Birkaç atıf notu:
-Gayr-ı müslime muhabbet mes’elesi, bak: 2560.p.da âyet notu.
-Mütecaviz olmayan düşmanla zahiren dostluk, bak: 2541, 2543.p.sonu
-Gayr-ı müslimlerle müsavat mes’elesi, bak: 1408.p.
780- «Sual: Bir kısım Jön Türk der: “Demeyiniz Hristiyanlara hey kâfir. Zira ehl-i kitabdırlar.” Neden kâfir olana kâfir demiyeceğiz?
Cevab: Kör adama, hey kör demediğiniz gibi... Çünki eziyettir. Eziyetten nehy var: _È[¬±8¬† >«†«~ ²w«8 ilh...
Saniyen: Kâfirin iki manası vardır: Birisi ve en mütebadiri dinsiz ve münkir-i Sani’ demektir. Şu mana ile, ehl-i kitaba ıtlak etmeğe hakkımız yoktur. İkincisi: Peygamberimizi ve İslâmiyeti münkir demektir. Şu mana ile onlara ıtlak etmek hakkımızdır. Onlar dahi razıdırlar. Lakin örfen evvelki mananın tebadüründen, bir kelime-i tahkir ve eziyet olmuştur.
Hem de daire-i itikadı, daire-i muamelata karıştırmağa mecburiyet yoktur. Kabildir, o kısım Jön Türklerin muradı bu olsun.» (Mün.33)
781- «Sual: Gayr-ı müslimin askerliği nasıl caiz olur?
Cevab: Dört vecihle:
Evvela: Askerlik kavga içindir. Dünkü gün siz o dehşetli ayı ile boğuştuğunuz vakit karılar, çingeneler, çocuklar, itler size yardım ettiklerinden size ayıp mı oldu?
Saniyen: Peygamber Aleyhissalatü Vesselâm’ın, Arab müşriklerinden muahid ve halifleri vardı. Beraber kavgaya giderlerdi. Bunlar ise, ehl-i kitabdır. Orduda toplu olmayıp müteferrik olduklarından, bizdeki ekseriyet ve kuvvet-i hissiyat, mazarrat-ı mütevehhimeye karşı sed çeker.
Salisen: Düvel-i İslâmiyede velev nadiren olsun gayr-ı müslim, askerlikte istihdam olunmuştur. Yeniçeri ocağı buna şahiddir.» (Mün.36)
Kur’an (2:75) âyeti, ehl-i kitab milletleri arasında Yahudilerin, din-i hakkı kabul etmeleri ihtimalinden en uzak olmalarından başka, onlardan bir grubun dahi, daima Kelâmullah’ı tahrif eden ehl-i nifak olduklarını beyan eder.
782- Ehl-i kitabın evsafı ve müslümanlara meveddet ve adavetçe vaziyetleri Kur’an-ı Kerim’de zikredilmiştir. Ezcümle:
«(5:82) ~Y6«h²-«~ «w<¬gÅ7~«— «…YZ«[²7~ ~YX«8³~ «w<¬gÅV¬7 ®?«—~«f«2 ¬‰_ÅX7~ Åf«-«~ Å–«f¬DÅB«7 “Gerek Yehud ve Nasara ehl-i kitab, gerekse bunların gayrı alelumum kâfir olan nâs içinde mü’minlere adavetçe en şiddetlisini, kasem olsun ki, Yahudiler ve müşrikleri bulacaksın. –Ehl-i imana şiddet-i adavet nokta-i nazarından Yahudileri müşriklerin de önünde göreceksin.–
Demek ki bunlar imandan uzaktırlar, kesîr-i fâsikûn, bunlarda daha ziyadedir. Çünki bunların dünyaya hırsı hepsinden çoktur.
(2:96) ~Y6«h²-«~ «w<¬gÅ7~ «w¬8«— ¯?Y«[«& |«V«2 ¬‰_ÅX7~ «‹«h²&«~ ²vZÅ9«f¬D«B«7 «— ilh... Ve çünki bunların kalbleri kasvetlidir. ®}«[¬,_«5 ²vZ«"YV5 _«X²V«Q«%«— (5:13) Hevaya inhimakleri, fesa-
da meyilleri, hakka karşı kibr ü inadları pek kuvvetlidir. Enbiyayı tekzib ve katilde, isyan ü ihtilalde mümareseleri pek ziyadedir.
783- >«‡_«M«9 _Å9¬~~Y7_«5 «w<¬gÅ7~ ~YX«8³~ «w<¬gÅV¬7 ®?Å…«Y«8 ²vZ«"«h²5«~ Å–«f¬D«B«7 «—
Ve yine kasem olsun ki, bütün bu nâsın mü’minlere meveddetçe en yakını: “Biz Nasarayız” diyenleri bulacaksın. Gerçi bunlar da umumiyetle mü’min değildir. Ve mü’minlere adavet bunlarda da vardır. Fakat cins cinse mülahaza edildiği zaman, öbürlerinin adavette şiddeti ziyade, bunların da mü’minleri sevebilmek kabiliyeti ziyadedir. Yani onların meveddetleri ihtimali büsbütün yok değil, lâkin bunların meveddeti daha ziyade melhuz ve daha ziyade yakın bir ihtimaldir. Bunlarda iman kabiliyeti, ehl-i iman muhabbeti, öbürlerinden fazla bulunur.
«t¬7† Bunların akreb bulunması şu sebebledir ki: «w[¬M[¬±M¬5 ²vZ²X¬8 Å–«_¬" bunlardan kıssîsler, yani ilm ü ibadetle meşgul keşişler _®9_«A²;‡«— ve rahibler, yani âhiret kor-
kusuyla manastırlarda nefislerini ezen taabbüdat ile meşgul târik-i dünyalar vardır.
«–—h¬A²U«B²K«< « ²vZÅ9«~«— Bir de bunlar mütekebbir değildirler. Mütevazi ve munistirler.» (E.T.1791)
784- Kur’an-ı Kerim’de: (2:121) (3:113, 114, 115, 199) (13:36) (28:52-55) ve emsali âyetler, ehl-i kitab’ın müsbet kısmının evsafını zikrederken, diğer pek çok âyetler de çoğunun yoldan çıktığını bildirir. (Bak: Kur’an 3:110)
Kur’an (4:159) âyetinde ehl-i kitabın, Hz. İsa’ya (A.S.) kabl-el mevt iman edecekleri bildirilir. (4:90) âyeti de mütecaviz olmayan gayr-ı müslime tanınan masuniyet hakkı ile alâkalıdır. Ehl-i kitabdan bazıları ise, müslümanları idlal etmek (Bak: Kur’an 3:69, 99; 4:44) hem de münafıklıkla aldatmak isterler. (Bak: Kur’an 3:72) (Bak: 3563.p.da âyet notu)
785- Mütecaviz dinsizliğe karşı İslâm Hristiyan ittifakı, asrımızın ehemmiyetli meselelerinden biri olmuştur. Bununla alâkadar olarak manidar bir hadiste şöyle buyruluyor:
« ²vU¬¶<~«‡«— ²w¬8~È—f«2 ²v; «— ²vB²9«~ «–—i²R«# «— _®X¬8³~ _®E²V. «•—Çh7~ «–YE¬7_«MB«,
Dostları ilə paylaş: |