Istanbul Üniversitesi Matbaası


Gönüllünün Rıza Verdikten Sonraki Hakları



Yüklə 1,58 Mb.
səhifə253/329
tarix07.01.2022
ölçüsü1,58 Mb.
#88912
1   ...   249   250   251   252   253   254   255   256   ...   329
Gönüllünün Rıza Verdikten Sonraki Hakları

Hekimin görevi; insanlar üzerinde yürütülen tıbbi araştırmalarda ve bilimsel uygulamalarda üzerinde biyomedikal araştırmanın yürütüldüğü kişinin yaşamını ve sağlığını korumayı sürdürmektir. Araştırıcı ya da araştırma ekibi araştırmanın devamında bireye zarar verileceği yargısına vardıklarında araştırmayı kesmelidirler.

Araştırıcı, araştırma sırasında ortaya çıkan ve gönüllüleri ilgilendirebilecek her türlü bilgiyi gönüllülere bildirmekle yükümlüdür. Gönüllüyü etkileyecek yeni bilgiler söz konusu olduğunda rıza formunun yeniden düzenlenmesi ve yeniden onayı gerektir.

Rıza formundaki hiçbir ifade araştırıcının ihmalinden doğan sorumluluklarını ve gönüllünün haklarını ortadan kaldırmaz.

Araştırıcı gönüllünün araştırma sırasında ,araştırma ile ilgili ortaya çıkabilecek hastalıklarda tedavi görmesini garanti eder.

Sonuç

Tıbbın gelişmesi için yapılan araştırmalarda insan her zaman denek olarak kullanılmıştır. Tarihin her döneminde ve her ulusta bunun pek çok örneğini görüyoruz. 21. yüzyıla girerken insanlık bu konuda nereye gelmiştir. Şimdiki durumda insanlar üzerinde tıp araştırmaları daha da büyük çapta devam ediyor. Hastalıklarla savaşta veya hastaya daha çok yardım için hekimin insan denekleri kullanması olağan karşılanmaktadır. Fakat bugün bu zorunlulukların dışında; Tıp araştırıcısının sadece yeni şeyler bulmak ve rekabetle daha çok araştırma yapma isteği ön plana geçmiştir. Bu durumda bulunan çözüm hastanın “gönüllü” olmasıdır. Hastanın gönüllü olması hukuk açısından sorunu çözüyor gibi görünse de pek çok ahlaki yani etik sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu durumda hastayı koruma görevi ile çalışan etik uzmanlar tıp araştırmalarına sınırlayıcı ve kısıtlayıcı kurallar getirilmişlerdi. Türkiye’de de bu kurallara uygun yönetmelikler, nizamnameler ve kararnameler yayınlanmıştır. Yukarıda da görüldüğü gibi bu kurallar uluslar arası kuralların paralelinde veya aynısıdır. Bu kurallarda amaç denek olarak kullanılan gönüllüyü korumaktır. Bunun için de gönüllüyü bilgilendirme (aydınlatma) çok önemlidir. Gönüllü kendine uygulanacak tedavi veya araştırmayı bilmek hakkına sahiptir. Bu aydınlatmada uyulması gereken birçok şart vardır. Gönüllü bilgilendirildikten sonra bu durumu kabul ettiğini bir tanığın huzurunda söylemeli ve rıza (olur,onam) formunu imzalamalıdır. Araştırıcının bu konudaki sorumluluğu da araştırma devam ettiği sürede devam eder. Araştırmada hastanın kayıtlarının gizlilik esaslarına göre tutulması ve saklanması belli kurallara göre yapılır.

Hekimin en önemli ödevi tıbbın uygulanması sırasında yapılacak olan tıp araştırmalarının kurallarını bilmek ve ona göre hareket etmektir.
Kaynaklar

- Aksoy Ş. Tıp Etiğinin Ülkemizde ve Dünyadaki Yeri, Çağdaş Tıp Etiği . Nobel Tıp Kitapevleri, İstanbul 2003;

3-16.

- Oğuz Y. Klinik Etik Eğitimi. Klinik Etik, Nobel Tıp Kitapevi,İstanbul 2001;149-162.

Kanunlar

1960 Tıbbi Deontoloji Tüzüğü Resmi Gazete 19 Şubat 1960 sayı 10436

1964 Helsinki Deklarasyonu (Dünya Tıp Birliği 18. Genel kurul Finlandiya )

1983 Helsinki Deklarasyonu (Dünya Tıp Birliği 29. Genel kurul Venedik, İtalya )

(Eklerle 2004 Helsinki Deklarasyonu (Dünya Tıp Birliği Tokyo)

1993 İlaç Araştırmaları Hakkında Yönetmelik. Resmi Gazete 29.01.1993. No.21480

1998 Hasta Hakları Yönetmeliği, Resmi Gazete 1.8.1998 tarih, 23420 sayılı.

2003 Biyotıp Sözleşmesi (Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları


Yüklə 1,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   249   250   251   252   253   254   255   256   ...   329




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin