Atıf notu:
-Cennet’te terakki, bak: 326, 327.p.lar
547-qqCENNAT-I ADN –f2 _±X% : Adn Cennetleri. Hulûd üzere ikamet ve temekküm edilen Cennetler. (Kamus Tercümesinden)
Adn, bir yerde ikamet edip yerleşmek mânasına gelir. Cennât-ı Adn Kur’anda (9:72 (13:23) (16:31) (18:31) (19:61) (20:76) (35:33) (38:50) (40:8) (61:12) (98:8) âyetlerinde ve ekseriyetle “hulûd” mânasına zikredilir. (9:72) ile (61:12) âyetlerinde de zâhir mâna ile, güzel meskenler diye tercüme edilir.
548- qqCENNAT-ÜL ME’VA >—¶_W7~ _±X% : Me’va Cennetleri. Kur’an (32:19) âyetinde geçen bu tabir, her mü’minin dünyada kazandığı amel-i salih ve füyuzat-ı maneviye derecelerine göre mükâfatlarını görecekleri me’va ve makamları mânasına da gelir (Bak: 327.p.sonu)
«Evet âlem-i süflînin manevi tezgahları ve küllî kanunları, avalim-i ulviyededir.
Ve mahşer-i masnuat olan küre-i arzın hadsiz mahlukatının netayic-i amelleri ve cin ve insin semerat-ı ef’alleri, yine avalim-i ulviyede temessül eder. Hatta hasenat Cennet’in meyveleri suretine, seyyiat ise Cehennem’in zakkumları şekline girdikleri, pek çok emarat ve pekçok rivayatın şehadeti ile ve hikmet-i kâinatın ve ism-i Hakîm’in iktizasıyla beraber, Kur’an-ı Hakîm’in işaratı gösteriyor.
Evet zeminin yüzünde kesret o kadar intişar etmiş ve hilkat o kadar teşaub etmiş ki, bütün kâinatta münteşir umum masnuatın pekçok fevkinde ecnas-ı mahlukat ve esnaf-ı masnuat, küre-i zeminde bulunur, değişir daima dolup boşalır. İşte şu cüz’iyat ve kesretin menbaları, madenleri elbette küllî kanunlar ve küllî tecelliyat-ı esmaiyyedirki, o küllî kanunlar o küllî tecelliler ve o muhit esmaların mazharları da bir derece basit ve safi ve herbiri bir âlemin arşı ve sakfı ve bir âlemin merkez-i tasarrufu hükmünde olan semavattır ki, o âlemlerin birisi de Sidret-ül Münteha’daki Cennet-ül Me’vadır. Yerdeki tesbihat ve tahmidat, o Cennet’in meyveleri suretinde (Muhbir-i Sadık’ın ihbarı ile) temessül ettiği sabittir. İşte bu üç nokta gösteriyorlar ki; yerde olan netaic ve semeratın mahzenleri, oralardadır ve mahsulatı o tarafa gider.» (S.580)
549- Cennet-ül Me’va Kur’anda (53:15) (79:41) âyetlerinde mezkûrdur.
Kuranda (21:102) (41:31) (42:22) (52:22) (56:21) (77:42) ve emsali âyetlerinde de âhirette neler iştiha edilip istenirse, iştihaya uygun olarak o nimetlerin verileceği müjdelenir.
Hem yine Kur’anda (36:55 ilâ 58) (38:51, 52) (52:20 ilâ 24) (55:50 ilâ 71) (56:15 ilâ 37) (76:12 ilâ 22) (77:41,42) (78:31 ilâ 35) (83:22 ilâ 28) âyetleri Cennet nimetlerini beyan eden âyetlerden birkaç nümune olduğu gibi, (13:23) (52:21) âyetleri de akraba ve aileden salih olanlarla beraber Cennet’e girileceğini müjdeler. Müttakilere Cennet’in yakınlaştırılacağına (istifade ve telezzüzatlarının dereceleri üstün olacağına) dair (26:90) (50:31) (81:13) âyetleri de vardır.
Dostları ilə paylaş: |