1. İş Görme Borcu
İş sözleşmesinin işçinin temel borcu iş görme borcudur. İş görme borcunun unsurları ve hükümleri aşağıdaki şekilde açıklanabilir:
a)İş görme borcunun unsurları -
İşçinin işi kendisinin yapması
Sözleşmeden veya durumun gereğinden aksi anlaşılmadıkça işçi yüklendiği işi bizzat yapmakla yükümlüdür (BK, m. 395). Borçlar Kanununun bu kuralı emredici nitelikte değildir. Bu kuralın aksi, taraflarca iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılabilir.
-
İşçinin çalışma koşullarına uyması
İşçi iş görme borcunu yerine getirirken mevzuatın emredici kurallarına, varsa toplu iş sözleşmesi hükümlerine, iş sözleşmesine ve sözleşmede düzenlenmeyen konularda belirtilen hukuk kaynaklarına aykırı olmamak koşuluyla işverence verilen talimata uymak zorundadır. İşçi sözleşmede kararlaştırılan işi yapmakla yükümlüdür. İşçi, işi sözleşmede kararlaştırılan yerde ve uygulamada görüldüğü gibi, genellikle işyerinde yapar. İşverenin birden çok işyeri olması halinde yazılı rızası olmadıkça işçi bir işyerinden başka bir işyerine nakledilemez.
-
İşçinin işi özenle yapması
İşçi işgörme edimini yerine getirirken özenli davranmak, işini özenle yapmak zorundadır. İşçi işin görülmesi sırasında gereken tüm dikkati göstermeli ve mesleki bilgisini, fikri ve bedeni yeteneklerini gerektiği şekilde kullanmalıdır. İşçinin özen borcu sadece edim sonucuna yönelik değildir. İşçi, işin görülmesi sırasında işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye de özen göstermekle yükümlüdür (m. 396/1). İş Kanunu m. 25/II, (ı) bendi bu yükümlülüğe aykırılığı bir yaptırımı halinde işveren işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedilir. Tüm bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, işçinin işgörme edimini özenle yerine getirdiğinden söz edebilmek için, işçinin işini yaparken kendisinden beklenen tüm özeni göstermesi, iş güvenliğini tehlikeye düşürmemesi, işyerindeki mal ve eşyanın hasar veya kaybına sebebiyet vermemesi (BK, m. 396/1) gerekmektedir.
b) İş görme borcunu yerine getirmemenin hukuki sonuçları
İşçi işgörme borcuna aykırı davranır, bir diğer deyişle bu borcunu hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse (işverene belli bir miktarı aşan zarar verecek biçimde) işveren işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. İş Kanunu m. 25/II, (h) bendine göre, işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi haklı nedenle fesih sebebidir.
İş Kanununun 25. maddesi II. bendinin (ı) bendi ise, işgörme borcunun özenle yerine getirilmemesinin yaptırımını düzenlemektedir. Buna göre, işçinin kendi isteği (kasdı) veya savsaması (ihmali) yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp eli altında bulunan makinaları, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarı ile ödeyemeyecek ölçüde hasara uğratması halinde, işverenin iş sözleşmesini süresiz fesih bildirimi ile sona erdirebilir.
İşçinin işgörme borcunu gereği gibi, özenle yerine getirmemesi bazı durumlarda geçerli sebep de oluşturabilir. İşçinin işini eksik, kötü, yetersiz ifa etmesi halinde işçinin bu davranışı uyarılara rağmen devam ediyor ve işyerinde olumsuzluklara yol açıyorsa artık bunun geçerli sebep olarak kabul edilmesi gerekir.
İşçinin işverene otuz günlük ücreti tutarına ulaşmamakla birlikte özen borcuna aykırı davranışı nedeniyle verdiği bir zarar söz konusu ise haklı sebepten söz edilemez. İşçinin iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshi mümkündür.
-
İşçinin işverene karşı sorumlu olması
İşçinin özen borcuna aykırı davranması ve bunun sonucunda bir zarar doğması halinde işçi işverene karşı meydana gelen zarardan dolayı sorumludur. Türk Borçlar Kanununun 400. maddesine göre, “İşçi, iş görme borcundan dolayı işverene kusuru ile verdiği zarardan sorumludur (TBK, m. 400/1). İşçinin bu konudaki sorumluluğunun belirlenmesinde, işin tehlikeli olup olmaması, uzmanlığı ve eğitimi gerektirip gerektirmemesi ve işçinin işveren tarafından bilinen veya bilinmesi gereken yetenek ve nitelikleri göz önünde tutulur” (TBK, m. 400/2). İş Kanununun 23. maddesinde de, işçinin, süresi belirli sürekli iş sözleşmelerinde sürenin bitiminden önce, belirsiz süreli sürekli iş sözleşmelerinde ise bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp başka bir işverenin işine gitmek suretiyle iş görme borcunu yerine getirmemesi halinde sorumlu tutulacağı öngörülmektedir.
2.İşverenin Talimatına Uyma Borcu
İşçinin iş sözleşmesinden doğan borçlarından biri de işverenin talimatlarına uyma borcudur. Türk Borçlar Kanununa göre, işveren işin görülmesi ve işçilerin işyerindeki davranışlarıyla ilgili genel düzenlemeler yapabilir ve onlara özel talimat verebilir. İşçiler bunlara dürüstlük kurallarının gerektirdiği ölçüde uymak zorundadırlar (TBK. m. 399).
Sadakat borcu, Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. İşçi, işverenin haklı çıkarlarının korunmasında sadakatle davranmak zorundadır (TBK. m. 396/1). Sadakat borcu, işçinin, işverenin ve işletmenin haklı çıkarlarını koruma ve onlara zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğüdür. İşçi, işverenin veya işletmenin çıkarlarını korumak amacıyla kendisinden beklenen davranışları yapmak zorundadır. Örneğin, işçinin işyerinde hırsızlık yapan kişiyi işverene bildirmesi gibi. İşçi, işvereni zarara uğratacak her türlü davranıştan da kaçınmak zorundadır. Örneğin, işverenin meslek sırlarını açıklamamak gibi.
Türk Borçlar Kanununa göre, işçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece, sadakat borcuna aykırı olarak bir ücret karşılığında üçüncü kişiye hizmette bulunamaz ve özellikle kendi işvereni ile rekabete girişemez. İşçi, iş gördüğü sırada öğrendiği, özellikle üretim ve iş sırları gibi bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz. İşverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde işçi, hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sır saklamakla yükümlüdür (m. 396/3, 4).
Belirtelim ki, bu hüküm İş Kanunu kapsamına giren işçiler için de geçerlidir. Bunun sonucunda söz konusu hükme aykırı davranan işçinin bu davranışı sadakat borcuna aykırılık oluşturur.
İş Kanununun 25. maddesi uyarınca işveren, sadakat borcuna aykırı hareket eden işçinin iş sözleşmesini, belirli süreli iş sözleşmelerinde sürenin bitiminden önce, belirsiz sürelilerde ise bildirim süresinin geçmesini beklemeksizin feshedebilir. İşverenin ayrıca tazminat isteme hakkı saklıdır (İş K. m. 26/2).
Dostları ilə paylaş: |