KEŞMIRI
Muhammed Enver Şâh Hüseynî Keşmîrî (1875-1933) Hadis, fıkıh ve kelâm âlîmi.
26 Kasım 1875'te Keşmir'in Vodvân kasabasında doğdu. Ataları Bağdat'tan Hindistan'a göç etmiş, Mültan ve Lahor'da bir süre ikamet ettikten sonra Keşmir'e yerleşmiştir. Babası Muazzam Şah. Süh-reverdiyye tarikatı şeyhiydi.195 Keşmîrî ilk eğitimini babasından aldı. Mevlânâ Gulâm Muhanv med'den sarf, nahiv, fıkıh ve usûl-i fıkha dair Arapça ve Farsça kitaplar okudu. 1888'de tahsil için Keşmir yakınında He-zâre bölgesine gitti. Burada kaldığı üç yıl içerisinde usûl-i fıkıh, fıkıh, ilm-i felek (astronomi), mantık ve felsefe dersleri aldı. 1891'deDiyûbend'egeçti. Dârülulûm-i Diyûbend'de başmüderris Şeyhülhind Mahmud Hasan Diyûbendî. Muhammed İshak Keşmîrî ve Halîl Ahmed Sehâren-pûrî'den temel hadis kitaplarını okudu. 1896'da buradan mezun oldu. Ayrıca Re-şîd Ahmed Gengûhî'den hadis senedi ve tasavvuf dersleri aldı. Hâkim Vâsıl Han'dan geleneksel tıp öğrendi.
Delhi'deki Medrese-i Abdürrab'da ilk hocalığını yaparken Medrese-i Emîniy-ye'yi kurdu ve buranın yöneticisi oldu; hadis, tefsir ve fıkıh gibi dersler okuttu. 1901 'de Keşmir'e gitti. ıslah ve eğitim çalışmaları için Medrese-i Feyz-i Âm'ı tesis etti. 1905'te hac görevini yerine getirdi. Birkaç ay Mekke'de kaldıktan sonra Medine'de Şeyhülislâm Arif Hikmet ve Mahmudiye kütüphanelerinde el yazmaları üzerinde çalıştı. Hüseyin el-Cisr et-TTrab-lusî'den hadis icazeti aldı.196 Keşmîrî, Hicaz'dan dönünce iki yıl kadar Medrese-i Feyz-i Âm'da öğretim faaliyetine devam ettiyse de ilgisizlik yüzünden Medine'ye yerleşmeye karar verdi. Ancak hocası Şeyhülhind'in Dârülu-lûrn-i Diyûbend'de ders okutmasını istemesi üzerine bu kararından vazgeçerek Diyûbend'de hocalığa başladı; başmüder-rislik ve şeyhü'l-hadîslik makamına kadar yükseldi. Şeyhülhind Mahmud Hasan'ın İngiliz yönetimine karşı verilen mücadele çerçevesinde ülkeden ayrılmasından (1915) sonra Dârü!ulûm-i Diyûbend'in yönetimi tamamen Keşmîrî'ye kaldı. Dârülulûm-i Diyûbend'i daha aktif ve yeni ilimlere açık bir yapıya kavuşturmak isteyen Keşmîrî burada ıslah çalışmaları yapmak istiyordu. Ancak diğer yöneticilerle arasında anlaşmazlık çıkınca bazı hocalar ve bir kısım öğrenciyle birlikte 1927 yılı sonunda medreseden ayrıldı; çalışmalarına Sûrat'a bağlı Dabil'deki Câmia-i İslâmiyye'de devam etti ve hizmetlerini 1931 yılına kadar sürdürdü. Ayrıca telif ve neşriyat için bir ilim meclisi kurdu. Fakat sağlığının bozulması üzerine Diyû-bend'e geri döndü; 28 Mayıs 1933'te burada vefat etti.
Bölgenin önde gelen muhaddisleri arasında sayılan ve güçlü hâfızasıyla tanınan Keşmîrî'nin belli başlı talebeleri arasında Menâzir Ahsen Geylânî. Bedr-i Âlem Mir'âtî. Muhammed İdrîs Kandehlevî, Muhammed ŞefT ve Muhammed Yûsuf Bennûrî gibi şahsiyetleri zikretmek mümkündür.197
Keşmîrî fıkıh ilmine de ilgi duymuş, Hanefî fıkhının belli başlı eserlerini ve İmam Şafiî'nin el-Üm adlı kitabını incelemiş, bölgenin geleneğine uyarak Hanefî fıkhına bağlılık göstermiştir. Abdülfettâh Ebû Gudde, İslâm âleminin XX. yüzyıldaki altı büyük fakihini tanıttığı eserinde ilk olarak Keşmîrî'ye yer vermiştir. Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi, Keşmîrî'nin Darbü'l-hâtem ca/d hudû-si'I-âlem adlı risalesini Sadreddîn-i Şîrâ-zî'nin el-Esfârü'1-erba'a'sma tercih ettiğini söylemiş, M. Zâhid Kevserî ondan övgü ile söz etmiş 198 Muhammed İkbal müşkil aklî ve felsefî konularda kendisine başvurmuştur 199 Keşmîrî ta-savvufî hayattan hiç ayrılmamıştır. Babasından başka Reşîd Ahmed Gengûhîve Mahmûd Hasan Diyûbendî'den de icazet almıştı. Müridlerinin durumuna göre Çiş-tiyye. Sühreverdiyyeve Nakşibendiyye'nin ezkârıni öğretirdi. Şiir ve edebiyatla da ilgilenmiş, 15.000 beyitten fazla şiiri olduğu belirtilmiştir.200
Gulâm Ahmed Kâdiyânî'nin başlattığı hareketi yakından takip eden Keşmîrî bu harekete şiddetle karşı çıkmıştır 201Hayatının son dönemlerini Kâdiyânîliğin reddi konusuna ayırmış, Kâdiyânîlik'le ilgili on kadar eser telif etmiştir. 25 Ağustos 1932'de meşhur Bahâvelpûr davasında (Mukaddime-i Bahâvelpûr) raportör sıfatıyla Kâdiyânîliğin İslâm dışı bir hareket olduğunu ispat için beş gün boyunca konuşma yapmıştır.202 Cem'iyyet-i Ulemâ-i Hind'in Peşâver'deki toplantısında İngiliz siyasetini açıkça eleştirmiş, İngilizler'e karşı kurtuluş savaşı başlatan Mustafa Kemal'in başarı haberleri üzerine 1922'de onu Öven Arapça bir kaside yazmıştır.203 Keşmîrî, Diyûbendî ekolü içinde itidali temsil etmiş, değişik fikirlere hoşgörüyle bakmıştır. Onun İbn Teymiy-ye. İbn Hacer el-Askalânî ve Muhyiddin İbnü'I-Arabî'ye hayranlık duyduğu belirtilmektedir.204
Eserleri.
1. Feyzü'1-bâri calâ Şahîhi'l-Buhârî. Müellifin Şa-hîtı-i Buhârî derslerindeki takrirlerinin öğrencilerinden Bedr-i Âlem Mir'âtî ve Muhammed Yûsuf Bennûrî tarafından kaleme alınması ile oluşturulmuş bir eserdir.
2. Mcfârifii's-Sünen: Şerhu Sü-neni't-Tirmizî. 205
3. el-"Arfü'ş-şezî'alâCâmici't' Tirmizî. 206
4. Mukaddimetü Envâri'l-bân.207
5. Envârü'l-bâri Urdu şerhu Sahihi7-Buhârî . 208
6. Dcfvet-i rîıfz-i îmân. 209
7. en-Nûrü'I'fâ'iz calâ nâzımi'I-ferâ'iz. 210
8. F else ietü'l-İzdivaç (Peşâver 1360).
9. Hâtemü'n-nebiyyîn . 211
10. fAkîdelü'}-İslâm fî hayati cİsâ "nleyhisselâm (Dabil 1961). Hz. îsâ'-nın halen yaşayıp yaşamadığı konusuyla ilgili olarak Kur'an'da ve hadis kaynaklarında yer alan bilgilerle ulemânın görüşlerini ihtiva etmektedir. Eser, önce bazı açıklamalar ve yeni konular ilâve edilerek Tahiyyetü'I-İslûm hâşiyetü "Akideü'l-İslâm adıyla neşredilmiştir (Dabil 1932).
11. Müşkilâtü'l-Kur'ân.212 Kırk sekiz sûrede yer alan 190 müşkil âyetin açıklandığı eser Muhammed Yûsuf Bennûrî tarafından neşredilmiş olup naşir eserin başına bir giriş ve Yetîmetü'l-beyân h-müşkilâti'l-Kur3ân adıyla bir risale eklemiştir. 213
12. İktârü'l-mülhidîn fî za-rûriyyâti'd-dîn (Dabil 1931). İslâm'ın temel inanç konularını reddeden veya te'vile yönelenlere karşı yazılmıştır.
13. Faşlü'l'hitâb fî mes'eleti (Dabil 1931). Namazda Fatiha sûresinin okunmasına dairdir.
14. Neyiü'l îerkadeyn fîref'i'l-yedeyn (Dabil 1931) Namazda ellerin kaldırılmasıyla ilgili olup j haşiyesi Bestu'l-yedeyn li-Neyli'1-let kadeyn ile birlikte de basılmıştır.
15. Mirkötü't-târem li-hudûşi'l câlem (Dabil I932).
16. Darbü'l-hâlem calâhudûsi'l-'âlem(Dabil 1935).
17.W j bi-ityân-i İlyâs (Dabi 196I). Yahudilerin j Hz. İlyâs'ın yeniden dünyaya geleceğine : dair iddialarına cevap niteliğindedir,
18. et-Taşrîh bimâ tevâtere fînüzûli'î-Me-sîh. Muhammed Şefî'in tertibiyle Abdül- : fettâh Ebû Gudde tarafından neşredilmiştir. 214
19. Keşfâ's-silran mes'eleti'1-vitı (Dabil 1934). Son on eser bir aradaMec-mûcatü Resâ'iIJ'i-Keşmîrî adıyla da basılmıştır.215
Keşmîrî'nin diğer eserleri de şunlardır: Hâümetü'l-hitâb fî Fâtihati'l-Kitâb; eî-İthâf lj-mezhebi'1-ahnâf Zahîr Ahsen en-Nîmevîel-Bihârî'nfn .Âşârü's-sünen adlı eseri üzerine yapılan haşiye ve ta'likat-tan oluşan kitap el-Meclisü'l-ilmîtarafından yayımlanmıştır Sehmü'l-ğaybfîke-bidi ehli'r-rayb; Emâlî'alâ Süneni Ebî Dâvâd 216 Kiiâb fi'z-zebbi cân Kurrati'l-'ayneyn 217 Emâlî calâ Şahîh-i Müslim 218Haşiye çalâ Sünen-i İbn Mâce (kaybolmuştur). Keşmîrî'nin çeşitli konularda henüz yayımlanmamış kitap, ta'likat, haşiye ve risaleleri de bulunmaktadır.219
Bibliyografya :
Keşmîrî, el-Taşrîtı bimâ teuâtere fî nüzûli'l-Mesîh (nşr. Abdüifettâh Ebû Gudde], Kahire 1402/1982, neşredenin girişi, s. 32;Abdü!Iıay el-Hasenî, Nüzhelü'l-hauâW, V11I, 82; Muhammed Eztıer Şah, Üayâl-ı Enver, Delhi 1955, s. 163-166; M. Yûsuf Bennûrî. Neflmtü'l-'anberfİ Ijayâti imâmi't-caşr eş-Şeyh Enver, Karaçi 1389/1969, s. 1-6, 10,48-93, 128, 130-132, 135, 176-207, 291, 296, 299, 305-313; M. Ha-bîbuJJah Muhtar, et-Mulçaddİmâtü'i-Bennûriy-ye, Karaçil400/198Û,s. 135-136; Seyyid Süleyman Nedvî, Yâd-ı Reftegân, Kavaçi 1983, s. 146; EnzârŞah Mes'ûdî, Nakş-ı Devam, Lahor 1989, s. 207-274; Abdürreşîd Erşed. Bîs Barey Mü-seSmân, Lahor 1990, s. 297-298; Tâceddin Medenî, 'Aliâme Enver Şâh Keşmîrî aör Linki cİlmî Hidmâl, Kerek 1991, s. 43-51, 80-82, 91-122, 152; Abdülfettâh Ebû Gudde. Terâcİmü sittetin min fukahâ'i'i-'âlemi'l-İslâmî fi't-karni'r-râbi' aşer ve âşâruhümü'l-ftkhiyye, Halep-Beyrut ]417/1997,s. 13-81;SeyyidMahbûbRizvî, Mükemmel Târih-i Dârü'!-Culûm-İ Diyûbend, Ka-raçi, ts. (Mîr Muhammed Kiitübhâne-i Merkez-i İlm ü Edeb], II, 75; Bedrü'I-Hasan el-Kâsımî, İmâ-mü'l-'aşreş-Şeyh Muhammed Enver Şâh el-Keşmırî, Diyûbend, ts.; Ahmed Rızâ Bicnori, Meifûzât-ı Muhaddis Keşmir'i, Lahor, ts.; Muh-yiddin el-EIvâî, "el-MüJellefâtü'l-'Arabiyye li-'uIcmâ3i'l-Hindri-müslimîn'ı,M£,XXXVIII/9-10 (1967), s. 976, 978-981; "Muhammed Enver Şâh", C/DM/, XIX, 376. Abdülhamit Birışık Khalıd Zafarullah Daudi
Dostları ilə paylaş: |