280 Bkz.. eş-Şehristânî, el-Milel, I, 43, 45; Cârullah, Zühdî Hasan, el-Mu'tezile. Kahire. 1366/1947, s.5; Işık, Kemal, Mu'tezile'nin Doğuşu ve Kelâmı Görüşleri, Ankara, 1967 , s.69; Çağatay, Neşet- Çubukçu, İbrahim Agâh, İslâm Mezhebleri Tarihi, Ankara, 1976, s.110.
281 Abdulhamîd, a.g.e.. s.268
282 el-Hayyât, Ebu'l-Hüseyn Abdurrahîm b. Muhammed, el-İntisâr ve'r-Red alâ İbni'r-Râvendî el-Mülhid, nşr. Albert N. Nader. Beyrut, 1957. s.61-62; Abdulcebbâr, Şerh, s.390. krş. el-Eşarî, Makâlât, s.230; el-Mâturîdî, Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd, Akâid Risalesi, nşr. Yusuf Ziya Yörükân, İstanbul, 1959, s.13;
284 en-Nesefî, Ebu'l-Mu'în Meymûn b. Muhammed, Bahru'l-Kelâm, Mısır, 1329/1911, s.40.
285 el-Kabî, Ebu'l-Kâsım Abdullah b. Ahmed b. Mahmûd el-Belhî, el-Makâlât, tah. Fuâd Seyyid, (Abdulcebbâr'ın Fadlu'l-İ'tizâl'ı ile birlikte), Tunus, 1406/1986, s.63; en-Nesefî, Tabsıra, vr. 184 b- 185 a; a.mlf., et-Temhîd li Kavâ'idi't-Tevhîd, yazma, Süleymaniye Kütüphanesi Şehid Ali Paşa Bölümü, no: 1579, vr.52 b.
288 Bkz., Abdulcebbâr, Şerh, s.324; eş-Şehristânî, el-Milel, I,85. Fiilleri konusunda insanı hür ve bağımsız kabul eden Mu'tezile'nin ilk temsilcileri, insanı doğrudan fiilinin yaratıcısı olarak isimlendirmiyorlardı. el-Cüveynî (v.478/l085)'ye göre bunun sebebi; ilk Mu'tezilîlerin, Allah'tan başka yaratıcı kabul etmeyen ve yaratma vasfını Allah'tan başkasına nisbet etmeyen Selefe yakın bir devrede yaşamış olmalarıdır. Ancak, daha sonra Ebû Alî el- Cübbâî (v.303/916) ortaya çıkınca insanı fiillerinin yaratıcısı olarak isimlendirdi ve ondan sonraki Mu'tezilîler de bu vasfı kullanarak insanı fiillerinin halikı (yaratıcısı ) olarak isimlendirdiler ( Bkz., el-Cüveynî, el-İrşâd, s.l88; en-Nesefî, Tabsıra,vr.l84 b-185 a; a.mlf., et-Temhîd, vr. 52 b; en-Nesefi, Ebu'1-Berekât, el-İ'timâd fî'I-İ'tikâd, vr.71 a). el-Cübbâl'den önceki Mu'tezilîler insanın fiilinin mucidi ve muhteri'i (icad edicisi) diye isimlendiriyorlardı. Ancak el-Cübbâî ve taraftarları, "yaratma" ile "icad"etme arasında bir fark görmediler ve insanı fiillerinin yaratıcısı olarak isimlendirdiler (Bkz., et-Taftâzânî, Şerhul-Akâid, s.l09). Bununla beraber Abdulcebbâr bu konuda daha çok "muhdis" (ihdas eden, meydana getiren ) tabirini kullanır ( Bkz.. Abdulcebbâr, el-Muğnî, VIII, 3; a.mlf., Şerh, s.332). Ancak, Abdulcebbâr." yaratma - halk " lafzının insan için de kullanılabileceğini söyler (Bkz., Abdulcebbâr,el-Muğnî, VIII, 162 vd.; a. mlf, Şerh, s.380).
316 en-Nesefî, et-Temhîd, vr.54 b; en-Neşşâr, a.g.e., I. 482.
317 Bkz., Abdulcebbâr, Şerh. s.333-334. Geniş bilgi için bkz. a. mlf., el-Muğnî. VIII, 83 vd.
318 Abdulcebbâr, Şerh. s.345, 348-349, 357.
319 İbnHazm, a.g.e.,m,92.
320 Bkz., en-Neşşar, a.g.e., II, 480.
321 Bkz,. Abdulcebbâr, el-Muhît, s.342,398.
322 Osman, a.g.e.. s.343.
Mu'tezile içerisinde bazıları, sadece cisimlerin yaratılışını Allah'a nisbet ederek, arazların meydana gelişini, cisimlerin tabiatına bağlamaktadır. Meselâ, ateşin yakmasıyla, güneşin ısıtması, Allah'ın yaratmasıyla değil, bu cisimlerin tabiatından kaynaklanmaktadır. İhtiyar sahibi varlıkların hareket ve sükunları da öyledir. Canlının hareket etmesiyle, hareketsizliği onun tabiatından kaynaklanan tabiî bir durumdur. Muammer b. Abbâd es-Sülemî (v.220/835) bu görüştedir (Bkz., eş-Şehristânî, el-Milel, I, 66).
323 Abdulcebbâr, el-Muhît, s.399.
324 Abdulcebbâr, el-Muhît, s.398.
325 Abdulcebbâr, a.g.e.. s.398.
326 Bkz., Abdulcebbâr. a.g.e., s.399.
327 el-Eş'arî'nin hayatı hakkında geniş bilgi için bkz. Allard. Michel, Eş'ari’nin Hayatı, trc. Mustafa Said Yazıcıoğlu, A.Ü.İ.F.D.c.XXV'den ayrı basım, Ankara, 1981, s.457-476.
332 el-Eş'arî. el-İbâne, s.53; el-Bâkillânî, Ebû Bekr Muhammed b. Tayyîb, Kitâbu't-Temhîd, ngr. Richard J.M.c. Carthy S. J. , Beyrut, 1957, s.280vd.; a.mlf,, el-İnsâf, s.157,
350 İzmirli, İsmail Hakkı, Yeni İlm-i Kelâm, İstanbul, 1340-1343,1,110.
351 İmam Mâturîdî'nin hayatı ve eserleri hakkında geniş bilgi için bkz.deprem, M.Saim, İrâde Hürriyeti ve İmam Mâturîdî, İstanbul, 1980, s.251-263; Işık. Kemal, Mâturîdî'nin Kelâm Sisteminde İman, Allah ve Peygamberlik Anlayışı, Ankara, 1980. s.7-21; Yazıcıoğlu, Mâturîdî Kelâm Ekolünün İki Büyük Sîması: Ebû Mansûr Mâturîdî ve Ebu'l-Mu'în Nesefi, A.Ü.İ.F.D., c. XXVIF den ayrı basım, Ankara, 1985.
352 el-Mâturîdî, et-Tevhîd, s.226; en-Nesefî, Tabsıra, vr.I93 b vd.
353 en-Nesefî Ebu'l-Berekât, el-İ'timâd, vr.71 a; İbn Hümâm, a.g.e., s.91
354 en-Nesefî, Tabsıra. vr.197 b.
355 Mâturîdiyye'nin naklî delilleri ve bunların geniş bir tahlili için bkz. Yazıcıoğlu, Maturidi ve Nesefi'ye göre İnsan Hürriyeti Kavramı, s.115 vd.
356 en-Nesefî, Tabsıra, vr.I93 b.
357 en-Nesefî, a.g.e.,vr.192 b.
358 el-Maturîdî. et-Tevhîd, s.286 vd.
359 Sâbûnî. Nûreddîn Ahmed b. Mahmûd b. Ebî Bekr, el-Bidâye fî Usûli'd- Dîn (Mâturîdiyye Akaidi), nşr. Bekir Topaloğlu, Ankara, 1979, s.71.
360 İbn Hilmâm, a.g.e.,s,119.
361 es-Sâbûnî, a.g.e., s.71.
362 en-Nesefî, Ebu'l-Berekât. el-İ'timâd, vr.80 a.
363 el-Maturîdî, et-Tevhîd, s.226.
364 Bkz, el-Mâturîdî, a.a.e., s.225-226.
365 Fussilet: 41/40
366 el-Hacc: 22/77.
367 el-Vakıa: 56/24.
368 el-Mâturîdî, a.g.e., s.225. krş en-Nesefî, et-Temhîd, vr.53 a.
379 Bkz., el-Harpûtî, a.g.e., s.240; Aydın, Ali Arslan, İslâm İnançları ve Felsefesi (Tevhîd ve İim-i Kelâm), İstanbul. 1979 , s.345; krş.Yüksel, Emrullah, Eş'arîler ile Maturîdîler Arasındaki Görüş Ayrılıkları, Atatürk Ü.İ.F.D., sayı, IX, Erzurum, 1990, s.4.