MALAKİ
Giriş
“Malaki, uzun bir günü sona erdiren akşama benzer, ama aynı zamanda görkemli bir güne gebe olan gün ağarmasını da andırır.”
– Nagelsbach
I. KUTSAL YAZILAR’DAKİ YERİ
Malaki (habercim, RAB’bin elçisi) hem Eski Antlaşma peygamberlerinin sonuncusu olması ve her iki antlaşma arasında bir köprü oluşturması, hem de Vaftizci Yahya’yla Rab İsa’yı özlemle beklemesi nedeniyle diğerlerinden farklıdır.
Çok gariptir ama bazı kişiler, Malaki’nin peygamberliğinin anonim olduğuna inanırlar ve bu ismin Ezra ya da başka bir yazar için verilmiş bir unvan olduğunu düşünürler. Bazı kilise babaları, yazarın bir melek olduğunu bile düşünmüşlerdir, çünkü Grekçe’de (ve İbranice’de) aynı sözcük, melek ya da elçi anlamına gelebilir!1
Malaki özel bir diyalektik (soru ve yanıt) üsluba sahiptir; bu üslubu bazılarının kendisini İbrani Sokrates olarak adlandırmasına neden olmuştur.
II. KİTABIN YAZARI
Yahudi gelenekleri Malaki’nin “Büyük Havra”ya ait bulunduğunu ve Ze-vulun topraklarındaki Sufa’da doğmuş bir Levili olduğunu bildirse de, peygamber hakkında bu kitap dışında kesin hiçbir bilgimiz yoktur. Bu kitap dışında onunla ilgili başka bir bilgiye sahip değiliz. Ancak onu cesur ve genellikle sert bir yazar olarak kabul etmemiz için yeterli neden bulunur; Hagay ve Zeke-riya’yla birlikte Yahudiler’i sürgünden sonra Tanrı’yla olan antlaşma ilişkisine geri çağırmıştır.
III. TARİH
Malaki’nin bu kitabı İ.Ö. 538’den sonra yazdığı açıktır, çünkü vali sözcüğüyle ilgili sürgünden sonra geçerli olan bir ifade kullanmıştır.2 Hagay ve Zekeriya gibi, sürgün sonrası döneme ait iki Kısa Peygamberlik Kitabı’ndan sonra yazdığı da açıktır. Çünkü Malaki’de tapınak tamamlanmış ve törenler yeniden yapılmaktadır; ruhsal çöküntünün ortaya çıkması için yeterli zaman geçmiştir. Aynı zamanda Yeruşalim’in duvarları da yeniden inşa edilmiştir.
Malaki Kitabı büyük olasılıkla İ.Ö. yaklaşık 470’le 460 yılları arasında kaleme alınmıştır.
IV. ÖN OLAYLAR VE KONULAR
Malaki Kitabı’nda dile getirilen sorunlar Nehemya’daki sorunlarla aynıdır: Putperestlerle evlenmek, adil olmayan ekonomik uygulamalar, Tanrı’nın evinden ondalıkları esirgemek ve genel ruhsal kayıtsızlık. Bunlar ya Nehemya Kitabı’nda sözü edilen aynı sorunlardır ya da sorunların onun zamanından kısa bir süre sonra tekrarlanmış olmaları söz konusudur.
Sürgünden sonraki Yahudiler’in donuk ve cansız iman yaşamları nedeniyle, Malaki sadakatsiz biriyle kurduğu canlı diyalog yöntemini kullanarak onların iman yaşamlarını canlandırmaya çalışmıştır.
Malaki’nin, habercim ya da RAB’bin elçisi olarak adlandırılmasının doğruluğuna dikkat çekilmiştir, çünkü peygamber bu dört kısa bölümde üç elçiyi tanımlar: Rab’bin kâhini (2:2); Vaftizci Yahya (3:1a); ve Rabbimiz İsa (3:16).
Malaki, Rab’bin, halkına Eski Antlaşma dönemindeki son yalvarışını kaydetmiştir. Bundan sonra Vaftizci Yahya gelinceye kadar dört yüz yıl boyunca peygamberlik olmayacaktır.
Bazı eleştirmenlerin Malaki ya da diğer peygamberlikleri ne kadar geç tarihlendirdiklerinin önemli olmadığına dikkat çekmeliyiz. Bu yazılar Yahya’nın ve Rab İsa’nın gelişinden çok uzun zaman önce yazılmıştı. Bunlar gerçek peygamberliklerdir; bazı eleştirmenlerin ileri sürdüğü gibi, tarihin yazdığı peygamberlikler değillerdir.
ANA HATLAR
I. RAB’BİN İSRAİL’E KARŞI SUÇLAMALARI, ONLARIN VERDİKLERİ
KARŞILIK VE O’NUN KORKUTAN YARGILARI (1:1 - 3:15)
A. Nankörlük (1:1-5)
B. Kâhinlerin Saygısızlığı (1:6-14)
C. Kâhinlerin Yargılanması (2:1-9)
Ç. Boşanma ve Diğer Uluslarla Yapılan Evlilik (2:10-16)
D. Tanrı’nın Kutsallık ve Adaletinin İnkârı (2:17)
E. Ara Olay: Mesih’in Yargılamak İçin Gelişi (3:1-6)
F. Halkın Günaha Düşmesi (3:7)
G. Tanrı’dan Ondalık ve Sunu Çalınması (3:8-12)
Ğ. Tanrı’ya Yöneltilen Yersiz Suçlamalar (3:13-15)
II. SAĞ KALANLARIN BEREKETLENMESİ, KÖTÜLERİN
YARGILANMASI (3:16 - 4:6)
A. Sadık Kalan Az Sayıdaki Kişinin Yenilenmesi (3:16-18)
B. Kötülerin Yargılanması (4:1)
C. Mesih’in Sadık Kalanlar İçin Gelişi (4:2, 3)
Ç. Peygamber İlyas’ın Gönderileceği Vaadi ve İtaat Konusundaki Uyarılar
(4:4-6)
YORUM
I. RAB’BİN İSRAİL’E KARŞI SUÇLAMALARI, ONLARIN VERDİKLERİ KARŞILIK VE O’NUN KORKUTAN YARGILARI (1:1 - 3:15)
A. Nankörlük (1:1-5)
Birinci bölümde Rab’bin, halkına karşı bazı suçlamalarda bulunduğunu, halkın da bu suçlamalara karşılık verdiğini görüyoruz. Rab’bin, “Sizi sevdim” demesine karşılık, onlar bunu kanıtlamasını isterler: “Bizi nasıl sevdin?” Rab onlara Yakup’a olan sevgisini hatırlatarak (Yakup’un soyundan geliyorlardı), Esav’ı reddetmesine ve Esav’ın soyu olan Edomlular’ı yargılamasına değinerek sevgisini hatırlatır. İsrail halkının gözleri, Edom’un yıkımını görecek ve Tanrı’nın büyüklüğünü kabul edeceklerdir.
B. Kâhinlerin Saygısızlığı (1:6-14)
1:6 Rab daha sonra kâhinleri, adını küçümsemekle, hak ettiği onur ve saygıyı kendisine göstermemekle suçlar. Kâhinler Rab’den bunu kanıtlamasını isterler.
1:7,8 Rab onları sunağına murdar kurbanlar getirmekle suçlar, ama onlar bunu da inkâr ederler. Ama O, sunduklarının kendisi için yeterince iyi olmadığını söyler. Getirdikleri kurbanlar kör ve topaldır; böyle kurbanları kendi valilerine sunmaya bile cesaret edemezler.
1:9 Peygamber onları günahlarından tövbe etmeye davet eder; öyle ki, Tanrı’nın gazabı yön değiştirebilsin.
1:10 Her Şeye Egemen RAB, birinin kurbanların içeri girmesini engellemek için tapınağın kapılarını kapatmasını ister, çünkü kurbanlar kendisini hoşnut etmekten uzaktır; onları kabul edemez.
1:11 Ama Rab kendi adını, kendi halkı O’nu onurlandırmasa bile uluslar arasında haklı çıkartacaktır.
1:12-14 Yahudiler tapınağın kutsal eşyalarını küçümsemiş ve Tanrı’ya hizmet etmekten usanmışlardır. Kurban olarak Tanrı’ya ufak tefek şeyler ve kırıntılar getirenler üzerine bir lanet gelecektir. Nedeni, Her Şeye Egemen RAB büyük bir Kral’dır ve O’nun adı uluslar arasında saygı ve korkuyla anılmalıdır.
C. Kâhinlerin Yargılanması (2:1-9)
Kâhinler, eğer tövbe etmez ve yollarını değiştirmezlerse, dehşetli bir yargıya uğrayacakları konusunda uyarılırlar. Eski kâhinlerin, Tanrı’nın Levi’yle yaptığı antlaşmaya sadık kaldıkları kendilerine hatırlatılır. Ancak, kâhinlerin davranışları bozulmuş; bu nedenle de Tanrı onları halkın önünde aşağılayarak gülünç duruma düşürmüştü.
Ç. Boşanma ve Diğer Uluslarla Yapılan Evlilik (2:10-16)
2:10-12 Burada işlenen konu, putperest kadınlarla evlenen ve boşanan kişilere yöneliktir. Yahuda halkı yabancılarla evlenerek hainlik etmiş ve böylece ulusal saygınlığını yok etmiştir. Diğer uluslardan kişilerle evlenenler, topluluktan atılacaktır.
2:13-16 Halk sunakta ağlar, çünkü Rab artık onların sunularından hoşnut değildir. Çünkü Rab şimdi çabucak bozdukları evliliklerine tanık olmuştur. Onların saf olmalarını amaçlamıştı; Rab’be sadık çocuklar yetiştirmelerini ve putperestlerin ahlâksızlığından uzak durmalarını istemişti. Tanrı Kutsal Kitap’a uymayan boşanmadan ve bunun sonucu olan şiddetten nefret eder. Boşanma ve şiddet arasındaki ilişki, Baldwin tarafından şöyle açıklanmıştır:
O, boşanmayı giysinin üstüne zorbalık kuşanmak olarak görür. Boşanma, öldürülmüş bir kurbanın arkasında herkesin görmesi için bırakılan kan gibi büyük bir adaletsizliğin mecazi ifadesidir.3
D. Tanrı’nın Kutsallığının ve Adaletinin İnkârı (2:17)
Rab’bi, kötülük yapan kişilerin davranışlarıyla ilgilenmediğini söyleyerek usandırmışlardır. İkiyüzlülükle O’na araya girmesini söyleyerek, “Hani, adalet sağlayan Tanrı nerede?” diye sormuşlardır.
E. Ara Olay: Mesih’in Yargılamak İçin Gelişi (3:1-6)
3:1 Tanrı, bir önceki ayette inançsızlıkla ilgili ifadelerle dolu ve kendisine saygı gösterilmeyen çekişmeyi ele alır. Elçisini gönderecektir; bu, daha önce Vaftizci Yahya aracılığıyla kısmen gerçekleşen bir vaadidir. Ama vaat, İlyas (4:5) Rab’bin yolunu hazırlamak için geldiğinde tamamlanacaktır. Buradaki kinaye, daha sonra geldiğinde (ilk gelişi) İsrail ulusunun O’nu reddederek çarmıha gereceğidir.
3:2-4 Geleceği gün ifadesi, Mesih’in ikinci gelişine gönderme yapmaktadır. Rab günahı yargılamak için geldiğinde, O’na karşı kim durabilir? Mesih’in tapınağı temizlemesiyle resmedilen bu görev, Mesih’in ikinci gelişinde gerçekleşmeyi beklemektedir. Levioğulları (kâhinler), eski günlerde olduğu gibi Rab’bi hoşnut eden kutsallık ve doğruluk sunuları takdim edebilmek için arıtılacaklardır.
3:5 Rab aynı zamanda büyücü, zina eden, yalan yere ant içen, haksız ücret ödeyen, dul ve öksüzleri ezen ve yabancılara yardım etmeyenleri de cezalandıracaktır.
3:6 Rab’bin asla değişmeyen olduğu gerçeği, Yakup’un oğullarının yıkımdan korunma nedenlerini açıklamaktadır.
F. Halkın Günaha Düşmesi (3:7)
Rab, halkı kendisine dönmeye davet eder. Ama onlar Rab’den ayrıldıklarını inkâr eder ve ikiyüzlülükle şunu sorarlar: “Nasıl döneriz?”
G. Tanrı’dan Ondalık ve Sunu Çalınması (3:8-12)
Musa’nın yasası altındaki İsrailliler ürettikleri her şeyin ve çiftlik hayvanlarının onda birini Rab’be vermeliydiler. Ondalıklar, her şeyin Tanrı’ya ait olduğunu ve sahip olduklarımızı sağlayanın O olduğunu kabullendiğimizi gösterir.
Yeni Antlaşma imanlılara düzenli olarak vermeleri gerektiğini öğretir; özgürce, sevinçle ve Rab’bin kendilerini bereketlediği ölçüde vermeyi teşvik eder. Ancak ondalıktan söz edilmemiştir. Bunun yerine önerilen, yasa altında yaşayan bir Yahudi ondalık veriyorsa, lütuf altında yaşayan bir Hıristiyan’ın daha çok vermesi gerektiğidir!
Eski Antlaşma döneminde sadakatle ondalık verenler maddesel zenginlikle ödüllendirilirdi; çağımızda ise, sadık kâhyalığın ödülü ruhsal zenginliklerdir.
Bu nedenle Tanrı onlara ondalık ve sunularını getirmelerini, aksi taktirde Tanrı’dan çalmış olacaklarını ve üzerlerine lanet geleceğini hatırlatır. Eğer ondalık ödeme konusunda sadık kalırlarsa üzerlerine dolup taşan bereket yağdıracaktı. Onları kuraklıktan, beladan, düşmanlardan ve çekirgelerden kurtaracak ve yeryüzünde bir bereket yapacaktı.
Ğ. Tanrı’ya Yöneltilen Yersiz Suçlamalar (3:13-15)
RAB onları kendisine karşı sert konuştukları için suçlar; Tanrı’ya kulluk etmenin yararsız olduğunu düşünmektedirler. Gururlu, kötü ve Tanrı’yı deneyen kişilerin yalnızca refah içinde kalmadıklarını, aynı zamanda yaptıkları cezadan da kurtulduklarını öğretiyorlardı.
II. SAĞ KALANLARIN BEREKETLENMESİ, KÖTÜLERİN
YARGILANMASI (3:16 - 4:6)
A. Sadık Kalan Az Sayıdaki Kişinin Yenilenmesi (3:16-18)
Ancak, Rab’be sadık kalan küçük bir grup vardı. Bu kişiler esirgenip bereketlenecek, Tanrı’nın kendi mülkü olarak değerli taşlara dönüştürülerek kabul edileceklerdi.
William Kelly şu yorumu yapar:
Yahudiler artık Yahudi olma ayrıcalıklarından yararlanmayacaklardı. Tanrısızlığın boşluğunu kavrayacaklar; Tanrı’ya ait olana değer verecek, kötü olanlardan nefret edeceklerdi (18. ayet).4
B. Kötülerin Yargılanması (4:1)
Bütün kibirli ve kötülerin fırın gibi yanarak yok olacakları o gün geliyor. Onlarda ne kök, ne de dal bırakılacak.
C. Mesih’in Sadık Kalanlar İçin Gelişi (4:2, 3)
Tanrı’nın adına saygı gösterenler, Doğruluk Güneşi’ni sevinçle karşılaya-
caklardır. Tanrı’nın adından korkan kişilerin düşmanları, onların ayakları altında kül gibi olacaklardır.
Ç. Peygamber İlyas’ın Gönderileceği Vaadi ve İtaat Konusundaki
Uyarılar (4:4-6)
Kitap, Musa’nın yasasını hatırlama öğüdüyle ve İlyas’ın Rab’bin Gü-nü’nden önce İsrail’e gönderileceği vaadiyle sona erer. O, halkın yaşamına yenilik getirecek ve onları Rab’be itaat eden atalarına benzetecektir. Aksi taktirde Tanrı ülkeyi5 (ya da yeryüzünü) bir lanetle cezalandırmak zorunda kalacaktır. Yahudiler havrada Malaki Kitabı’nı okurken, 6’ncı ayetten sonra 5’inci ayeti tekrarlarlar; çünkü kitabın bir lanetle bitmesini istemezler. Yine de Wolf’un gözlemlediği gibi, “Bildiriyi yumuşatmak için girişilen bu hareket, kötü gerçeği değiştiremez.”6
Eski Antlaşma’yı Yeni Antlaşma’nın ışığında okuduğumuzdan, Kutsal Kitap Yorumu’nu sona erdirmek için Keil ve Delitzsch’in Eski Antlaşma Yorumu7 kitabında yazdıkları son paragrafı buraya eklemekten daha iyi bir yol olamaz; bu yorum her iki antlaşmayı uygun bir biçimde bağlamıştır:
Yasa ve peygamberler Mesih’e tanıklık ederler. Mesih yasayı ya da peygamberleri geçersiz kılmak için değil, onları tamamlamak için gelmiştir. Bu nedenle Mesih’in yücelik içinde göründüğü dağda, aracılığıyla yasanın verildiği ve Eski Antlaşma’nın aracısı olan Musa’yla İsrail’deki yasayı yenileyen peygamber olan İlyas, İsa’yla Yeruşalim’de gerçekleşecek olan ölümünü konuşmak için görülmüşlerdi... Bu hem öğrenciler hem de bizler için pratik bir tanıklıktır. İsa Mesih yaşamını bizim yerimize feda etmiş, günahlarımızı taşımak, bizi yasanın lanetinden kurtarmak için Baba’nın hoşnut olduğu biricik Oğlu olarak yerimize ölmüştür. Adına iman ederek Tanrı’nın çocukları ve sonsuz yaşamın mirasçıları olabiliriz.8
DİPNOTLAR
1 (Giriş) İngilizce’de angel (melek) sözcüğü, Grekçe’deki angelos (elçi ya da melek) sözcüğünden gelmektedir. Kitabın adı olan māla’k sözcüğü İbranice olup aynı anlamı taşımaktadır.
2 (Giriş) Joyce Baldwin, Haggai, Zechariah, Malachi, s.241.
3 (2:13-16) A.g.e., s.241.
4 (3:16-18) William Kelly, Lectures Introductory to the Study of the Minor Prophets, s.536.
5 (4:4-6) Aynı İbranice sözcük (eretz), toprak ya da yeryüzü anlamına gelebilir.
6 (4:4-6) Herbert Wolf, Haggai and Malachi, s.126.
7 (4:4-6) Keil ve Delitzsch’in, yüz yılı aşkın bir zaman önce yazdıkları çok sayıda cilt-ten oluşan eserleri, halen basılmakta ve büyük bir okuyucu kitlesi tarafından okun-maktadır. Akılcı felsefeye dayanan yorumlar, yerini artık değerlerini onlarca, hatta yüzlerce yıl kanıtlayabilecek sağlam öğretiş ve doğru yazılmış yorumlara bırakmak-tadır.
8 (4:4-6) C. F. Keil, “Malachi”, Biblical Commentary on the Old Testament, XXVI:475.
BİBLİYOGRAFYA
Baldwin, Joyce G. Haggai, Zechariah, Malachi: An Introduction and Commentary. The Tyndale Old Testament Commentaries. Downers Grove, II: InterVarsity Press, 1972.
Feinberg, Charles Lee. Habakkuk, Zephaniah, Haggai and Malachi. New York: Ame-rican Board of Mission to the Jews, Inc., 1951.
––––. The Minor Prophets. Chicago: Moody Press, 1976.
Keil, C.F. “Malachi” Biblical Commentary on the Old Testament. 26.cilt. Grand Rapids: Wm. B. Eerdmans Publishing Co., 1971.
Kelly, William. Lectures Introductory to the Study of the Minor Prophets. London: C.A. Hammond Trust Bible Depot, n.d.
Logsdon, S. Franklin. Malachi or Will a Man Rob God? Chicago: Moody Press, 1961.
Morgan, G. Campbell, The Minor Prophets. 3.cilt. Yeni basım (3 cilt). Minneapolis: Klock & Klock Christian Publishers, 1982.
Wolf, Herbert. Haggai and Malachi. Chicago: Moody Press, 1976.
Dostları ilə paylaş: |