MiLLİyetçİ hareket partiSİ


Cumhuriyet tarihinin ikinci en büyük küçülmesi



Yüklə 1,51 Mb.
səhifə5/108
tarix09.01.2022
ölçüsü1,51 Mb.
#93321
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   108
Cumhuriyet tarihinin ikinci en büyük küçülmesi

* İlk çeyrekte yüzde 14.7 ile Türkiye 1945’te gördüğü yüzde 15.3 küçülmeden sonraki en büyük küçülmeyi yaşadı.

* 2009 ilk çeyrekte yaşanan yüzde 14.7’lik küçülme oranına yakın en yüksek küçülmelerden bir diğeri ise yüzde 12.8 ile 1927 yılında görülmüştü. Böylece Birinci Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ve 1929 dünya ekonomik krizini atlatan Türkiye  bu krizde çok daha ağır bir küçülme yaşadı.

* Yılın ilk çeyreğinde görülen çift haneli bu küçülme 1932 yılında yaşanan yüzde 10.7’lik, 1941 yılında yaşanan yüzde 10.3’lük küçülmelerle birlikte Cumhuriyet tarihinin beş kez yaşanan çift haneli küçülmesinden biri oldu.

* 2001 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 9,5 küçülmüştü.

Bütçe ve kamu finansmanı ile ilgili bütün büyüklüklerde revize edilmiştir. AKP iktidarı ve bütün uyarılara rağmen ekonominin içinde bulunduğu şartları dikkate almadan fütursuzca seçim ekonomisi uygulamış, bütçe dengelerini alt üst etmiştir. 2009 yılının tamamı için öngörülen 10 milyar 398 milyon liralık bütçe açığı tutarı 52 Milyar 215 milyon lirayı aşmış, bütün yıl için öngörülen 48 milyarı aşacağı ifade edilmiştir. Bütçede harcamalarda artış sürerken vergi gelirlerinde hedeflerin altında kalınması açığı dahada büyütmektedir.

ABD’de başlayıp tüm dünyayı etkileyen küresel malî krizin Türkiye’ye olan yansımaları ve krizi önleme çabalarının yakından izlenmesi amacıyla, Ekim ayının başında MHP TBMM gurubunda Genel Başkan Sayın Dr. Devlet BAHÇELİ’nin talimatıyla “Küresel Finans Krizi İzleme ve Değerlendirme Komisyonu” oluşturulmuştur.

Milliyetçi Hareket Partisi, her defasında hükümeti biran önce sorumlu, ciddî ve tutarlı adımlar atması yönünde göreve çağırmıştır.

2001 yılında yaşanan ekonomik kriz öncesi ve sonrasında alınan önlemlerin ve yapılan reformların bugün yaşanmakta olan mali kriz karşısında ekonomimize nasıl bir katkı sağladığı kamu oyuna açıklamıştır.

ABD ve Avrupa’da yoğun olarak devam eden mali krizin aynı şiddette ekonomimizde henüz hissedilmemesinde o dönemde finans sistemimizin güçlü hale getirilmesi amacıyla bağımsız “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu” oluşturulması ve “Merkez Bankası”nın özerkliğe kavuşturulmasının büyük rol oynadığı belirlenmiştir.

Türk ekonomisinde küresel malî krizin etkileri şimdilik daha az hissedilmesinde ve finans sektörümüzün bu sarsıntıyı daha az hasarla atlatabilmesinin temelinde 1999 yılından itibaren 57’nci Hükümet’in yaptığı yapısal reformlar etkili olmuştur.

2000 yılı Ekonomik Programı ve 2001 Krizi sonrasında alınan ekonomik ve malî tedbirler sonucunda Türk ekonomisi bugün eskisine nazaran küresel krizlere daha dayanıklı hale getirilmiştir. Zaten bugünkü iktidar ve ekonomi yönetiminin tek sağlam dayanağı da o gün alınan bu tedbirlerdir. 57. Hükümet tarafından 2001 krizi sonrasında;



  • İlk aşamada, bankacılık sektörüne ilişkin tedbirler süratle alınarak, malî piyasalarda belirsizliğin azaltılması için Haziran 1999’da Bankacılık Yasası kabul edilmiştir.

  • Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun yürürlülüğe konulmuştur.

  • Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu hariç Bütçe içi 69 fon kapatılmıştır.

  • 1999 yılında Sosyal Güvenlik Reformu yapılmıştır.

  • Üç kamu bankası için ortak bir yönetim kurulu oluşturulmuş, bu yönetim kuruluna profesyonel bankacılar atanarak, siyasî hiç bir baskı olmadan çalışmaları sağlanmıştır.

  • Kamu bankalarına zarar oluşturacak görevler verilmemiştir.

  • Yeniden yapılanma sürecinde, ekonominin ve özellikle küçük ve orta ölçekli özel girişimin en verimli şekilde çalışabilmesi için, sadece kamu bankaları değil tüm bankacılık sistemi göz önünde tutularak, yeni bir perspektif getirilmesi amacıyla her türlü tedbir o dönemde alınmıştır.

  • TMSF’ye devredilen bankaların likidite ihtiyaçları kamu bankalarına benzer bir yöntemle çözülerek, sorun yaratan kısa vadeli yükümlülükleri, bir plân dahilinde tasfiye edilmiş ve Fon bankalarının sorunlu alacaklarının tahsili ile ilgili yasal düzenlemeler süratle yapılmıştır.

  • Dalgalı döviz kuru rejimine geçilmesi ile beraber Merkez Bankası’nın para politikasına yeni bir çerçeve kazandırılmıştır. Tek ve nihai hedef olan fiyat istikrarını desteklemek amacıyla finansal piyasalardaki istikrarı korumak Merkez Bankası’nın öncelikleri arasına alınmıştır. Bu amaçla Merkez Bankası Kanunu değiştirilerek bağımsız olması sağlanmış ve kurumsal altyapısı güçlendirilmiştir.

  • Dalgalı kur rejimine geçilmesiyle birlikte Merkez Bankası’nın döviz piyasalarına müdahaleleri döviz kurunda kısa dönemde oluşacak aşırı dalgalanmaları telafi etme yönünde olmuş, döviz kurunun uzun dönem denge değerini etkileyecek içerik ve boyutta olmamıştır.

  • Yukarıda da değinildiği gibi bağımsız bir “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu” oluşturulmuştur.

Bu dönemde MHP iktidara ekonomik krize yönelik önerilerini sunarak öteden beri süregelen sorumlu siyaset anlayışını devam ettirmiştir. Zaten MHP en az iki yıldan beri ekonomimizdeki olumsuz gelişmeleri dile getirip iktidarı uyarmakta idi. MHP, iktidarın sorumsuz yönetim anlayışı sebebiyle vatandaşlarımızın gelecekte daha da ağırlaşacak olan krizin doğuracağı kötü sonuçların bedelini ödememesi için gerekli önlemlerin ivedi olarak alınmasını istemektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin alınmasını istediği tedbirler üç ana başlık altında toplanmıştır. Bunlar: Kurumsal, Malî piyasalar ve Reel Sektör ile ilgili tedbirlerdir.

Ekonomimizi son derece kırılgan hale getiren, cari açığı hızla büyüten, ekonomik politikalara yöneltilen eleştirilere duyarsız kalan AKP Hükümeti bu konudaki sorumluluğunu kabul etmekten uzak kalmış, nitekim ekonomik krizden en fazla etkilenen ülke Türkiye olmuştur.

Son olarak, Hükümet, uyguladığı sosyal adaletten yoksun politikalarla çaresiz bıraktığı, dar gelirli vatandaşlarımızın, çiftçilerimizin ve tüketicilerimizin bankalara olan ve gün geçtikçe artan borçlarına yönelik gerekli tedbirleri almalıdır. Devam eden icra ve hacizler durdurulmalı, bu borçlu kesimin borçları ile ilgili yeni ve etkili çözümler geliştirilmelidir.

Milliyetçi Hareket Partisi bu defa daha büyük bir vurgu ile hükümeti uyarmakta ve tedbir alınmasını istemektedir.


Yüklə 1,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   108




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin