2 nolu yazim komisyonu tutanaklari iÇİndekiler



Yüklə 6,49 Mb.
səhifə27/84
tarix30.04.2018
ölçüsü6,49 Mb.
#49645
növüYazi
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   84

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Kendi aralarında anlaşsınlar.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Anlaşsınlar.

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Yani öğle tatilinde hocalarımız bir araya geliyorlar…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – On dakikada bunu formüle ediyorlar. Edemezlerse…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Yazdık zaten…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yazdık da “Dinlenme, yıllık tatil, izin ve şu sürece katılma haklarına sahiptir.” “Hayır” diyorlarsa…

TUNCA TOSKAY (Antalya) – “Ve şartları kanunla düzenlenir.”

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Tabii canım! “Ve kanunla düzenlenir.” diyoruz. “Hayır” derlerse ona göre ya biz de “Hayır” deriz ya da deriz ki…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, tekrara gerek yok.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Ayrımcılık yasağı, cinsiyet eşitliği bakımından devletin yükümlülükleri” diye bir (6)’ncı fıkra değerli arkadaşlar. (5)’i yazacaklar, şimdi (6)’ya geçelim.

İki parti “Ayrımcılık yasağı veya cinsiyet eşitliği bakımından devlete bir yükümlülük yükleyelim.” demişler; Cumhuriyet Halk Partisi ve BDP. Şu: “Devlet istihdam konusunda cinsiyet farkı gözetmeksizin fırsat eşitliği ve eşit muamele göre hakkını güvence altına alır.”

BDP de “Devlet kadınların çalışma hayatına katılmasının önündeki engelleri kaldırmakla istihdama katılıp katılmama kararını kendilerinin verebileceği koşulların oluşmasını sağlamakla, çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri engellemekle yükümlüdür.” demiş.

Bir de “Kadınlar ve erkekler arasında işe alınma, çalışma şartları ve ücretler bakımından ayrımcılık yapılamaz. Evlilik, hamilelik ve doğum nedeniyle işten çıkarma yapılamaz, kamu ve özel sektör işe alımlarında kadın-erkek eşitliği ilkesi esastır ve devlet bu ilkenin uygulanması için gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür.” demiş.

Bir şey söyleyeceğim…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, İş Kanunu mu yazıyoruz, anayasa mı yazıyoruz?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – (3) ile (2) aynı değil mi yahu?

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Hocam, şimdi, bu şeyin üzerinde fazla duruluyor bu düzenlemelerde, yani eşitliği sağlama bakımından bir hassasiyet var. Ona katılamamak mümkün değil ama anayasa tekniği bakımından biz bir eşitlik maddesi yazdık. O genel kuralı dikkate alarak burada daha öz bir ifadeyle geçme şansımız olabilir diye düşünüyoruz. Yani şey olmaz, eleştirmek bakımından içeriğine bir itirazımız yok da bir anayasa yazma tekniği bakımından bu bayağı ayrıntılı olacak. O genel eşitlik ilkesini göz önünde bulundurarak burada bu ayrımcılığa kısa bir şekilde değinip, belki oraya atıfta bulunacak tarza belki formüle etmek düşünülebilir mi?

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Sayın Başkanım, bir de sosyal kesimler arasında özel olarak korunacaklarla ilgili maddeler yukarıda yazıldı zaten. Dolayısıyla, bu anlamda burada bu kadar ayrıntıya girmek ne kadar doğru bilemiyorum. Yani mesela burada sadece şunu demişiz…

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Doğru değil zaten. İş Kanun ile bunların çoğu zaten düzenlenmiş.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Evet, İş Kanunu’nda da var.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Burada hemen bir noktaya açıklık getirmek lazım. Burada kadın-erkek eşitliği ve özellikle kadınlar bakımından özel olarak kullanacak kesimler kategorisi yapılamaz. Yani burada kastedilen, CHP’nin önerisi bakımından ve BDP’den de…

YUSUF UYGAR – Bizim önerimizde de aynı şekilde…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER –…aynı izlenimi edindim ben daha ayrıntılı olmakla birlikte, korumacı önlem söz konusu değil. Korumacı önlemler hemen bir sonraki önerilerde gelecek karşınıza ve o da gördüğünüz gibi CHP önerisinde “kadınlar” değil “Hamile, yeni doğum yapmış, çocuklarını emzirme dönemindeki kadınlar ile küçükler ile engelliler” şeklinde. Yani her kadının da özel koruma tedbirinden yararlanma gibi bir statüsü doğası gereği olamaz. Yoksa korumacı tedbirler tersine dönebilir ve eşitsizlikleri tam tersine daha fazla pekiştirebilir. Biz geçen oturumlardan birinde de ev kadınları bakımından sosyal güvenlik hakkını tartışırken benzer değerlendirmeleri yaptık.

Burada CHP’nin önerilerinde iki alan kritik alan olarak değerlendiriliyor çünkü Türkiye’deki bütün sosyal bilim çalışmaları kadınların iş piyasasında, yani ekonomik alanda, ister kamu ister özel olsun, siyaset alanında düşük temsile sahip olduğunu gösteriyor. O yüzden de bu deneysel ve birimsel veriyi esas alarak CHP, bu iki alanda özel ve yalın normları öneriyor.

Korumacı önlemler dediğim gibi ayrı bir kategoride ele alınmak ve değerlendirilmek zorunda dolayısıyla eşitlik ilkesi bağlamında yer alan ve pozitif ayrımcılığa gönderme yapan düzenleme genel bir düzenleme olarak değerlendirilebilir. Bu da “lex specialis” özel kural, yani istihdam bakımından özel kural olarak değerlendirilebilir.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Gerekli midir?

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bununla şunu söylüyoruz aslında Hasan Bey: Politik önceliğe anayasa koyucunun istihdam alanında ve siyaset alanında, eğer bunlar geçerse, kadın-erkek eşitliğini sağlamaktır. Özel hüküm koyduğunuz zaman bir noktada siyaset önceliğinizin, ana yöneliminizin, “mainstreaming”in orada olduğunu söylersiniz.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Vurgulamış oluyorsunuz, doğru, özel bir vurgu yapıyorsunuz. Yani bu, özellikle anayasa yapım tekniği açısından olaya yaklaştığımızda daha çok kanun konusu olması gereken bir düzenleme değil midir? Yani oradaki genel düzenlemenin, özellikle ortaya koyduğu program hükümler çevresinde, kanun koyucunun bu anlamda bir düzenleme yapabilmesi malumunuz gayet mümkün. Dolayısıyla bunu bir anayasal zorunluluk gibi buraya yansıtmak mı doğru? Çünkü…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bu, her alanda olmaz, orada da olmayabilir. Burada bir siyasal önceliği getirelim.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Anlıyorum, bir de şu var: Burada tahdidi olarak belirli bir alanda belirli bir kesimi hedef alıyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, hizmet akdini kamusallaştırıyoruz.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Yani onun dışında belirli kesimler…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Şu anda kanun üzerinde kamusallaşmış durumunda.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Şu anda İş Kanunu’na baktığınızda kadın-erkek eşitliğine ilişkin özel hükümler var.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tabii… Buna esnek…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Diğer kesimler açısından da yani…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Ama bu çok sistematik ve yapısal bir ayrımcılık. Bakın, her kategoriyi de kendi içinde özel olarak değerlendirmek zorundayız.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, sizin dediğinize katılıyorum ama oradan baktığınızda bu şekilde bir cevap veya böyle bir yorum yapılabilir ama işi başka bir çerçeveden ele aldığınızda, toplumun bu anlamda mağdur olmuş başka bir kesiminden hareketle de aynı sonuca varabilmeniz mümkündür. Dolayısıyla yani böyle bir özel düzenlemenin anayasada yer alması ne kadar doğru, bunun bence çok iyi düşünülmesi lazım. Yani toplumun tüm kesimleriyle alakalı olan program hükümler çerçevesinde olayı düşünmek mi doğru, yoksa bir kesimi bunun içerisinden çıkarıp özel olarak nitelendirmek mi?

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bizce ikincisi çünkü bu ikincisini destekleyen yoğun deneysel ve bilimsel veriler var elimizde ve uluslararası insan hakları…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Katılıyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, kaç tane anayasada var? Böyle hizmet akdini anayasallaştıran yahut da iş sözleşmesi alanındaki özgürlükleri, bilhassa kadının özgün varlığını hakka dönüştüren mukayeseli anayasa hukukunda daha çok…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Ben size genel örnekler, özel örnekler verebilirim ama bu dediğiniz delil, yani bu öncül bilimsel olarak çok az şey söylüyor bizim açımızdan çünkü karşılaştırmalı anayasacılıkta da yine geçen toplantılardan birinde değindiğim gibi “Zorunlu din derslerine ilişkin hüküm kaç anayasada var?” diye sorabilirim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Anladım… Yok, yok…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Yani dolayısıyla siyasal tercihler bakımından siyasal tercihleri bizim de taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ve uluslararası insan hakları belgeleri ışığında gözden geçirdiğimizde ve bir eşleştirme yaptığımızda bizim önceliklerimiz beliriyor. Türkiye’deki deneysel olarak sistematik ihlallere baktığımızda basın özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği gibi ya da yargı bağımsızlığı, hak arama özgürlüğü gibi zaten hepimizin yaşayarak da bildiği ağır ihlaller var. Bunlara ilişkin özel hükümler ve daha ayrıntılı hükümler koymak zorunda hissediyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Onda hemfikiriz Hocam.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Tabii, siyaseten buradaki karar nedir bilemiyorum ama buradaki dayanaklar daha ağırdır, onu söylemeye çalışıyorum.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, arz ediyorum. Bakın, hizmet akdindeki, hizmet akdi seviyesinde yapılacak iyileşmeleri bir anayasa sorunu kabul edip Türk anayasasını bir iş sözleşmesi anayasasına çevirmeye hakkımızın olmadığını düşünüyorum.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – CHP’nin önerisine bakarsanız dediğiniz tarzda bir öneri görmeyeceksiniz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bakıyorum…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok net Hocam.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Bakın, buyurun şunu şey edelim, anayasa normu hâline getirdik.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Devlet istihdam konusunda her kesime hitap eder.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Tamam, yani farklı muamele olamaz, İş Kanunu’nun temel ilkelerinden biri; doğru.

Fırsat eşitliği… İşe alımda fırsat eşitliğini bana tarif et? Hocam, buyurun.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bakın, zaten yani bunu size çok uzun uzun tarif ederim de bunu tabii ki anayasada koymayacağız. Bunu yargısal karar ve yargısal somutlaştırmayla ve yasa koyucunun işlemleriyle somutlaştıracağız.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam, lütfen, anayasa normu hâline getiriyoruz. 11’inci madde, yatay etkisi var bunun.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Hayır, o zaman eşitliği de buyurun anayasada tanımlayalım Ahmet Bey? Tanımlayabiliyor muyuz?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hayır, hayır Hocam…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Fırsat eşitliğini tanımlayamayız, eşitliği de tanımlayamayız.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Sevgili Hocam, Değerli Hocam; ben tatmin olayım. Şimdi, benim iş yerim var, “A” iş yeri var, maden ocağı, 80 hanımefendi geldi “Ben çalışacağım.” dedi. İşe girişte fırsat eşitliği nasıl olacak, onu anlayamadım?

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bunun nasıl sağlanması gerektiği konusunda…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Ama ilke koyuyoruz.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Hayır, zaten kural koymuyoruz. Bakın, siz orada…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – O eşitlik var zaten, fırsat eşitliği var genelde.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Müsaade ederseniz, burada kurallarla ilkelerin farkını size anımsatmak isterim.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Biliyorum efendim, ilke…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bakın, BDP’nin önerileri daha çok kural niteliğine yaklaşan öneriler, yani uygulama kapasitesi ilkelere oranla yorum gerektirmeyecek berraklıkta olan ilkeler. O yüzden…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “İlke” demiyorsunuz Hocam, “hak” diyorsunuz.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Evet…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – İlke ile hak farklı.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Hayır, bütün hak kategorileri de ilkedir. Yani ben burada size kuramsal bazı açıklamalar da yapabilirim ama zamanımız az diye üzerine gitmiyorum.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, lehine ve aleyhine de yaklaşımlar var bunların.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Eğer Alexis’nin temel hak kuramını okursanız Glop’unu okursanız…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Biliyorum…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – …onlar bütün hak kategorileri için ilke değerlendirmesi yapmaktadır. Yani hak olması ilke olmasına engel değildir.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Çok net anlaşıldı, bir şey söyleyeceğim…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Anayasa maddesini bir iş sözleşmesi maddesi olarak görmüyoruz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, tabii… Yalnız, söylediğiniz tezlerde hiçbirimiz…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Karşı değiliz. Anayasal sorun değil bunlar.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, hayır… Şöyle: Karşılığı olmayan bir tez ileri sürmeyelim. “Anayasa değil”, hep bunu söylüyoruz. Fransızlar anayasalarına, dünyada en eski anayasayı yaptığını iddia ettiğimiz ülkelerden bir tanesi olan Fransa’da anayasasına adam “Kadınlar mesleki hayata girişte ve seçimle gelinen bütün mesleklerde eşitlik ilkesine uyulur.” dediler, “Parite ilkesine uyulur.” dediler. Şimdi, hiç kimse orada “Bir dakika! Bir dakika! Ben Peugeot fabrikasıyım, mesleki yaşamda kadın çalışıyor, ben şimdi kadın alırken 3 kadın, 3 erkek mi alacağım?” demedi. Bir tek siz söylüyorsunuz bunu. Şimdi buna ne diyelim biz? Yani Fransızlarda da, Almanlarda da, Amerikalılarda da anayasa yaparken…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Var mı Hocam bu, Fransız anayasasında var mı bu?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Var, var. Bakın, “Bu var mı?” değil, “Mesleki yaşamda” diyor, “Mesleki alanlarda profesyonel” diyor. Şimdi, siz “Ben bu ilkeye kesin karşıyım.” Deyin, ben bunu kabul ediyorum efendim

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Karşı olabilirim efendim.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Ama şöyle diyorsunuz: “Anayasada dünyada böyle bir ilke yok.” Var, koymuş adam, biz buna ne diyelim şimdi? Yani biz şöyle oluyoruz: Biz salak, hiçbir şey bilmeyen anayasacılarız, biz anlamıyoruz, biz anayasayı yönetmeliğe çevirmeye çalışıyoruz…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, estağfurullah.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – …siz de anayasayı koyuyorsunuz.

Hayır, deyin ki: “Bu ilke yer almamalı.” Fransa’da koymuş adam, Almanya’da koymuş adam, İtalya’ya koymuş adam.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – İtalya’ya bakalım. İtalya’da 37’nci maddesine bakarsanız ücret bakımından daha özel kural niteliğinde düzenleme göreceksiniz. İşte sizin dediğiniz hizmet akdi gibi İtalyan anayasasının 37’nci maddesi…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – “Kapsam genişlesin” diyoruz biz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Çalışan kadınlar da aynı haklara, çalışma koşulları kadınların aile içindeki esas rollerini yerine getirmelerine izin vermeli, anne ve çocuk için özel, uygun koruma sağlamalıdır.” Bakın, dikkat edin, “Çalışma koşulları kadınların aile içindeki esas rollerini yerine…” Şimdi, “Biz böyle bir madde yazalım.” desek “Yönetmelik mi bu, ne biçim şey, ne biçim anayasa yapıyoruz?” Fransız yapmış, Alman yapmış…

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Güney Afrika…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Güney Afrika yapmış, Portekiz yapmış… Anladınız mı?

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Burada farklı Hocam ya!

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Fransa bakımından, söz gelimi Fransız Anayasa Konseyine şirketlerin kurumsal yapılanmaları, özellikle yönetim kurulunda kadınların eşit temsiline ilişkin kanunla düzenleme yapılması gitti, “Anayasal dayanağı yoktur.” dedi, işte o şekilde parite ilkesine, daha da geniş bir şekilde… Yani denklik ilkesine o şekilde bir geçiş söz konusu.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “A priori” bir denetimle mi yaptı Hocam?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yani ben size bir şey söyleyeyim mi? Şimdi, değerli arkadaşlar, tekrar dönelim, çok dağıttık.

Şimdi, ayrımcılık yasağı ve cinsiyet eşitliği bakımından devlete bir yükümlülük yükleme konusunda aşağı yukarı iki partinin getirdiği öneri var. Şimdi, biz hiç BDP’ye, Yusuf Bey’e söz vermedik. Yusuf Bey de bu konuda daha ayrıntılı bir düzenleme getirmiş, çok ayrıntılı. Bana göre biraz ayrıntılı bu ama siz buyurun, neden getirdiğinizi açıklayın, anlaşabiliyor muyuz, anlaşamıyor muyuz, bitirelim işi.

YUSUF UYGAR – Biz kendi taslağımızı hazırlarken kadın örgütleriyle sık sık görüştük ve özellikle…

AHMET İYİMAYA (Ankara) – (2)’nci madde mi Yusuf?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – (1), (2), (3)…

YUSUF UYGAR – Üçünü de…

Burada çok ayrıntılı yer almış olabilir, bunun daha uygun bir formülasyonunu bulursak mümkün ama kesinlikle burada ve özellikle siyasi temsil meselesinde biz bir maddenin olması gerektiğini düşünüyoruz. Ama bunun daha uygun bir formülasyonu olabilir.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Daha kısa, daha uygun bir formül olabilir.” diyor.

MHP olarak ne diyorsunuz? Böyle kadının istihdam alanında bir eşitlik, bir eşit muamele görme, fırsat eşitliği gibi bir hakkını güvence altına alacak bir ibare ekleyelim mi, eklemeyelim mi? Buyurun efendim.

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Şimdiye kadar yaptığımız bütün düzenlemeleri dikkate aldığımızda, biz, kendi teklifimizin bu söylediğimiz bütün ihtiyaçları karşılayacağı kanaatindeyiz.

Okuyayım: “Küçükler ve kadınlar ile bedenî ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – “Koruma maddesi değil.” diyor Hocam ya!

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bu korumacı önlemler…

YUSUF UYGAR – Sonraki maddelerde var.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Korumacı önlemlerden farklı bir önlem çeşidi burada kastediliyor. Yani devlete fırsat eşitliği ve eşit muamele konusunda genel hüküm…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, biz bunun yeterli olacağı kanaatindeyiz, yani böyle bir düzenlemenin yeterli olacağı kanaatindeyiz, yani o çerçevede düşünmüyoruz.

TUNCA TOSKAY (Antalya) – Yaptığımız düzenlemelerin ışığında baktığımız zaman bu maddedeki bu düzenlemeler ihtiyacı karşılıyor.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Pozitif ayrımcılık, eşitlik ve sair düzenlemeleri çerçevesinde olaya yaklaştığımızda bizim için böyle bir düzenlemenin arzu edilen sonuçları ortaya koyacağı kanaatinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Yani o düzenleme öyle, bu düzenleme böyle; hepsine saygı duyarız, o başka bir şey.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Yani hem özel korumayı hem de aynı zamanda bu cinsiyet eşitliğinin vurgulanmasının ikisini de içerdiğini…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Gerçekleştirdiğini düşünüyoruz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – “Başka bir şeye gerek yok.” diyorsunuz.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – O bütünlük içerisinde yalnız. Burada cinsiyet ayrımına dayanan o bahsettiğiniz uygulamaların tabii ki doğru olmadığını ve mutlaka önlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak öncesinde yapmış olduğumuz o program hükümler çerçevesinde konuyu ele aldığımızda biz böyle bir düzenlemenin bir anayasa yapım tekniği açısından daha doğru ve daha uygun olacağı kanaatindeyiz, o kadar. Yoksa bunlara karşı değiliz ama düzenleme çerçevesini bu anlamda düşünüyoruz.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Peki, bir şey soracağım sadece. Anlaşamazsak yeşille, kırmızıyla geçeceğiz fakat bir tek şey soracağım: Şimdi, BDP’nin de önerisinde “Evlilik, hamilelik, doğum korumaya yönelik olacak.”; tartışacağız, o var. “Kamu ve özel sektör işe alımlarında kadın-erkek eşitliği esastır.” Bizim zaten “İstihdam konusunda cinsiyet ayrımcılığı gözetilemez.” var. Burada sizin “Kadınların çalışma hayatına katılmasının önündeki engelleri kaldırmak” gibi güzel… Yani “Güzel” derken önemli gördüğümüz bir düzenleme de var.

Şimdi, değerli arkadaşlar, son şunu soruyorum herkese: Evet, özel koruma getireceğiz. Sonra, işverenin yükümlülüğünü de getireceğiz ayrıca paragraflarda fakat şimdi şu ayrımcılık yasağı yönünde Türkiye’de kadınların istihdama katılmaları yönünde birtakım tam tersi bir uygulama görüntüsü varken anayasa koyucu olarak bunu “Çalışma hayatının önündeki engelleri kaldırmak.” -her tür engel olabilir- ve “İstihdam konusunda bir fark gözetilmeksizin düzenlemelerin getirilmesi” gibi bir düzenlemeyi getirmemizde bir “Hayır, kesin olmasın.” dediğiniz bir şey var mı? Ekleyelim. Ne olur?

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, zaten yukarıda ekledik onları.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır, eklemedik.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Dedik yukarıda.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Daha önceki maddelerde de pozitif ayrımcılığı, eşitliği vesaireyi işlemedik mi?

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Koymadık.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Ben bir şey söyleyebilir miyim bu konuda?

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Eşitlik vesaireyle ilgili düzenlemelerde bunlar var ya Hocam.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Tam da Oktay Bey’in söylediğiyle alakalı.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Buyurun.

PROF. DR. YUSUF ŞEVKİ HAKYEMEZ – Şimdi, eşitlik maddesini görüştüğümüzde ayrımcılık yasağı ve burada cinsiyet eşitliği bakımından devletin yükümlülüğü, diğer eşitlikler açısından yine devletin yükümlülüğüyle ilgili bir vurgu yaptık. Burada hem CHP’nin hem de BDP’nin söylediklerine katılmamak, Ahmet Bey’in dediği gibi, mümkün değil ama şimdi burada yazarsak başka maddelerde de, başka konularda da yazmak gerekiyor. O nedenle bir kere böyle çok uzun olmasına prensip olarak karşıyız. Çok kısa bir şey yazılabilecekse öyle bir formülasyon arayışı içerisine girilebilir belki ama eğer uzun olacaksa açıkçası biz dikkat ederseniz hiçbir öneride bulunmadık bu konuya ilişkin olarak o maddedeki ibareden dolayı.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – O zaman değerli arkadaşlar şöyle: Ben Başkan olarak katılmıyorum tartışmaya, BDP ile şeyin formülünü onlar söylüyorlar. BDP ile şeyin formülünü mezceden bir şeyi koyuyoruz biz, kırmızı olarak yazıyoruz.

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Hocam çift kimlikli olarak katılırsın, yani olur mu? Başkanlığın tarafsızlığı…

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Hayır canım, taraf almıyorum. Dediler ki: “Biz BDP ile mezceden bir şeyi buraya koyuyoruz, karar verdik.”

AHMET İYİMAYA (Ankara) – Yok, yok, yok… Sevgili Hocam, buradaki Başkanlık parti temsilini sona erdiren bir başkanlık değil.

BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) – Canım ben de katılıyorum yani. (Gülüşmeler) Ama ben katılmıyorum Başkan olarak.

Biz bir (6)’ncı paragrafın yazılmasını istirham ediyoruz.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bunları biliyoruz tabii ki ama burada benim örneğin daha sonra akademik anlamda, bu fıkralar geçerse, yapacağım çok ciddi eleştiriler var. Söz gelimi bu eşitliğin hayata geçmesini sağlamak ile kadına yönelik şiddet aynı hükümde vurgulanamaz. “Ve” bağlacı ile bağlanmış çünkü bir tanesi hür korumacı ve insan onuruna yönelik, bir tanesi de pozitif ayrımcılık. Zaten bu hükümde benim eleştireceğim çok şey var açıkçası. Yani şiddete ilişkin…

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hüküm aynı yani muhtevası şey yapmıyor. Buralarda zaten bunları ele aldığımız için diyoruz biz.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Ben anladım sizin dediğinizi yani bu bir siyasi tercih ama bunlar çok genel hükümler; birincisi.

İkincisi: Şimdi, sadece kadınlar açısından, kadın istihdamı açısından da CHP bunu bilinçli olarak bakın formüle etmedi.

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Hocam, anayasada esas olan da genel hükümler değil midir?

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bazı noktalarda genel hüküm, bazı noktalarda özel hüküm olabilir bütün anayasalarda, Alman anayasasında da bu böyle, İtalyan’da da, Fransız’da da, Güney Afrika’da da. Yani ilkeleri daha özel hükümleri olabilecek farklı maddelere serpiştirilmiş.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Hocam, özel koruma altına da alıyorsunuz.

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bir saniye… Başka bir şey açıklayayım: Yani burada “Cinsiyet farkı gözetmeksizin fırsat eşitliği ve eşit muamele.” diyor. Yani cinsiyetin dışında, cinsiyet dışı etkenlerden de kaynaklanabilecek ayrımcılığı engellemeye çalışıyor; birincisi.

İkincisi: Bazı alanlarda bugün Türkiye’de de, dünyada da kadın temsili daha yoğundur. Öğretmenlik mesleğine baktığınızda, hemşirelik mesleğine baktığınızda…

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) – Burada da bayanı mı azaltacağız Hocam!

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Evet. Orada da toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabilmeniz ve rol kalıplarına, yani bazı mesleklerin rol kalıplarına, yani bazı mesleklerin erkeklere daha çok yakıştığı, bazılarının da kadınlara daha çok yakıştığı yönündeki toplumsal cinsiyete dayalı klişeleri –“gender stereotypes” diyoruz bunlara- değiştirebilmek için orada da kadın temsilini sağlamalı diyoruz.

PROF. DR. HASAN TUNÇ – Bunlar değişmeli mi peki Hocam?

PROF. DR. BERTİL EMRAH ODER – Bunlar büyük çapta bazı alanlarda değişebilir.


Yüklə 6,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   84




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin