KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə249/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   245   246   247   248   249   250   251   252   ...   889
KÜÇÜKSU KASRI

162

163

KÜÇÜKYALI

KÜÇÜKSU KASRI

Göksu'da, Boğaz kıyısındadır.

Tarihte bu adla anılan iki kasır söz konusudur. Bugün ayakta olan kagir Küçüksu Kasrı, 1856'da Abdülmecid (hd 1839-1861) tarafından inşa ettirilmiştir. Daha önce aynı yerde, I. Mahmud döneminde (1730-1754) Sadrazam Divitdar Mehmed Paşa tarafından padişah için inşa ettirilmiş olan ahşap kasır bulunuyordu (1752). Kasırla birlikte, buraya arka yamaçlardan su getirtilerek fıskiyeler ve havuzlarla süslü bir de bahçe yapılmıştı. Bu ilk kasır Küçüksu Kasrı olarak da bilinmektedir.

ilk Küçüksu Kasrı: 17. yy kaynakları Göksu Deresi boyunda saray teşkilatına bağlı bir bahçenin bulunduğuna ve IV. Mu-rad'ın (hd 1623-1640) buraya itibar ettiğine işaret etmektedir. Ancak aynı dönemde burada kasır olduğuna dair bir kanıt bulunmamaktadır. Diğer yandan III. Ahmed zamanında (1703-1730) yapılan yoğun yenilemeler sırasında Göksu'da bir kasırdan söz edilmemektedir. Göksu ya da Küçüksu Kasrı, III. Mustafa (1757-1774), III. Selim (1789-1807), II. Mahmud (1808-1839) dönemlerinde sık sık onarılmıştır. Yazılı ve görsel belgelerin yardımıyla kasrı res-titüe etmek mümkün olabilmektedir.

Antoine-Ignace Melling ve Michel Fran-çois Preault'un, kasrın 19. yy'm başındaki durumunu gösteren resimleri, yapının Boğaziçi köşklerinin karakteristik bir örneği olduğunu düşündürmektedir. Kasır denizin üstüne doğru taşan tek katlı bir yapı ile arkasında denize paralel iki katlı bölümden oluşmaktadır. Denize taşan kasır "T" biçimindedir. Ahşap kubbe ile örtülü kare şeklindeki orta şahın etrafında birer kol, bir tanesi deniz üstüne doğru olmak üzere, üç yönde çıkıntı meydana getirir. "Üç sofalı oda" diye tanımlanan bu mekân tipi, 17. yy'm sonundan itibaren yalnızca hanedana ait kasır ve köşklerde değil, diğer seçkinlerin ve sıradan insanların evlerinde de revaçtaydı. Bu tipin en son örneklerinden biri de Göksu'daki ilk kasırdır; ayrıca Bebek Kasn(->), Beşiktaş Sarayı'nda Çinili Köşk, Aynalıkavak Kasrı(~>), Çırağan Sarayinda(->) Gülşenâbâd Köşkü, Emir-gân'daki Şerifler Yalısı(-0 divanhanesi de bu tipteydi.

Göksu'daki "T" şeklindeki kasr-ı hümayun ve iki yanına eklenen odaların deniz cepheleri kazıklar üzerine oturtulmuştur. Başodanın arkasında büyük bir sofa ve sofanın iki tarafında simetrik olarak, bir eksen etrafında sekiz adet oda ile ikincil sofalar ve servis mekânları sıralanmaktaydı. Bahçeye doğru uzanan kasrın en arka bölümü iki katlıydı. Esas giriş Aynalıkavak Kasrı'nda olduğu gibi yandaydı. İkinci girişi ise asimetrik bir konumda, arkada ve kasrı boylamasına kesen eksene yakındı.

I. Mahmud, III. Mustafa ve III. Selimin saltanatları sırasında yapılan onarımları kaydeden keşif defterlerinde, ayrıntılı bir mekân listesi bulunmaktadır. Yapının iç bölümleri hakkında mekân isimlerini sıralayarak bilgi veren defterler, döşemenin nasıl olacağım, yastık, minder, pencere ve ka-

Küçüksu Kasn'nm deniz cephesinden görünümü.

Bünyad Dinç

pı perdelerinin sayısını kaydetmektedir. Odaların kethüda bey, defterdar efendi, reis efendi, çavuşbaşı, yeniçeri ağası, cebe-cibaşı, darphane nazırı, gümrükçü ve Boğ-dan voyvodası tarafından döşenmiş olmaları, 18. yy padişahlarının seçkin sınıf ile işbirliği ya da hattâ iktidar ortaklığı konusunda düşündürücü bir ipucunu gündeme getirmektedir.

Padişahların Topkapı Sarayı(->) dışında giderek daha uzun vakit geçirmeleri 18. yy'da gelenek haline gelmişti. III. Selim ve II. Mahmud'un Küçüksu Kasrı'na yalnızca günlük binişler için değil, bir süre kalıp şiir yazmak, beste yapmak ya da ok veya tüfekle nişan talimi yaparak eğlenmek amacıyla geldikleri bilinmektedir.

ikinci Küçüksu Kasrı-. Küçüksu Kasrı' nın ne zaman yıkıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Yerine Abdülmecid döneminde, 1856'da kagir bir kasır inşa edilmiş; bu yapı da Küçüksu Kasrı ismiyle anılagel-miştir. Mimarı, babası ile birlikte Dolma-bahçe Sarayı'nı da yapmış olan Nigoğos Balyan'dır. Yüksek bir subasman üzerinde iki katlı olan mermer kaplamalı bu yeni kasır, genel yapı özellikleri bakımından Abdülmecid döneminin Batılı mimari zevkini yansıtmaktadır. Bodrum katı, kiler, mutfak ve hizmetli odaları gibi servis mekânlarına ayrılmış; diğer iki kat ise bir orta mekâna açılan dört adet köşe odası o-larak düzenlenmiştir.

Dışa taşan cephe süslemeleri Abdülaziz döneminde (1861-1876) yeniden elden geçirilmiş; çiçek, yaprak ve çelenkler ile rozet ve vazolardan oluşan yüksek kabartma süslemeler bu dönemde eklenmiştir. Gene Nigoğos Balyan'ın yaptığı Ihlamur Kasn'n-da(-») da yinelenmiş olan bu ağır rokoko süsleme repertuvarı, Küçüksu Kasn'nm genelde barok olan mimari karakterini gizlemektedir. Uzun deniz cephesi üç düşey bölüme ayrılmıştır. İki yan bölüm dışbükeydir; düz olan orta bölümde iki kol-

lu barok merdiven, kucakladığı mermer fıskiyeli süs havuzu ile çeşme ve dört sü-tunlu giriş portikosu, bu çok hareketli cepheye denge kazandırır.

Her iki katta da pencereler yere kadardır; önleri mermer parmaklıklarla kesilmiştir. Yan cephelerde ve arka orta bölümde, üst katta balkonlar vardır. Arka cephede, subasman katındaki girişin üstünü kaplayan ve ayaklarla taşınan mermer teras, yan cephelerde de devam eder. Konsollarla dışa taşan bir parapet, çatıyı gizleyerek kapıyı çepeçevre dolaşır.

İç dekorasyonu tamamen Batılı tarzda olan kasırda, Abdülaziz döneminde, daha sonra tahta geçecek olan İngiliz veliahtı Galler Prensi (VII. Edward) ile Eflâk-Boğ-dan Prensi (I. Jean Alexandre) ağırlanmış-tır. II. Abdüıhamid'in (hd 1876-1909) itibar etmediği kasır, V. Mehmed (Reşad) (hd 1909-1918) ve son halife Abdülmecid Efendi tarafından da kullanılmıştı. Cumhuriyet döneminde de önce Atatürk tarafından, 1970'lere kadar da özel günlerde çeşitli devlet kabullerinde kullanılmış olan kasır, 1983'te müzeye çevrilmiştir.

Bibi. Eldem, Köşkler ve Kasırlar, II, 238-260; M. Sözen, Devletin Evi Saray<, İst., 1990, s. 166-173; P. Tuğlacı, The Role of the Balyan Family in Ottoman Architecture, İst., 1990, s. 348-373; C. Pertusier, Atlas deş promenades dans Constantinople et sur leş rives du Bospho-re, Paris, 1817.

TULAY ARTAN




Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   245   246   247   248   249   250   251   252   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin