Son bir dikkate değer olgu ise kendi durumumuzdur. Biz, "boş bir söz kalıbı" olarak nitelenen,oysa bizim için gerçekte teorik ve tarihsel bir muhteva taşıyan bu modern revizyonizm kavramıyla baktık son yılların gelişmelerine. Bugün ortaya çıkan sonuçlar, bizim için şaşırtıcı değil tersine beklenen gelişmeler oldular. Ölü biçimlerinin tasfiyesi, cansız kabuklarının çatlaması yaşanacak dedik, öyle oldu. Küçümsenip salt bir sezgi olarak nitelense bile, yine de başarı hanemizedir. Ama sezgiyle bir alakası yok. Çürümüş bürokrasinin bütün azameti, değer yasasının tam hakimiyeti, piyasa, karlılık, işsizlik, özel mülkiyet vb. hepsi bir yana. Tek başına "reel sosyalizm"in Marksizmin temel ilkeleri, devrimci içeriği karşısındaki tutumu bile yeterliydi bizim için. Revizyonizmden sosyalizm çıkamazdı. Tarihte böyle mucizeler yoktu.