GİRİŞ Çocuklara erken yaşlardan itibaren geleneksel cinsiyet rolleri benimsetilmektedir. Bunu ailede ve çevrede kız ve erkek çocuklarına farklı davranışlarda ve çocuklara alınan farklı oyuncaklarda görüyoruz. Erken yaşlardan itibaren eşitsiz davranışlarla karşılaşan çocuklar geleneksel cinsiyet rollerini kabullenmektedirler.
“Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün” atasözümüzde erkek çocukların doğumdan itibaren nasıl bir ayrıcalığa sahip olduğunu göstermektedir.
Kız çocuklarının eğitimine erkek çocuklar kadar önem verilmemekte, nasıl olsa ileride evlenip gidecek diye düşünülmektedir. Bu da kız çocuklarının eğitim sürelerine yansımaktadır. Ekonomik sorunlar yüzünden okullarından genellikle ilk alınanlar kız çocuklarıdır.
Kız çocuğunun eğitimi, temelde kadınlık/annelik rolüne hazırlık taşıdığından, kız çocuğu daha yaşamın ilk yıllarında buna yönlendirilmektedir. Erken çocukluk döneminden başlayarak kız ve erkek çocukların davranışları, oyunları ve oyuncakları farklılaşmaktadır. Kız çocuklarının oyunları evcilik gibi anne ve aileyi model alan oyunlar olmaktadır. Erkek çocuklara sunulan oyuncaklar soyut düşünme ve mekanik yeteneklerin gelişimini desteklemektedir. Kız çocuğuna biçilen kimlik daha sessiz, uyumlu bir birey kimliğidir.(Kız Çocuklarının Eğitiminin Engellenmesi)
Kız çocuğuna erken yaşlardan itibaren “ev kadınlığı-anne” rolü benimsetilmeye çalışıldığı için kız çocuklarının eğitime verdiği önem düşük düzeydedir ve bu çocuklar eğitimden kolaylıkla vazgeçebilmektedir.
Kız çocuklarının eğitimden yararlanma oranları eğitimin her kademesinde erkek çocuklarının altındadır. Bu da aslında eşitsizliğin bir göstergesidir. İlköğretim düzeyinde kız ve erkek çocuklarının okullaşma oranları birbirine yakın olmakla birlikte eğitim seviyesi yükseldikçe bu oranlar arasındaki fark artmaktadır. Eğitimin her kademesinde kız öğrencilerin oranı erkek öğrencilerin oranından daha düşüktür. Hiç okula gitmemiş, okuma-yazma bilmeyen kız ve erkek çocuk sayıları arasındaki önemli farklılıklar, toplumdaki cinsiyet ayrımcılığının kanıtıdır.
Tablo: Cumhuriyet Döneminde (1923-1998) Eğitim Tür ve Düzeylerine Göre Kız ve Erkek Öğrenci Oranındaki Gelişmeler (%)
Öğretim Yılları
İlkokul
Ortaokul*
Lise
Mesleki-Teknik Ortaöğretim**
Yükseköğretim
Kız
Erkek
Kız
Erkek
Kız
Erkek
Kız
Erkek
Kız
Erkek
1923-1924
20.0
80.0
----
----
----
----
21.0
79.0
9.8
90.2
1937-1938
33.3
66.7
27.3
72.7
23.3
76.7
38.0
62.0
16.7
83.3
1938-1939
32.7
67.3
27.9
72.1
23.5
76.5
36.3
63.7
17.4
82.6
1949-1950
36.9
63.1
27.1
72.9
20.5
79.5
26.0
74.0
19.2
80.8
1950-1951
37.0
63.0
26.3
73.7
21.0
79.0
21.8
78.2
20.0
80.0
1959-1960
37.1
62.9
25.1
74.9
26.0
74.0
28.0
72.0
20.5
79.5
1960-1961
37.2
62.8
24.2
75.7
25.9
74.1
30.2
69.8
20.0
80.0
1970-1971
42.3
57.7
26.7
73.2
28.7
71.3
33.9
66.1
18.5
81.5
1979-1980
45.2
54.8
33.4
66.6
35.7
64.3
28.0
72.0
24.7
75.3
1980-1981
45.4
54.6
34.3
65.7
36.7
63.3
29.4
70.6
26.0
74.0
1990-1991
47.1
52.9
37.1
62.9
42.9
57.1
32.0
68.0
33.6
66.4
1996-1997
45.5
54.5
----
----
44.7
55.3
36.3
63.7
39.1
60.9
1997-1998
44.9
55.1
----
----
42.7
57.3
38.5
61.5
40.1
59.9
* Son iki öğretim yılında “ilkokul”da verilen oran, ilköğretimdeki (ilkokul+ortaokul) durumu yansımaktadır.
Kaynak:DİE, Milli Eğitimde 50 Yıl; DİE, Milli Eğiti İle İlgili İstatistikler; ÖSYM, 1996-1997 Öğretim Yılı Yükseköğretim İstatistikleri
Tablo: 2002-2003 Ders Yılı Net Okullaşma Oranları (Kaynak; MEB, APK, 2003)