MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ 6
Bibliyografya : 7
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi 7
Bibliyografya : 8
Merzıfonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi 8
Bibliyografya : 10
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kütüphanesi 11
Bibliyografya : 11
MERZÛKİ, EBÛ ALİ 12
MERZÛKÎ, MUHAMMED 12
Eserleri. 12
Bibliyografya : 13
MERZUBAN 13
Bibliyografya : 13
MERZUBANI 13
Bibliyografya : 15
MERZUBANNAME 15
Bibliyografya : 16
MES'A 16
MESABIHU'S-SÜNNE 16
Bibliyografya : 18
MESACID-i SEB'A 18
Bibliyografya : 19
MESAHA 19
Bibliyografya : 23
el-MESAHIF 23
MESÂHİF-İ OSMÂNİYYE 23
MESAİL 23
Bibliyografya : 24
MESALIH-i MURSELE 24
el-MESALİK VE'1-MEMALİK 24
MESALIKU'l-EBSAR 24
Bibliyografya : 26
MESBUK 26
MESANI 26
Bibliyografya : 28
MESCID 28
MESCİD-İ AKSA 28
Bibliyografya : 31
MESCİD-İ CİN 32
Bibliyografya : 32
MESCİD-İ DIRAR 33
Bibliyografya : 33
MESCİD-İ HARAM 34
Bibliyografya : 37
MESCID-İ HARES 38
MESCİD-i HAYF 38
Bibliyografya : 39
MESCİDİ İBRAHİM 39
MESCİD-İ KIBLETEYN 40
Bibliyografya : 40
MESCİD-İ KUBA 40
Bibliyografya : 41
Mimari. 42
Bibliyografya : 43
MESCİD-İ NEBEVÎ 43
Bibliyografya : 51
MESCID-i NEMIRE 52
Bibliyografya : 53
MESCID-İ ŞAH 53
Bibliyografya : 54
MESED SÛRESİ 54
MESEL 54
Bibliyografya : 60
Hadis. 60
Emsâlü'I-hadîse Dair Eserler. 61
Bibliyografya : 63
Tefsir. 63
Bibliyografya : 66
el-MESELU'S-SAİR 67
MESH 67
Bibliyografya : 69
MESH 69
Bibliyografya : 70
MESHARAI 70
Eserleri. 71
Bibliyografya : 71
MESHET TÜRKLERİ 71
Bibliyografya : 73
MESİH 74
Bibliyografya : 77
MESİH PAŞA 77
Bibliyografya : 79
MESİH PAŞA CAMİİ 79
MESİH PAŞA KÜLLİYESİ 79
Bibliyografya : 81
MESIHI 81
Eserleri. 82
Bibliyografya : 82
MESİHİ, EBÛ SEHL 83
Eserleri. 83
Bibliyografya : 84
MESIL 84
MESILE 84
Bibliyografya : 85
MESKEN 86
Bibliyografya : 87
MESKUKAT 87
Bibliyografya: 88
MESLEME B. ABDULMELIK 89
Bibliyografya : 90
MESLEME B. MUHALLED 90
Bibliyografya : 91
MESNEVİ 91
Bibliyografya : 93
Türk Edebiyatı. 94
Bibliyografya : 95
Urdu Edebiyatı. 96
Bibliyografya : 97
MESNEVİ 97
Bibliyografya : 107
MESNEVIHANE TEKKESİ 108
Bibliyografya : 109
MESNUN 109
MESRUK 109
Bibliyografya : 110
MESRUK B. ECDA 110
Bibliyografya : 110
MEST 111
Bibliyografya : 111
MESTUR 111
Bibliyografya : 112
MESTUR 113
Bibliyografya : 114
MESUD I 114
Bibliyografya : 116
MESUD II 117
Bibliyografya : 119
MESUD EFENDİ 119
Bibliyografya : 120
MESUD EFENDİ, HOCAZÂDE 120
Bibliyografya 122
MES'ÛD b. HÜNEYDE 122
Bibliyografya 122
MES'ÛD B. MAHMUD-I GAZNEVI 122
Bibliyografya : 124
MES'ÛD T. MEVDÛD 124
Bibliyografya : 126
MES'ÛD B. MUHAMMED TAPAR 126
Bibliyografya : 129
MES'ÛD-İ SA'D-İ SELMÂN 129
Bibliyografya : 130
MES'ÛDÎ, ALİ B. HÜSEYİN 130
Bibliyografya : 133
MESULİYET 134
MESUT CEMİL TEL 134
MEŞAİRÜ'Ş-ŞUARA 134
Bibliyografya : 136
MEŞAKKAT 136
Bibliyografya : 139
MEŞ'ALE 140
Bibliyografya : 140
MEŞ'AR-İ HARAM 141
Bibliyografya : 141
MEŞARIKA 141
MEŞÂRİKU'I-ENVÂRİ'N-NEBEVİYYE 141
Bibliyografya : 143
MEŞHED 143
Bibliyografya : 144
MEŞHED 144
Bibliyografya : 146
MEŞHED-İ ALİ 146
Bibliyografya : 147
MEŞHED ULUCAMİİ 147
Bibliyografya : 148
MEŞHUR 149
Bibliyografya : 153
MESHÛRÂT 154
MEŞIET 154
MEŞÎHAT-İ İSLÂMİYYE 154
MEŞIŞIYYE 154
MEŞK 154
Hat. 154
Bibliyografya : 156
Mûsiki. 156
Bibliyografya : 157
MEŞREB 157
MEŞREBÜ'l-ERVÂH 158
Bibliyografya : 159
MEŞREPZÂDE MEHMED ARİF EFENDİ 159
el-MEŞRİK 159
Bibliyografya : 159
MEŞRİKÎLER 160
Bibliyografya : 161
MEŞRU 161
Bibliyografya : 166
MEŞRU MÜDAFAA 167
Bibliyografya : 172
MEŞRUTA 172
Bibliyografya : 173
MEŞRUTİYET 173
Bibliyografya : 178
MEŞŞAİYYE 178
Bibliyografya: 182
MEŞVERET 183
MEŞVERET 183
Bibliyografya : 184
MEŞVERET MECLİSİ 184
MEŞYEHA 184
META 184
Bibliyografya : 186
METAF 186
METAFİZİK 186
Bibliyografya : 189
METAİN-İ AŞERE 190
METALİ 190
el-METALİBU'1-ALIYE 190
Bibliyografya : 192
METALİU'l-ENZAR 192
METANET 192
METAVİLE 192
Bibliyografya : 193
METBULİYYE 193
METEOROLOJİ 193
METHAFÜ'I-FENNİ'I-İSLÂMÎ 193
Bibliyografya : 195
METHİYE 195
Bibliyografya : 197
Fars Edebiyatı, 198
Bibliyografya : 200
Türk Edebiyatı. 200
Bibliyografya: 201
METİN 202
Bibliyografya : 205
METİN 206
Bibliyografya : 207
METOT 207
METRUK 207
Bibliyografya : 208
METRUK 209
Bibliyografya : 210
METTA B. YUNUS 210
Bibliyografya : 212
MERZİFONLU KARA MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ
XVII. yüzyılın sonlarında istanbul Çarşıkapi'da inşa edilen külliye.
Dİvanyolu caddesi üzerindeki külliyenin inşaatını Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa 1094 (1683) yılından önce başlatmış ve ölümü üzerine oğlu Ali Bey 1102'de (1690-91) Mimar Hamdi'ye ta-mamlatmıştır. Medrese, dershane-mes-cid, sıbyan mektebi, sebil, su deposu, dükkânlar ve zamanla oluşan nazireden meydana gelen külliyenin medresesi içinde bir de kütüphane tesis edilmişti. 1837 ve 1894 depremlerinde harap olan yapılar 1842-1843,1861-1863 ve 1895yıJIannda tamir görmüştür. 1918'de harîkzede/er tarafından işga! edilen külliyenin 1953-1954 yıllarında yapılan yol genişletme çalışmaları sırasında dış cephesinden cepheye bitişik dükkânlar yıktırılmış, sebil ve hazîresi doğuya taşınmış, avlu kapısı geriye alınmıştır, 1960-1964 yıllan arasında Vakıflar İdaresi tarafından restore edilmesinin ardından sebil kiraya verilmiş, diğer bölümleri İstanbul Fetih Cemiyeti, Yahya Kemal Enstitüsü ve Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'na tahsis edilmiştir.
Caddeye bakan avlu duvarındaki kapı üzerinde dört satırlık ta'lik kitabede baninin ölüm yılı ebcedle 1095 (1683) olarak verilmiştir. Avlunun kuzeydoğusunda yer alan dershane-mescid sekizgen bir plana sahiptir. Kesme köfeki taşından inşa edilmiş olan yapının üzeri dıştan sekizgen kasnaklı pandantifi! bir kubbe ile örtülüdür. Batı yönünde bulunan giriş cephesi önünde mukarnas başlıklı sütunlara oturan sivri kemerli revak üç kubbe ile örtülmüşken günümüzde meyilli bir çatıya dönüştürülmüştür. Yay kemerli kapının kemer köşe dolguları rûmî süslemelidir. Üstte yer alan yedi beyitlik sülüs kitabe külliyenin ebced hesabıyla 1102'de 11690-91 tamamlandığına işaret eder. Çift sıra pencereli yapıda alt sıradaki pencereler sivri hafifletme kemerleri altında köfeki taşı alınlıklı, mermer söveli ve dikdörtgen açıklıklı, üst sıradaki pencereler ise sivri kemerlidir. Mihrabın sağında yer alan alt pencere kapatılarak dolap nişi haline getirilmiştir. Beş kenarlı bir niş şeklinde ve mukarnas yaşmaklı mihrabın üstüne tek satır halinde sülüs hatlı bir âyet yazılmıştır. Oldukça harap durumdaki yapının kubbe ve mihrabı ile kapı, pencere, dolap alınlıklarında geç devir kalem işlerinin izleri görülmektedir. Halka açık bir mescid olarak uzun süre kullanılan yapının doğu cephesi dışındaki pencerenin sağında derin bir niş içinde mermer bilezikli bir kuyu vardır. Bunun külliyenin altında olduğu bilinen Bizans sarnıcı ile bir bağlantısının olabileceği düşünülebilir.
Külliyenin batı ve güney sınırını teşkil eden" L" şeklinde sıralanmış on medrese odasının önü " U" biçiminde düzenlenmiş on birimli bir revakla örtülmüştür. Kuzeydeki revakın arkasında medrese odaları yoktur. Revak cepheleri kesme köfeki taşından olup medrese odalarının batı ve kuzey cepheleri taş-tuğla almaşık örgülüdür. Baklavalı başlıklı dokuz mermer sütuna oturan sivri kemerli revaklarla medrese odalarının üzeri pandantiflerle geçişi sağlanan kubbelerle örtülüdür. Yalnızca iki kolun kesiştiği köşede yer aian oda dikdörtgen planlı olup güneyde kubbe//, kuzeyde beşik tonozludur. Köşe odası tek kapı ile, diğer odalar birer kapı ve ikişer dikdörtgen pencere ile revaka açılır. Oda kapılarının karşısında üzeri yuvarlak kemerli ocakla bunun iki yanında birer dolap nişi mevcuttur. Ocak bacaları dışta köfeki taşından sekizgen gövdeli ve dilimli kubbeciklidir. Medresenin güney kolundaki köşe odasının güneye açılan iki penceresi orijinal olup diğerleri dolap nişlerinin pencere haline getirilmesiyle oluşturulmuştur. Helalar da bu kolun ucunda bulunmaktadır. Uzun kolun kuzey ucunda yer alan odanın yenilenmiş olan kuzey duvarındaki iki dikdörtgen pencere sonradan açılmıştır. Buradaki revakların doğu cephesinde küçük bir kuş köşkü yer alır. Vaktiyle avluda bulunan şadırvan günümüze kadar gelmemiştir.
Avlunun güneydoğusunda bulunan sıbyan mektebi dikdörtgen planlı olup üzeri ahşap tavanlı, kurşun kaplı bir çatıyla Örtülüdür. Medrese avlusundan kısmen tecrit edilen yapının güneyindeki girişi önünde küçük bir avlu vardır. Güneydoğudaki avlu duvarı üzerinde yer alan küçük bir kapı ile dışa bağlanan yapının doğu ve güney cepheleri iki sıra tuğla, bir sıra kesme köfeki taşından almaşık örgü ve çift sıra pencerelidir. Alt sıra pencereler tuğladan yuvarlak hafifletme kemerleri altında dikdörtgen açıklıktı, üst sıra pencereler ise tuğladan yuvarlak kemerlidir. Medrese avlusuna bakan kuzey ve batı cepheleri tamamen kesme köfeki taşı kaplı olup alt sırada dolap nişleri yer aldığından yalnızca batı cephesinde üst sırada sivri kemerli pencereler görülür. Güneydeki cephe ortasında basık kemerli, mermer söveli bir kapı ile ulaşılan yapının kuzey duvarında bir ocak bulunur. Mektebin küçük avlusunun batısında iki sivri kemerli niş içinde çeşmeler, güneyinde ise helalar vardır. Sıbyan mektebinin güneybatısında kesme köfeki taşından inşa edilmiş su deposunun üzeri beşik tonozla örtülmüştür. Kuzey cephesinde üstte sivri kemerli küçük bir açıklığı bulunan su deposunun bati duvarında son yıllarda bir kapı açılmış ve burası kalorifer dairesi haline getirilmiştir.
Külliyenin doğu köşesinde yer alan sebil beş cepheli olarak düzenlenmiş olup üstü sekizgen kasnaklı kurşun kaplı bir kubbeyle örtülüdür. Avlu duvarındaki yay kemerli bir kapıdan ulaşılan sebilin asıl kapısı mermer ve yay kemerlidir. Mukar-naslı başlıklı altı mermer sütuna oturan sivri kemerli cephelerde alınlıklar boş bırakılmış, başlıkların hizasından yay kemerli mermer levhalarla cepheler ikiye bölünmüştür. Madenî şebekeler, merkezleri birbirine bağlanan eksenleri kaydırılmış altıgenlerden oluşan geometrik kompozisyonludur.
Eskiden cadde üzerinde ve dershane-mescidin kuzeyinde yer alan 100'ü aşkın kabrin bulunduğu hazîre bugün doğuya taşınmıştır. Kare bir alanda mukarnasiı başlıklı sütunlara oturan ve her yönde üçer sivri kemerli olarak düzenlenen, üzeri açık sekizgen kasnaklı hazîrede günümüzde yirmi yedi kabir mevcuttur. Hazîrenin dışa açılan doğu cephesi mukarnasiı başlıklı mermer sütunlarla bölümlenmiş olup aralarda girift geometrik kompozisyonlu madenî şebekeler vardır. Solda devam eden şebekeli cephede ise volütlü geç devir başlıkları bulunmaktadır.
Külliyenin caddeye bakan kuzey cephesinde kapının sağında dört, batı cephesinde ise sekiz olmak üzere on iki dükkânı yol genişletilmesi sırasında yıktırılmıştır. Batı cephesindeki dükkânların tonoz örtülerinin izleri olan tuğla kemerler bugün hâlâ görülebilmektedir.
Bibliyografya :
Ayvansarâyî, Hadîkatü 7-ceuâmf, 1, 171-172; izzet Kumbaracılar, İstanbul Sebilleri, İstanbul 1938, s. 29; Konyalı, İstanbul Âbideleri, s. 65-66; Semavi Eyice, istanbul, Petlt gülde â trauers les monuments byzantins et turcs, İstanbul 1955, s. 40;a.mlf.,"Byzantion", DM, VI, 524; Tahsin Öz. İstanbul Camileri, Ankara 1962, I, 83; Cansel Özerdem, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi (mezuniyet tezi. 1966), İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bl.; Behçet Unsal, "İstanbul'un İman ve Eski Eser Kaybı", Türk San'atı Tarihi Araştırmaları ue İncelemeleri, İstanbul 1969, II, 37-39; Tülay Reyhanlı (Gencel), Osmanlılar'-da Külliye Mimarisinin Gelişmesi (doktora tezi. 1974], İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bl., s. 383-385; Zeynep Nayır. Osmanlı Mimarlığında Sultan Ahmet Külliyesi ue Sonrası (1609-1690), İstanbul 1975, s. 188-191; Erünsal. Türk Kütüphaneleri Tarihi II, s. 64-65; Eminönü Camileri (Eminönü Müftülüğü). İstanbul 1987, s. 107-108; J. Pervititch. İstanbul Sigorta Haritaları: Gedikpaşa-Kumkapı, plan 2, İstanbul 1922; Affan Egemen. İstanbul'un Çeşme ue Sebilleri, İstanbul 1993, s. 646; Ömer FarukŞerifoğlu, Su Güzeli: istanbul Sebilleri, İstanbul 1995, s. 46; Selçuk Mülayim. "Çözüm ve Tarihleme Sorunlarıyla Bir Geometrik Kompozisyon", IV. Milli Selçuklu Kültür ue Medeniyeti Semineri Bildirileri (25-26nisan 1994), Konya 1995, s.43-46; Mübahat S. Kütükoğlu. XX. Asra Erişen İstanbul Medreseleri, Ankara 2000, s. 93-96; a.mlf.. "1869'da Faal İstanbul Medreseleri", TED, sy. 7-8 (19771, s. 355; a.mlf., "Dârü'l-Hilâfeti'l-'aliyye Medresesi ve Kuruluşu Arefesİnde İstanbul Medreseleri", İTED, VII/1-2 fi978), s. 52-53; Ahmet Vefa Çobanoğlu, "Merzİfoniu Kara Mustafa Paşa Külliyesi", DBİstA, V, 402-403.
Ahmet Vefa Çobanoğlu
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi
XVII. yüzyılın ikinci yansında Kayseri Incesu'da inşa edilen külliye.
Kervansaray, arasta, fırın, cami, medrese, sıbyan mektebi, dükkânlar ve hamamdan meydana gelen külliye kervansaray, cami ve hamamda yer alan kitabelere göre 1081 (1670) yılında yaptırılmıştır. Tamamlanmasından sekiz yıl sonra hazırlanan vakfiyesinden külliyede beş çeşme, tabakhane, bezirhâne. ambar, boyahane, mahkeme binası gibi yapıların da vaktiyle mevcut olduğu anlaşılmaktadır. 1277'deki (1860-61) tamirde cami ve avlu duvarı kısmen elden geçirilmiş, dükkânların üstüne İkinci bir kat ilâve edilmiştir. Bu tamir cami ve avlu kuzey kapısı ile dükkânlar üzerinde yer alan kitabelerde belirtilmektedir. Ayrıca külliyenin camisi 1953-1954, hamamı 1936, kervansarayın kışlık bölümü 1959-1965, revaklı avlusu 1972-1975 yıllarında onarılmıştır.
Kervansaray. Tesisin ana yapısını oluşturan ve doğuda yer alan iki bölümlü kervansarayın güney yönünde "U" şeklinde düzenlenmiş revaklı avlusu ile bunun kuzeyinde kapalı bölümü bulunmaktadır. Kareye yakın yamuk bir alanı kaplayan avlunun İncesu deresine bakan cephesi dıştan dokuz payanda ile takviye edilmiştir. Avlunun doğu yönünde dışa açılan, batı yönünde İse arastaya bağlanan iki kapısı vardır. Kare kesitli ayaklara oturan sivri kemerli revaklardan doğudakiler çapraz tonoz, batı ve kuzeydekiler beşik tonozla örtülüdür. Yalnızca batı revakının kuzey ucundaki bir mekânla güneydeki iki birim çapraz tonozludur. Revaklann her birinde duvarlara yerleştirilmiş ocak nişleri bulunmaktadır. Taş konsollara oturan basık kemerli ocakların iki yanında simetrik küçük kemerli nişler mevcuttur. Güneydoğu köşesinde bugün mevcut olan küçük bir parçadan anlaşıldığına göre reuak-ların içleri eskiden bir sekiyle çevrelenmişti. Güneydoğu köşesinde yer alan ve küçük bir kapı ile bağlantılı olan mekânın vaktiyle üst kata geçişi sağlayan merdiven kulesi olduğu tahmin edilmektedir. Avlunun kuzeybatı köşesinde mevcut bir kapı üe burada bulunan helalara bağlantı sağlanmıştır. Avlunun kuzeyindeki kapalı bölüm revaklara göre daha yüksek tutulmuştur. Cephede dışa taşkın kemerli giriş bölümü beşik tonozlu bir eyvan gibi düzenlenmiştir. Kapı üzerinde 1081 (1670) tarihli inşa kitabesi yer almaktadır. Dikdörtgen planlı kapalı mekân, ortada iki sıra halinde altışardan on iki kare kesitli paye ile bölümlenmiş olup yirmi bir çapraz tonozla örtülmüştür. Üstte mazgal pencerelerle aydınlanan mekânda duvar Önleri sekilerle çevrelenmiştir. Duvarlarda toplam otuz altı ocak nişi ve her ocağın iki yanında birer küçük niş açılmıştır.
Arasta. Kervansarayla cami avlusu arasında yer alan arasta külliyenin ana eksenini oluşturur. 77 m. uzunluğunda ve 11,50 m. genişliğinde bir sokağın etrafında sıralanan arastanın vaktiyle otuz iki dükkândan ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Ancak güney uçtaki üç dükkânla bu yönde bulunan kapı günümüze ulaşmamıştır. Batıdaki kapı iie kervansaraya, doğu yönündeki kapı iie de cami avlusuna geçilmektedir. Dışarıya sivri kemerlerle açılan dükkânların üzeri üçer kemerle takviye edilen düz tavanlıdır. Büyük bir kısmı 1972 yılında belediyece yıktırılan arastanın güneydoğu ucundaki fırından iki çapraz tonozlu birim kalmıştır. Ancak daha önce yapılan tesbitte fırının dikdörtgen planlı, altı çapraz tonozla örtülü olduğu ve büyük bir ocağa sahip bulunduğu anlaşılmaktadır.
Cami. Arastanın batısındaki geniş alan içinde yer alan cami, kare planlı bir ha-rimle bunun kuzeyinde üç birimli bir son cemaat yerine ve tek şerefeli bir minareye sahiptir. Sekizgen kesitli dört taş payeye oturan sivri kemerli son cemaat yeri pandantifli üç kubbeyle örtülmüştür. Ait takt dikdörtgen pencerelerin dış yanlarında birer basit mihrâbiye yer alır. Üstteki sivri kemerli pencerelerden batıda-kinin önünde taş konsollu bir mükebbire bulunmaktadır. Yapının ekseninde yer alan iki renkli taştan basık kemerli kapı üzerinde 1081 (1670) tarihli inşa kitâbesiyle 1277 (1860-61) tarihli tamir kitabesi görülür. Kare planlı harimin üzerini tromplu, sekizgen kasnaklı, köşelerde ağırlık kuleleriyle takviye edilmiş bir kubbe örtmektedir. Cami üç sıra pencere ile aydınlanmaktadır. Alttakiler sivri hafifletme kemerleri altında dikdörtgen açık-lıklı ve lokma demir parmaklıklıdır. İkinci sıra iki renkli taşla örülmüş sivri kemerli, alçı revzenlidir. Kasnakta yer alan üçüncü sıra pencereler yine alçı revzenli olup yuvarlak kemerlidir. Kesme taş mihrap beş kenarlı nişe sahip olup etrafı sade bir bordürle çevrelenmiştir. Üstte yer alan üç dilimli tepelik lâle motifleriyle süslenmiştir. Yine kesme taştan yapılmış olan minber çok sadedir. Kapının batısında bulunan merdivenle ulaşılan ahşap mahfil sekizgen kesitli dört taş sütuna oturmaktadır. Kuzeybatı köşesindeki minare kare kaide üzerinde çokgen gövdeli, tek şerefeli ve kurşun külâhlıdır. Minareye son cemaat yerinin batı ucunda yer alan kapı ile ulaşılmaktadır.
Medrese. Cami avlusunun güney köşesinde yer alan medresenin vakfiyede on beş odasının bulunduğu belirtilmekle birlikte günümüzde batıda sıralanan yedi odası tesbit edilebilmektedir. Bu odaların kuzey ucunda bir dershane vardır. Re-vaklı avlulu olduğu anlaşılan medresenin bugünkü haliyle planını tam olarak tesbit edebilmek için zeminde küçük bir kazı ve sondaj gerekmektedir. Dershane, önde değişikliğe uğramış iki revaka sahip kare planlı bir mekân olup üzeri pandantifli kubbeyle örtülüdür. Öğrenci odalarından güney ucundaki yıkık olup diğerleri nisbeten sağlam durumdadır. Önlerinde bir revakın varlığına işaret eden konsol başlangıçları günümüzde hâlâ görülebilmektedir. Birer kapı ve pencere ile revaka açılan odalarda kapının karşısında birer ocakla iki yanında birer küçük niş yer almaktadır. Her birim ikişer takviye kemeri ile desteklenmiş olup önde düz tavan, arkada iki beşik tonozlu bir örtü sistemine sahiptir. Medreseye ait kitaplar bugün Kayseri Râşid Efendi Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.
Sibyan Mektebi. Medresenin kuzeyinde yer alan sibyan mektebi, batıya açılan bir giriş ve bunun önündeki dar bir koridor sayesinde medreseden ayrı tutulmuştur. Yan yana iki odadan oluşan mektebin önünde iki gözlü bir revakyer alır. Cami avlusuna bakan bu revaka açılan tek kapı ve pencereli odalarda bir ocak nişiyle bunun iki yanında birer küçük dolap nişi vardır. Her iki oda da medresedekiler gibi iki kemerle takviye edilmiş olup önde düz tavan, arkada ikişer beşik tonoz örtüye sahiptir. Sibyan mektebinin kuzeyinde bulunan dükkânların durumu tam olarak anlaşılamamaktadır. Plan, örtü sistemi ve düzenlemeleriyle bu birimlerin medrese ve sibyan mektebindeki odalarla benzerlikleri görülmektedir. Onarımlarda üzerine ikinci bir kat ilâvesi yapılmış dükkânların cephesinde 1277 (1860-61) tarihli tamir kitabesi yer almaktadır. Son yıllarda yapılan yeni müdahalelerle bu mekânlar özelliklerini kaybetmiştir. Dükkânların arkasında cami avlusuna açılan birimlerin tabhâne olabileceğini ileri süren araştırmacılar vardır.1
Hamam. Cami avlusunun kuzeyinde bulunan hamamın, üzeri beşik tonozlu küçük bir giriş mekânından sonra kare planiı pandantifli sekizgen kasnaklı bir kubbeyle örtülü soyunmalığına ulaşılmaktadır. Burada kapı üzerinde 1081 (1670) tarihli inşa kitabesi mevcuttur, ilıkhk bölümü dikdörtgen planlı olup ortada pandantifli altıgen kasnaklı bir kubbe ile bunun iki yanında birer yarım kubbe vardır. Ilıklığın sağında" L" şeklinde birbirine bağlanan iki beşik tonozlu birimin sonundaki heladır. Sıcaklık bölümü dört eyvanlı şemaya sahip olup girişin solunda tek halvet hücresi bulunmaktadır. Sıcaklık ortada pandantifli altıgen kasnaklı bir kubbe, dört yönde birer yarım kubbeyle kapatılmıştır. Kuzeyde " L" planlı ve beşik tonoz örtülü su deposu, kare planlı ve çapraz tonoz örtülü külhan yer almaktadır. Zamanla zemin kotunun yükselmesi sonucu hamam da biraz çukurda kalmıştır.
Bibliyografya :
Tülay Reyhanlı (Gencel). Osmanlılarda Külliye Mimarisinin Gelişmesi (doktora tezi, 1974), İÜ Ed.Fak. Sanat Tarihi bl., s. 392-394; Gönül Gü-reşsever (Cantay), Anadolu'da Osmanlı Deuri Keruansaray larının Gelişmesi (doktora tezi. 1974], İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bl., s. 136-141; Gülser Altınok, Bünyan -Develi- İncesu'dakİ Türk Mimari Eserleri (lisans tezi, 1975). İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bl., s. 45-55; Zeynep Nayır, Osmanlı Mimarlığında Sultan Ahmet Külliyesi ue Sonrası (1609-1690), İstanbul 1975, s. 227-228; Mustafa Cezar, Tipik Yaptlariyle Osmanlı Şehirciliğinde Çarşı ve Klasik Dönem İmar Sistemi, İstanbul 1985, 5. 199-201; Oktay Aslanapa, Osmanlı Deuri Mimarisi, İstanbul 1986, s. 359-361; Mustafa Denktaş, İncesu'daki Türk Deurİ yapdan (yüksek lisans tezi, 1989), Sü Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 8-33, 42-55, 59-68; a.mlf., "İncesu Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi", VD, sy. 26 (1997), s. 193-224; a.mlf., "İncesu'daki Türk Devri Anıtları", Sanatsal Mozaik, sy. 34 (I), İstanbul 2000, s. 72-76; Abdullah (Aptullah) Kuran, "Orta Anadolu'da Klasik Osmanlı Mimarisi Çağının Sonlarında Yapılan İki Külliye", VD, sy. 9 (1971], s. 239-243. Ahmet Vefa Çobanoğlu
Merzıfonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi
Merzifon'da XVII. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen külliye.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'mn üçüncü vezir olduğu yıllarda yaptırdığı külliye cami, kütüphane, sıbyan mektebi, dükkânlar, taşhan, bedesten ve iki hamamdan oluşmaktadır. Külliye, şehir merkezinde Gazi Mahbub mahallesinde inşa edilmiş olup yalnızca Paşa Hamamı adıyla tanınan hamam biraz uzakta Hacı Bâlî mahallesinde yer almaktadır. Cami cümle kapısı üzerindeki iki satırlık Arapça sülüs kitabeye göre inşasına 1077 (1666-67) yılında başlanmış. Paşa Hama-mı'nın kapısı üstündeki yine iki satırlık Arapça sülüs kitabeye göre 1090'da (1679) tamamlanmıştır, külliyenin kitabesi olmayan diğer yapıları bu iki tarih arasında inşa edilmiş olmalıdır.
Külliyeye ait her ikisi de orijinal defterden istinsah edilmiş iki vakfiye bulunmaktadır. Bunlardan birincisi 23 Safer 1089 2 tarihli olup Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi'ndedir.3 İkincisi, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi'nde Kayseri tahrir defterleri arasında bulunmaktadır.4 Vakfiyede Kara Mustafa Pa-şa'nın Merzifon dışında 5 yaptırdığı vakıf binalar da kayıtlıdır. Vakfiyenin ayrıntılarında görevlilerin listesi, görevlilerde olması gereken nitelikler ve alacakları ücretler. Kara Mustafa Paşa'nın soyundan gelenlerle mütevellilere ödenecek ücretler, külliyenin fizikî durumu, talebe tedrisi, kütüphanede bulundurulan kitapların listesi yer almaktadır.
Kara Mustafa Paşa şehirde had.safha-da olan su sıkıntısı için Tavşan (Taşan) dağından kanallarla su getirtmiş ve yaptırdığı otuz kadar çeşme İle mahallelere dağıtmıştır. Yakın zamana kadar kullanılan bu kanallar, mahzen ve maksemlerle çeşmeler bugün metruk vaziyettedir. Bu imar hareketi sırasında şehrin kanalizasyon problemiyle de uğraşılmış, halen kullanılmakta olan ve külliye merkez olmak üzere şehrin tamamını kapsayan kanalizasyon sistemleri yapılmıştır.
Cami, taşhan ve bedesten orijinal Özelliklerini büyük ölçüde koruyarak günümüze kadar gelmiştir. Caminin son cemaat mahalli, şadırvan, muvakkithâne, sıbyan mektebi ve Paşa Hamamı geçirdikleri onarımlarla özelliklerini önemli ölçüde yitirmiştir. Onarımlarla ilişkili olduğu anlaşılan üç ayrı kitabe cami içinde süslemeler arasında ve güneydoğu köşedeki çeşme üzerinde bulunmaktadır.
Kara Mustafa Paşa Külliyesi eğimli bir arazide inşa edilmiştir. Bu sebeple caminin doğu yönüne kuzey-güney doğrultusunda oldukça yüksek bir istinat duvarı çekilerek teras oluşturulmuş ve terasın üzerine avlusu ile birlikte cami inşa edilmiştir. Taşhan ve bedesten terasın aşağısında düzlükte yer almaktadır. Külliye binalarını çepeçevre kuşatan bir ihata duvarı olmamasına rağmen binalar arasındaki yakınlık bir külliye bütünlüğü meydana getirmektedir. Binaların dış cephelerine karşılıklı yerleştirilen dükkânlarla da üzeri açık bir arasta elde edilmiştir.
Cami. Külliyeye ve çevreye hâkim bir konumda olan caminin planı, tek kubbeli hacmin kuzeye doğru üç birimle genişle-tildiği dikdörtgen bir şema gösterir. 14 m. çapındaki orta kubbe sekizgen bir kasnağa oturur, kasnağın etrafında sekizgen ağırlık kuleleri yerleştirilmiştir. Orijinal olan mihrap, minber, duvara gömme vaaz kürsüsüyle kuzey duvarındaki mü-kebbire kürsüsü yekpare blok taştan yapılmış olup kaba bir işçilik göstermekteydi. 1997 Ağustos ayından önce cami derneğinin gerçekleştirdiği bilinçsiz bir tamirde mihrap alçı ile sıvanmış, taş minber sökülerek yerine ahşap bir minber konmuş, mükebbire de sökülmüş ve buradaki pencere büyütülmüştür. Bu arada XIX. yüzyıl tamirine ait ahşap mahfil sökülüp tamamen yenilenmiş, tıraşlanan pencere söveleri içte alçı ile sıvanmıştır. Tek şerefeli minare, ana mekânın son cemaat mahalli ile birleştiği yerde kuzeybatı köşesine yerleştirilmiştir. Tamamen kesme taştan inşa edilen minarenin gövdesi silindirik olup şerefe dahil yukarısı 1978 yılı Vakıflar Genel Müdürlüğü onarımlarında yenilenmiştir. Yapının önünde XIX. yüzyıl özellikleri gösteren bir son cemaat yeri vardır. Vaktiyle üç birimli olduğu tahmin edilen son cemaat yerinde bugün ortada büyük kemerli bir açıklıkla yanlarda çift sıra pencereler bulunmaktadır. Caminin kuzeyinde etrafı çevre duvarı ile kuşatılmış, doğu, batı ve kuzeyden basık kemerli kapılarla girilebilen avlu yer almaktadır. Avlunun kuzeybatı köşesinde sıbyan mektebi (dergâh), doğu girişi üzerinde de kütüphane vardır. Avlunun tam ortasında mevcut onaltıgen mermer şadırvanın üzeri içten bağdadî tarzda kubbe, dıştan sivri piramidal bir külahla örtülüdür. Kubbe içini süsleyen resim ve nakışlar Zileli Emin Usta imzasını ve 1292 (1875) tarihini taşımaktadır. Bu ustanın cami içerisindeki süslemelerde ve Amasya, Tokat yöresinde birçok eserde çalıştığı bilinmektedir. Resimlerde daha çok İstanbul ve Anadolu'dan manzaralar zengin bir hayal gücü ve ustalıkla işlenmiştir. Bunlar Türk resim sanatının nâdir örneklerindendir. Cami içinde 1842 ve 1875 tarihlerini veren bu süslemeler yakın tarihteki bilinçsiz bir tamirde tahrip edilmiş, üzerlerine alçı çekilerek yeni desenlerde süslemeler yapılmıştır. Caminin inşasında kullanılan malzeme, külliyenin tamamında kullanılan ve Kara Mustafa Paşa'nın Merzifon'da inşa ettirdiği bütün eserlerde de görülen sarımtırak renkli kesme taştır.
Kütüphane. Cami avlusunun derin bir dehliz oluşturan eyvan biçimindeki doğu girişi üzerinde ikinci kat olarak inşa edilmiştir. 5,30 x 5,30 m. boyutlarında kare planlı, üstü düz ahşap tavan ve kırma çatı ile örtülü bir oda şeklindedir. Cami son cemaat yerinin doğu duvarı üzerindeki tamamen yenilenmiş olan bir kapı ile ulaşılan yapıda ahşap tavan göbeği dışında önemli bir süs unsuru yoktur. Malzeme, süsleme ve teknik özellikler bakımından XIX. yüzyıl sonu hususiyetleri gösterir. Vakfiye kayıtlarında söz konusu edilen küçük bir kütüphanenin yerini ve içerisindeki kitapların akıbetini bugün için tesbit etmek zordur. Halk arasında ve yayınlarda bu yapı "muvakkithâne" olarak adlandırılmaktadır. Belki bina daha sonra muvakkithâne fonksiyonunu da yerine getirmiştir.
Sıbyan Mektebi. Cami avlusunun kuzeybatı köşesinde kuzey ve batıda avlu duvarlarına bitişik olarak inşa edilmiştir. Cumhuriyet döneminde uzun yıllar müftülük binası olarak kullanıldığı için halk arasında "fetvahane", bazan da "dergâh" şeklinde adlandırılmaktadır. Yayınlarda ise sıbyan mektebi kanaati yaygındır. Vakfiye kayıtlarında bugün için yeri belirlenemeyen bir mektepten söz edilmesi buranın sıbyan mektebi olabileceği ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Yapıya doğu duvarı üzerindeki ahşap bir kapıdan girilmektedir. Doğu ve güney duvarlarının buluştuğu köşe yumuşatılarak dairemsi bir form verilmiş, böylece avluda yer alan şadırvanla uyum sağlanmıştır. İç mekânda dairevî profilli ahşap sütunların birbirine yine ahşap olan kaş kemerlerle bağlanmasıyla meydana gelen sekizgen plan dikkati çekmektedir. Ahşap oian örtü, duvarlardan kubbe eğimi şeklinde başlayıp sekizgen orta bölümde düz tavan şekline dönüşmektedir. Tavan göbeğinde yer alan üçgen, dörtgen, altıgen, sekizgen, yıldız ve baklava dilimleri biçimindeki geçme süs unsurları XIX. yüzyıl sonlarına İşaret etmektedir.
Dükkânlar. Vakfiyede konu edilen fizikî tanımlamaya göre cami çevresinde bugün olması gereken kırk adet dükkânın yerine yirmi sekiz dükkân mevcuttur, on İki dükkân zamanla ortadan kalkmıştır. Bunlardan bazılarının tonoz izlerini tesbit etmek mümkündür. Caminin batısındaki yolun yapımı sırasında dükkânlar zemin seviyesinin altında kaldığından içleri toprakla doldurulmuştur.
Taşhan. Gösterdiği Özellikler, mimari tasarımı ve yerine getirdiği fonksiyonlar açısından sadece XVII. yüzyıl hanları içinde değil bütün Osmanlı han mimarisi İçinde önemli bir yere sahiptir. Üçüncü kat uygulaması ilk olarak burada denenmiştir. Alt katta depolar ve ahır, üst katta tüccar ve konaklama odaları bulunmaktadır. Plan bakımından şehir içi hanlar grubunun tek avlu etrafında üç katlı, cephelerinde dükkânların sıralandığı hanlar grubuna dahildir. Üst katlarda güney ve kuzey bölümlerinde görülen orta koridor uygulaması Amasya'daki taşhanı hatırlatmaktadır. Kuzeybatı köşesinde yer alan gusülhâne ve hela üniteleriyle yine kuzey bölümünün üçüncü katındaki mescid ünitesi bu yapıyı diğer hanlardan ayırmaktadır. Binada her kat kendi içinde ele alındığında kuzey-güney ve doğu-batı doğrultusunda simetrik bir düzen söz konusudur. Ancak batı duvarının kuzeye doğru geniş açı yapması simetrinin bozulmasına sebep olmuştur. Hanın birinci kat seviyesine kadar olan duvarları tamamen sarımtırak kesme taş malzeme ile, ikinci ve üçüncü katlar bir sıra kesme taş. üç sıra tuğla İle inşa edilmiştir. Kubbe ve tonozlar tuğla ile örülmüş ve sonraki yıllarda sıvanmıştır. Vakfiye kaydında hanın fizikî konumu ve oda sayısı ile çevresini kuşatan dükkân sayısı bildirilmektedir. Bu bilgilere göre bazı küçük değişiklikler dışında yapıda önemli bir onarım gerçekleştirilmemiştir.
Bedesten. Caminin doğusunda hanın güneyinde inşa edilmiştir. 30 x 28 m. boyutlarıyla kareye yakın bir sahayı kaplar. Plan bakımından Osmanlı bedestenleri içerisinde orta büyüklükte, dokuz kubbeli, içeride mahzen veya dükkân bölümlemeleri bulunmayan (vakfiyeye göre içeride ahşap bölümlemelerden meydana gelen dükkânlar olmalıdır), dört cephesi sıra dükkânlarla kuşatılmış bedestenler grubuna dahil edilmektedir. İç mekânın ortasına yerleştirilen dört kalın paye ile burası birbirine eşit dokuz bölüme ayrılmış ve her bölümün üzeri kubbe ile kapatılmıştır. Payeler birbirine ve duvarlara sivri askı kemerleriyle bağlanmış, ayrıca duvarlar tahfif kemerferiyle kuvvetlendirilmiştir. Kubbe tepeliklerine açılan aydınlık fenerleriyle duvarların ikinci kat seviyelerine açılan pencereler içeriye yeterli ışık sağlamaktadır. Cephelerin tam ortasında bulunan tonozlu birimlerin içinde dikdörtgen profilli ve basık kemerli kapılar vardır. Doğu-batı ve kuzey-güney eksenlerine göre yapıda tam bir simetrik düzen görülür. Birinci kat seviyesinde sarımtırak kesme taş, ikinci kat seviyesinde bir sıra kesme taş, üç sıra tuğla, örtü sistemlerinde tamamen tuğla malzeme kullanılmıştır. Yakjn zamana kadar Tekel tarafından tütün deposu olarak kullanılan yapının özellikle içi tahribata uğramıştır; bugün metruk vaziyettedir.
Paşa Hamamı. Külliyenin kuzeyinde ve külliye binalarından oldukça uzakta, Hacı Bâlî mahallesinde eski surların bitişiğinde inşa edilmiştir. Halk arasında Paşa Hamamı olarak bilinmektedir. Üzerinde yer alan 1090 (1679) tarihi külliyenin tamamlanma tarihi olmalıdır. Buna göre hamamın inşası vakfiyenin düzenlendiği 23SaferlO89'dan6 sonra bitirilmiştir. Planı geleneksel Türk hamamlarının bir tekrarı şeklindedir. Eski surlara bitişik olarak inşa edildiği için sıcaklık ve külhan üniteleri batıya kaydırılmış ve " L" şekilli bir plan elde edilmiştir. Yapı orta büyüklükte, sıcaklık ünitesi dört eyvanlı, köşeleri halvet hücreli hamamlar grubuna dahildir. Alt yapısı tam bir kare oluşturan soyunmalık ünitesini 11 m. çapında tromplu bir kubbe örtmektedir. Soğukluk, ılıklık, sıcaklık ve külhan üniteleri alışılmış düzenlemeleri tekrarlamaktadır. Soğukluk ve ılıklık ünitelerinde bu-iunan geniş ve yüksek sekiler hamamda keçe imalâtı yapıldığını düşündürmektedir.
Hakkında hiçbir belge ve kayıt bulunmayan, ancak araştırmacılar tarafından Kara Mustafa Paşa Vakfı'ndan olduğu ve 1087'de (1676) yaptırıldığı iieri sürülen Tuzpazan Hamamı külliyenin yaklaşık 100 m. güneyinde yer almaktadır. Kullanılan malzeme, inşa tekniği, plan ve yapı özellikleriyle tasarımı bakımından Paşa Hamamı ve külliyenin diğer binaları ile benzerlik gösterir. Hamam orta büyüklükte ve klasik düzenlemeye sahiptir. Halen suyu Kara Mustafa Paşa.Vakfı'ndan karşılanmakta ve Vakıflar Genel Müdür-lüğü'nün mülkiyetinde kiracı tarafından işletilmektedir.
Bibliyografya :
TK, TD, nr. 136, s. 67-121; VGMA, Vakfiye Defteri,nr. 641, s.55-113; A. Galland. İstanbul'a Ait Günlük Anılar: 1672-1673 (trc. Nahid Sırrı Örik|, Ankara 1987, II, 129-144; Amasya Tarihi,], 398-403; a.e. (s. nşr. Ali Yılmaz- Mehmet Akkuş), Ankara 1986, s. 327-329; A. Gabriel, Monıtment's turcs d'Anatolia, Paris 1934, ]], 69-71; Malik Aksel. Anadolu Halk Resimleri, İstanbul 1960, s. 113-114, 115; a.mlf., Türklerde Dini Resimler, İstanbul 1967, s. 25, 34, 55, 62,94, 131, 135; Sevgi Evrenos, Merzifon'daki Türk Mimari Eserleri (lisans tezi, 1967), İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bl., s. 16-23, 72-75, 81-93;G. Goodvvin, A History of Ottoman Architecture, London 1971, s. 362; Sabîh Erken. Türkiye'de Vakıf Abideler oe Eski Eserler, Ankara 1972,1, 299, 301, 319, 322, 328; Tülay Reyhanlı, Ûs-manhlar'da Külliye Mimarisinin Gelişmesi (doktora tezi, 1974), İÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bl., s. 386-387; Zeynep Nayır, Osmanlı Mimarlığında Sultan Ahmed Külliyesi ve Sonrası (1609-1690), İstanbul 1975, s. 234, 235, 242; Metin Sözen, Türk Mimarisinin Gelişimi oe Mimar Sinan, istanbul 1976, s. 262, 267, 273, 276; Günsel Renda, Batılılaşma Dönemi Türk Resim Sanatı (1700-1850), Ankara 1977, s. 160-192; A. Aziz Taşan, Dünden Bugüne Merzifon, İstanbul 1979, s. 13, 14, 19, 21, 30, 89, 101; Mustafa Cezar, Tipik Yapılarıyla Osmanlı Şehirciliğinde Çarşı ue Klasik Dönem İmar Sistemi, İstanbul 1985, s. 253-254; Oktay Aslanapa. Osman/ı Deori Mimarisi, İstanbul 1986, s. 361, 362; Rüç-han Arık. Batılılaşma Dönemi Anadolu Tasoir Sanatı, Ankara 1988, s. 64-68, 80; Baha Tan-man, "Merzifon Kara Mustafa Paşa Camii Şadırvanının Kubbesinde Zileli Emin'in Yarattığı Osmanlı Dünyası ve Bu Dünyaya Yansıyan Kişiliği", Sanat Tarihinde ikonograftk Araştır-malar-Güner inal Armağanı, Ankara 1993, s. 491-522; Abdülbaki Yeşil. Merzifon'daki Kara Mustafa Paşa Külliyesi (yüksek lisans tezi, 1993), Aü Sosyal Bilimler Enstitüsü; a.mlf., "Merzi-fon'lu Kara Mustafa Paşa ve Hiç Bilinmeyen Vakfiyesi Hakkında Notlar", Süleyman Demi-rel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, sy. 2, İsparta 1996, s. 264-270; Sadi Bayram. "Merzifon Ulu Camisinin Yeri ve Merzifon'daki Türk Devri Yapıları", Kültür ve Sanat Dergisi, II, Ankara 1990, s. 69-95. Abdülbaki Yeşil
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kütüphanesi
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nm İstanbul Çarşikapı'daki külliyesinde tesis ettiği kütüphane.
XVII. yüzyıl sonunda İstanbul'da kurulan üç önemli medrese kütüphanesinden biridir. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Viyana seferinden önce İstanbul Çarşıka-pi'da inşasını başlattığı mescid, medrese, kütüphane, sıbyan mektebi, sebil ve türbeden meydana gelen külliyesini ölümü üzerine oğlu Ali Bey 1690'da tamamlatmıştır. Kara Mustafa Paşa, 1092'de {1681) düzenlettiği vakfiyesine külliye içinde kurulacak kütüphaneyle ilgili bazı şartlar da koydurmuştur. Vakfiyeden anlaşıldığına göre Mustafa Paşa bu kütüphanenin kitaplarını önceden hazırlatmış ve külliyenin tamamlanmasına kadar kitaplardan istifade edilmesini sağlamak için geçici bazı düzenlemeler yapmıştır; kitapları Hocapaşa'da yaptırdığı hanın odalarından birine koydurmuş ve günlük 10 akçe ücretle bir hâfız-ı kütübün haftada bir gün burayı açarak talebenin kitapları okumasına imkân hazırlamıştır.
Ancak külliyenin tamamlanmasından sonra burada faaliyete geçecek kütüphanenin organizasyonuyla ilgili olarak bir düzenleme yapılmadığı gibi kütüphane personelinin tayini cihetine de gidilmemiştir. Muhtemelen oğiu Ali Bey, kütüphanenin kadrosunu daha sonraki bir tarihte bugün elde bulunmayan ek bir vakfiye ile teşkil etmiştir. Çeşitli arşiv kayıtlarından bu kütüphanede iki hâfız-ı kü-tübün görevlendirildiği anlaşılmaktadır. Dârülhadis kadrosunda yer alan birinci hâfız-ı kütübe günlük 20 akçe, ikincisine 10 akçe ücret verildiği görülmektedir. Pek zengin olmayan kütüphanenin koleksiyonu medrese öğrencilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek dinî ilimlerle ilgili 500 civarında eserden oluşmaktaydı. Ayrıca Mehmed Seyfi Efendi 1137 (1724-25) yılında bu kütüphaneye bazı eserler vakfetmiştir. Mustafa Paşa, Merzifon'daki külliyesine ve İncesu'da yaptırdığı camisinde de birer kütüphane kurmuştur.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kütüp-hanesi'nin kitapları 1248 Zilkadesinde 7 uzun müddetten beri yoklanmadığı için, ayrıca vakfın nezâretinin yapılan yeni düzenlemeyle Evkâf-i Hü-mâyun'a verilmesi dolayısıyla sayılmış ve katalogu düzenlenmiştir. II. Abdülhamid döneminde de kütüphanenin bir katalogu hazırlanmış 8 Türkiye Yazmaları Toplu Katalogu 9 serisinde kütüphanenin bir katalogu yayımlanmıştır. 10Bu koleksiyon Cumhuriyet döneminde önce Nuruosma niye Kütüphanesİ'ne nakledilmiş, ardından Beyazıt Devlet Kütüphanesİ'ne taşınmıştır. Halen bu kütüphanede muhafaza edilen koleksiyonda sekizi Türkçe, on dördü Farsça ve 445'i Arapça olmak üzere 467 yazma eser bulunmaktadır.
Bibliyografya :
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın İstanbul'daki medresesi ve kütüphanesi için hazırlattığı 1092 tarihli vakfiyesi, VGMA, nr. 641, s. 90-98; Kütüphaneye yapılan hâfız-ı kütüb tayinleri: BA. Ruüs, nr. 42, s. 303; nr. 43, s. 58; nr. 78, s. 359, 498; nr. 85, s. 76; BA, Cevdet-Maârif, nr. 8213; BA. İbnülemin-Tevcihat, nr. 2531; Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kütüphanesi Katalogu, Beyazıt umumi Kütüphanesi, nr. 21346; Merzifon ve İncesu'daki camilerinde kurduğu kütüphaneler: İstanbul Müftülüğü Şer'iyye Sicilleri Arşivi, Evkâf-ı Hümâyun Müfettişliği, nr. 63, vr. 24"-28°; BA. Ruüs, nr. 8, s. 471; nr. 16, s. 351; BA, Cevdet-Maârif, nr. 404; İsmail E. Erünsal, Türk Kütüphaneleri Tarihil!,s. 64-65, 133, 141, 173, 178, 196, 205,266.İsmail E. Erünsal
Dostları ilə paylaş: |