Kasas Suresi (28/88)



Yüklə 1,39 Mb.
səhifə9/43
tarix09.01.2022
ölçüsü1,39 Mb.
#93546
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   43
Kasas Suresi
14


وَلَمَّا بَلَغَ

(Musa) erince



اَشُدَّهُ

güçlü çağına



وَاسْتَوٰٓى

ve olgunlaşınca



اٰتَيْنَاهُ

biz ona verdik



حُكْماً

hüküm


وَعِلْماًۜ

ve ilim


وَكَذٰلِكَ

işte böyle



نَجْزِي

mükafatlandırırız



الْمُحْسِن۪ينَ

güzel davrananları














Türkçe Transcript (*)

Velemmâ beleġa eşuddehu vestevâ âteynâhu hukmen ve’ilmâ(en)(s) vekeżâlike neczî-lmuhsinîn(e)

Ali Bulaç Meali

Erginlik çağına ulaşıp olgunlaşınca, ona bir 'hüküm ve hikmet' ve ilim verdik. Biz iyilikte bulunanları işte böyle ödüllendiririz.

Edip Yüksel Meali

Erginlik çağına gelip olgunlaşınca ona bilgelik ve bilgi verdik. İyi davrananları böyle ödüllendiririz.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Musa yiğitlik çağına girip olgunlaşınca, biz ona hikmet ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükafatlandırırız.

Süleyman Ateş Meali

(Musa), güçlü çağına erip, olgunlaşınca biz ona hüküm ve ilim verdik. İşte güzel davrananları böyle mükafatlandırırız.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mûsa, yiğitlik çağına ulaşıp olgunlaşınca ona hikmet ve ilim verdik. Biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz.

Yusuf Ali (English)

When he reached full age, and was firmly established(3340) (in life), We bestowed on him wisdom and knowledge: for thus do We reward those who do good. *

M. Pickthall (English)

And when he reached his full strength and was ripe, We gave him wisdom and knowledge. Thus do We reward the good.

Kasas Suresi
15


وَدَخَلَ

ve girdi


الْمَد۪ينَةَ

şehre


عَلٰى ح۪ينِ

bir sırada



غَفْلَةٍ

(kendisinden) habersiz olduğu



مِنْ اَهْلِهَا

halkının


فَوَجَدَ

buldu


ف۪يهَا

orada


رَجُلَيْنِ

iki adamı



يَقْتَتِلَانِۘ

öldüresiye dövüşürlerken



هٰذَا

biri


مِنْ ش۪يعَتِه۪

kendi taraftarlarından



وَهٰذَا

öbürü de


مِنْ عَدُوِّه۪ۚ

düşmanlarından



فَاسْتَغَاثَهُ

(Musa\dan) yardım istedi



الَّذ۪ي مِنْ ش۪يعَتِه۪

kendi taraftarlarından olan



عَلَى

karşı


الَّذ۪ي مِنْ عَدُوِّه۪ۙ

düşmanlarından olana



فَوَكَزَهُ

bir yumruk indirdi



مُوسٰى

Musa


فَقَضٰى

işini bitirdi



عَلَيْهِۘ

onun


قَالَ

(sonra) dedi ki



هٰذَا

bu


مِنْ عَمَلِ

işindendir



الشَّيْطَانِۜ

şeytanın


اِنَّهُ

o gerçekten



عَدُوٌّ

bir düşmandır



مُضِلٌّ

şaşırtıcı



مُب۪ينٌ

apaçık







Türkçe Transcript (*)

Vedeḣale-lmedînete ‘alâhîni ġafletin min ehlihâ fevecede fîhâ raculeyni yaktetilâni hâżâ min şî’atihi vehâżâ min ‘aduvvih(i)(s) festeġâśehu-lleżî min şî’atihi ‘alâ-lleżî min ‘aduvvihi fevekezehu mûsâ fekadâ ‘aleyh(i)(s)kâle hâżâ min ‘ameli-şşeytân(i)(s) innehu ‘aduvvun mudillun mubîn(un)

Ali Bulaç Meali

(Musa) Halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre girdi, orda kavga etmekte olan iki adam buldu; bu kendi taraftarlarından, şu da düşmanlarından. Derken taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine ona bir yumruk attı ve işini bitiriverdi. (Sonra da:) 'Bu şeytanın işindendir; o, gerçekten açıkca saptırıcı bir düşmandır' dedi.

Edip Yüksel Meali

Halkının haberi olmadığı bir sırada kente girmişti. Orada iki adamın kavga ettiklerini gördü; biri onun tarafından (İbrani), diğeri de düşman tarafından (Mısırlı) idi. Tarafından olan adam düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa da ötekine bir yumruk indirip işini bitirdi. "Bu şeytanın bir işidir; o bir düşmandır, apaçık bir saptırıcıdır," dedi.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Musa, halkının habersiz olduğu bir sırada şehre girdi. Orada, biri kendi tarafından diğeri düşman tarafından olan iki adamı birbirleriyle döğüşür buldu. Kendi tarafı olan, düşmana karşı ondan yardım diledi. Musa da ötekine bir yumruk indirip onun ölümüne sebep oldu. "Bu, şeytan işidir. O, gerçekten saptırıcı, apaçık bir düşmandır" dedi.

Süleyman Ateş Meali

Halkının (kendisinden) habersiz olduğu bir sırada şehre girdi, orada biri kendi taraftarlarından, öbürü de düşmanlarından olan iki adamın dövüştüklerini gördü. Kendi taraftarlarından olan, düşmanlarından olana karşı Musa'dan yardım istedi. Musa da ötekine bir yumruk indirip onun işini bitirdi. (Sonra): "Bu dedi, şeytanın işindendir. O, gerçekten apaçık, şaşırtıcı bir düşmandır."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Halkının habersiz olduğu bir sırada kente girdi. Orada iki adam buldu, dövüşüyorlardı. Bu, Mûsa'nın halkından, şu da düşmanlarındandı. Kendi halkından olan, düşmanından olana karşı Mûsa'dan yardım istedi. Mûsa ona bir yumruk indirip işini bitirdi. Dedi: "Bu yaptığım, şeytanın amellerindendir. İnsanı saptıran açık bir düşmandır o."

Yusuf Ali (English)

And he entered the city at a time when its people(3341) were not watching: and he found there two men fighting,- one of his own religion, and the other, of his foes. Now the man of his own religion appealed to him against his foe, and Moses struck(3342) him with his fist and made an end of him. He said: "This is a work of Evil (Satan): for he is an enemy that manifestly misleads!" *


Yüklə 1,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin