İSLÂM DÜŞÜNCESİNDE İNSAN HÜRRİYETİ 4
ÖNSÖZ 4
GİRİŞ 4
el-CÜVEYNİ HAYATI VE ESERLERİ 4
A- Hayatı 4
1- Kimlik: İsmi, Doğumu, Nisbet ve Künyeleri 4
2- Çocukluğu ve Yetiştiği Aile Ortamı 5
3- İlmî Çevresi, Hocaları ve Kültürü 6
4- Bir Mezhebi Taassuptan Kaçış; Memleketi Nîsâbûr'u Terki, Bağdat ve Hicaz Seferleri 8
5- Memleketine Dönüşü ve Nizamiye Medresesi Müderrisliği 8
6- Ahlâkı ve Şahsiyeti 9
7- Başkalarına Göre Cüveynî 9
8- Talebeleri 9
1- El-Gazzâli (V. 505/1111) 9
2- El-Kiyâlherrâsî (V. 504/1110) 10
3- El-Havâfî (V. 500/1106) 10
4- Ebu'l-Kâsım El-Ensârî (V. 512/1118) 10
9- Vefatı 10
10- Kelâm İlmindeki Yeri 11
B Eşerleri 12
1- Kelâm İlmine Ait Eserleri 12
1- Eş-Şâmil Fî Usûli'd-Dîn: 12
2- El-İrşâd İlâ Kav Âttı'l-Edilleti Fî Usûlî'l-İtikâd: 12
3- El-Akîdetü'n-Nizâmiyye: 12
4-Luma' Fîkavâidi Ehli's-Sünneti Ve'l-Cemâ’a: 13
5- Şifâu'l-Ğaül Fî Beyânı Mâ Vaka'a Fît-Tevrâti Ve'l - İncili Mînet-Tebdîl: 13
6- Mesâilu'l-İmâm 'Abdu'l-Hak Es-Sakalî Ve Ecvibetuhâ Li'l-İmâm Ebîl-Me'âlî: 14
7- El-Ğıyâsî, Ğıyâsü'l-Ümem Fil-Tiyâsi'z-Zulem: 14
8-Usûlü'D-ini 14
2-Fıkıh İlmine Ait Eserleri 14
1- Nihayetu'l-Matlab Fî Dirayeti'l-Mezheb: 14
2- Muhtasaru'n-Nihâye: 14
3- Es-Silsîle Fî Ma'rifeti'l-Kavleyni Ve'l-Vecheyni Alâ Mezhebi'ş-Şâfii 14
3- Usûl-i Fıkh'â Ait Eserleri 15
1- El-Burhân Fî Usûli'l-Fıkh: 15
2- El-Verekât Fî Usûli'l-Fıkh: 15
3- El-Esâlîb Fîl-Hilâfiyyât: 15
4- Ğunyetül-Müsterşidîn: 15
5- Muğîsu'l-Halk Fi İhtiyâri'l-Ehak: 15
6- Risale Fît-Taklîd Ve'l-İctihâd . 16
7- Et-Tuhfe Fî Usûli'l-Fıkh . 16
8-Dürretul-Mudıyye Fî Mâ Vaka'a Fîhil-Hilâ-Fu Beyne'ş-Şâfi'iyyeti Ve'l-Hanefiyye . 16
9- Telhîsüt-Takrîb . 16
4- Diğer Eserleri: 16
1- El-Kâfiye Fîl-Cedel: 16
2- Medârikü'l-'Ukûl: 16
KUR'AN'DA İNSAN HÜRRİYETİ 17
I. Fiil Kavramı 17
II. İnsan Hürriyetinin Kur'an'î Temelleri 18
A- Kur'an'da İlahî İrade ve Fiiller 18
B- Kur'an'da, İradesi ve Fiilleri Açısından İnsan 19
1- Cebir Altındaki İnsan 20
2-Mutlak Bağımsız İnsan 20
3- Cebir ve Hürriyetin Birlikte İfade Edilişi 21
C- Kur'an'ın Bütünlüğü Çerçevesinde Konunun Tahlili 21
2. İSLAM KELAMINDA İNSAN HÜRRİYETİ 22
1. İRADE AÇISINDAN İNSAN VE FİİLLERİ 23
A- Cebriye 23
1- Cebriyye'nin Tarihçesi 23
2- Cebriyye'de İnsan İradesi ve Fiilleri, Ya da Robot Varlık; İnsan 23
3- Cebriyye'nin Delilleri 24
a) Naklî Delilleri 24
b) Aklî Delilleri 24
B- Mu'tezile 24
1- İlâhî Adalet ve İrâde 24
2- İnsanın Hür İradesi 26
3- İnsan Hürriyetinin Delilleri 27
a) Naklî Delilleri 27
b) Aklî Delilleri 28
C- Eş'ariyye 30
1- İlâhî İrade 30
2- İlâhî İrade İçinde Kaybolan İnsan İradesi 31
D- Mâturîdiyye 31
1- İlâhî İrade 32
2- İlâhî İrade Yanında Dengede Tutulan İnsan İradesi 32
E- Cüveynî'ye Göre İrade 34
1- İlâhî İrâde 34
2- İrade-Emir İlişkisi 35
3- İnsan İradesi 35
II. İnsanın Gücü, İstıtâa 37
A- Mu'tezile ve Yaratıcı Kudret 37
B- Eş'ariyye'de İstıtaa; Etkin Olmayan Güç 38
C- Mâturîdiyye Ve İnsanın Etkin Gücü 39
D- Cüveynî'ye Göre İstıtâa 40
1- Kudretin Varlığı 40
2- Kudretin Sürekliliği Meselesi 40
3- Kudret - Fiil Birlikteliği ve Karşıt İki Fiil 41
III. Fiillerin İnsana Maledilişi; Kesb 43
A- Kesb Kavramı 43
B- Mu'tezile'de Kesb; Gayr-i Mâkul Bir Kavram 44
c- Eş'ariyye Ve Fiillerinde İnsanın Belirsiz Rolü; Kesb 45
d- Mâturîdiyye'de Kesb; İnsan İradesinin Eyleme Dönüşmesi 46
E- Cüveynî'ye Göre Kesb Meselesi 46
3. TAHLİL VE TENKİD 49
I- Cebrî Düşüncenin Kritiği 49
Cebrî Düşünceyi Doğuran Sebepler 50
1- Dinî-Psikolojik Sebep 50
2- Siyasî Sebep 50
II. Mu'tezilî Düşüncenin Tahlili 51
Mu'tezilî Düşünceyi Doğuran Sebepler 54
1- Tepkici Bir Tavırla Nakli Tek Taraflı Değerlendirme 54
2- Sosyal ve Siyasî Sebep 54
III. Eş'arî Anlayışın Tahlili 55
A- Eş'arî'nin Düşünce Hayatındaki Değişiklik ve Tezahürleri 55
B- İlâhî İrade ve Kudret İçinde Kaybolan İnsan İradesi ve Sorumluluğu 55
IV. Mâturıdı Düşüncenin Tahlili 55
A- Maturîdî'nin Yetiştiği Düşünce Ortamı 56
B- İlâhî İrade Ve Kudretin Yanında Dengede Tutulan İnsan İradesi Ve Sorumluluğu 56
V. Cüveyni Ve İnsan Hürriyeti 56
A- Geleneksel Çizginin Devamı 57
B- Hürriyetçi Yaklaşım 58
SONUÇ 60
BİBLİYOGRAFYA 61
Davranışlarıyla ilgili olarak insanın sorumluluk taşıdığı hususunda şüphe yoktur. Ancak, insanın sorumluluğunun tahakkuk edebilmesi için onun bu mesuliyetini yerine getirebileceği bir takım kabiliyet ve imkânlara sahip olması, bir başka ifadeyle davranış hürriyetinin bulunması gerektiği de peşinen düşünülmesi zorunlu bir keyfiyettir.
İşte insanın böyle bir hürriyete sahip olup olmadığı ve bunun sınırları meselesi ilk dönemlerden itibaren, hatta ilk insanla birlikte tartışılmaya başlanmış bir konudur.
Davranışlarıyla ilgili olarak insanın hürriyet alanı ne kadardır, daha doğrusu böyle bir davranış hürriyeti var mıdır, yok mudur? Sorumluluklarının tahakkuku açısından bulunması gerektiği, en azından bir şuur halinde hissedilen bu hürriyetin sınırı nedir? İnsan için mutlak anlamda bir hürriyetten bahsedilebilir mi, edilemez mi? Varlığıyla birlikte, sahip olduğu tüm imkânları da kendisine borçlu olduğu, yaratıcısı, yoktan var edicisi Allah'ın mutlak kudret ve iradesi karşısında bu hürriyetin etkinliği ve rolü ne kadardır? Şayet böyle bir hürriyetten bahsedilemeyecekse o vakit insanın sorumluluğu ve bu sorumluluğun anlamı ne olacaktır?
İşte bu ve benzeri sorular ilk insanla birlikte beşer aklını kurcalayan ve düşündüren şeylerdir.
Kur'an-ı Kerim'de Bakara sûresinin 35 ila 38, âyetlerinde anlatıldığı şekilde, şeytanın, ayaklarını kaydırması neticesinde, Hz. Âdem ve eşinin yasak ağaçtan yemeleri sonucu cennetten kovulmaları hadisesi, kanaatimizce, insan hürriyeti ve sorumluluğunun ilk tartışma noktasıdır.
Bu konuda, farklı yaklaşımlarla daha önce yapılmış ve bizim bu çalışmamızda istifade ettiğimiz araştırmalar mevcut olmasına rağmen konuyu bir başka açıdan yeniden ele alışımız, takip ettiğimiz farklı metoda ilaveten, bu noktada kendimizi bir daha sorgulamak arzusu olarak düşünülmelidir.
Meseleyi İmâmu'l-Harameyn el-Cüveynî (v.478/1085)'nin görüşleri çerçevesinde şekillendirmemizin sebebi ise; onun, İslâm düşüncesindeki önemli yerine ilaveten, bu mühim meselede kendisini iki defa ve farklı biçimlerde sorgulamak suretiyle konu hakkında ciddî biçimde kafa yormuş olmasıdır.
Cüveynî'nin bu husustaki ilk düşüncesi ve vardığı sonuç meşhur Eş'arî görüşle aynıdır. Ancak, bu düşünce tarzı kendisini tatmin etmemiş olmalı ki o, konuyu ayrı bir eserinde ikinci defa ele almış ve birinci düşünüş tarzının tam hilafına bir sonuca ulaşmıştır. Bu durum bizce önemlidir. Demek ki konu, fert fert herkesi ilgilendirmesinin ötesinde, bazen aynı insan tarafından değişik biçimlerde düşünmeyi gerektirecek önemde ve değerdedir.
Doç. Dr.Mevlüt Özler