Maidet-ül kur’AN



Yüklə 0,97 Mb.
səhifə1/10
tarix26.05.2018
ölçüsü0,97 Mb.
#51754
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

MAİDET-ÜL KUR’AN



Tılsımlar Mecmuasının Zeyli

Mâidet-ül Kur’an

ve

Hazinet-ül Bürhan



Ahmed Feyzi Kul
Neşreden

Mesud Zeybek

İstanbul 2006
“Mâidet-ül Kur'an Risalesi, Üstad Bediüzzaman'ın büyük ve âlim ve edib talebelerinden merhum Ahmed Feyzi Kul tarafından hazır­lanmış bir eserdir. Bu eseri, Bediüzzaman Hazretleri de görmüş, okumuş ve tasdik etmiştir. Hattâ Üstad tarafından bu risale bazı ta’dil ve tashihlerden sonra, 1946-1948'lerde teksir makinesiyle ve İslâm harfleriyle neşredilen Tılsımlar Mecmuası adlı kitabın âhirine ilhak edile­rek neşrettirilmiştir.

Lâkin 1948'de vukua gelen Afyon Mahke­mesi savcı ve hâkimleri veya onun ehl-i vukufu Mâidet-ül Kur’an ese­rini, rapor ve iddiana­melerinde çok fazla mevzu’ ettikleri için, Hazret-i Üstad Afyon Hap­sinden sonra onu Tılsımlar Mecmuası’nın arkasın­dan ayırmış ve umumî neşirden kaldırmıştır. Böylece Mâidet-ül Kur'an'daki ondört tane hadîs-i şerif dahi Risale-i Nur'un bir nevi ha­dîslerinden sayılmış olduğu için burada yazıldı, me'hazleri de tesbit edildi.”



Risale-i Nur’un Kudsi Kaynaklarından
İtizar

Bu eser, şimdi heryerde bulunan Nur Talebelerinin şiddetli istekleri ve muhterem ağabeyimiz Ahmed Feyzi’nin hayatta iken tab’ ettirmek hususunda gösterdiği fakat muvaffak olamadığı baskı işinin tahakkuku için yayınlanmıştır.



Naşir

İÇİNDEKİLER

MAİDET-ÜL KUR’AN 11

Medhal 13

(KISM-I EVVEL) 15

HİTABAT VE İŞÂRAT-I BAZI AYÂT 15

KISM-I SANİ 22

DELÂLET VE İŞARAT-I BAZ-I EHADİS 22

METN-İ MAİDET-ÜL KUR’AN 27

MEVLİD-İ MÜBAREK-İ ÜSTAD 29

Tılsımların Zeylinin Zeyli 66

Ayn-ı Hakikat Bir Keramet-i Gaybiyedir 71

Cismaniyet Noktasında Veraset 74

Hazinet-ül Bürhan 101

ÖNSÖZ 103

Haşiye ve izâhat 149

ŞÂYÂN-I DİKKAT BAZI EHADİS-İ ŞERİFE 160


¬˜¬G²W«E¬" ­d±¬A«K­< ެ! ¯š²z«- ²w¬8 ²–¬!«: ­y«9@«E²A­, ¬y¬W²,@¬"

®_W¬=~«( ®~G«"! ­y­#@«6«h«" «: ¬yÁV7! ­^«W²&«* «: ²v­U²[«V«2 ­•«ŸÅK7«!

Evvelen: Aydın havalisinin Hasan Feyzi’si ve Hüsrev’i ve Mehmed Feyzi’si ve Risale-i Nur’un manevî avukatı Ahmed Feyzi’nin üç seneden beri âlimane, müdakkikane yazdığı şu ge­len istihracat-ı gaybiyeyi ve Sikke-i Tasdik-i Gaybiye’nin bir kuvvetli hücceti ve şâhidi bulunan şu ri­saleciği dikkatle mütalaa ettim. Onun tetkikatına ve Risale-i Nur’un kıy­metini tam hadîs ile âyet ile isbat etmesine karşı hayret ve istihsan ile Mâ­şaallâh, Bârekâllah dedim. Fakat bir derece tabire muhtaçtır, ayn-ı hakikattır. Fakat Said hakkında hususan son kısmın hâşiyele­rinde şahsi­yetim itibariyle haddimden yüz derece ziyade bir hüsn-ü zannı ile hakikatın sureti değişmiş.

Evet hem Sikke-i Gaybiye hem onun yazdığı âyetler ve ha­dîsler müttefikan bu asırda bir hakikat-ı nuraniyeye işâret edi­yorlar ve bu asır ve bu zaman cemiyet zamanı olduğundan şahs-ı ma­nevi hükmedebilir. Hususan manevi vazifelerde maddi şahısların ehem­miyeti azdır, dağlar gibi vazifeler o zaif şahsiyetlere yükletilmez.

Bazı âyat-ı kerime ve ehâdis-i şerife âhirzamanda gelecek bir müceddid-i ekberi mâna-yı işarî ile haber veriyor. Fakat o gelecek zatın ve cemiyetin üç vazifesinden hakikatta en ehem­miyetlisi olan ve zâhiren en küçüğü gö­rünen imanı kurtarmak ve hakâik-i imaniyeyi güneş gibi göstermek vazi­fesini Risale-i Nur ve şakirdlerinin şahs-ı manevisi tam yaptıkların­dan o gele­cek zata dair haberleri ve işâretleri Risale-i Nur’un şahs-ı ma­ne­visine hatta bazen tercümanına da tatbike çalışmışlar ve Şeriatı ihya ve hilafeti tatbik olan çok geniş dairede hükmeden bu iki mühim vazifesini nazara almamışlar. Onların kanaatları onların Risale-i Nur’dan istifade ci­hetine faidelidir, zararsızdır; fakat Nur’un mesleğindeki ihlasa ve hiçbir şeye alet olmamasına ve dünyevi ve manevi makâmâtı aramamasına za­rar ver­diği gibi, Nurların muarızları her taifenin hususan siyasi taifenin tenki­dine ve hücumuna vesile olabilir. Onun için ben bu müdakkik kardeşimizin risaleciğinin bir kısmını ve bazı cümlelerini kal­dırmakla bir parça ta’dil ettim. Siz tam ta’dilat yapınız ve size gönderdim. Tılsımlar Mecmuasının âhirinde yazılsın. Bâki kalan kısmını da şahsıma ait kıs­mını kaldırıp, bakiyesini ta’dil ederek belki size göndereceğiz. Bu münase­betle bugünlerde ru­huma gelen bir ihtarı kalbimle gördüğüm bir mânayı beyan ede­ceğim ki, kardeşim Ahmet Feyzi benden gücenmesin. Şöyle ki:

Nurların fütühatını kalben temaşa ederken bazı has kardeşlerimizin Nu­run tercümanına verdikleri makam noktasında baktım; o makama nisbeten fütuhat az olma­sından o makamın şerefi için bir hırs ile vazife-i İlahiyeye karışmak gibi şekva geldi. Binler derece şükür ve sırf rıza-yı İlahi noktasında bazı biçarelerin Nurlarla imanlarını kurtarmak cihetiyle binler hamd, sena ve şükür lâzımken bir teşekki ve sıkıntı geldi.

Sonra mahviyet ve terk-i enaniyet ve ihlas-ı tam ile aynı vaziyete baktım gör­düm ki, o fütühatta binler hamd ve sena ve teşekkür ve manevi sürur ve sevinç ruhuma geldi. Ben o halde iken anladım ki makamat-ı maneviye dahi mesleğimizde mevzu-u bahis olmamalı. Eğer bazı has kardeşlerimin hakkımdan yüz derece ziyade bana ver­dikleri hisse ve makam hakikat olsa ve hakkım da olsa mezkûr hakikat için bırakmağa meslek-i Nuriyedeki ih­las-ı tamm bırakmağa mecbur eder.

|5@A7! x; |5@A7!



Said Nursi

MAİDET-ÜL KUR’AN


­y«9@«E²A­, Ây¬W²,@¬"

¯h²Z«- ­yÅ<¬G«; ¬˜¬H«;

²a«[ÅW­, |¬BÅ7! ¬w´W²&ÅI7! ¬ÄY­,«* ¬ÄY­A²T«8 |«7¬! °}«N<¬I«2«:

¬–@«;²I­A²7! ¬}«X<¬J«' — ¬–´!I­T²7! ¬œG¬=@«W¬"

«w[¬±B¬,«: ±¯a¬, ¬}«X«, w8 «–@«N«8«* ­h²Z«- _«;­I<¬I²E«# Åv­$

¬r²7«!«: ¯œ«@¬W²C´V«$«:

¬‡Y­Z²W­D²7!«: s=«Ÿ«F²7!ö|«9²(«!«: ‡YÇX7!ö¬}«V¬=@«2ö­r«Q²/«! _«Z«NÅ[«"

¬‡Y­M­T²7!ö«—ö|¬.@«Q«W²7!:­) ¬‡YÇX7! ¬I²M«5ö¬Æ@«"ö«f²X¬2öu¬=@ÅK7!«:

¬|N²[«4 ²f«W²&«!

­y«W¬&«*«: ­y«7«I«S«3«: ­y²X«2 ­yÅV7!@«S«2




Yüklə 0,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin