MASERCEVEYH
Emevîler döneminde yaşamış hekim ve mütercim.
Adı bazı kaynaklarda Mâsercis olarak geçer 495 ve kelime Farsça'da Mâsercûye şeklinde telaffuz edilir. Mâserceveyh'in hayatına dair fazla bilgi yoktur. Yahudi kökenli bir İranlı olup Cündişâpûr Tıp Okulu'nda tahsil görmüş ve Basra'da yaşamıştır 496 İbn Cülcül ise onun Yahudiliği seçen bir Süryânî olduğunu söyler.497 Emevî halifelerinden Mervân b. Hakem döneminde (684-685) hayatta olduğu anlaşılan Mâserceveyh, İskenderiyeli rahip Ahron b. A'yun'un daha önce Süryânîce'ye çevrilen Künnâş'mı Arapça'ya aktarmış, bu arada aslı otuz bölümden (makale) oluşan metne iki bölüm daha eklemiştir.498 Rivayete göre Halife Ömer b. Abdülazîz bu eseri sarayın Hazâinü'l-kütüb'ünde bulmuş ve kırk gün istihare yaptıktan sonra yararlı olduğuna kanaat getirerek halkın istifadesine sunulmasını emretmiştir.499
Bu durum, İslâm devletinin başlangıç döneminde bu adla anılan bir kütüphanenin bulunduğunu göstermektedir ki ilim ve medeniyet tarihi açısından dikkate değer bir husustur. İbnü'l-Kıftî, Mâserceveyh'in adı geçen eseri Ömer b. Abdülazîz'in isteği üzerine Arapça'ya çevirdiğini söylüyorsa da onun Mervân b. Hakem döneminde yaşadığı görüşü ağır basmaktadır. Ayrıca bazı kJasik kaynaklar, Mâserceveyh ile Abbâsîler'in saray şairi Ebû Nüvâs (ö. 198/813) arasında geçen bir olaya yer vermektedir.500 ancak zaman bakımından bu da mümkün değildir. Öte yandan Albert Dietrich. Müntehabü Şivâni'l-hikme'ûe sözü edilen 501 ve Hipokrat'ın talebeleri arasında sayılan Masergis'i Mâserceveyh ile aynı kişi sanarak haksız yere eserin müellifini eleştirmiştir. Halbuki ortada sadece bir isim benzerliği söz konusudur ve aslında bu hatanın eseri neşreden Douglas Morton Dunlop'tan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.502
Eserleri,
1. Kilâbü Kuva'l-efime ve menâifihâ ve mazârrihâ.
2. Kitâbü Ku-va'l akâkir ve menâfihâ ve mazârrihâ. İbnü'n-Nedîm ve İbnü'l-Kıftfnin haber verdiği bu iki eser günümüze ulaşmamıştır.
3. Fî Ebdâli'l-edviye ve ma yekümü maköme ğayrihî minhâ. Muadil ilâçlar hakkında yazılan bu küçük risale günümüze kadar gelebilmiş ve İngilizce'ye tercüme edilmiştir.503
4. Kitâb fi'l-cayn.
5. Kitâb Ü'l-ğa İbn Ebû Usaybia'nın zikrettiği bu iki eser zamanımıza ulaşmamıştır. 504
6. Künnâş. Farmakolojiye dair olan bu eserin şimdiye kadar izine rastlanmamışsa da sonraki hekimlerin bundan büyük ölçüde yararlandığı anlaşılmaktadır. Ebû Bekir er-Râzî, ei-Hâvî adlı eserinde "kâle'l-yahûdî" (yahudi der ki) ibaresiyle Mâserceveyh'e 171 yerde gönderme yapmıştır.505
Bibliyografya ;
Ebû Süleyman es-Sicistânî, Müniehabü Şıuâ-ni'i-hikme{nşt. D. M. Dunlop), Lahey 1979, s. 20,88, 191; İbn Cülcül, Tabakâtü'l-etıbbâ*(nşr. Fuâd Seyyid), Beyrut 1405/1985, s. 16, 61; İbnü'n-Nedîm, el-Fihrtst (Teceddüd], s. 347, 355; İbnü'I-Kıftî. İhbâm'l-"uiemâ\ s. 213-214; İbn Ebû Usaybia, 'üyûnü'l-enbâ3, s. 232-234; Brockelmann. GAL Suppi, 1, 417; Sezgin, GAS, III, 206-207; M. Ullmann, DieMedizin im islam, Leiden 1970, s. 23; Kemâl es-Sâmerrâî, Mu.ij.ta-şaru târmi't-Lıbbi'l-'Arabî, Bağdad 1404/1984, I, 205-206; A. Dietrich, Mâsardjawayh", El2 (İng.). VI, 640-641. Mahmut Kava
MÂSERCİSÎ, EBÛ ALİ
Ebû Alî el-Hüseyn b. Muhammed b. Ahmed el-Mâsercİsî en-Nîsâbûrî (ö. 365/976)
Hadîs hafızı. 297 (910) veya 298'de (911) Nîşâbur'da doğdu. Abdullah b. Mübârek'in azatlısı olan büyük dedesi muhaddis Ebû Ali Hasan b. îsâ b. Mâsercis en-Nîsâbûrî'den dolayı bu nisbeyle anılmaktadır. İlmî geleneğe sahip bir aileden gelen Mâsercisî, tahsiline bir hadis âlimi olan dedesiyle Zühlî'nin talebelerinden olan babasından temel İslâmî ilimleri öğrenerek başladı. İbn Huzeyme, Muhammed b. İshakes-Serrâc ve İbnü'ş-Şarki gibi âlimlerden hadis dinledi. 321'de (933) başladığı ilmî seyahatleri sırasında İbn Ziyâd en-Nîsâbûrî ve İbnü'l-Mehâmilî'den, ayrıca Şam ve İrak'ta birçok âlimden hadis rivayet etti. Daha sonra Mısır'a giderek orada uzun süre ikamet eden Mâsercisî pek çok rivayet derledi, fıkıh ve hadis konusunda eserler yazmaya başladı. İbn Şihâb ez-Zührî'nin rivayet ettiği hadisleri bir araya getirdi ve onları çok iyi derecede ezberledi. Bundan dolayı kendisinin "ez-Züh-rjyyü's-sagir" diye anıldığı belirtilmektedir.
9 Receb 365 (13 Mart 976) tarihinde vefat eden Mâsercisî'nin cenaze namazını Şafiî âlimlerinden olan yeğeni Muhammed b. Ali el-Mâsercİsî kıldırdı. Güvenilir bir muhaddis olarak kabul edilen Mâsercisî'yi, birlikte hadis müzakere ettikleri Hâkim en-Nîsâbûrî kaydettiği rivayetlerin çokluğunu ifade etmek üzere "asrının gemisi" diye nitelendirmektedir. Mâsercisî'nin naklettiği herhangi bir hadisin kendisine ulaşmadığını söyleyen Ze-hebî ona ait haberlerin Beyhaki'nin kitapları arasında bulunabileceğini söylemektedir.
Hâkim en-Nîsâbûrî, Mâsercisî'nin kendi hattıyla 1300, müstensih kalemiyle 3000 cüzü aşabilecek hacimde el-Müsnedü'lkebîr adıyla bir eser telif ettiğini ve bu genişlikte başka bir müsnedin yazılmadığını belirtir. Zehebî bu eserin 150 cilt kadar olduğunu tahmin etmektedir. 506 Mâsercisî'nin bundan başka, Buhârî ve Müslim'in el-Câmi'u'ş-şahîh'\eri üzerine müstahrec türünde kaleme aldığı ve ta-mamlayamadan öldüğü belirtilen eserleri yanında ei-Meğazî ve'1-kabâ'il, el-Meşâyih ve el-Ebvâb adlı çalışmalarından da bahsedilmektedir.
Bibliyografya :
İbnü'l-Cevzî, et-Muntazam (Atâ), XIV, 244; Zehebî, A'lâmü'n-nübetâ1, XVI, 287-289; Yâfiî, Mir'âtü'l-cenân, II, 381; Bedrân, Tehzıbü Tarihi Dtmaşk, IV, 354, 355; Ziriklî, el-A'lâm (Fethul-lah), II, 253-254; Kettânî, er-Risâletü'l-müstet-rafe (Özbek), s. 22. 102, 223, 224. Mustafa Ertürk
MÂSERCİSÎ, EBÜ'L-HASAN
Ebü'l-Hasen Muhammed b. Alî b. Sehl el-Mâsercisî en-Nîsâbûrî (a. 384/994) Şâfîî fakihi.
Anne tarafından dedesi olan Ebû Ali Hasan b. îsâ b. Mâsercis en-Nîsâbûrî'den dolayı Mâsercisî nisbesiyle anılmıştır. Önceden hiristiyan olan Hasan b. îsâ, Abdullah b. Mübarek vasıtasıyla müslüman olduktan sonra İbnü'l-Mübârek başta olmak üzere İbn Uyeyne, Vekî', Ebû Muâviye ed-Darîr gibi muhaddislerden hadis dinledi ve ilmiyle tanındı. Ahmed b. Hanbel, Buhârî, Müslim, Ebû Zür'a er-Râzî ve Ebû Hatim er-Râzî gibi muhaddisler de ondan hadis dinlediler.507 Çocukları ve torunları Mâsercisî nisbesiyle anılmıştır.
Ebü'l'Hasan el-Mâsercisî 34O'lı (951) yıllara kadar Nîşâbur ve Rey'den başka Bağdat, Küfe, Basra, Hicaz, Kahire, Halep ve Dımaşk'a ilim yolculukları yaparak zamanının önde gelen âlimlerinden ders aldı. Ebû İshakel-Mervezfnin ilim meclisine katıldı ve onunla birlikte Kahire'ye gitti. Mervezî'nin vefatı üzerine Bağdat'a geçerek İbn Ebû Hüreyre'nin yardımcısı oldu ve onun meclisten ayrılmasından sonra derslerini idare etti. Hocaları arasında bunlardan başka dayısı Müemmil b. Hasan b. îsâ b. Mâsercis el-Mâsercisî, Mekkîb. Abdan, Ebü'l-Hasan İbn Hazlem, Ebû Saîd İbnü'l-A'râbî, Ebû Tâlib Ömer b. Rebî b. Süleyman el-Haşşâb, İbn Dâse gibi âlimler vardır. Ayrıca Müzenî ile Yûnus b. Abdüla'lâ es-Sadefî'nİn öğrencilerinden ders aldığı zikredilir.
344 (955) yılında Horasan'a dönen Mâsercisî ölümüne kadar öğretimle meşgul oldu. Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebü't-Tayyib et-Taberî, Ebû Nuaym el-İsfahânî, İsmail b. Ahmed el-Hîrî ve İsmail b. Abdurrah-man es-Sâbûnî onun en meşhur talebeleridir. Horasan bölgesinde Şâfiîler'in önde gelen imamlarından ve mezhebi en iyi bilenlerden kabul edilen Mâsercisî bazı kaynaklara göre yetmiş altı. kaynakların çoğuna ve talebesi Hâkim en-Nîsâbûrî'ye göre ise seksen altı yaşında Cemâziyelâhir 384 (17 Temmuz 994) tarihinde Horasan'da vefat etti.
Mâsercisî, Şâfıî mezhebinde İmam Şafiî'nin içtihadının bulunmadığı sahalarda onun usulüne uygun olarak ictihad edebilecek ilmî seviyeye sahip olan ashâbü'l-vücûh arasında sayılmıştır. Mâsercisîyi, Hz. Peygamber'e ulaşan icazet zincirindeki hocaları içinde sayan Nevevî bazı konularda ona nisbet edilen ictihad-ların Ebû İshak eş-Şîrâzî'nin el-Mühez-zeb'i ile kendisinin Ravzatü 'l-tâlibîrı'm-de zikredildiğini belirtir.508
Bibliyografya :
Ebû Âsim el-Abbâdî, Tabakâtü'l-fukahâYş-Şâ/iciyye(nşr.G.Viteslam),Leiden 1964, s. 100-101; Şîrâzî, Tabakâtü't-fukahâ', s. 116; İbn Asâkir, Târîhu Dtmaşk, XV, 720-721; İbnü's-Sa-lâh, Tabakâtü'!-fukahâ.'i'ş-Şâficiyye{nşr. Muh-yiddin Ali Necîb), Beyrut 1413/1992, II, 863; Nevevî, Tehzîb,l/1, s. 18; 1/2, s. 212-214; İbn HalHkân, Vefeyât, IV, 202; Zehebî. Târthu'l-İs-tâm: sene 381-400, s. 85-86; Safedl, et-Vâft, Wiesbaden 1394/1974, IV, 115-116; Sübkî. 7a-5a/câ£(Tanâhî], IV, 121; İsnevî. Tabakâtü'ş-Şâ-ft'iyye, Beyrut 1996, s. 365; Ebü'l-Fİdâ İbn Ke-sîr, Tabakâtü 'l-fukahâ'i'ş-Şâfnyyîn (nşr. Ah-med Ömer Hâşlrn -M. Zeynühüm M. Azeb). Kahire 1413/1993, I, 334-335; İbnü'l-Mülakkın. el-'İkdü'l-müzheb fi tabakâtl hameteli'l-mez-fıeö(nşr. Eymen Nasrel-Ezherî-Seyyid Mühen-nâ], Beyrut 1417/1997, s. 63; İbn Kâdî Şühbe, Tabakâtü'ş-Şâfi'iyye^, 166; Süyütî, Hüsnü't-muhâdara, 1, 313, 400; M. Hasan Heyto, ej-ictihad ue (abakâtü müciehidi eş-Şâficiyye, Beyrut 1409/1988, s. 169-170. Kemal Yıldız
Dostları ilə paylaş: |