LAMBERT, JACQUES H.
Fransız şehir plancısı.
1933'te İstanbul'un planlanması için a-çılan uluslararası yarışmaya diğer Fransız plancılar Alfred Agache(~»), Henri Prost(-») ve Alman plancı Herman Elgötz(->) ile birlikte davet edilmiştir. Türk hükümetine Fransız İçişleri Bakanlığı tarafından tavsiye edilen Lambert, o sıralarda New York, Chicago ve Paris metropoliten planlama
rencilerinin imtihanlarına padişahla birlikte katılır.
Birkaç gün sonra, temmuzun ilk yarısında İstanbul'dan ayrılan Lamartine, İzmir' deki çiftliğine gider, ancak bu girişim başarısızlıkla sonuçlandığından Fransa'ya döner. Geriye, bir gelir kaynağı olarak, bu yolculuğu anlatan Nouveaux Voyages en Orient kitabını yayımlamak kalır (2 c., Paris, 1852-1858). Aynı biçimde, geçimini sağlamak için 1854'te 8 ciltlik Histoire de la Turquie (Türkiye Tarihi, 8 c., 1974-1875) yazacaktır.
Bibi. L. Fam (yay.), Lamartine, Voyageen Orient, Paris, ty (1959); R. Mattle, Lamartine Vo-yageur, Paris, 1936; Ahmed Refik (Altınay),
çalışmalarında görev almış bir uzmandır. Lambert'in, İstanbul'un Doğu'nun en ö-nemli transit, sanayi, kültür, spor ve turizm merkezi olduğunun kabulüne dayandırdığı önerilerinin en dikkat çekici olanlarım şu şekilde sıralamak mümkündür:
Lambert, İstanbul'un yeni limanının Marmara sahillerinde, Kumkapı'dan başlayıp, Bakırköy'ün batısına kadar uzanan geniş bir sahada kurulmasını önerir. Böylelikle 20 km'yi aşkın bir rıhtım uzunluğu elde e-dilecektir. Sur dışında limanın gerisindeki saha ise Lambert'e göre sanayiye ayrılmalıdır. Sarayburnu ve Sultanahmet çevresi, müze, akademi, kütüphane gibi kültürel kullanımlara tahsis edilmelidir.
Benzeri önerilere Bouvard ile Prost gibi diğer Fransız şehircilik uzmanlarında da rastlanması ilginçtir.
Galata ve Beyoğlu arasındaki seviye farkından dolayı araç bağlantısının helezoni rampaya sahip bir kule vasıtasıyla sağlanması ya da Moda ile Küçükmoda arasında motorlu araçlar için bir viyadük inşa e-dilmesi, Lambert'in oldukça renkli ve fan-tezili önerileri arasında sayılabilir.
Yarışma jürisi Lambert'in önerilerini genelde olumlu değerlendirmemiş, bazı durumlarda da zayıf ve yetersiz bulmuştur. Lambert'in muhtemelen daha önceki metropoliten planlama tecrübelerinin etkisiyle, sorunlar karşısında tek bir çözüm üzerinde ısrar etmek yerine, diğer yarışmacılardan farklı olarak, değişik seçenekler ortaya koyup nihai tercihin daha ayrıntılı e-tütlerle yapılması yönünde bir tavır geliştirdiği görülür. Günümüz anlayışına daha yakın ve daha profesyonelce denebilecek bu tavrın, dönemin kesin ve hızlı çözüm arayışlarına yeterince hitap etmediği ve Lambert'in önerilerinin pek fazla dikkate alınmadığı, sonuç olarak Lambert'in İstanbul ile olan kısa süreli ilişkisinin fazla bir iz bırakmadan sona erdiği söylenebilir.
Lambert'in İstanbul'a ilişkin önerilerinde, kendisinden önceki ve sonraki Fransız uzmanlarda görülen bazı genel yaklaşımlara sahip olduğunu söylemek mümkündür. Görsel-estetik yanı ağır basan, kimi zaman anıtsal düzenlemeler ve ülkenin şartlarını zorlayacak ölçüde büyük yatırımlar gerektiren pahalı çözümler bu tür yaklaşımlar arasında sayılabilir.
Döneminde İstanbul'da bir iz bırakmamış olmasına karşın Lambert, Üsküdar-Ka-dıköy arasında Bağdat Caddesi'ne bağlanan bir sahil yolu inşa edilmesi, yine suri-çinde bugünküne oldukça yakın bir yol strüktürünün inşası ve en önemlisi planlama için belediye bünyesinde "nâzım plan bürosu" ve buna bağlı bir "danışma kurulu" oluşturulması gibi zamanında gereğince değerlendirilememiş, ancak çok sonraları gerçekleşmiş önerilerde de bulunmuştur.
Lambert'in, önerilerine bakarak, bugün Türkiye'deki resmi kent planlama yöntemi ve söylemi olan ve 1930'lann dünyasında çok önemli bir yenilik sayılan "kapsamlı planlama" içinde değerlendirilebilecek bir yaklaşıma sahip olduğunu söylemek mümkündür.
Lambert'in İstanbul için önerileri kabul edilmemiş olmasına karşın, kendisine 1939 ve!941'de Erzurum ve Trabzon kentlerinin planları yaptırılmıştır.
M. RIFAT AKBULUT
LANGA
Bugünkü Yenikapı bölgesinde bulunan; Aksaray'dan Marmara sahiline dik inen Namık Kemal Caddesi ile doğuda ona paralel Mustafa Kemal Caddesi'nin iki yanında ve arasında yer alan eski semt. Bizans döneminde Marmara kıyısında, bugünkü Yenikapı sahillerinde uzanan kıyı şeridi ve Eleutherius Limanı(->) ile hemen yanındaki Theodosius'un Limam'nın(->) bulunduğu yöre.
O zamanlar iç kesimleri "Vlanga", "Ulan-ka" veya "Langa" adlarıyla bilinen yöre, antik Theodosius'un Limanı'na dökülen Bayrampaşa Deresi'nin(-0 (Lykos Deresi) taşıdığı alüvyonlardan oluşan verimli topraklar yüzünden her zaman bostanlarıyla ünlüydü.
Burada bulunan ve bugün tümüyle dolmuş olan liman ise 4. yy'dan itibaren ö-nemli bir limandı. Tarihçiler bu limanın, daha çok Mısır'dan gemilerle gelen buğdayın boşaltılması için kullanıldığı ve Vlanga'da buğday ambarlan bulunduğu görüşündedirler.
Vlanga'nın kelime anlamı Yunanca "dışarı" demektir. Bu da Langa'nın sur dibinde, Marmara'nın güney surları dışına taşan bir semt olduğunu anlatmaktadır. Vlanga adının ilk kez 12. yy'da kullanılmaya başlandığı sanılmaktadır. I. Andronikos Kom-nenos (hd 1183-1185) bu yörede bir köşk yaptırmıştır. 13. yy'ın ikinci yarısında Langa bölgesine Konstantinopolis'in Yahudileri yerleştirilmiştir.
Osmanlıların İstanbul'u almalarından sonra, semtin surların içinde kalan bölümü Küçüklanga Bostanı, sur dışı bölümü Büyüklanga Bostanı olarak anılırdı. 15. yy' da sur dışında kalan Büyüklanga Bosta-nı'nın doğusu ve batısı da duvarlarla çevrildi. 16. yy'da yeni bir sur daha yapıldı. Bugün Yenimahalle İstasyonu'nun yer aldığı bölge ise denizin doldurulmasıyla elde edilmiştir.
Bugün batıdaki Küçüklanga'yı doğudaki Büyüklanga'dan Mustafa Kemal Caddesi ayırmaktadır. Bir zamanlar bostanları ve sebzevatıyla tanınmışken, günümüzde Büyüklanga yoğun bir yapılaşma ve geçiş bölgesi özellikleri göstermektedir. Küçüklanga ise bostanların anısını sadece sokak isimlerinde barındıran, yeşil saha bile denemeyecek bir mekândır. Burada sadece salaş yapılar ve eski bostan arazisi bulunur. Langa'nın idari sınırlan küçülmüş; son 30 yılda eski kozmopolit ahalisi ve mimari yapısı süratle değişmiş; çirkinleşen ve konut bölgesi özelliklerini hızla yitiren bir semt olmuştur.
Bugün Yenikapı İstasyonu'ndan itibaren Mustafa Kemal Caddesi'nin ikiye ayırdığı Büyüklanga ve Küçüklanga birbirinden kopuk iki mahalle haline gelmiştir. Küçüklanga doğuda Mustafa Kemal Caddesi, kuzeyde Küçüklanga Caddesi, güney
1500'lü yıllarda
Kadırga Limanı,
Tersane ve
Langa
Bölgesi'ni
gösteren
bir gravür.
Müller-Wiener,
Bildlexikon
taraftan da demiryolu hattıyla çevrili, halen bostan artıklarıyla dolu bir sahadır. Bazı depo ve salaş binalarla kötü bir yapılaşma görüntüsü sergiler. Buradaki eski bostanları, Langa Bostanları Sokağı, günümüzde sadece adıyla yaşatmaktadır. Eski meşhur Langa marulu ve hıyarı ise artık yetiş-tirilmemektedir.
Semtin meskûn kesimi olan, Mustafa Kemal Caddesi'nin doğusundaki Büyüklanga büyük değişiklik geçirmekte ve halen konut semti olmaktan çıkıp, "bavul ticareti", Doğu Avrupalı turistlerin barındığı oteller, ucuz lokantalar, büfe ve birahanelerle, giderek şehrin asayiş bakımından da sorunlu olmaya aday semtlerinden birine dönüşmektedir. Otellere, büfelere vb' lerine ilaveten, işporta vb dükkânlar, gıda ve giyim mağazaları, birkaç atölye, Bü-yüklanga'nın manzarasını değiştirmiştir.
1950'lerde Büyüklanga Rum, Ermeni ve Müslüman Türk grupların bir arada yaşadığı bir esnaf ve işçi mahallesiydi. O günleri bilenlerle yapılan mülakatta, bu üç grup arasındaki ilişkilerin İstanbul'a ve Langa' ya İstanbul dışından göçün arttığı yıllarda bozulmaya başladığı, bilhassa mahalle gençleri arasında kavgaların çıktığı ifade edilmiştir. Yeni sakinler eski komşulara a-lışana kadar, mahallenin her sınıf halkı ya başka semtlere ya da yurtdışına göç etmiş ve semt sürekli bir nüfus değişimi geçirmiştir. Bugün eski sakinlerin pek azı burada oturmaktadır.
Büyüklanga'nın sınırı batıda Mustafa Kemal Caddesi ve Aksaray Caddesi; kuzeyde Hayriye Tüccarı Caddesi, doğuda da Koska'ya(-») doğru uzanan Asya Sokağı ile çizilebilir. Büyüklanga'nın doğu komşusu Kumkapı Nişanca Mahallesi'dir.
Langa, bir zamanlar deniz tarafındaki surlarla bitermiş. Bugün bu surların yerinde Langa Hisarı Sokağı bulunmaktadır. Daha güneyde ağır bir trafik yükü taşıyan dolgu saha ve yolu gelir. Burada bulunan banisi Malkoç Süleymanzade Ebubekir Efendi olan 17. yy yapısı Malkoç Süleyman Ağa Camii 1868'de Sahaflar Şeyhi Ali Hoca tarafından yeniden yaptırılmış ancak bu cami sahil yolu yapımı sırasında büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Semtin eski camilerinden biri olan ve Mermerciler Soka-ğı'nda bulunması gereken I. Ahmed'in muhasebecilerinden Ahmed Efendi'nin yaptırdığı Muhasebeci Camii de böyle ortadan kalkan, yerini küçük bir meydan ve bir "cafe"nin aldığı yapılardandır. Langa'nın cami, mescit ve kiliselerinin pek azı bugüne kadar gelebilmiştir. Vatan ve Millet caddeleri ekseni ve sahil yolunun suriçi İstanbul'da teşvik ettiği beton yapılanmanın ve yoğun trafiğin yarattığı tahribatın en çok vurduğu semtlerin başında Langa ve La-leli'nin geldiği söylenebilir.
Langa'da, ünü günümüze kadar gelen ve semti etkilemiş olan bir isim, Kâtip Kasım'dır. Yaptırdığı halen yaşayan cami kendi adını taşır (bak. Kâtip Kasım Camii). Bu
Dostları ilə paylaş: |