d.Vakayı Çerçeveleyen Unsurlar
a. Tedavi için verilen kararları etkileyebilecek veya değiştirmek isteyebilecek güçte ailesel etkenler var mıdır?
b. Doktorlara veya hemşirelere ait, hastanın tedavi kararlarını etkileyecek veya değiştirmek isteyecek unsurlar gözlenmekte midir?
c. Ekonomik faktörler, hastanın tedavisini ne yönde etkileyebilir?
d. Hastanın tedavisini etkileyebilecek dini veya sosyokültürel faktörler nelerdir?
e. Hasta sırrının açıklanması için yeterli gerekçe var mıdır?
f. Sınırlı kaynakların dağıtımı ile ilgili, hastayı ilgilendirebilecek problemler var mı
dır?
g. Tedavi kararlarını etkileyebilecek yasal sınırlar nelerdir?
h. Hastanın tedavisi sırasında, klinik bir denek veya eğitim vakası olma olasılığı var mıdır?
ı. Tedavi eden kişilerin veya kurumların bu hastalığın tedavisinde söz konusu olabilecek çıkar çatışmaları var mıdır?
Sözü edilen bütün unsurlar, klinikte uygulanacak olan 'etik metodoloji'de sistematik birer araçtır. Etik problemler de, tıbbi problemler gibi çözülmeden askıda kalamazlar. Etik problemlerin çözülmeden bırakılması demek, hastalığın prognozunun olumsuz etkilenmesi demektir.
Bütün etik nosyonlar, davranış ve tutumların standart bir seviyeye ulaşmasına yani diğer bir deyişle davranış bilimlerine hizmet ederler.
Her vaka çözülmeden önce, vakaya ait bütün gerçekler masaya yatırılmalıdır. Bu gerçekler değerlendirilirken ortaya çıkan etik prensipler, ancak bu gerçeklerin ışığında yorumlanmalıdır. Hiçbir etik prensipten yola çıkarak, vakanın gerçekleri şekillendirilemez.
İncelemiş olduğumuz vakada, tedavi planlanırken, mutlak bir doğru olarak hastanın özerkliğine saygı gösterilmesi savunulamaz.
Hastanın tıbbi gerçekleri, yarar-zarar dengesi, ona bakacak olan kişiler, ekonomik ve sosyal durumu, psikolojik durumu, hayatında yapabileceği değişiklikler değerlendirildikten sonra, bu çerçeve içindeki 'özerkliğin rolü' değerlendirilebilirse, etik açıdan anlam kazanır.
Dostları ilə paylaş: |