,12 Mb.
#12281
1   ...   77   78   79   80   81   82   83   84   ...   129

TAHARET BÖLÜMÜ|Cuma Ve Bayram Gulü|buharimüslim|Tavus|İbnu Abbas radıyallahu anhümaya sordum: "Halk, Resulullah (sav)'ın "Cuma günü yıkanın, başlarınızı da yıkayın, cünüb olmasanız dahi! Ayrıca koku da sürünün!" buyurduğunu söylüyorlar, (ne dersiniz, doğru mudur?)" İbnu Abbas şu cevabı verdi: "Guslü emretmesi doğrudur. Kokuya gelince, o hususta bir şey bilmiyorum!" |Buhari, Cuma 6; Müslim, Cuma 8, (848)|3801

TAHARET BÖLÜMÜ|Cuma Ve Bayram Gulü|ebu davudtirmizinesai|Semüre İbnu Cündeb|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cuma günü kim abdesi alırsa bununla (o, sünneti yerine getirmiş, fazilete ermiş) olur ve (sünneti yapmış olma) nimetine erer. Ama cuma günü kim de guslederse (bilsin ki) gusül daha faziletlidir." |Ebu Davud, Taharet 130, (354); Tirmizi, Salat 357, (497); Nesai, Cuma 9, (3, 94)|3802

TAHARET BÖLÜMÜ|Cuma Ve Bayram Gulü|muvattaebu davudİbnu mace|Yahya İbnu Said|Bana ulaştığına göre, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizler, günlük iş takımınızdan hariç bir de cuma takımınız olsa ne kaybedersiniz?" |Muvatta, Cuma 17, (1, 110); Ebu Davud, Salat 219, (1078); İbnu Mace, İkametu's-Salat 83, (1095)|3803

TAHARET BÖLÜMÜ|Cuma Ve Bayram Gulü|muvatta|Nafi'|İbnu Ömer (ra) ihramlı olmadıkça yağlanıp kokulanmadan cumaya gitmezdi. |Muvatta, Cuma 17, (1, 110)|3804

TAHARET BÖLÜMÜ|Cuma Ve Bayram Gulü|muvatta||İbnu Ömer (ra)'nın, Fıtır bayramında, musallaya gitmezden önce yıkandığı rivayet edilmiştir. |Muvatta, İydeyn 2, (1,177)|3805

TAHARET BÖLÜMÜ|Cuma Ve Bayram Gulü|nesai|Cabir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her müslüman yedi günde bir kere yıkanmalıdır, bu gün de cuma günü olmalıdır." |Nesai, Cuma 8, (3, 93)|3806

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Ümmü Atiyye el-Ensariye|Resulullah (sav), kızı (Zeyneb radıyallahu anha) vefat ettiği zaman yanımıza girdi ve: "Onu sidreli su ile üç veya beş veya gerek görürseniz- daha fazla yıkayın. Sonuncu yıkamaya kafur koyun. Yıkama işini bitirdiğiniz mi bana haber verin!" buyurdu. İşimiz bitince Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı çağırdık. Bize kendi izarını verdi ve: "Ona, önce bunu sarın!" dedi." |Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13, 14, 15, 16, 17; Müslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142, 3143, 3144, 3145, 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, (4, 28-32)|3807

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Ümmü Atiyye el-Ensariye|Bir diğer rivayette: "Onu üç, beş, yedi ve daha fazla olmak üzere tek olarak yıkayın. Sağ tarafindan ve abdest uzuvlarından yıkamaya başlayın" buyurdu demiştir. Aynı rivayette Ümmü Atiyye radıyallahu anha: "Yıkayan kadınlar, Resulullah (sav)'ın kızının başına üç örgü yaptılar. (Şöyle ki): önce saçının örgülerini bozdular sonra yıkadılar, en sonda tekrar üç örgü yaptılar." Süfyan der ki: "Örgünün ikisi yanda biri alnında idi." |Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13, 14, 15, 16, 17; Müslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142, 3143, 3144, 3145, 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, (4, 28-32)|3808

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Ümmü Atiyye el-Ensariye|Bir diğer rivayette: "Biz saçına üç örgü yaptık ve örgüleri arkasına koyduk" denmiştir. |Buhari, Cenaiz 12, 8, 9, 10, 11, 13, 14, 15, 16, 17; Müslim, Cenaiz 36, (939); Muvatta, Cenaiz 2, (1, 222); Ebu Davud, Cenaiz 33, (3142, 3143, 3144, 3145, 3146); Tirmizi, Cenaiz 15, (990); Nesai, Cenaiz 28, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, (4, 28-32)|3809

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|nesai|Ümmü Kays Bintu Mihsan|Oğlum ölmüştü. Bu sebeble çok üzüldüm. Onu yıkayan kimseye: "Oğlumu soğuk su ile yıkama, oğlumu öldüreceksin!" dedim. Bunun üzerine Ukkaşe İbnu Mihsan radıyallahu anh hemen Resulullah aleyhissalatu vesselam'a gidip benim söylediklerimi haber verdi. Resulullah tebessüm buyurup: "Böyle mi söylüyor! Onun ömrü uzadı." Biz, onun gibi uzun yaşayan bir başka kadın bilmiyoruz. |Nesai, Cenaiz 29, (4,29)|3810

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|ebu davudtirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav): "Kim ölü yıkarsa, yıkansın" buyurdular." Ebu Davud'un rivayetinde: "Kim de cenaze taşırsa abdestlensin" ziyadesi mevcuttur. |Ebu Davud, Cengiz 39, (3161); Tirmizi, Cenaiz 17, (993)|3811

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|ebu davudnesai|Naciye İbnu Kab|Hz. Ali radıyallahu anh dedi ki: "Ebu Talib ölünce Resulullah (sav)'a gelip: "Dalalette olan ihtiyar amcan öldü" dedim. Bana: "Git babanı göm! Sonra, bana gelinceye kadar hiçbir şey yapma!" buyurdular. Ben de gidip gömdüm ve Resulullah (sav)'a gelip haber verdim. Bunun üzerine bana yıkanmamı emir buyurdular ve yıkandım... Sonra bana dua ediverdi [ancak duayı ezberleyemedim]." |Ebu Davud, Cenaiz 70, (3214); Nesai, Taharet 128, (1, 110), Cenaiz 84, (4, 79)|3812

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|ebu davud|Aişe|Resulullah, dört şeyden dolayı guslederlerdi: "Cenabet, cuma, hacamat, ölü yıkamak." |Ebu Davud, Cengiz 39, (3160)|3813

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|buharimuvatta|Nafi'|İbnu Ömer (ra), Said İbnu Zeyd'in bir oğlunu mübaşereten tahnit yaptı ve (kabre) taşıdı. Sonra mescide girip, abdest almaksızın namaz kıldı. |Buhari, Cengiz 8, Bab başlığında senetsiz olarak rivayet etmiştir; Muvatta, Taharet 18, (1, 25)|3814

TAHARET BÖLÜMÜ|Ölünün Yıkanması Ve Ölü Yıkayanın Yıkanması|muvatta|Abdullah İbnu Ebi Bekr İbni Muhammed İbni Amr İbni Hazm|Hz. Ebu Bekr'in hanımı Esma Bintu Umeys radıyallahu anhüma vefat ettiği zaman Hz. Ebu Bekr'i yıkadı. Sonra (dışarı) çıkıp, cenazenin yanında hazır bulunan muhacirlere: "Ben oruçluyum. Şu gün de, çok soğuk bir gün. Bana gusül gerekir mi?" diye sordu. Hepsi birden, "Hayır!" dediler. |Muvatta, Cenaiz 3, (1, 223)|3815

TAHARET BÖLÜMÜ|Müslüman Olunca Gusül|ebu davudtirmizinesai|Kays İbnu Asım|Müslüman olmak arzusuyla Resulullah (sav)'a gelmiştim. Bana su ve sidre ile yıkanmamı emir buyurdu. (Tirmizi ve Nesai'nin bir rivayetinde: "(Kays) müslüman oldu, (Resulullah) ona yıkanmayı emretti" denmiştir.) |Ebu Davud, Taharet 131, (355); Tirmizi, Salat 429, (605); Nesai, Taharet 127, (1, 109)|3816

TAHARET BÖLÜMÜ|Müslüman Olunca Gusül|ebu davud|Useym İbnu Kesir İbni Küleyb (an ebihi an ceddihi)|Anlattığına göre (ceddi Küleb), Resulullah (sav)'a gelerek: "Müslüman oldum!" der. Resulullah (sav): "Üstünden küfür saçını at!" der ve traş olmasını söyler. Useym'in babası dedi ki: "Bana bir başka (sahabi)nin bildirdiğine göre Aleyhissalatu vesselam, beraberinde olan bir diğerine de: "Üzerindeki küfür tüyünü at ve sünnet ol!" buyurmuştu." |Ebu Davud, Taharet 131, (356)|3817

TAHARET BÖLÜMÜ|Hamam Hakkında|ebu davudtirmizi|Aişe|Resulullah aleyhissalatu vesselam kadınları da erkekleri de hamama girmekten nehyetmişti. Sonradan, izarlarına sarınmış olarak erkeklerin girmesine izin verdi." |Ebu Davud, Hammam 1, (4009, 4010); Tirmizi, Edeb 43, (2803, 2804)|3818

TAHARET BÖLÜMÜ|Hamam Hakkında|ebu davudtirmizi|Aişe|Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Hz. Aişe radıyallahu anha'nın yanına, Şamlı kadınlardan bir grup girmişti. Hz. Aişe: "Sizler herhalde, hanımları hamamlara giren bölgedensiniz!" dedi. Kadınlar: "Evet!" diye cevap verdiler. Hz. Aişe: "Ama ben Resulullah (sav)'ın: "Elbisesini evinden hariç bir yerde çıkaran her kadın, mutlaka Allah'la kendi arasındaki perdeyi yırtmış olur" dediğini işittim" buyurdu. |Ebu Davud, Hammam 1, (4009, 4010); Tirmizi, Edeb 43, (2803, 2804)|3819

TAHARET BÖLÜMÜ|Hamam Hakkında|ebu davud|Abdullah İbnu Amr İbnu'l-As|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Size Acem diyarının fethi müyesser olacak. Oralarda hammam denen evlere rastlayacaksınız. Sakın ola erkekler onlara izarsız girmesinler. Nifas veya hastalık hali dışında kadınların oralara girmesine izin vermeyin." |Ebu Davud, Hammam 1, (4011)|3820

TAHARET BÖLÜMÜ|Hamam Hakkında|tirmizinesai|Cabir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah ve ahiret gününe inanan kimse izarsız hammama girmesin. Kim Allah'a ve ahirete inanıyorsa, bir özrü olmadan hanımım hammama sokmasın. Kim Allah'a ahirete, inanıyorsa üzerinde içki bulunan sofraya oturmasın." |Tirmizi, Edeb 43, (2802); Nesai, Gusl 2, (1,198)|3821

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|müslimebu davudtirmizinesai|Enes|Yahudilerin şöyle bir adeti vardı: İçlerinde bir kadın adet görmeye başlayınca, onunla beraber yiyip içmezler, evlerde beraber oturup kalkmazlardı. Bu durumu Ashab (ra) Resulullah (sav)'a sordular. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk şu ayeti inzal buyurdu. (Mealen): "(Ey Muhammed!) Sana kadınların aybaşı halinden sorarlar. De ki: "O bir ezadır. Aybaşı halinde iken kadınlardan uzak kalın. Temizlenmelerine kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri zaman Allah'ın size buyurduğu yoldan yaklaşın..." (Bakara 222) ayeti üzerine Resulullah (sav): "Kadınlarınızla nikah (zevciyat muamelesi) dışında her şeyi yapın!" buyurdu. Bu ruhsat yahudilere ulaşınca: "Bu adam ne yapmak istiyor? Bize muhalefet etmediği bir şey bırakmadı!" dediler. (Bu sözü işiten) Üseyd İbnu Hudayr ve Abbad İbnu Bişr (ra) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! yahudiler şöyle şöyle söylüyorlar" diye haber verdiler. "Biz kadınlarla beraber oturup kalkmıyacak mıyız?" dediler. Resulullah (sav)'ın rengi öylesine değişti ki, biz onlara kızdığını zannettik. Onlar da hemen çıkıp gittiler. Derken onlar yolda Resulullah'a gönderilen hediye sütle karşılaştılar. Resulullah o sütü hemen bunların peşisıra içmeleri için gönderdi. Böylece anladılar ki, Aleyhissalatu vesselam kendilerine gücenmemiştir. |Müslim, Hayz 16, (302); Ebu Davud, Nikah 47, (2165); Tirmizi, Tefsir, Bakara, (2981); Nesai, Taharet 181, (1, 152)|3822

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|tirmiziİbnu mace|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim hayızlının fercine veya bir kadının dübürüne (arka uzvuna) temas ederse veya kahine uğrarsa Muhammed'e indirilenden teberri etmiş (yüz çevirmiş) olur." |Tirmizi, Taharet 102, (135); İbnu Mace, Taharet 122, (639)|3823

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|buharimüslimebu davudtirmizi|Aişe|Bizden biri hayızlı olur, Resulullah (sav) da onunla mübaşeret etmek dilerse, ona, hayız olur olmaz izarını bağlamasını emreder, sonra mübaşeret ederdi. Sizden hanginiz, nefsine, Resulullah (sav)'ın nefsine hakim olduğu kadar hakim olur?" (Ebu Davud'un bir rivayetinde, "fevr" (evvelinde -ki "hayz olur olmaz" diye karşıladık-) yerine "fevh" denilmiştir (ki bu da "çoğunda" ve "evvelinde" ma'nasına gelir) |Buhari, Hayz 5; Müslim, Hayz 1, 4, (293, 295); Ebu Davud, Taharet 107, (267, 268, 273); Tirmizi, Taharet 99, (132)|3824

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|nesai|Cümay' İbnu Umayr|Ben, annem ve teyzemle birlikte Hz. Aişe (ra)'nin yanına girdim. Onlar Hz. Aişe ye: "Hayızlı iken, sizlerle Aleyhisalatu vesselam ne şekilde mübaşerette bulunurdu?" diye sordular. Aişe validemiz: "Hayız olduğumuz zaman bize, geniş bir izar giymemizi emreder, sonra sine ve göğsümüze iltizamda (temasta) bulunurdu." |Nesai, Hayz 12,13, (1, 189)|3825

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|muvatta||Muvatta'nın rivayetinde şöyledir: "Ubeydullah İbnu Abdillah İbni Ömer (ra), Hz. Aişe'ye göndererek -kişi, hayızlı olan hanımıyla mübaşerette bulunabilir mi?- diye sordurdu. Hz. Aişe radıyallahu anha: "Kadının alt kısmına izarını bağlatsın sonra onunla mübaşerette bulunsun" cevabını verdi." |Muvatta, Taharet 95, (1, 58)|3826

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|ebu davudnesai||Ebu Davud ve Nesai'nin bir rivayetinde şöyle denmektedir: "Resulullah (sav) zevcelerinden bir kadınla hayızlı olduğu halde mübaşeret ederdi. Yeter ki, uyluklarının ortasına kadar izarı uzanmış olsun veya dizleri örtülü bulunsun." |Ebu Davud, Taharet 107, (267, 268, 273); Nesai, Hayz 12,13, (1, 189)|3827

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|muvatta|Zeyd İbnu Eşlem|Bir adam, Resulullah (sav)'a sordu: "(Ey Allah'ın Resulü!) Hanımım hayızlı iken bana helal olan nedir?" Resulullah (sav): "Üzerine izarını bağlasın, yukarısına istediğinde serbestsin" |Muvatta, Taharet 93,(1, 57)|3828

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|ebu davud|Muaz|"Ey Allah'ın Resulü!" dedim, "hanımım hayızlı iken bana helal olan nedir?" "İzarın yukarısı, ancak bundan da sakınsan daha iyi olur!" buyurdular. |Ebu Davud, Taharet 83, (212, 213)|3829

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|ebu davud|İkrime|Resulullah (sav)'ın zevcelerinden birinden naklen anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, hayızlı hanımlarıyla bir mübaşerette bulunmak dileyince hanımının ferci üzerine bir şey örterdi..." |Ebu Davud, Taharet 107, (272)|3830

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|tirmiziebu davudnesaiİbnu mace|İbnu Abbas|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kişi, hayızlı karısıyla cinsi münasebette bulunursa (hatasına kefaret olarak) yarım dinar tasadduk etsin" |Tirmizi, Taharet 103, (136, 137); Ebu Davud, Taharet 106, (264, 265, 266); Nesai, Taharet 182, (1, 153); İbnu Mace, Taharet 123, (640)|3831

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|tirmizi|İbnu Abbas|Bir rivayette ise şöyle denmiştir: "Kişi hayızlı hanımına, hayız halinin başlangıcında, kan kırmızı renkte iken temas öderse bir dinar tasadduk etsin. Kanın kesilmeye yüz tutup akıntının sarardığı zaman temas eden, yarım dinar tasadduk etsin." (Tirmizi der ki: "Bu hadis İbnu Abbas (ra)'dan mevkuf (kendi sözü) olarak da rivayet edilmiştir.") |Tirmizi, Taharet 103, (136, 137)|3832

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|ebu davud|İbnu Abbas|Ebu Davud'un bir rivayetinde hayızlı karısına temas eden kimse hakkında Resulullah (sav)'ın: "Bir veya yarım dinar tasadduk etsin" dediği kaydedilmiştir. Ebu Davud der ki: "Bu rivayet (yani İbnu Abbas'ın "bir veya yarım..." diyerek yaptığı rivayet) sahihtir, ( diğer "...yarım dinar..." diyen rivayet bu kadar kavi değildir.)" |Ebu Davud, Taharet 106, (264, 265, 266)|3833

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|nesaiİbnu mace|İbnu Abbas|Bir rivayette şöyle denmiştir: "Kişi hanımına kanama halinde temasta bulunmuşsa bir dinar, kanın kesilme halinde temas etmişse yarım dinar tasadduk eder." |Nesai, Taharet 182, (1, 153); İbnu Mace, Taharet 123, (640)|3834

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Aişe|Ben hayızlı iken Resulullah (sav)'ın başını yıkardım. |Buhari, Hayz 2, İ'tikaf 2, 3, 4, 19, Libas 76; Müslim, Hayz 10, (297); Muvatta, Taharet 102, (1, 60); Ebu Davud, Savm 79, (2467, 2469); Tirmizi, Savm 80, (804); Nesai, Hayz 20, (1, 193)|3835

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|buhariebu davudnesai|Aişe|Resulullah (sav), ben hayızlı iken kucağıma yaslanır ve Kur'an okurdu. |Buhari, Hayz 13, Tevhid 52; Ebu Davud, Taharet 103, (260); Nesai, Hayz 16, (1, 191)|3836

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|müslimebu davudtirmizinesai|Aişe|Resulullah (sav), (bir gün) bana (kendisi mescidde iken) "Humra'yı bana getiriyor!" buyurdular. "Hayızlıyım" diye cevap verdim. "Senin hayızın elinde değil ki!" dediler. |Müslim, Hayz 11, (298); Ebu Davud, Taharet 104, (261); Tirmizi, Taharet 101, (134); Nesai, Hayz 18, (1, 192)|3837

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|nesai|Meymune|Resulullah (sav) bizden biri hayızlı olduğu halde onun kucağına başını koyar, Kur'an okurdu. Bizden birimiz hayızlı iken Resulullah'ın humrasını mescide taşır ve yayardı. |Nesai, Hayz 19, (1, 192)|3838

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|muvatta|İbnu Ömer|Kendisinden rivayete göre, cariyeleri hayızlı oldukları halde ayaklarını yıkarlar, humrasını kendisine verirlerdi. |Muvatta, Taharet 88, (1, 52)|3839

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|buharimüslimnesai|Ümmü Seleme|Ben, Resulullah (sav) ile birlikte kadife bir örtünün altında yatıyordum. Ay halimin başladığını farkettim. Hemen örtünün altından kayıp hayız elbisemi bulup giyindim. Resulullah (sav): "Hayız mı oldun?" buyurdular. "Evet!" dedim. Beni yanına çağırdı, örtünün altında beraber yattık. |Buhari, Hayz 4, 21, 22, Savm 24; Müslim, Hayz 5, 1, (296); Nesai, Taharet 179, (1, 149,150)|3840

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|ebu davud|Umare İbnu Gurab|Anlattığına göre, bir halası kendisine Hz. Aişe radıyallahu anha'dan şöyle sorduğunu anlatmıştır: "Birimiz hayız olduğumuz zaman kocamızla ayrı yatmamız mümkün değil, tek yatağımız var." Hz. Aişe şu cevabı vermiştir: "Ben sana Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yaptığını anlatayım: "Bir gece eve girdi. Ben o sırada ay hali görüyordum. Mescidine geçti. -Ebu Davud der ki: "Bundan maksad evindeki namazgahıdır.- (Orada namaz kıldı), fakat bir türlü ayrılmadı. Derken benim gözlerim kapanmış, soğuk da onu üşütmüş. Gelip "Bana yaklaş!" dedi. Ben de: "Hayızlıyım!" dedim. Resulullah (sav): "Öyle de olsa! Uyluklarını aç!" dedi. Uyluklarımı açtım. Göğüs ve yanağını uyluklarımın üzerine koydu. Ben de üzerine eğildim. Isınıp uyuyuncaya kadar böyle durduk." |Ebu Davud, Taharet 107, (270)|3841

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|müslimebu davudnesai|Aişe|Ben hayızlı iken su içer, sonra kabı Resulullah (sav)'a verirdim, O da ağzını, ağzımın değdiği yere koyardı. |Müslim, Hayz 14, (300); Ebu Davud, Taharet 103, (259); Nesai, Taharet 177, (1, 148)|3842

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|nesaiebu davud|Aişe|Ebu Davud ve Nesai'de de şu rivayet gelmiştir: "Ben ay halinde iken etli kemiği dişleyerek yer, sonra da Resulullah (sav)'a uzatırdım. O da ağzını, tam ağzımı koymuş bulunduğum yere koyar(ak yer)dı." |Nesai, Taharet 177, (1, 148); Ebu Davud, Taharet 103, (259)|3843

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|nesai||Nesai'nin bir diğer rivayeti şöyle: "Şureyh İbnu Hani, Hz. Aişe radıyallahu anha'ya: "Bir kadın hayızlı iken kocası ile birlikte yemek yer mi?" diye sordu. Hz. Aişe "Evet dedi, benim kanamam varken Resulullah aleyhissalatu vesselam beni çağınrdı, ben de onunla birlikte yerdim. (Bu sırada) etli kemiği alır, (bana uzatır, önce benim başlamam için) bana yemin verirdi. Ben de onu alır ve bir miktar dişler (sonra Resulullah'a uzatırdım). O da ağzını, kemikte tam benim ağzımı koyduğum yere koyar(ak yemeye başlar )dı. İçecek bir şey istediği olur, getirince ondan önce benim içmem için bana yemin verirdi, bunun üzerine ben de kabı alır bir miktar içer, sonra bırakırdım. Bu sefer onu Aleyhissalatu vesselam alır, kabın tam benim ağzımı koyduğum yerine ağzını koyarak içerdi." |Nesai, Taharet 177, (1, 148)|3844

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|tirmizi|Abdullah İbnu Şad el-Ensari|Resulullah (sav)'a hayızlı kadınlarla beraber yemek hususunda sordum. "Onunla beraber yiyin!" buyurdular. |Tirmizi, Taharet 100, (133)|3845

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Aişe|Anlattığına göre, bir kadın kendisine: "Temizlendiğimiz zaman kıldığımız mutad namaz bize yeter mi (hayızlı iken kılamadıklarımızın kazası gerekir mi?)" diye sormuş, o da şu cevabı vermiştir: "Sen Haruriyye (Harici) misin? Biz Resulullah aleyhissalatu vesselam'la beraberken ay hali gördüğümüzde, tutamadığımız oruçları kaza etmemizi söylerdi, fakat namazların kazasını söylemezdi." |Buhari, Hayz 20; Müslim, Hayz 67, (335); Ebu Davud, Taharet 105, (262, 263); Tirmizi, Taharet 97, (130), Savm 68, (787); Nesai, Hayz 17, (1, 191, 192), Savm 64, (4, 191)|3846

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|ebu davud|Ümmü Büsse|Hacc yapmıştım. Hacc sırasında Ümmü Seleme radıyallahu anha'ya uğradım. Kendisine, "Ey mü'minlerin annesi, Semüre İbnu Cündüb radıyallahu anh, kadınlara, hayız sırasında kılınmayan namazların kazasını emrediyor (ne dersiniz)?" diye sordum, şu cevabı verdi: "Hayır, kaza etmezler. Resulullah aleyhissalatu vesselam kadınlarından biri, nifas sebebiyle kırk gece (namaz kılmadan) dururdu da, Resulullah (sav) nifas namazını kaza etmesini emretmezdi." |Ebu Davud, Taharet 121, (312)|3847

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|muvatta|Aişe|Kanama gören hamile kadın hakkında şunu söylemiştir: "Böyle bir kadın namazı bırakır." |Muvatta, Taharet 100, (1, 60) [İmam Malik bu rivayeti belağ (senetsiz) olarak kaydetmiştir.]|3848

TAHARET BÖLÜMÜ|Hayızlı Ve Hayızlı İle İlgili Hükümler|tirmizi|İbnu Ömer|Ne hayızlı kadın ne de cünüp kimse Kur'an'dan hiçbir şey okuyamaz. |Tirmizi, Taharet 98, (131)|3849

TAHARET BÖLÜMÜ|İstihaze Ve Nifa Hakkında|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Aişe|Ümmü Habibe Bintu Cahş radıyallahu anha tam yedi yıl boyu istihaze kanı gördü. Ne yapacağı hususunda Resulullah'a sordu. Aleyhissalatu vesselam yıkanmasını emretti ve "Bu, damar (kanıdır)" dedi. Ümmü Habibe her namazda yıkanırdı. |Buhari, Hayz 26; Müslim, Hayz 64, 66, (334); Ebu Davud, Taharet 111, (288, 289, 290, 291); Tirmizi, Taharet 96, (129); Nesai, Hayz 2, 3, 4, (1, 181, 182)|3850

TAHARET BÖLÜMÜ|İstihaze Ve Nifa Hakkında|müslim||Müslim'in bir rivayeti şöyledir: "Ümmü Habibe radıyallahu anha -ki Abdurrahman İbnu Avf'ın nikahı altında idi- Resulullah (aleyhissalatu vesselam'a, kanamasından şikayet etti. Ona şu tavsiyede bulundu: Hayız (müddetin normalde ne kadar devam ediyor ve) seni bekletiyor idiyse o müddetçe bekle, sonra yıkan!" Ümmü Habibe her namazda yıkanırdı." |Müslim, Hayz 64, 66, (334)|3851

TAHARET BÖLÜMÜ|İstihaze Ve Nifa Hakkında|müslim||Müslim'in bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: "Hz. Aişe dedi ki: "Ümmü Habibe, kız kardeşi Zeyneb Bintu Cahş'ın hücresinde bir leğenin içinde yıkanırdı. Kanın kızıllığı (bazan) suya galebe çalardı." |Müslim, Hayz 64, 66, (334)|3852

TAHARET BÖLÜMÜ|İstihaze Ve Nifa Hakkında|nesai||Nesai'nin rivayeti şöyledir: "Ümmü Habibe müstehaze idi (devamlı kanaması olurdu), hiç temiz olmazdı. Durumu Resulullah (aleyhissalütu vesselam)'a söylenmişti. Şöyle buyurdular: "Bu, hayız değildir, rahimin bir rahatsızlığıdır. Normal zamanda hayız kanının geldiği kirlilik müddetine baksın. (Her ay) o müddet boyunca namazını terketsin. Sonra bu müddet çıkınca her namaz vaktinde yıkansın." |Nesai, Hayz 2, 3, 4, (1, 181, 182)|3853

TAHARET BÖLÜMÜ|İstihaze Ve Nifa Hakkında|nesai||Nesai'nin bir diğer rivayeti şöyle: "Ümmü Habibe radıyallahu anha'ya Resulullah (sav), (Her ayda) hayız olup kirli bulunduğu kadar namazı terketmesini, sonra yıkanıp namazını kılmasını emretti. O, her namaz vaktinde yıkanırdı. |Nesai, Hayz 2, 3, 4, (1, 181, 182)|3854

TAHARET BÖLÜMÜ|İstihaze Ve Nifa Hakkında|ebu davudtirmizi|Hamne Bintu Cahş|Ben, kızkardeşim Zeyneb Bintu Cahş radıyallahu anha'nın yanındaydım, istihaze kanamam vardı. Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Ey Allah'ın Resulü! Ben çok şiddetli şekilde istihaze kanamasına maruzum, bu hususta ne tavsiye edersiniz? Bu hal benim namaz ve orucuma mani oluyor" dedim. Bana: "Sana pamuğu vasfeyliyeyim: O, kanı gidericidir (fercine pamuk koy)" buyurdular. Ben: "Ama akıntı pamuğun mani olacağı miktardan çok fazla!" dedim. Resulullah (sav): "Öyleyse bez kullan!" buyurdular. Ben: "Akıntı bezin durduracağı miktardan da fazla! Şarıl şarıl akıyor" dedim. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam dedi ki: "Sana iki şey söyleyeceğim, hangisini yaparsan, diğerinin de yerine geçer, ikisini de yapabilecek durumdaysan birini seçmek sana ait, dilediğini seç! Bu kanama, şeytanın tekmelerinden bir tekme(si yani zarar vermesi)dir. Sen kendini Allah'ın ilminde altı yedi gün hayızlı bil (orucu ve namazı terket). Sonra yıkan ve kendini hayızdan temizlenmiş bil ve yirmiüç veya yirmidört gece ve gündüz namaz kıl, (bu esnada farz veya nafile) oruç tut Bu, sana yeterlidir. Kadınların her ay hayız görmeleri, hayızlı ve temizlik günlerinin olması gibi, bu şekilde senin de hayız ve temizlik günlerin olacak. (Bu, sana söyleyeceğim iki şeyden birincisidir, ikinci hususa gelince, o da şudur): Eğer öğleyi tehir ve ikindiyi de ta'cil edip, ikisi için gusletmeye gücün yeterse öğle ile ikindiyi birleştir. Keza akşamı geciktirip yatsıyı tacil etmek, sonra da gusletmek suretiyle de bu iki namazı birleştir. Sabah için de ayrıca guslet Bu şekle gücün yeterse orucunu da böylece tutarsın." Resulullah (sav), (birini seçmede beni muhayyer bıraktığı bu iki tarzı zikrettikten sonra) ilaveten dedi ki: "Bu, (ikincisi, zikrettiğim) tarz, benim daha çok hoşuma gidenidir." Ravilerden biri dedi ki: "Hamne radıyallahu anha dedi ki: "Bu, iki tarzdan benim daha çok hoşuma gidenidir. Ravi böylece, bu sözün Resulullah'a ait olmayıp Hamne'ye ait olduğunu ifade etmiş oldu. |Ebu Davud, Taharet 1100, (287); Tirmizi, Taharet 95, (125)|3855


Yüklə 5,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   77   78   79   80   81   82   83   84   ...   129




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin