B. Sivil Mimarî:
1. Saraylar:
İslam sivil mimarîsinin önemli bir kısmı büyük yerleşim yerlerinden uzaklarda müstahkem sarayla/kasırlar şeklinde gelişmiştir. Saray yaptırma geleneği Emeviler’le başlamıştır. Bunları yaptırmalarının sebepleri;
1. Siyaseten toplum ile iç içe olmamak,
2. Güvenli ortamda yaşamak,
3. Arap zevk geleneğinin bir devam olarak saray yaptırma geleneği başlatılmıştır.
Emeviler döneminde başlayan sarayların başlıca malzemesi, taş ve tuğla idi. Bunlar Velid tarafından yaptırılan, Ürdün’deki Kusayr Amra Sarayı, II. Velid tarafından Kudüs’ün doğusunda yaptırılan Meşatta Sarayıdır.
Abbasilerde sarayların ilk örnekleri Kerbela yakınlarında Uheydir Sarayı Samarra yakınlarında Mütevekkil tarafından 854’te Dicle kuyusunda yaptırılan Balkuvara Sarayıdır.
Endülüs’te ise Meşver, Harem ile Köşkten oluşan ve İslam mimarisinin şaheserlerinden kabul edilen Elhamra Sarayıdır.
Saray mimarisi ilk Müslüman Türk devletlerinde de devam etmiştir. Dört eyvanlı kare avlusu ve süslemeleri ile Anadolu Türk süsleme sanatına öncülük eden Karahanlıların Tirmiz Sarayı, Gaznelilerin Leşkeri Bizr Sarayı, Selçuklulardan günümüze kadar ulaşan Konya’daki Alâeddin Köşkü ilk dönem saraylara örneklerdir.
Osmanlı döneminde ise ilk bölümleri Fatih tarafından yaptırılan Topkapı Sarayıdır. Bu sarayda arka arkaya sıralanmış dört avluda yaklaşık 60 yapı yer alır. Bunlar köşk, divan, harem, iş atölyesi, cami ve askerî yapılardır. Sarayın çevresi surlarla çevrilmiş ve kulelerle desteklenmiştir. Surda yedi ayrı kapı bulunur. Avlularda Çinili Köşk, Bağdat ve Revan Köşkleri gibi yapılar bulunan saray, bugünde dünyanın en zengin müzelerindendir. Bu kompleks içinde en sanatlı birik Çinili Köşk’tür. Ana kapı Bâb-ı hümayun’dur. Fatih’ten sonra da bazı hükümdarlar birer köşk ve veya ek yapmışlardır.
2. Medreseler:
İslam Medeniyetindeki medrese düşüncesi ve mimarisi Türklerin eseridir. Türkler, medrese ile sivil ve dinî mimarîye yeni bir tür katmışlardır. İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde kurulan medreseler iklim gibi bazı şartlardan dolayı mimarî bakımdan farklılık arz etmektedir.
Bir medresede öğrencilerin ve diğer personelin gezindiği avlu, güneş ve yağmurdan koruyan dinlenme yeri niteliğinde eyvan, soğuk havalarda ders verilen dershaneler, mescit, türbe ve talebe odaları gibi mekânlar bulunurdu. Anadolu Selçukluları döneminde inşa edilen medreselerde taş işçiliği, süslemeler, çiniler, görkemli portaller hâkimdir. Bu medreseler plan bakımından eyvanlı ve kubbeli olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |