www.izlem.ihop.org.tr
insan hakları için; yasama, yürütme ve yargıyı izleme bülteni
Yeniden...
İnsan haklarını izleme e-bülteni, İzlem, yedinci sayısında yeni bir ta- sarımla, yeniden sizlere ulaşmaya devam ediyor. Yeni tasarımımızı se- veceğinizi umuyor, önerilerinizi ve değerlendirmelerinizi bekliyoruz.
BM İnsan Hakları Konseyi’nin BM üyesi her ülkenin insan haklarının korunması, geliştirilmesi ve yay- gınlaştırılması için göstermiş oldu- ğu performansı incelemek amacıy- la kurduğu Evrensel Periyodik İn- celeme Mekanizması kapsamında, Türkiye’nin ilk incelemesini yap- tı. İnceleme sonucunda; kadınla- ra karşı şiddet ve ayrımcılık, ordu ve güvenlik güçlerinin insan hakla- rı ihlalleri, Terörle Mücadele Yasa- sı, etnik ve dini azınlıklara yöne- lik ayrımcılık, ifade ve örgütlenme
özgürlüğü, engelli kişilerin hakları, mültecilerin seyahat özgürlüğü, alı- konulma koşulları, özellikle kanun- la ihtilaf içinde olan çocukların alı- konulma koşulları, LGBTT bireylere karşı ayrımcılık sorunları öne çıkı- yor. Gözden geçirme ile ilgili ayrın- tıları Yürütme bölümünde okuya- bilir, hazırlanan raporun çevirisi- ne ise İnsan Hakları Ortak Platfor- mu web sitesinden ulaşabilirsiniz (www.ihop.org.tr).
EPİM kapsamında altı çizilen sorun alanlarında da gördüğümüz gibi, yargıda “hukukun üstünlüğü” ve “cezasızlığın ortadan kaldırılması” ihtiyacımız her geçen gün artıyor. Bu nedenle, yerel ve üst mahkeme- lerin kararlarını izlediklerimizi Yar- gı bölümümüzde sizlerle paylaşı- yoruz. Yargı bölümümüzde Anaya-
7
sa Mahkemesi’nin 12 Eylül’de halk oy- lamasına sunulacak Anayasa Değişik- liği Teklifi’yle ilgili verdiği karar hak- kındaki haberde, kararın ayrıntıların yanı sıra insan hakları örgütlerinin konuyla ilgili görüşleri de yer alıyor.
7
Yargı bölümümüzde yer alan bir di- ğer haber ise, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun verdiği, insan hakları açı- sından sevindirici bir kararla hakkın- da. Karar, töre cinayetleri konusun- da bugüne kadar verdiği kararların da ilerisinde emsal niteliği taşıyor.
Danıştay 12. Daire’nin Türk Sağlık Sen’in açtığı dava sonucunda verdiği kararı ise, sözleşmeli personele fazla çalışma karşılığı ek ücret ödenmeye- ceğine ilişkin düzenlemenin yürütme- sini durduruyor. Kararın ayrıntılarını haberde okuyabilirsiniz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) son dönemde Türkiye hakkın- da verdiği üç kararın haberini da bu sayımızda görebilirsiniz. Kararlardan birinde AİHM, Eylül 1996’da Diyarba- kır E Tipi Cezaevi’nde yaşanan olay- lar nedeniyle 46 kişi tarafından açılan davada Türkiye’yi toplam 798,000
Euro tazminata mahkûm etti.
E-bültenin “Yasama” bölümünde ise; çocukları “terör” suçundan yargılan- masının önüne geçmeyen, sadece Te- rörle Mücadele Kanunun kapsamında yargılanan çocukların durumunda ge- çici ve sınırlı bir iyileştirmeye yara- tankanun teklifi de yer alıyor.
Diğer haberlerimizin de ilginizi çeke- ceğini umuyoruz....
Keyifli okumalar!
BM TÜRKİYE’NİN İNSAN HAKLARI YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ GÖZDEN GEÇİRDİ
2006 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 60/251
No’lu kararıyla kurulan İnsan Hakları Konseyi, BM üyesi her ülkenin insan haklarının korunması, geliştirilmesi ve yay- gınlaştırılması için göstermiş olduğu performansı incelemek ve bu yolla insan hakları durumunu dünyanın her köşesinde iyileştirmek amacıyla, Evrensel Periyodik İnceleme (EPİM) adıyla yeni bir izleme mekanizması oluşturmuştu. Bu meka- nizma aracılığıyla Birleşmiş Milletler üyesi 192 Devlet, dört yıllık periyotlar halinde incelemeye tabi tutuluyor.
EPİM kapsamında Türkiye’nin ilk incelemesi 13-14 Ma- yıs 2010 tarihlerinde yapıldı. Başbakan yardımcısı Ce- mil Çiçek’in başkanlığını yaptığı 23 kişilik bir delegasyon Cenevre’de yapılan oturumda hazır bulundu.
Gözden geçirme, Türkiye’nin resmi raporu, Birleşmiş Millet- ler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği tarafından hazırlanan rapor ve sivil toplum kuruluşlarının sunduğu bilgilerin bir özetini içeren rapor olmak üzere, üç rapor üzerinden gerçek- leştirildi. Gözden geçirme sürecine 25 BM üyesi ve 29 göz-
5
|
|
7
|
|
lemci devlet katıldı. Yapılan görüşmeler sonucu bir dizi tavsi- ye, Türkiye tarafından da gözden geçirerek kabul gördü. Tür- kiye bazı tavsiyeleri kabul etmedi. Türkiye’nin kabul etmedi- ği tavsiyeler azınlık hakları ve Kıbrıs’la ilgili oldu. EPİM sonu- cu Türkiye’nin kabul ettiği ve etmediği tavsiyelere www.ihop. org.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Gözden geçirme sürecinde öne çıkan bazı konular şöyle:
Olumlu Gelişmeler
- 2004 yılında ölüm cezasının kaldırılması
- İnsan Ticareti ile Mücadele Ulusal Stratejisinin mevcudiyeti
- Toplumsal cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırma Ulusal Eylem
Planının mevcudiyeti
- Çocuk işçiliği ile mücadele çabaları
- Cezaevi reform programı
- Eğitime ve sağlığa erişimin genişletilmesi
- İnsan hakları eğitiminin, Milli Eğitim Sistemi içinde ve ka- nun uygulayıcılarına yönelik olarak güçlendirilmesi,
Sorun Alanları
- Namus cinayetleri de dahil olmak üzere kadınlara karşı şiddet
- Kadınlara karşı ayrımcılık
- Ordu ve güvenlik güçlerinin insan hakları ihlalleri
- Terörle Mücadele Yasası
- Etnik ve dini azınlıklara yönelik ayrımcılık
- İfade ve Örgütlenme Özgürlüğü
- Engelli kişilerin hakları
- Mültecilerin seyahat özgürlüğü
- Alıkonulma koşulları, özellikle kanunla ihtilaf içinde olan çocukların alıkonulma koşulları
- LGBTT bireylere karşı ayrımcılık
Tavsiyeler
- İşkence iddialarının soruşturulması ve faillerin cezalandı- rılması
- İnsan hakları ihlallerinin cezasız bırakılmasının ortadan kaldırılması
- Yargının tam bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması.
- Toplumsal cinsiyet eşitliğinin tam olarak sağlanması için çabaların güçlendirilmesi, kadınların siyasal ve ekonomik ha- yata katılımının teşvik edilmesine yönelik stratejilerin uygu- lanması
- Çocuk adalet sisteminin ve alıkonulma rejiminin iyileştiril- mesine yönelik adımların atılması
- Din seçme ve dini inancını ifade etme özgürlüğüne saygı duyulması ve hoşgörüsüzlükle mücadele edilmesi
- Azınlık haklarına tam olarak saygı gösterilmesi için adımla- rın atılması. Mevcut düşmanca ve ayrımcı davranışlarla mü- cadele etmek için adım atılması
- İnternet de dahil olmak üzere ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı yasaların gözden geçirilmesi
- Cinsel yönelim ve cinsel kimlik temelinde ayrımcılık yapma- ma yasasının yürürlüğe konulması
- 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerine EK I ve II No’lu Proto- kollerin, İşkenceye Karşı Sözleşmeye Ek Protokolün, Ulusla- rarası Ceza Mahkemesini kuran Roma Statüsü’nün ve Herke- sin Zorla Kaybedilmeye Karşı Korunması BM Sözleşmesi’nin onaylanması
Türkiye’nin Sorunlara ve Tavsiyelere İlişkin Yanıtları
- Namus cinayetleri suç olarak kabul edilmektedir ve Yeni Türk Ceza Kanunu’nda ağırlaştırılmış hapis cezası öngörül- mektedir.
- İnsan ticareti ve zorla fuhuş, TCK’ya girmiştir.
- Çocuk hakları konusunda, çocuklara yönelik cinsel taciz ve sömürü için acil telefon hattı kurulmuş ve özel bakım hizmeti oluşturulmuştur. Çocuğun korunmasını iyileştirecek yeni bir adalet sistemi oluşturulmuştur.
6
|
|
7
|
|
- Mülteci ve sığınmacılar bakımından Mart 2010’dan bu yana ikametgah harcı alınmamakta ve mülteci statüsü için başvu- ru hakkı tanınmaktadır. Sağlık hizmetlerine erişim iyileştiril- miştir.
7
7
ANAYASA MAHKEMESİ: “DAVAYA DEVAM”
İZLEM
Anayasa Mahkemesi, 111 milletvekilinin, 12 Eylül’de referan- duma sunulacak anayasa değişikliği paketinin iptali istemiy- le açtığı davada, merakla beklenen ilk incelemesi sonuca bağ- landı. Mahkeme, Askeri Yargıtay kökenli Nuri Necipoğlu ve YÖK kontenjanından gelen Engin Yıldırım’ın muhalefetiyle,
2’ye karşı 9 oyla, davanın görüşülmesine devam edilmesine karar verdi. Kararda, dava dilekçesinin “şekil yönünden in- celenmesinin kararlaştırıldığı” vurgulandı. Bu vurgu, Yüksek Mahkeme’nin, davayı karara bağlarken, sadece “oylama sayı- sı, gizlilik kuralı” gibi şekil eksiklerine bakacağı iddiaları yol açtı. Ancak kaynaklar, kamuoyundaki yanlış anlamaları önle- mek için kararda bu vurgunun yapıldığını, dava karara bağ- lanırken, türban davasında olduğu gibi, maddelerin anayasa- nın değiştirilemez maddelerine aykırı olup olmadığının ince- lenebileceğini söyledi. Yüksek Mahkeme, verdiği bu kararla, anayasa değişikliği paketlerinin iptali istemiyle açılan davala- rın referandum yapılmadan önce görüşülebileceği yönündeki
2001 ve 2007’deki eski kararlarını da tekrarlamış oldu.
Kritik Görüşme
Yüksek Mahkeme’nin kritik kararı öncesinde, kamuoyunda “referandumdan önce iptal davası açılamaz ve görüşülemez” iddiası yoğun olarak tartışılıyordu. Toplantı öncesi, raportö- rün, “Dava dilekçesinde, anayasanın değiştirilemez maddele- rine aykırılık iddiasında bulunuluyor. Anayasaya göre, dava dilekçesinde bu iddiada bulunulamaz. Dilekçenin reddi gere- kir” yönündeki görüşü de tartışma yaratmıştı. Alınan bilgiye göre, toplantıda bu iki görüş de masaya yatırıldı. Bazı üyeler, referandumdan önce anayasa paketinin yasalaşmış sayılama- yacağını, yasa haline gelmeyen bir düzenlemeye karşı da
8
|
|
7
|
|
iptal davası açılamayacağını savundu. Bazı üyeler de dilekçe- nin anayasaya aykırı hazırlandığı iddiasının doğru olmadığı- nı, dilekçenin sadece yeterli sayıda imza taşıyıp taşımadığı, usulüne uygun hazırlanıp hazırlanmadığı boyutuyla ele alına- bileceği görüşünü ileri sürdü.
Askeri Yargıtay Kökenli Üyesi
Tartışmaların ardından, 111 milletvekilinin açtığı davanın di- lekçesinin kabul edilerek, davaya devam edilip edilmeyeceği konusunda oylama yapıldı. Oylama sonunda 2’ye karşı 9 oyla dilekçenin kabulüne, davanın görülmesine devam edilmesi- ne karar verildi. Dosyanın, dava dilekçesine ilişkin görüşü-
nü hazırlaması için raportöre teslimi de kararlaştırıldı. Karşı oy kullanan üyelerin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Aske- ri Yargıtay’ın gösterdiği 3 aday arasından 22 Nisan 2010’da
asıl üyeliğe atadığı Nuri Necipoğlu ile Gül tarafından YÖK’ün gösterdiği 3 aday arasından 9 Nisan 2010’da atanan Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Engin Yıldırım olduğu öğrenildi.
Bıçak Sırtı
Kulislerde, toplantıda ortaya atılan görüşlerin davanın kara- ra bağlandığı aşamada, bıçak sırtı bir oylama yapılacağını or- taya koyduğu konuşuldu. Önceki yıllarda ortaya konulan gö- rüşler dikkate alındığında, oylamada kararın kılpayı çıkacağı yorumları yapıldı. Anayasa değişikliklerinin iptali için 11 üye- li mahkemeden 7 üyenin iptal yönünde oy kullanması gereki- yor. Kulislerde, davanın da 7’ye 4 ya da 6’ya 5 gibi bir şekil- de sonuçlanmasının yüksek ihtimal olduğu belirtiliyor. Top- lantıda, paketin yürürlüğünün durdurulmasına gerek olup ol- madığı da tartışıldı. Ancak anayasaya göre, değişikliğin ipta- li istemiyle açılan davanın ivedilikle görüşülmesi gerektiğin- den ve davanın referandum öncesi ele alınması benimsendi- ğinden bu aşamada yürürlüğün durdurulmasına gerek görül- medi. Paketin görüşülmesinin referandum sonrasına ertelen- mesi gibi gelişmenin yaşanması halinde, yürürlüğün durdu- rulması isteminin yeniden gündeme getirilerek oylanabilece- ği belirtildi.
“Şekil” Vurgusu
Hazırlanan karar metninde, “Dava dosyasında eksiklik bulun- madığı ve işin şekil yönünden incelenmesinin kararlaştırıldı- ğı” vurgusu yapıldı. “Şekil vurgusu” ifadesi de özellikle vur- gulandı. Kaynaklar bu durumu, “Diğer iptal davalarında oldu- ğu gibi, ‘ilk inceleme bitti, esasa geçildi’ vurgusu yapıldığın- da yanlış yorumlar yapılıyor. Anayasaya göre, anayasa deği- şiklikleri zaten sadece şekil yönünden incelenebilir.
Anayasadaki kural anımsatılarak, tartışmaların önüne geçil- mesi amaçlandı” diye açıkladı.
Türban Kararı
Anayasa Mahkemesi, üniversitelerdeki türban yasağının kal- dırılmasına yönelik anayasa değişikliğini de anayasada-
ki “sadece şekil denetimi yapılabilir” kuralına rağmen iptal etmişti. Mahkeme, bu kararını, “anayasanın değiştirilemez maddelerine aykırı bir değişiklik yapılıp yapılmadığını ince- lemek için madde metninin incelenmesi gerekir. Ancak bu esas denetimi anlamına gelmez. Yapılan, değiştirilemez mad- delerin dolaylı yoldan değiştirilip değiştirilmediği konusunda bir şekil denetimidir” diye açıklamıştı. Bazı üyeler bu durum için, “Diyelim ki ‘Türkiye bir hukuk devleti değildir’ şeklin-
de bir anayasa değişikliği yapıldı ve TBMM’de yeterli oyla ka- bul edildi. Bu madde, anayasanın değiştirilemez maddelerine aykırılık oluşturur. Bunu tespit edebilmek de madde metnine bakmak gerekir. Bu esas denetimi değil, şekil denetimi için yapılan bir eylemdir” yorumunu yapmıştı.
İnsan Hakları Örgütlerinden Tepki
Anayasa Mahkemesi’nin davaya devam kararının ardından
9 Haziran günü, konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan in- san hakları örgütleri, Anayasa Mahkemesi’ni özgürlüklerden ve demokrasiden yana bir tavır göstermesi gerektiğini be- lirtti. Açıklamada Mahkeme, Anayasa’nın 90. maddesinin ru- huna uygun davranmaya, halkın kendi geleceğine ilişkin ka- rar verme hakkına saygı duymaya çağırıldı. Demokrat Yar-
9
|
|
7
|
|
gı Derneği, Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derne- ği, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği, İnsan Hakları Günde- mi Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Der- neği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin gerçekleştir- diği ortak açıklama metnine www.ihop.org.tr adresinden ula- şabilirsiniz.
10
|
|
7
|
|
NAMUS CİNAYETİ
TÖRE KAPSAMINA SOKULDU, SANIKLARA DAHA AĞIR CEZA VERİLDİ
İZLEM
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, töre cinayetleri konusunda, bu- güne kadar verdiği kararların da ilerisinde, emsal niteliğinde bir karara imza attı. Yargı çevrelerinde töre-namus cinayetle- ri açısından “devrim” niteliğinde sayılan karara göre, namu- sunu kurtarma gerekçesiyle cinayet işleyen kişinin cezasın- da, cinayeti aile meclisi kararıyla işlemese bile, tahrik indi- rimi yapılmayacak. Aksine, bu kişiye tasarlayarak öldürdüğü gerekçesiyle, normal öldürme suçundan değil, nitelikli öldür- me suçundan ceza verilecek.
Karara konu olay, 2007’de Kayseri’de yaşandı. Annesini, M.T.E.’nin işyerinde saçları dağınık halde gören gören E.P., M.T.E.’nin de fermuarını çektiğini fark etti. Bunun üzerine M.T.E. ile annesi arasında ilişki olduğunu düşünen E.P., du- rumu ağabeyi N.M.P.’ye bildirdi. İki kardeş, M.T.E.’yi öldür- meye karar verdi. İki kardeş, M.T.E.’yi, kendilerine açıklama yaptığı sırada vurarak öldürdü.
Tahrik İndirimi
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi, iki kardeşin, cinayeti ağır tahrik altında işlediğine karar verdi. Mahkeme, cezaların- da tahrik indirimi yaptığı kardeşlerden E.P.’yi 6 yıl 8 ay,
N.M.P.’yi 10 yıl hapse mahkum etti. Karara yapılan itiraz üze- rine dosya Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin gündemine geldi.
Kararı bozan daire, sanıkların cezasında tahrik indirimi ya- pılamayacağını hükme bağladı. Kararda, cinayetin “töre/na- mus” saikiyle işlendiği belirtilerek, sanıkların annelerinin davranışını, namus ve şerefi eksilten bir davranış olarak nite- lendirdiği vurgulandı. Kararda, bu nedenle sanıklara, töre sa- ikiyle adam öldürme suçundan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi gerektiği ifade edildi. Kararda, sanıkların re- şit ve dul olan annesinin davranışının da haksız tahrik oluş- turmadığı ifade edildi.
Daire Direndi
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise ilk kararında direndi. Ka- rarda, töre ve namus cinayetinin aynı anlamı taşımadığı be- lirtilerek, “Namus cinayeti olarak adlandırılan eylemler, bi- reysel olmasına karşın, töre cinayetinde özellikle genç kız ve evli kadınların aile veya aşiret gelenlerinin onayı olmaksızın karşı cinsle ilişki kurması, evlenmesi, kaçırması gibi olayların ailenin onurunu kırması gerekçesi ile aile meclisi kararı ile öldürülmesi söz konusudur “dedi.
Yargıtay’a Uymadı
11
|
|
7
|
|
Yerel mahkemenin direnme kararı nedeniyle dosya Yargı- tay Ceza Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını kaldırdı ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin namus ve töre cinayetini aynı kefeye koyan, töre cinayeti için aile meclisi kararının ön koşul olmadığını belir- ten kararını onadı.
12
12
ERDOĞAN DA “YOUTUBE”A
GİREMEYECEK
İZLEM
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde bu- lunan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), “Youtu- be” internet sitesine yönelik erişimin engellenmesinin ardın- dan tartışma yaratacak yeni bir uygulamaya imza attı. TİB, erişimi engelli olmasına rağmen “Youtube”a erişilmesini sağ- layan, “Google”a ait bazı IP adreslerine erişimin engellen- mesi için servis sağlayıcılara yazı gönderdi. Servis sağlayıcı- lar, bu durumu abonelerine “Google’a sınırlama” olarak du- yurdu. BTK’dan yapılan açıklamada ise konunun Google’la il- gili olmadığı vurgulanarak, yaşanan sıkıntıların Google tara- fından çözülebileceğini, çözülmemesinin şirketin kendi ter- cihinden kaynaklandığını vurguladı. TİB’in koyduğu yasak- lar, daha önce yasaklı olmasına rağmen Youtube’a girebildi- ğini söyleyen Başbakan Erdoğan ve binlerce kişinin “Youtu- be” erişimini tamamen engelleyecek. Google uygulamaları- nın yavaşlaması ya da açılmaması sorunu konusunda ise TİB adım atmayacak.
Atatürk’e yönelik hakaret içeren videolardan dolayı Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 5 Mayıs 2008 tarihli kararı doğrul- tusunda, o tarihten bu yana “Youtube”a erişimi engelleyen
Dostları ilə paylaş: |