Bir atıf notu:
-Emanet-i Kübra tabirinin bir cihette tarifi, bak: 818, 819, 1325.p.lar.
802- Bir âyet-i kerimede şöyle buyuruluyor:
«(23:8) «–Y2~«‡ ²v¬;¬f²Z«2«— ²v¬Z¬#_«9_«8«¬ ²v; «w<¬gÅ7~«— Ve onlar ki, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler. Emanet yalnız mala münhasır değildir. Bütün tekalif-i şer’iyye, hukukullah ve hukuk-u ibad, vekaletler, velayetler, me’muriyetler dahi emanetler cümlesindendir. Ahid de, gerek Allah’a ve Peygamber’e ve gerek nâsa karşı olan mukavelat ve taahhüdata şamildir.» (E.T.3429)
Hem yine Kur’anda: «(4:58) ²v6h8Ì_«< «yÁV7~ Å–¬~ Allah size şunları muhakkak emrediyor: _«Z¬V²;«~ |«7¬~ ¬_«9_«8«²~ ~—Ç…«¶Y# ²–«~ Biri, emanetleri ehline vermeniz;
¬Ä²f«Q²7_¬" ~YWU²E«# ²–«~ ¬‰_ÅX7~ «w²[«" ²vB²W«U«& ~«†¬~«— biri de, insanlar arasında hükm ü hü-
kümet ettiğiniz vakit adaletle hükmetmeniz.
803- Emanet, esasen insanın emin ve mutemed olması, yani kendine maddi veya manevi herhangi bir şeyin itminan-ı kalb ile korkusuz bir surette teslim olunabilir ve arzu edildiği zaman salimen alınabilir bir halde bulunması manasına masdar ve hasıl-ı masdar olduğu gibi, insanın bu haysiyet-i emanetine gerek Allah ve gerek kullar tarafından herhangi bir suretle bırakılmış olan şey’e de masdar bil-mana mef’ul olarak isim olmuştur. Hukuk-u hususiyeye taalluk eden ve emniyete tevdi’ olunan vedia vesaire, emanattan olduğu gibi, umur ve hukuk-u ammeye taalluk eden cihad, menasıb, velayet, imamet ve icra-i hükümet, nasihat, ifta dahi emanattandır...
804- Bu âyetin evliya-i umûr hakkında nazil olduğu da mervidir... Bu suretle ümera ve hükkam, bütün evliya-i umura, umum içinde veya suret-i mahsusada eda-i emanât ve adalet ile icra-yı hükm ü hükümet emredildikten sonra şimdi de sair ehl-i imana da bunları yapan ulül’emre itaatı ve fakat suret-i müstakillede değil, Allah’a ve Peygamber’e itaat tahtında itaatı, şu hitab-ı âmm ile emrediyor.» (E.T.1370-1373) (Bak: Ulu-l Emr)
805- Kur’an emanete riayet edenleri medheder. Ezcümle:
«(70:32) «–Y2~«‡ ²v¬;¬f²Z«2«— ²v¬Z¬#_«9_«8«ž¬ ²v; «w<¬gÅ7~«— Emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler. Kavilden, halden, fiilden, maldan, hukukullahdan, hukuk-u ibaddan kendilerine emanet edilen şeylere ve Allah’a ve kullarına, ehline, iyaline, milkine, komşusuna, yakınına, uzağına vermiş olduğu ahd ü and’a sadakatla riayet eder, onları ihlal etmekten sakınırlar. Hukuk-u Şer’in hepsi emanat olduğu gibi Allah Teala’nın kullara vermiş olduğu aza ve emval ve evlad ü iyal ve mansıb ü ikbal vesair nimetlerin hepsi de emanettir. Onları mevzuunun gayrıda istimal edenler emanete hıyanet etmiş olurlar.» (E.T.5360)
Bir hadiste de mealen şöyle buyuruluyor: «Emanet zayi edildiğinde kıyameti bekle Denildi ki: Emanetin zayi edilmesi nasıl olur? Buyurdu ki: Vazife, ehlinden başkasına verildiği zaman kıyameti bekleyin.» (86)
Kur’an (2:283) âyeti, emanete riayeti, (8:27) âyeti de, emanete hıyanet etmemeyi emreder.
Dostları ilə paylaş: |