Öznel kaygılarla nesnel gerçekleri küllemek, "yeniden kurmak", ne bilimsel dürüstlükle, ne de devrimci hakkaniyet ve tutarlılıkla bağdaşır. Bu çabalar güven de vermez, yalnızca güven bunalımı yaratır. Kruşcev-Brejnev çizgisini, "Sovyet ve Komintern tezleri" ifadesi içinde Komintern ile bir arada anmak, H. Yurtsever payına bir başka talihsizliktir. Ama rastlantı değildir. Bu sayıda yayınladığımız "Sosyalizm Üzerine Tezler”inde aynı şeyi yapıyor. Sovyetler Birliği ve Komintern'de revizyonizmin yeşermesine elverişli zayıflıklardan kalkarak tarihsel gelişimi düz ve mantıklı sonuçlarına varmış bir çizgi olarak resmetme eğilimini sergiliyor. "İlişki"yi görüyor, ama asıl önemli ve can alıcı olguyu, "kopma”yı görmüyor. Gördüğü anda, Kruşçev'in tarihsel kişiliği ile işaret ettiği değişimi görmesi ve tanımlaması gerekiyor. Ama hayır, modern revizyonizm, "hiçbir teorik derinliği ve pozitif çözümlemesi olmayan sihirli bir sözcüktür”! "Boş bir söz kalıbıdır"!