Hastamın sağlığı önceliğimdir
Bilindiği gibi Biyomedikal araştırmalarda ilk kural; hastanın sağlığının ön planda olmasıdır. Bu ana ilke “Helsinki Sözleşmesi” ve “Biyotıp Sözleşmesi”nin ana ilkelerindendir. Bu iki etik sözleşme Türkiye’nin de uyulması gereken kuralları içindedir. Gerek bu ana sözleşmeler gerekse bunların doğrultularında hazırlanan yeni yönetmeliklerde , hastanın sağlığının ön planda olduğu tekrar edilip durur. Fakat yeni düzenlemelerde bu ilkenin delindiğini ve tam tersini kapsayan bir çok kuralların yeni kavramlarla buralarda yer aldığını görüyoruz.
Biyomedikal araştırmaların ilk ve en önemli etik kurallar bütünü olan Helsinki Sözleşmesini ele alacak olursak; 1964 yılında hazırlanan kurallarda “hastanın mutlak yararı”
“Doğrudan doğruya kendisine emanet edilen hastalar üstünde yapılan bir araştırmanın başında olan hekim hastalarının mutlak yararına olmayacak deneylerden sakınmalı, kendisine gösterilen güveni kötüye kullanmamalıdır” denilerek belirtilmişti . 1964 yılında
hazırlanan bu kurallarda hastanın doğrudan yararına olmayan ve deneylerde kullanılmayacak guruplar; harp tutsakları, tutsak gurupları, akıl hastanelerindeki kişiler olarak belirlenmiş, “ilmin ilerlemesi için yapılan deneyler” de çok sıkı tedbirlerle sınırlandırılmıştı.
Helsinki Bildirgesi iki senede bir Dünya Tıp Birliği’nin toplantılarında görüşülmüş ve ilaveler ve yenilenmeler yapılmıştı. En önemli düzenleme 1984 yılında oldu ve 2004 yılında da iki önemli açıklama getirildi. Bu yeni kurallarda da hastanın sağlığının önceliği ana ilkeler içinde yer almıştır. “Dünya Tıp Birliği'nin Cenevre Bildirgesi “Hastamın sağlığı benim ilk önceliğimdir” cümlesiyle hekimi bağlar ve Uluslararası Tıp Etiği Kodu “Hastanın fiziksel ve mental koşullarını zayıflatabilecek etkilere sahip tıbbi hizmetleri verirken, hekimin yalnızca hastanın menfaatine göre davranması gerektiğini duyurur” denilmekte. “İnsanlar üzerindeki tıbbi araştırmalarda insan deneklerinin sağlığı, bilim ve toplumun menfaatinden önce gelmelidir” kısıtlamasını getirmektedir . Avrupa Konseyi çerçevesinde hazırlanıp onaylanan ve Türkiye’nin onaylayıp kendi hukuku durumuna getirdiği “Biyotıp Sözleşmesi” de de bu ana ilke “ İnsanın menfaatleri ve refahı, bilim veya toplumun menfaatlerinin üstünde tutulacaktır” diye tekrar edilir.
Dostları ilə paylaş: |