Abdülkadir Geylani (562) kurucusu.
Soyu Hz. Ali’ye dayanır.
Bağdat’da ilim tahsili görmüştür.
Ebu’l Hayl Muhammed b. Müslim ed- Debbâs vasıtasıyla tasavvufa girmiştir sonra şeyhine damad oldu.
25 yıllığına inzivaya çekildi sonra şeyhlik hırkası giydi
önce Şafii iken, meşrebine daha uygun olduğu için Hanbeli olmuştur (İbn Teymiyyenin bile övgüsünü almıştır şeriate bağlılığı hususunda).
Kendisinin yaklaşık 50 eseri vardır. “el Gunye”, “el Fethu’r-Rabbanî” ve “Futuhu’l Gayb”
Kâdirilik Anadolu’ya ilk defa Hacı Bayram Veli’nin damadı Eşrefoğlu RUMî ile gelmiştir.
İstanbul Tophane kâdirîhanesinin kurucusu İsmail RumÎ
Riyazat önemlidir. Zikir cehridir ve ayin “devran” tarzındadır
Tarikatı Endonezya, Kuzey Afrika, Sibirya ve Afrika’ya dağılmıştır
|
Ahmed Yesevi (562) kurucusudur.
En meşhur eseri “divan-ı hikmet”
Kendisi hanefidir.
Tarikat ile şeriatın meczedişmesinde katkıları olmuştur
Nakşibendilikle silsile açısından ilişki vardır
Müzahede ve riyazat ağırlıklı cehrî zikir. Zikir ederken sesleri destere gibi çıkar, bu yüzden zikirlerine zikr-i erre (veya zikr-i minşari) denir.
Halvetin önemli yeri vardır.
Ketumluk, zeka, çeviklik ve doğru sözlülük çok önemlidir
Harezm, Maveraünnehir, Kafkasya, Anadolu ve Balkanlarda yaygındır
|
Ahmed Rifaî (578) kurucudur. Seyyid…
Eserler: Hikem-i Rifaiyye, el Burhanü’l müeyyed, el Me-câlisü’s-seniyye ve Hâletü ehli’l hakîka maallah”.
Rİyazat ve halvet esastır.
Ahlakın tezhibi, güzelleştirme amaçlı 40 gün süreyle yapılan 2 tür halvet vardır:
a)Muharremiyye halveti, Muharrem’de 7 gün yapılır
b) Hilafet: Halvet süresi 40 gündür
sâlik oruç tutar, iftarla sahuru mürşidin tarifi ile yapar; sâlik ibadet, riyazet ve davranışlarıyla şeyhin gözetiminde bulunur
Siyah sarıkla seccade üstüne otururlar.
Zikir töreninde def ve bendir çalar. “burhan” adını verdikleri ayinde şiş vurmak, ateşe girme ve cam çiğneme gibi havarık izhar eder
|
Ebu Hafs Ömer Sühreverdi (632) kurucusudur.
Bazılarına göre amcası Abdülkahir Sühreverdi’dir kurucusu.
= Ancak bu ili görüş mezcedilebilir. Amcası temel fikirleri “Adabu’l miridin”, Ebu Hafs’da “AVARİFU’L MAARİF” adlı eserinde bu görüşleri tekamül ettirmiştir
Abbasi halifesi onu görevlendirmiştir.
Bağdatta Şeyhu’l Şuyuh olmuştur. Bütün Tarikatlar ve Tekkeler ondan sorulurdu
Osmanlıda Avarif geleneğiyle Sühreverdilik yayılmıştır
Kurucusu daha hayattayken tarikatı Irak, Suriye ve İranda, vefatından sonra Türkistan, Hindistan ve Anadolu’ya yayılmıştır (Şeyh Şadi Şirazi’de onun müridleri arasında idi)
|
Muînüddin Hasan ÇİŞTÎ (633)
Geylani, Sühreverdi ve Becmeddin Kübra ile görüştü.
Pek çok seyahatta bulunmuştur
Hucviri’nin türbesinde inziva’ya çekilmiştir
Çiştiyye Hindistan bölgesinin ilk ve en yaygın tarikatıdır.
Pakistan bölgesinin İslamlaşması
Temel kaynakları Sühreverdi’nin “Avarifu’l mearif” ve Hucviri’nin “Keşfü’l mahcûb”
Tarikatın özellikleri: cehrî ve hafî zikir, murakebe, çile ve semâ
Yazılı gelenekleri: Sohbetler, mektubatlar, menakıbnâmeler
Özel mülkiyetin Allah’dan uzaklaştırdığı için değeri yoktur. Maddiyata değer verilmez.
İrşadda 3 özellik: “ Deniz gibi cömerdlik, güneş gibi tatlılık, toprak gibi alçak gönüllülük”
Çiştilerin misafirperverlikleri meşhurdur
Vahdet-i vucud düşüncesini benimserler
Nur Muhammed tarafından tekrar eski gücüne ulaşmıştır (Tarikatın Pir-i Sani’sidir)
|
Ebu’l Hasen şâzilî (593). Seyyid
Silsile itibariyle Cüneydî’dir..
ruhanî eğitime ağırlık verirler.
Her daim zikri esas alırlar (zikr-i dâim-hafi zikir) tavsiye edilir;,
riyazat ve halvet, âyin ve toplu zikirlere rağbet gösterilmez
Kendilerinin tarikatın ruhunu ve vazifelerini uygulamaları için telkinde bulunurlar (Halvet der-encümen)
Dünya nimetlerinden faydalanır, temiz giyinirler, iş ve meşgale arasında ibadet, dua ve zikir ederler.
Tarikatın esası): “tevessüle yerine tevekküle …”
Temel esasları:
Zahiren ve batınen Allah’tan korkmak
Söz ve fiillerde sünnete bağlılık
Saadet ve müsibet anında insanlardan bir şey beklememek
Her meselede Allah’a tam teslimiyet
Hem sevinç hem kederde daima Allah’a sığınmak
Sekrden çok sahv ve temkine itibar edilmiştir
İbn Haldun da şazili tarikatına mensub idi
Cezair, Tunus, Fas, Mısır ve diğer bazı Afrika ülkelerinde yaygın
|