Kurumlar vergiSİ rehberi


d. 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu Kapsamında Düzenlenen Ürün Senetlerinde Kazanç İstisnası



Yüklə 0,53 Mb.
səhifə6/10
tarix05.09.2018
ölçüsü0,53 Mb.
#77027
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

d. 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu Kapsamında Düzenlenen Ürün Senetlerinde Kazanç İstisnası

 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu 17/2/2005 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Kanunla, depolanmaya uygun nitelikteki hububat, bakliyat, pamuk, tütün, fındık, yağlı tohumlar, bitkisel yağlar, şeker gibi standardize edilebilen temel ve işlenmiş tarım ürünlerinin standartları belirlenerek emniyetli ve sağlıklı koşullarda depolanması ile ürün senetleri vasıtasıyla ticaretinin kolaylaştırılması amaçlarıyla, lisanslı depo işletmelerinin ve yetkili sınıflandırıcıların kuruluş, işleyiş ve denetimine ilişkin usul ve esaslar ile lisanslı depoculuk sistemine ilişkin diğer hususlar düzenlenmiştir.

5904 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen ve 3/7/2009 tarihinde yürürlüğe giren geçici 76 ncı maddeyle, tarım ürünleri ticaretini kolaylaştırmak ve geliştirmek üzere oluşturulan tarım ürünleri lisanslı depoculuk sisteminin teşvik edilmesi amacıyla, ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar 31/12/2018 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilen bu kazançlar üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin (11) numaralı bendi ve 164 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği çerçevesinde vergi kesintisi yapılması da söz konusu olmayacaktır.



e. Yatırım İndirimi İstisnası

Yatırım İndiriminin Konusu ve Oranı

Yatırım indiriminin konusu, mükelleflerin faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldıkları veya imal ettikleri amortismana tâbi iktisadi kıymetlerin maliyet bedelidir.

24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgesi kapsamındaki harcamalara ilgili belgede yazılı yatırım indirimi oranı uygulanacaktır (GVK Geçici md 61). Ancak, 24.04.2003 tarihinden sonra bu belgelere ilave edilen iktisadi kıymetlere ilişkin harcamalar için oran %40 olacaktır.

24.04.2003 tarihinden itibaren, kullanılmak üzere satın alınan veya imal edilen amortismana tâbi iktisadi kıymetlerin maliyet bedelinin %40’ı yatırım indirimi istisnasını oluşturur.

Mükelleflerin eski ve yeni uygulama ile ilgili olarak seçimlik hakları vardır. İsteyen mükellefler 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, bu tarihten itibaren yaptıkları harcamalar için yeni uygulamayı seçebilirler. Eski hükümler çerçevesinde yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın %19,8 oranında tevkifat yapılacaktır.

Yatırım İndiriminde Endeksleme ve Enflasyon Düzeltmesi;

24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen teşvik belgelerine konu yatırımlarla ilgili olarak yapılan harcamalar (teşvik belgelerine bu tarihten sonra ilave edilen iktisadi kıymetler için yapılan harcamalar hariç) harcamanın yapıldığı yıla ilişkin vergi matrahından kazancın yetersiz olması nedeniyle indirilemezse, bu tutar izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen “Yeniden Değerleme Oranı”nda arttırılarak dikkate alınacaktır.



f. Türk Akreditasyon kurumuna tanınan istisna

g. Elektrik Piyasası Kanununu kapsamında istisna

ğ. Araştırma altyapılarının kurumlar vergisi istisnası

h. Uluslararası anlaşmalarla sağlanan istisnalar ve uluslar arası kurumlara tanınan istisnalar

3. İstisnalarla ilgili bazı önemli konular

a. Kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara isabet eden giderlerin diğer kazançlardan indirilememesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, iştirak hissesi alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilmeyeceği hükmü yer almaktadır.

Söz konusu hüküm Kurumlar Vergisi Kanunu ile özel kanunlarda yer alan kurumlar vergisinden müstesna kazançları kapsamaktadır. İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin giderlerin kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançların elde edilmesi sırasında zarar doğması halinde bu zararların da istisna kapsamı dışındaki gelirlerden indirilmemesi gerekmektedir.

Kanunun anılan hükmü, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara ilişkin olarak yapılan giderlerin, kurumun vergiye tabi diğer kazanç tutarının tespitinde kurum kazancını azaltıcı veya kurum zararlı ise bu zararı artırıcı bir unsur olarak indirim konusu yapılamayacağını ifade etmektedir. Bu nedenle, bu gelirlerin elde edilmesi için yapılan giderlerin sadece kurumlar vergisinden istisna edilen söz konusu kazançların tespitinde indirim konusu yapılacağı tabiidir.

Buradaki giderler, kazanç istisnası dışındaki istisnalar için geçerlidir. Bu tür giderler istisna kazanç tutarını etkilemeyen giderlerdir;

- İştirak kazancı elde edilmesi için yapılan giderler,

- Emisyon kazancı elde edilmesi için yapılan giderler,

- Gayrimenkul ve iştirak hissesi satış kazancı istisnasından yararlanmaya ilişkin olarak yapılan giderler v.b.

Diğer taraftan, istisna kapsamındaki faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, zarar tutarı “kanunen kabul edilmeyen gider” olarak dikkate alınacaktır.

b. Mahsup önceliği bulunan kurumlar vergisi istisnaları:

Bunlar ilgili yıl kazancının yeterli olmaması halinde sonraki yıllara devredilebilirler. Bu istisnaların, ilgili dönem kurum kazancının yetersiz olması veya zarar olması nedeniyle yararlanılamayan kısmı geçmiş yıl zararları olarak devredilir ve izleyen yıllarda yararlanılır. Bu gruba giren istisnalar kazanç istisnalarıdır;

c. Kurum kazancının yeterli olması durumunda uygulanacak indirim ve istisnalar :

- Risturn istisnası

- AR-GE İndirimi

- Sponsorluk harcamaları

- Bağış ve yardımlar

- Girişim sermayesi fonu

- Türkiye’den yurtdışı mukim kişi ve/veya kurumlara verilen hizmetlerden sağlanan kazançların %50’si

- Korumalı işyeri indirimi

- Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi

- Yatırım indirimi

- Diğer indirimler

VI. KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER

A. GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLECEK GİDERLER

KVK’nın 6 ncı maddesine göre, kurum kazancı ticari kazanç gibi hesaplandığı için öncelikle ticari kazanç tespitinde indirilecek giderlerin yer aldığı GVK’nın 40 ıncı maddesindeki giderler hasılattan indirilir. Daha sonra KVK’nın 8 inci maddesinde sayılan giderler hasılattan indirilir.

GVK’nın 40 ıncı maddesinde sayılan giderlerin indirim konusu yapılmasında iki şart aranmaktadır;

-Ticari kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi için yapılmış olması,

-Vergi kanunlarındaki haller hariç olmak üzere VUK’a göre belgelendirilmesi.

GVK’nın 40 ıncı maddesine göre, safi kazancın tespitinde aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir;

1. Genel Giderler :

Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerdir.

Bu kapsamda yapılan giderin indirim konusu yapılabilmesi için yapılan gider ;

- Ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile doğrudan ilgili olmalıdır,

- Karşılığında sabit kıymet iktisap edilmiş olmamalıdır,

- Kanunen kabul edilebilir nitelikte olmalıdır.

Genel giderlere örnek olarak; ücret giderleri, personelle ilgili eğitim, sağlık v.b. giderler, ısıtma, aydınlatma ve su giderleri, iletişim ve haberleşme giderleri, sigorta giderleri, kira giderleri, reklam giderleri, temsil ve ağırlama giderleri, kırtasiye giderleri, demirbaş giderleri, mesleki aidatlar, gayrimenkul ve gayrimenkul gibi değerlenen sabit kıymetlerin normal bakım onarım giderleri, finansman giderleri, yurt dışı büro giderleri gibi giderler gösterilebilir.

GVK’nın 40/1 inci maddesinin parantez içi hükmü ile, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentte yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hâsılatın binde beşini aşmamak artıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.

Götürü gider uygulaması, mükelleflerin yurt dışındaki işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları giderlerden belge ile ispat edilemeyen kısmının ticari kazançtan indirilmesini öngörmektedir.

2. Personelle İlgili Giderler :

GVK’nın 40/2 nci maddesine göre, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate (yemek ve barınma) giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve adı geçen sandıkların tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartı ile gider olarak kabul edilebilecektir, özel sigortalar için yapılan ödemeler bu kapsamda değildir. Özel sigorta ödemeleri ücret gideri içinde ele alınırlar), demirbaş olarak verilen giyim eşyası (resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası ) ile ilgili olarak yapılan giderler.

S.S.K. primlerinin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin fiilen Sosyal Sigortalar Kurumuna ödenmiş olması gerekir. Bu nedenle, sigorta primleri dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılır. Ancak Sosyal Sigortalar Kanununa göre bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait primler Ocak ayında ödenirse Aralık ayının gideri olacaktır.

6736 sayılı Kanuna göre yapılandırılan sosyal güvenlik primleri ödeme tarihlerinde gider yazılır.



3. İşle İlgili Zarar, Ziyan ve Tazminatlar :

GVK’nın 40/3 üncü maddesine göre , işle ilgili olmak şartıyla, yazılı bir sözleşmeye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar gider olarak yazılabilecektir.

Zarar, ziyan ve tazminatlar, kesinleşip ödendikleri yılda gider yazılır. Belirtilen zarar,z iyan ve tazminatların teşebbüs sahibinin kusurundan doğmamış olması gerekmektedir.

Kıdem tazminatları, ihbar tazminatları, iş kazaları dolayısıyla ödenen tazminatlar, meslek hastalıkları nedeniyle ödenen tazminatlar gider yazılabilir. Elektrik, su, telefon, doğalgaz v.b. için ödenen gecikme faizleri, vade farkı niteliğinde olup gider yazılabilir.



4.Seyahat ve İkamet Giderleri :

İşle ilgili, yapılan işin önemi ve genişliği ile orantılı ve seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olarak yapılan seyahat ve ikamet giderleri GVK’nın 40/4 üncü maddesine göre indirim konusu yapılabilecektir.



5.Taşıt Giderleri :

Kiralama yolu ile edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri indirim konusu yapılabilir.

Bu maddedeki giderler taşıtların normal bakım, onarım, tamir, boya, döşeme v.b. gibi taşıtların iktisadi değerine etki etmeyen giderlerdir. Bunlar dışında, taşıtın iktisadi kıymetini artırmak amacıyla yapılan giderler, VUK’nın 269 ve 272 nci maddeleri gereği gider yazılmayıp taşıtın maliyet bedeline eklenmek ve amortisman yoluyla gider yazılmak zorundadır.

6.Ayni Vergi, Resim ve Harçlar :

İşletme ile ilgili olmak şartıyla, bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar GVK’nın 40/6 ncı maddesine göre kazanç tespitinde gider olarak indirilebilecektir.

Ancak, Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesine göre, Kanuna bağlı I, III ve IV sayılı tarifelerde yer alan taşıtlardan (ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez. (I- Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları v.b., III- Yat, kotra ve her türlü motorlu özel tekneler, IV- Uçak ve helikopterler)

7. Amortismanlar :

GVK’nın 40/7 nci maddesine göre, VUK hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (işletmeye dahil olan gayrimenkulun iktisadi değerini arttırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılabilir.)* safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecektir.



* 6728 sayılı Kanunla yapılan bu değişiklik 9/8/2016 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

2016 yılı için değeri 900 TL’yi aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tâbi tutulmayarak doğrudan gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır.



8. İşveren Sendikalarına Ödenen Aidatlar :

İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar GVK’nın 40/8 inci maddesine göre ticari kazancın tespitinde gider olarak hasılattan indirilebilecektir. Ancak, ödenen aidatın 1 aylık tutarı, iş yerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük toplamını aşamaz.

Bu tutarın aşılması halinde aşan kısım gider unsuru olamaz. 149 Seri No.lu GVK Genel Tebliğine göre, sendika aidatının, işverenler tarafından gider yazılabilmesi için, aidatın ilgili bulunduğu yılda sendikaya ödenmesi gerekir. İlgili bulunduğu yılda ödenmeyen sendika aidatları, daha sonraki yıllarda gider olarak dikkate alınmayacaktır.

9. Bireysel Emeklilik Sistemine Ödenen Katkı Payları :

İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları da GVK’nın 40/9 uncu maddesine göre ticari kazanç tespitinde hasılattan gider olarak indirilebilir. Bu düzenleme sadece bireysel emeklilik katkı payları için yapılmıştır. Özel şahıs sigorta primleri ile emekli ve yardım sandıklarına ödenen primler bu düzenleme dışında bırakılmıştır. GVK’nın 63/3 üncü maddesine göre indirim konusu yapılabilecek tutar, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Burada bahsedilen aylık ücret ve yıllık asgari ücret ibaresinde, brüt tutarlar ifade edilmektedir.



10. Gıda Bankacılığı Yapan Dernek ve Vakıflara Yapılan Bağışlar :

GVK’nın 40/10 uncu maddesine göre, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara, 251 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanan usül ve esaslar çerçevesinde, bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelleri gider olarak hasılattan indirilebilecektir.



11. Türkiye İş Kurumu Tarafından Düzenlenen İşbaşı Eğitim Programlarından Faydalananlara Yapılan Ödemeler:

Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarından faydalananlara, programı yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarlar (Bu kapsamda işverenler tarafından ticari kazancın tespitinde ücretle ilişkilendirilmeksizin her bir katılımcı itibarıyla indirim konusu yapılacak tutar aylık olarak asgari ücretin brüt tutarının yarısını aşamaz.).

Ayrıca, 3100 sayılı Kanun’un 7/1 inci maddesinde, iktisap edilen ödeme kaydedici cihazlar için %100 oranında amortisman gideri hesaplanabileceği veya amortisman ayırma imkanı yoksa, bu makinelerin alış bedelleri gider olarak hasılattan indirilebilecektir.

B. KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİLECEK GİDERLER

KVK’nın 8 inci maddesine göre, ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının tespitinde mükellefler aşağıdaki giderleri de ayrıca hasılattan indirebilirler.

1. Menkul Kıymet İhraç Giderleri :

- Senetlerin kağıt ve tabı giderleri,

- Mahkeme, noter ve diğer tasdik ve tescil giderleri,

- Damga vergisi,

- İhraç dolayısıyla ödenen sair harç ve resimler,

- İhraç dolayısıyla bankalara verilen komisyonlar,

- Hisse ve tahvil senetlerinin borsaya kaydı için yapılan giderler,

- Bunlara benzer diğer her türlü giderlerden oluşur.



2. Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri :

İlk tesis ve taazzuv giderleri VUK’nın 282 nci maddesine göre, kurumun kurulması, yeni bir şube açılması veya işlerin devamlı olarak genişletilmesi için yapılan ve karşılığında maddi bir kıymet iktisap edilmeyen giderler olarak tanımlanmıştır.

Bu giderlerin başlıcaları şunlardır;

- İş ve piyasa etüdü, proje ve fizibilite raporunun hazırlanması giderleri,

- Şirket esas sözleşmesinin hazırlanması için yapılan giderler,

- Kuruluşla ilgili seyahat giderleri,

- Ayni sermaye konulması halinde ekspertiz ve bilirkişi ücretleri,

- Hisse senedi ihraç giderleri,

- Esas sermayenin artırılması için yapılan giderler,,

- Tahvil çıkarma giderleri,

- Genel kurul kararları tescil ve tasdik giderleri,

- Başabaşın altında satış halinde verilen primler,

- Yeni şube açılması için yapılan giderler,

- Faaliyetin genişletilmesi veya değiştirilmesi için yapılan giderler,

- İşletmenin kuruluşundan normal faaliyete başladığı ana kadar yapılan giderler,

- İşçi ve personelin tedarik ve eğitim giderleri,

- Tecrübe imalatı giderleri v.b.

Bu giderler yapıldıkları yılda bir defada gider yazılabilecekleri gibi VUK’nın 326 ncı maddesine göre aktifleştirme suretiyle amortismana tâbi tutarak 5 yılda ve eşit miktarlarda gider yazılabilirler. Bunların amortismana esas olacak değerleri mukayyet değerleridir.

Kuruluş ve örgütlenme giderlerinin amortismanına, kurumun kuruluşunun tamamlandığı veya işletmenin fiilen faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren, tecrübe imalatı olan kurumlarda bunun sona erdiği hesap döneminden itibaren başlanır.

3.Genel Kurul Toplantıları, Birleşme, Devir, Bölünme Fesih ve Tasfiye Giderleri:

Genel kurul toplantıları için yapılan ilan ve posta giderleri, toplantı salonu kirası ve benzeri giderler ile birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye için yapılan her türlü giderler hasılattan indirilecek giderler arasında sayılmıştır. Ancak genel kurul toplantılarına katılacakların toplantıya katılmak için yaptıkları seyahat, konaklama v.b. şahsi giderleri ile (bunlar kurumlarca karşılansa bile gider sayılmaz) genel kurul üyelerinin ağırlanması amacıyla yapılan ziyafet, kokteyl gibi özel nitelikteki giderler de hasılattan indirilemez. (Genel kurul üyelerinin ağırlanmaları ile ilgili giderler, belirli ölçüler içerisinde, genel örf ve adetlere uygun temsil ve ağırlama gideri niteliğinde olmak koşuluyla gider yazılabilir.)

Birleşilen veya devir alan kurum bünyesinde yapılan bu tür giderler ise, kuruluş ve örgütlenme gideri niteliğinde olup, bu esaslara göre giderleştirilir.

4. Sermayesi Paylara Bölünmüş (Eshamlı) Komandit Şirketlerde Komandite Ortağın Kâr Payı :

Adi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık kârından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir.

Bu nedenle eshamlı komandit şirketlerde kurumlar vergisi matrahı, şirket kârından komandite ortaklara düşen pay düşüldükten sonra kalan tutardır. Burada, kurum kazancından düşülecek kâr payı kurum mali bilançosuna göre hesaplanan kâr payıdır.

5. Katılım Bankalarınca Katılım Hesabı Karşılığında Ödenen Kâr Payları :

Katılım bankaları verdikleri krediler için faiz tahakkuk ettirmeyerek, açılan kredi karşılığı belli bir oranda kâr payı alırlar. Bunlara ödenen kâr payları faiz gideri niteliğinde olduğundan KVK’nın 8 inci maddesine göre kurum kazancından indirilebilir. Kâr-zarar ortaklığı belgelerine ödenecek kâr payları da aynı şekilde giderleştirilebilir.



6. Sigorta Teknik Karşılıkları :

Sigorta ve reasürans şirketlerine özgü bir indirim unsurudur. Bu kapsamdaki giderler muallak hasar ve tazminat karşılıkları, kazanılmamış prim karşılıkları ve hayat sigortası matematik karşılıklarından oluşur. Sigorta teknik karşılıkları, hesap döneminin son günü itibariyle hesaplanarak kurumlar vergisi matrahından indirilir ve izleyen hesap döneminin ilk günü gelir kaydedilirler.

-Teknik karşılıklar bilanço gününde pasif hesaplara geçirilmek suretiyle aşağıdaki esaslara göre hasılattan indirilir.

-Muallak Hasar ve Tazminat Karşılıkları :

-Tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş fiili tazminat bedellerinden veya bu hesap yapılmamışsa tazminatın ve tazminatla ilgili tüm masrafların tahmini değerlerinden reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutar,

- Gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar ve tazminat bedelleri ve bunlara ilişkin masraflardan reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutar,

-Saklama payına isabet eden muallak hasar karşılığı yeterlilik farklarından oluşmaktadır.

- Kazanılmamış Prim Karşılıkları: Yürürlükte bulunan sigorta sözleşmeleri için tahakkuk etmiş primlerden komisyonlar düşüldükten sonra kalan tutarın gün esasına göre bilanço gününden sonraya sarkan kısmından, aynı esasa göre hesaplanan reasürör payının düşülmesinden sonra kalan tutardır. Ancak bu tutar, nakliyat emtia sigortalarında, yıllık primin komisyon düşüldükten sonra kalanının %25’ini geçemez. Kazanılmamış prim karşılığının gün esasına göre hesaplanması mümkün olmayan reasürans ve retrosesyon işlemlerinde 1/8 yöntemi uygulanabilir.

- Hayat Matematik Karşılıkları : Hayat sigortalarında tahsil edilen prim gelirlerinden ayrılan karşılıklar ile bu karşılıkların değerlendirilmesinden elde edilen faizlerden meydana gelir. Her sözleşme üzerinden ayrıca ölüm istatistikleri ve sigorta matematiği esaslarına göre hesaplanır. Hayat sigorta şirketlerinde matematik karşılıklardan, temettü ve faizleri vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlere yatırılan kısma ait faiz ve kar payları gider olarak yazılamaz.

-Dengeleme Karşılığı: Hesap dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek ve katastrofik riskleri karşılamak üzere sadece deprem ve mühendislik ve sigorta branşlarında verilen deprem teminatı için hesaplanan dengeleme karşılıkları sigorta ve reasurans şirketlerince gider olarak yazılabilir.

Bir bilanço döneminde ayrılan bu teknik karşılıkların ertesi bilanço döneminde aynen kâra nakledilmesi şarttır .

7. Temettü İkramiyesi :

Uygulamada kurumlar, ana sözleşme veya kuruluş kanunlarındaki hükümlere dayanarak hesap dönemi sonunda tahakkuk eden safi kârdan memur ve çalışanlara “temettü ikramiyesi” dağıtmaktadır. GVK’nun 61/2 nci maddesine göre bu ödemeler ücret kapsamına dahildir ve kurum kazancından ücret gideri olarak indirilebilir. Ancak, ikramiye tutarı hesap dönemi kapandıktan sonra belirlendiğinden, kazançtan indirme işlemi ancak beyanname üzerinde “diğer indirimler ve istisnalar” sütununda (49 uncu satırda) gösterilerek indirim konusu yapılabilecektir.



C. ZARAR MAHSUBU

1- Geçmiş Yıl Zararları

Geçmiş yıl zararları kurumlar vergisinin tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek üzere, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek koşuluyla kurum kazancından indirilebilir ( K.V.K. mad. 9).



ÖRNEK : 1-Ticari bilanço kârı 2.000.000 TL, 2-Kanunen kabul edilmeyen giderleri 100.000 TL, 3-İştirak kazançları 150.000 TL, 4-Yurt dışı inşaat kazancı 50.000 TL, 5-Teknoloji geliştirme bölgesinde elde edilen kazancı 100.000 TL, 6-Geçmiş yıl zararları 400.000 TL olan bir firmanın kurumlar vergisi matrahı nedir?

A- İndirim ve istisna öncesi kurum kazancı (1+2)=2.100.000 TL

B- İstisnalar (3+4+5)=300.000 TL

C- Kâr (A-B)=1.800.000 TL

D- Geçmiş Yıl Zararları=400.000 TL

E- Kurumlar vergisi matrahı (C-D)= 1.400.000 TL



6736 sayılı Kanunun 5/1-ğ maddesi uyarınca Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların %50 si, 2016 yılı ve izleyen yıl karlarından mahsup edilemez.

Yüklə 0,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin