Aynı konuşmanın devamında Gorbaçov, sözkonusu örgütlerin, "Dünya politikasında farkedilebilir bir etken haline gelmiş olmalarına rağmen, bunların hiçbiri gizil güçlerini henüz tümüyle ortaya koymuş değil. Ama bu gizil güçler çok büyük boyutlarda; hatta bu örgütlerin gelecek 50 yılda ne ürünler vereceğini kestirmek bile güç" diyerek, bu ülkelere ve ülkelerin örgütlerine uluslararası stratejide ne derece büyük bir önem verdiğini dile getirmektedir.
Bu ülkelerin SSCB'nin uluslararası stratejisindeki önemine vurgu, Kongre Raporu'nda da belirgin bir şekilde vardır. Bu ülkelerde egemen olan burjuva ve büyük toprak sahipleri sınıfının, proletarya ve halklara yönelik emperyalistlerle işbirliği içinde ağır baskı ve sömürüsü görmezden gelinerek, bu ülkelerin "geri kalmışlığı, yoksulluğu, bazen de korkunç sefaleti, esaret altında geçen geçmişin ağır mirasını gidermek için çetin bir savaşım ver”diklerini iddia etmektedir. Gorbaçov'a göre bu ülkeler(Modern revizyonistler, bugün dünyadaki durumu değerlendirirken, önemli bir ülkeler topluluğu olan yarı-sömürge ve emperyalizme çeşitli düzeylerle bağımlı ülkelerdeki egemen sınıfların emperyalizmle olan ilişkilerini gizlemeye özel bir dikkat gösteriyorlar. Onlara göre, gerçekte yarı-sömürge ve emperyalizme bağımlı bir dizi ülke "kurtulmuş ülkeler", "ulusal kimlik ve insiyatif yönelişi artan" ülkelerdir. Onların bu yaklaşımı en iyi, - uluslararası düzeyde modern revizyonizmin kollektif yayın organı olan "Barış ve Sosyalizm Sorunları" (Yeni Çağ ) dergisinde dünya ülkelerini kategorileştirmelerinde görülmektedir.