İslam Felsefesinin Diğerlerinden Farklı Özellikleri
1. İslam felsefesi, eski felsefe geleneklerinin bir taklidi ve devamı olmayıp orijinal olup, felsefî meselelere İslam ilkeleri ışığında yeni biçim ve içerik kazandıran bir alandır.
2. İslam felsefesi, düşünce dünyasına filozofların yanında kelamcılar, mutasavvıflar ve fakihleri de katmıştır.
3. Ortaçağ felsefeleri daha çok din savunmasına eğilen din felsefesi niteliği taşırken, İslam felsefesi, ilahiyat yanında hayatın çeşitli alanlarına dair beşerî ve açıklamaları ile daha geniş bir konu yelpazesine sahiptir.
4. İslam felsefesinin dili Arapça olmasına rağmen, sadece Arapların bir ürünü değil Türkler, Farslar, Bereberîler ve diğer Müslüman topluluklar, hatta İslam coğrafyasında yaşayan gayri Müslimlerin ortak eseridir. Bundan dolayı İslam felsefesi, hem katılımcıları, hem geliştiği coğrafya, hem içeriği hem de etkileri bakımından evrensel bir nitelik kazanmıştır.
5. Her büyük medeniyet dairesinin felsefe sistemleri gibi İslam felsefe sistemleri de alanın temel konularına hatta daha fazla meselelerine eğilmişlerdir.
6. İslam felsefesinin eğildiği alanlar; metafizik (Allah ile âlem arasındaki ilişki), etik (ahlak, değerler), fizik, estetik, matematik, siyasettir.
7. İslam düşünürleri, Allah, varlık, insan, bilgi, nefis, ahlak ve siyaset konularındaki fikirlerini İslamî ilkeler doğrultusunda ortaya koymuşlar ve din-felsefe uyuşmasını sağlamaya çalışmışlardır.