Insan hakları için; yasama, yürütme ve yargıyı izleme bülteni



Yüklə 278,91 Kb.
səhifə2/3
tarix06.09.2018
ölçüsü278,91 Kb.
#78544
1   2   3


13

TİB, tartışma yaratan bir uygulamaya daha imza attı. TİB, servis sağlayıcılara “Youtube”a yasak olmasına rağmen eri- şilmesini sağlayan bazı IP’lere yönelik erişimin engellenmesi talimatı verdi. Servis sağlayıcılar ise abonelerine, söz konu- su IP’lerin Google’a ait olması nedeniyle, “Google’a ait bazı IP’lere hukuksal nedenlerden dolayı erişimin engellenecek. Erişimi engellenen IP’ler dolayısıyla Google’in bazı uygula- malarına erişememe veya erişimde yavaşlık yaşanması bek- leniyor” bilgisini verdi. Abonelere gönderilen bilgi notunda, “Sınırlamayla Google internet sitesine erişimde sorun yaşan- ması, reklam gibi analiz verisi için internet sitelerinde Go- ogle Analytics, Google Maps gibi Google uygulamalarını kul- lanan portal veya internet sitelerinde erişimin yavaşlama-

sı bekleniyor. Google Toolbar yüklü bilgisayarlarda bazı site- lere, internet siteleri dahilinde Google Search kullanan alan adlarına erişimde yavaşlama olabilir” denildi. Bilgi notun-

da, firmalara ait Google uygulamalarıyla entegre veya Goog- le Search’e dayalı bazı uygulamaların bu erişim kısıtlamasın- dan etkilenmesinin de söz konusu olabileceği duyuruldu.

Google Değil Youtube

Konunun, kamuoyu gündemine “Google sansürü” olarak yan- sıması üzerine bir açıklama yapan BTK, “’Yapılan işlem, eri- şimi engelli olan http://www.youtube.com internet adresine ilişkin IP adreslerinin güncellemesinden ibarettir” ifadelerini kullandı. Açıklamada, erişim engelleme tedbiri uygulanma- mış Google gibi kimi alan adları/web siteleri ve hizmetlerinin erişimlerinin engellendiği yönünde yapılan haberlerin ger- çeği yansıtmadığı belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi:




no’lu k com in den ib
Kendi Sonuç lanılan lenen veya ç tercihl den ya zümü b makta
Bilere
14

“Tarafımızca tesis edilen işlem, kamuoyunun yoğun günde- mini oluşturan internet adresleriyle ilgili olmayıp, Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 05/05/2008 tarihli ve 2008/402 ararı gereği erişimi engelli olan http://www.youtube.

ternet adresine ilişkin IP adreslerinin güncellemesin- arettir.
Tercihleri

olarak http://www.youtube.com’a erişim amacıyla kul- ve tarafımızca engelleme tedbiri kapsamında güncel-



IP adreslerinin arkasında farklı şirketlere ait alan adı eşitli hizmetlerin barındırılması bu şirketlerin kendi eri ve sorumluluklarındadır. Dolayısıyla bu hizmetler- rarlanan internet kullanıcılarının mağduriyetinin çö- ahse konu hizmetleri sunan şirketlerin elinde bulun- dır.”
k Yapıyorlar

TİB’in daha önce Youtube’a erişimi engellemek için üç IP nu- marasına erişimi engellediği, ancak Google’a ait altıya ya-

kın IP numarası üzerinden Youtube erişilebildiği öğrenildi. TİB’in de bu IP numaralarına erişimin engellenmesi talima- tı verdiği bildirildi. Kaynaklar, “Bu IP’ler Google tarafından ortak kullanılıyor. Hem Youtube’a için hem de bazı Goog-

le uygulamaları için. Google, isterse ortak kullanıma son ve- rip, sistemin sorunsuz çalışmasını sağlayabilir. Ancak bunu henüz yapmadılar” değerlendirmesinde bulundu. Söz ko- nusu IP’lerin engellenmesi, daha önce Youtube yasağı için “Ben giriyorum, siz giremiyor musunuz?” ifadesini kullanan Erdoğan’ın ve aynı yöntemle siteyi kullanan binlerce kişinin siteye erişememesine yol açacak. Google farklı bir adım at- madıkça, Google uygulamaları da sorunlu çalışacak. Google yetkililerinin BTK ile sorunun çözümü konusunda görüşmeler yapacağı da kaydedildi.
SÖZLEŞMELİ PERSONELE EK ÜCRET

İZLEM


Danıştay 12. Daire, Türk Sağlık-Sen’in açtığı davada, “sözleş- meli personele fazla çalışma karşılığı ek ücret ödenmeyece- ğine” ilişkin düzenlemenin yürütmesini durdurdu. Buna göre, karar değişmezse, sözleşmeli personel fazla çalışma karşılı- ğı ek ücret alabilecek. Sendika, Sağlık Bakanlığı’na bağlı ku- rum ve kuruluşlarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun

4/B maddesi kapsamında ücretleri merkezi yönetim bütçesin- den ödenerek çalıştırılan sözleşmeli personele ilişkin hizmet sözleşmesinin, “Personel belirli bir sürede bitirilmesi gereken işler söz konusu olduğunda, normal çalışma saatleri dışında ve hafta tatili ve resmi tatillerde de çalışmak zorundadır. Bu çalışmalar karşılığında personele herhangi bir ek ücret öden- mez” ve “Kurum, sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalk- ması halinde sözleşmeyi feshedebilir” şeklindeki hükümleri- nin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay 12. Daire’de dava açtı.
Yürütmesi Durdu

Dairenin kararında, sözleşmeli personel istihdamının fazlaca yaygınlaştığı ve birçok kamu kurumunda uygulandığı belirtil- di. Sözleşmeli personele ilişkin özel düzenlemer içeren bir- çok kanun ve kanun hükmünde kararname bulunduğuna işa- ret edilen kararda, bu yaygın uygulamaya rağmen sözleşme-

li personelin istihdam esaslarını, sayılarını, unvanlarını, nite- liklerini, parasal haklarını, sözleşme şartlarını belirleyen ih- tiyaca cevap verebilecek nitelikte bir düzenleyici kurallar bü- tünü bulunmadığı vurgulandı. Kararda, “Personel belirli bir sürede bitirilmesi gereken işler söz konusu olduğunda, nor- mal çalışma saatleri dışında ve hafta tatili ve resmi tatillerde de çalışmak zorundadır” ve “Kurum, sözleşmeli personel ih- tiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmeyi feshedebilir” düzenlemeleri yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından bu maddeler yönünden yürütmeyi durdurma taleplerini red- detti. “Bu çalışmalar karşılığında personele herhangi bir ek ücret ödenmez” ibaresinin ise üst hukuk normlarına aykırı-

lık teşkil ettiği kanaatine varan daire, bu maddenin yürütme- sini durdurdu. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahve-





15




7





ci, “Anayasa ’angarya yasaktır’ diyor, ancak sözleşmeli perso- nele fazla çalışma karşılığında herhangi bir ücret ödenmiyor. Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararı, bu haksızlı- ğın önüne geçmede önemli bir gelişmedir. Bu kararla sözleş- meli arkadaşlarımızın fazla çalışmalarının, emeğinin karşılı- ğının almalarının önü açılmıştır” dedi.

16




7





CEZAEVİNDE REŞİT OLUYORLAR
İZLEM
Diyarbakır’da polise taş attıkları gerekçesiyle tutuklanarak ce- zaevine konulan 31 çocuk, farklı cezaevlerine nakledildi. Nak- ledilen çocuklardan 15 yaşının içerisindeyken cezaevine ko-


nulan F.G.’nin kısa süre sonra 18 yaşına gireceği ve yetişkin- ler koğuşuna alınacağı bildirildi. Çocukların durumunu Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşen heyette yer alan Avu- kat Mehmet Uçum, “Öğrendiğimiz kadarıyla, çocukların, ken- dileriyle ilgili yasanın çıkmamasını protesto etme düşünce- leri olduğu, bunu yaparken kendilerine zarar verebilecekleri gibi bir gerekçeyle farklı cezaevlerine nakilleri yapılmış. Ada- let Bakanlığı, insani bir amaç altında işlem yaparken, korka- rım daha kötü sonuçlara yol açabilir. Bunu geri alma eğilimle- ri de yok. Çocuklarla ilgili yasa çıkmazsa, çocukların daha bü- yük zararlar görebilecekleri endişemiz var. Polise taş attıkları gerekçesiyle tutuklanan ve Diyarbakır Cezaevi’nin iki ayrı ko- ğuşunda tutulan 31 çocuktan 7’si Malatya, 5’i Muş, 4’ü Adıya- man, 4’ü Mardin, 4’ü Siirt, 3’ü Elazığ, 2’si Bitlis ve 2’si Mardin Midyat’taki cezaevlerine gönderildi.

Zarar Görebilirler


Çocukların farklı cezaevlerine nakledilmeleri, gittikleri ceza- evlerinde adli suçlardan tutuklanmış çocukların koğuşlarında kalacakları gerekçesiyle eleştirilere yol açtı. Bu durumun, ço- cukların infaz koruma memuru ve koğuştaki diğer çocuklar- dan şiddet görmelerine yol açabileceği belirtildi. Çocukların nakledilmesinin sebebinin ise ailelerine cezaevinden koşul- ların kötü olduğuna yönelik gizlice notlar göndermeleri


olduğu iddia edildi. Nakledilen çocuklardan F.G.’nin 15 ya- şında cezaevine girdiği yaklaşık üç yıldır cezaevinde bulun- duğu ve yakında 18 yaşına gireceği belirtildi. Bu durumda F.G.’nin yetişkinler koğuşuna konulacağını dikkati çeken in- san hakları savunucuları, “Uzun tutukluluk sorunu sadece Ergenekon’da değil buralarda da yaşanıyor. Hükümet TMK


mağduru çocuklar için verdiği sözü tutsun” dedi. Başbakan Erdoğan’la, TBMM’de bulunan çocuklarla ilgili yasa tasarısı- nın, iyileştirmeler yapılarak yasalaştırılması için görüşme ya- pan heyette yer alan Avukat Uçum da konuyla ilgili olarak şunları söyledi:




17




7





“Çocukların Diyarbakır Cezaevi’nde olması aslında başlıba- şına bir sürgün. TBMM İnsan Hakları Komisyonu uzmanları- nın verdiği bilgiye göre, çocukların eylem hazırlığında oldu- ğu duyumunu almışlar ve koğuşların kapılarını kapatıp, yan- gın çıkartarak kendilerine zarar verirler düşüncesiyle nakille- ri gerçekleştirmişler. Adalet Bakanlığı aslında çocukları koru- mak, insani bir adım atmak isterken çocuklara çok daha fazla zarar vermiş. Diyarbakır’daki bir ailenin her hafta Diyarbakır Cezaevi’ne gitmesiyle, Elazığ’a gitmesi arasında fark var. Aile- ler bakımından da dezavantaj yaratan bir durum. Bu çocuklar biraradayken birbirlerine dayanarak ayakta kalmayı becerebi- liyorlardı. Şimdi 4’er, 5’er çocuk yaşça büyük, adli suçlardan tutuklu çocuklarla birarada bulunacaklar. Bu çocuklar üze- rinde cezaevi yönetiminin etkisiyle baskı kurulabilir, çocuk- lara zarar verilebilir. Diyarbakır’daki infaz koruma memurla- rı, yerel halktan olduğu için çocuklara anlayış gösterebiliyor- du. Şimdi bu çocuklara ‘Diyarbakır’dan gelmiş küçük terörist- ler’ gibi bakılabilir. Çeşitli yollardan temaslarımız oldu ama işlemin geri alınmasına yönelik bir eğilim gözükmüyor. Bu ne- denle çocuklar hakkındaki yasanın bir an önce çıkması lazım.

18




7





ÇOCUKLAR İÇIN YENI TEKLIF, ÇOCUKLARI “TERÖR” SUÇUNDAN YARGILAMAYA DEVAM EDIYOR!
İZLEM
Ak Parti, TMK mağduru çocuklarla ilgili hazırladığı yeni teklifi TBMM’ye sevk etti. Tek- lifin yasama dönemi bitmeden yasalaştırılması tasarlanıyor.
Terörle Mücadele Yasası’nın 5. maddes- inde, terör suçu işleyenlerin cezalarının yarı oranında arttırılarak uygulanacağı belirtiliyor. Hazırlanan yeni teklifte, TMK’nin 5. madde- sine, “Bu madde hükümleri çocuklar hakkında uygulanmaz” ifadesinin ekleneceği belirtiliyor. Böylece, çocuklar, cezalarının yarı oranında arttırılmasından kurtulacak, ceza almış çocukların da cezaları hafifleyecek. “Sadece” Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na mu- halefet suçundan 3 yıl hapse mahkum edilmiş bir çocuğun cezası 4,5 yıla yükselmeyor.
Özel Yetkilide Yargılanmayacak

Tasarıda, TMK’nin “terör suçlarından yargılananların davasına özel yetkili mahkemelerin bakacağına” yönelik 9. maddesinde yer alan “Bu suçlardan dolayı 15 yaşın üzerindeki çocuklar hakkında açılan davalar da bu mahkemelerde görülür” ifades- inin yürürlükten kaldırılacağı belirtiliyor. Böylece, “terör” suçlarını işleyen 18 yaşını doldurmamış çocuklar, özel yetkili mahkemelerde değil çocuk mahkemelerinde yapılacak.


Cezaları Ertelenebilecek


TMK’nin 13. maddesinde, “terör” suçlarından ceza alanların cezalarının “hükmün açıklanmasının geriye bırakılması, seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme” kapsamına alınamayacağı belirtiliyor. Ancak 15 yaşını tamamlamamış çocuklar için bu kuralın geçerli olmadığı vurgulanıyor. TBMM’ye verilen teklifte, “15 yaşını tamamlamamış” ifadesi- nin kaldırılması düzenleniyor. Yani 18 yaşını tamamlamamış tüm çocukların aldıkları 2 yıla kadar hapis cezaları ertelenebi- lecek, seçenek yaptırımlara çevrilebilecek.


19

7
Erken Tahliye




19




7






Ceza İnfaz Kanunu’nun 107. maddesinin 4. fıkrasında, örgüt suçlarından ceza alanların hangi koşullarda koşullu salıverilmeden yararlanabilecekleri de düzenleniyor. Bu maddede, örgüt suçlarından ceza alanların, cezalarının dörtte üçünü çekmeden koşullu olarak salıverilmeyeceği be- lirtiliyor. Teklfte, bu maddeye, “Bu fıkra hükümleri çocuklar hakkında uygulanmaz” ifadesinin ekleneceği belirtiliyor. Böylece, çocuklar, bu suçları işleseler bile genel suçlar için

geçerli kurala tabi olacak ve cezalarının üçte ikisini yattıktan sonra koşullu olarak salıverilebilecek. Değişikliğe göre, 12 yıl ceza alan bir çocuk 9 yıl yerine 8 yıl yattıktan sonra koşullu olarak serbest bırakılacak. Bu düzenleme, TBMM’ye daha önce sevk edilen tasarıda yer almıyordu.


Sürpriz Değişiklik

Tasarıda, sürpriz biçimde, sadece çocukları değil, polisle çatışma yaşanan benzer gösterilere katılan tüm göstericileri etkileyecek düzenlemelere yer verildi. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun “Hükümet emrine karşı gelenler” başlıklı 32. maddesi, bütünüyle değişti.



“Direnme” başlığı altında yer alan yeni düzenlemede, şöyle denildi:

“- Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanlar, ihtara ve zor kullanma yetkisinin kullanılmasına rağmen, dağılmamakta ısrar ederlerse, altı aydan iki yıla kadar

hapisle cezalandırılır. Düzenleme kurulu üyeleri hakkında bu fıkra hükmüne göre verilecek ceza yarı oranında arttırılarak hükmolunur.

- İhtara ve zor kullanmaya rağmen kolluk görevlilerine karşı cebir veya tehdit kullanılarak direnilmesi halinde TCK’nın

265. maddesinde tanımlanan suçtan dolayı cezaya hükmol- unur.

- Yetki sınırı aşılarak toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin dağıtılması halinde, yukarıdaki fıkrada yazılı fiilleri işleyenlere verilecek cezalar dörtte bire kadar indir- ilerek uygulanabileceği gibi, icabına göre büsbütün de kaldırılabilir.”
Çocuklar İçin “Erteleme” İmkanı

Maddenin şimdiki halinde, emir ve ihtardan sonra zorla dağıtılan göstericilere 1,5 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülürken teklifte, dağıtılanlara değil zorla dağıtmaya rağmen dağılmamakta ısrar edenlere ceza ver- iliyor. Bu cezanın üst sınırı, mahkemelere cezayı erteleme

20




7





yetkisi verilen 2 yıla çekiliyor. Buna göre, diğer düzenlemel- erle birlikte düşünüldüğünde, cezalarına terör suçunda yarı oranında arttırım da uygulanmayacağından, çocuklara üst sınırdan ceza verilse bile bu cezanın ertelenmesi imkanı olacak.
Düzenlemecilere Ağır Ceza

Gösteriyi düzenleyenlere ise ceza yarı oranında arttırılarak uygulanacak. Terör suçu nedeniyle cezaya yarı oranında

bir arttırım daha uygulandığında, düzenleyiciler, en ağır cezayı almış olacak. Mevcut düzenlemede, düzenleyicilere arttırımsız cezanın verilmesi öngörülüyor.

İhtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmayan ve kolluk görev- lilerine karşı cebir ve tehdit kullananlar, TCK’daki “görevi yaptırmamak için direnme” suçunu işlemiş sayılacak. Bu kişilere, suçun birden fazla kişi tarafından, yüzün kapatılarak işlenmesi, silahla ya da örgütlü biçimde gerçekleştirilmesi, kasten yaralama gibi eylemlerin meydana gelmesi koşullarına göre, 6 aydan 4,5 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.

Mevcut düzenlemede, bu suça 5 yıla kadar ceza verilm- esi düzenleniyor. Teklifte, polisin haksız yere dağıttığı gösterilerde yakalananların cezasının bütünüyle ortadan kaldırılabileceği kuralı ise korundu.
Ruhsatlı Silah Değişikliği

Tasarıda, 2911 sayılı kanunun 33. maddesi ile ilgili dikkat çekici bir değişiklik yapıldı. Maddenin mevcut halinde, toplantı ve yürüyüşlere ruhsatlı olsa bile “silah ve araçları” ile katılanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verileceği, bu şekilde “silah ve araçları” taşıyanlardan uyarıya

rağmen dağılmayanların 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılacağı, bu şekilde mukavemet edenlere 8 yıla kadar hapis cezası verileceği öngörülüyor. Yasada, “silah ve araçları” kapsamına giren maddeler ise “silahlar veya patlayıcı maddeler veya her türlü kesici, delici aletler veya taş, sopa, demir ve lastik çubuklar, boğma teli veya zincir gibi bereleyici ve boğucu araçlar veya yakıcı, aşındırıcı,

yaralayıcı eczalar veya diğer her türlü zehirler veya her türlü sis, gaz ve benzeri maddeler” olarak sıralanıyor. Yasada, amblem taşımak ve üniformaya benzer kıyafetler giymek


de bu kapsamda sayılıyor. Tasarıda ise “ruhsatlı olsa bile” ifadesinin metinden çıkartılması düzenlendi. Bununla birlikte, silah ve araçları taşıyarak, uyarıya rağmen dağılmayan

ve mukavemet edenlere yüksek ceza verilmesine ilişkin


21




7




Yüklə 278,91 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin